Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 11 AĞUSTOS 2019 Müzik eğitiminde, piyasa ortamında yetenekli çocukların marifetleriyle ünlenen özel hocalara itibar etmeyin Hoşgörü ve yaratı için müzik Yeni nesil annebabalar çocukları keman, piyano çalsın, hem de çabucak öğrensin, hemen de resitaller versin istiyor. Kimi öğrertmenler de “nabza göre şerbet” veriyor, çocuğa kolay bir parçayı ezberletip sahneye çıkarıyor. Annebaba çok gururlanıyor da çocuk gerçekten aldığı müzik eğitiminden mutlu mu, yarar sağlıyor mu? O kısım biraz karışık. Yıllarca ders aldığı tüm öğretmenler tarafından “çok yetenekli” denilen bir çocuk için götürüldüğü Rus keman hocasının, “kemanı yanlış tutmuş yıllarca. Devam ederse sakat kalır” dediğini hatırlıyorum. Elbette keman hemen bırakılmıştı. Müzik eğitimin inçok yararı olduğu bir gerçek. Peki, o zaman müzik eğitimine ne zaman, nasıl başlamalı? Klavsen sanatçısı Haliç Üniversitesi Konservatuvarı öğretim üyesi Prof. Dr. Leyla Pınar Tansever’e sorduk. u Çocuk müzik eğitimi almalı mı? Evet, her çocuk müzik eğitimi almalıdır. POPTAN UZAK DURUN uMüzik eğitimi kaç yaşında ve nasıl başlamalı? Koro için başlama yaşı nedir? Yuva yaşından itibaren şarkı söyleyip ritim tutabilirler. 23 farklı ses ile yazılmış tekerleme benzeri şarkılar öğretilir. Çocuklar el çırparak bazen vücut dilini de katarak şarkı söyleyebilirler. Kesinlikle piyasanın pop şarkı ve sözleri, geleneksel sanat müziği parçaları öğretilmeden ve hatta taklit yoluyla öğrenilmiş olsa da bunlara alkış tutup beğeni gösterilmeden vazgeçirilmelidir. Farklı çalgılar denenebilir: Yuva yaşı çocuğu ellerini vurarak daha kolay uyum sağ lar. Gerilmiş deri üzerine tahtaya ve tokmakla metale vurarak yeni tını renkleri keşfedip şarkılarına yaratıcı ve katılımcı olabilirler. İstekli eğlenceli olup yaptıkları işten zevk alırlar. Anaokulu yaşında bir grup çocuk farklı ses tınıları olan çeşitli vurmalı çalgılarla ritmik bir uyum becerisi sağlayabilir. 69 aydan başlayarak klavyeli ve telli (keman) mızraplı (saz) nefesli (blok flüt) çalgılarından bir tanesine başlangıç yapabilirler. Bu sırada bazen çocuklarda özel yetenek sahibi olanlar dikkat çekebilir. KOROYA 4 YAŞINDA BAŞLAR uO zaman ne yapmak gerekiyor? Böyle özel durumlarda konservatuvarların ilkokul yaşındakilere eğitim veren bölümünde çalgı dersi olan öğretmenin görüşüne başvurulmalıdır. Onların tecrübesi yol gösterici başlangıçlar için en sağlıklı olandır. Piyasa ortamında yetenekli çocukların marifetleriyle ünlenen özel hocalara pek itibar etmemekte fayda var. Koro halinde grupla söylenen şarkılar 4 yaşında başlatılabilir. u Bazı çocuklar öğrenmeye başladıkları müzik aletinden sıkılıyor, değiştirmek istiyor. Bu durumda ne yapmalı? Her başlangıç olayı önemlidir. Eğitimcinin önce yapılan işi sevdirmesi gerekiyor. Çocuğun yaşına göre yaklaşımlar kurmak gerekir. İlkokul başlangıcı biraz oyun, biraz sevdiği şarkıyı çalgısıyla seslendirdiğine sevinmek gibi ufak mutluluklarla alıştırmak olabilir. Çocuk elindeki çalgıyı sevmeyince de zorlamakta ısrarcı olmamalı. Bazen de yeni bir eğitimciyle devam etmesi iyi gelebilir. Başlarken metodik ciddiyette çalışma temposu uygulamak iyice uzaklaştırırır. Yaptığı şeyi önce sevmesi önemsenmeli. Başkalarıyla kıyaslama hiç yapılmamalı. “Annebabalar eğer çocuklarının çaldığı müzik aletini çalmayı pek bilmiyorsa karışmadan bilen bir eğitimciye danışmalılar.” Zorlamayın, yardımcı olun keşfetsin u Müzik eğitiminin çocuklara yararları neler? Erken yaşta bir anda birkaç unsuru (ritm, ezgi. süre, söz, vb.) birleştirip neticelendirme becerisi, koordinasyon yeteneğini geliştirmeye yardımcı olduğu, matematik problemleri ve çözümlemeler konusunda pratiklik sağladığı tespit edilmiş. Kanada ve Almanya gibi ülkelerde ilk öğrenimde müzik eğitimi çok önemsenir. Sosyalleşmede müzik, bir dil kadar yardımcı unsurdur iyi değerlendirildiğinde. Koro gibi, oda müziği ya da grup çalışmaları, toleranslı olmayı, paylaşımcı yardımsever ruhu geliştirir, kavgacılığı azaltır. Kardeşsiz ve az kardeşli çocuklar için çok önemsenecek yararları oluyor. Hayal dünyaları ve yaratıcılıkları gelişiyor. u Bu konuda annebaba yanlışları neler? Çocukları