02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 ÖZNUR OĞRAŞ idin... görün...ÇOLAK u ‘Barış ve Hayat’ı ahşapla anlattı eykeltraş ve ressam Ayhan G H Tomak’ın “Barış ve Hayat” adlı sergisi, 20. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali kapsamında açıldı. Sergi 3 Ağustos’a kadar sürecek. u Güneştekin Bodrum’da Ahmet Güneştekin’in “Kayıp Hikâyeler” adlı kişisel sergisi, 18 Ağustos’a kadar Mine Sanat Galerisi Bodrum Yalıkavak’ta sergilenecek. Sergide sanatçının, renklerin yerleşimi, üç boyutlu iz düşümler, optik bileşenlerin kullanımına dayalı eserleri sergilenecek. u Trakya’da müzik rüzgârı Şebnem Ferah T rakya’nın en büyük müzik festivali 1234 Ağustos’ta Erikli Sahili’nde yapılacak. Festivalde konser verecek sanatçılar şöyle: u 1 Ağustos: Mabel Ma tiz, Son Feci Bisiklet, Ekin Uzunlar, Eda Baba, İstan bul Trip. u 2 Ağustos: Şebnem Fe rah, Pentagram, Manga, Ye ni Türkü, Adamlar, Sena Şe ner, Norm Ender. u 3 Ağustos: Athena, Du man, CemAdrian, Ceylan Er tem, Manuş Baba, Şehinşah. u 4 Ağustos: Teoman, Hayko Cepkin, Edip Ak bayram, Moğollar, Ceylan Ertem Sagopa Kajmer, Necati ve Saykolar, Canbay & Wolker, Velet. u ‘Ferhangi Şeyler’ Ayvalık’ta... F erhan Şensoy, 33 yıldır aralıksız oynadığı “Ferhangi Şeyler” adlı oyunuyla seyirciyle buluşmaya devam ediyor. Oyun, 30 Temmuz’da saat 21.00’de Ayvalık Amfitiyatro’da (Balıkesir) sahnelenecek. u Tanış yollarda... F ırat Tanış’ın “Gelin Tanış Olalım” gösterisi 1 Ağustos27 Eylül tarihleri arasında Balıkesir, İzmir, Aydın, İstanbul ve Antalya’da sahnelenecek. Tanış, 80 dakikalık gösteride 11 tür kü söyüyor. Turne 1 Ağustos’ta saat 