istemedikleri konuda çok zorlamaktan kaçınmalı, koro istiyorsa koro, çalgı çalmak istiyorsa sevdiği çalgıyı çalmasına yardımcı olunmalı. Genelde çabuklukla klavye üzerinde hoşa giden bir iki parçayı çocuklara çaldırıp ebeveynlerin gönlünü yapan piyasa hocalarına pek kapılmamak gerekir. Ahbaplarınıza “benim çocuğum en iyisini çalıyor” diyebilme uğruna gerçeği kaçırmamak gerekir. Müzikle çok uğraşmalarına kızmadan çocuklarınızın yaratıcılık geliştirici seanslar gibi düşünmek gerekir. u Doğru annebaba ve eğitimci tutumu ne olmalı? Çocuk bir hammadde olarak ebeveyn ve eğitimci elinde biçimlenirken sabırla ve yavaş yavaş işlenerek şekil alacağına inanmak önemli. Bu konuda iki taraf da birbirleriyle konuşarak yetebildikleri ve yetemediklerini abartmadan, vicdan meselesi yapmadan açıkça gerçekleri birbirlerine anlatabilmelidirler. Görüşülerek eksiklerin ne şekilde tamamlanacağına karar verilmelidir. Ancak böyle diyaloglarla ortaya çıkan biçim dikkat çekici olabilir. En kötü olan maddi imkânlarla daha iyisinin yaptırılabilir olacağını henüz hammadde halindeki çocuğun duymasıdır. gPüantliükleri Belediyelerin ‘sokak hayvanları’ karnesi Belediyelerin sokak hayvanlarına yaklaşımı bölgeden bölgeye ciddi farklar gösteriyor. 90’lı yılların sonu olmalı, Kars’ta çöp kamyonunda preslenen bir köpeğin görüntüleri büyük infial Den iz Yavaşoğulları yaratmış, insanoğlunun hayvan cdenizy@gmail.com lar üzerindeki zulmünü en çıp lak haliyle göz önüne seren Eart an pek çok belediyenin yönetimi değiştiği için hlings belgeselinde dahi yer bulmuştu. Yıllar güncel bir yaklaşım zor. Örneğin Ankara çok yıllar geçti, 2016’da Çorum’da, 2018’de Nev sorunluyken Mansur Yavaş ile hızlı adımlar şehir Acıgöl’de aynı rezalet gerçekleşti. Ge atılıyor. İstanbul’da da durum Türkiye gibi. çen haftalarda bu defa Erzurum, Uzundere Belediyelerin siyahı da var, beyazı da. Belediyesi çöp kamyonu, arkasın da altı yavru köpek ile bölge insanı tarafından suç üstü İYİ ÖRNEKLER DESTEKLENMELİ yakalandı. Bu kişiler orada olmasaydı belki o Geçenlerde rast geldim, biri sokağında bul altı yavru çöp kamyonunda preslenerek öldü duğu bacağı kırık bir kedi için belediyeye ha rülecekti. ber vermiş. Kediyi elleriyle teslim etmiş, an Mesela geçen sene Van İpekyolu Belediye cak iki gün sonra aradığında hayvan için öldü si temizlik ekipleri, çöp konteynırı içerisinde demişler. Bacağı kırık hayvan nasıl ölür? Ce insan tarafından, kımıldayamayacağı şekilde vap yok! Kadın vicdan azabıyla ne yapacağını tellere sarılmıp atılmış bir köpek buldu. Hay şaşırmıştı. Bu sebeple güvenilir belediyelerde vancağızı Van Büyükşehir Belediyesi Hayvan bile hayvanın takibini yapmanızı tavsiye ede Bakım Evi’nde koruma altına aldılar. Tedavi rim. Özellikle aldıkları yere bırakmaları ko si tamamlanınca sahiplendirdiler. Mardin Be nusunda. Maalesef bazı belediyeler seneler lediyesi de öyleydi, rehabilitasyon merkezin ce 5199 sayılı kanunu delerek köpeklerin bü de ölümden döndürülenlerden, yürüteç takı yük bölümünü şehir merkezlerinden alıp, top lıp hayata tekrar bağlanan felçlilere kadar pek lu halde ıssız ormanlık alanlara taşıdı. Durum çok güzel hikâyeye şahitlik ediyorduk. Mart hâlâ da devam ediyor. Ormanlarda bolca cins sonu itibarıyla, Mardin RM sosyal medyası köpek dahi var. aktif değil. Umarım devam ettirilir, çünkü ül Cins ayrımı yaptığımdan değil, mevzu bu kenin en güzel örneklerinden biriydi. Böyle köpeklerin belki de kayıp olabileceği veya ko duyarlı çok laylıkla sahiplenilebileceği halde uğraşılmak daha fazla istenmediği için yine çöp gibi asla hayatta ka örnek var ta lamayacakları ormanlara atılmaları. Örneğin, bii. Ancak şu Beşiktaş Belediyesi veteriner işlerinin “Sıcak bir yuva” adlı bir Twitter hesabı var. Ka yıpları kavuştu ruyor, hayvanla ra yuva arıyor, iyi leştirilenleri kayda alıyor, halka bilgi veriyor. Keşke bu yaygınlaşsa! Böy u Sevecen tekir le uygulamaları u Otoban kenarında bulu u Terk edilmiş çok acil yuva arı ve Şişli, Üsküdar, nan minik erkek yavru yuva arıyor. Ankara 0533 414 15 89 genç dişi Golden yor. Çekmeköy yuva arıyor. İzmir İstanbul 0536 0533 257 84 35 952 76 60 Kadıköy vb. örnek belediyeleri desteklemek gerek.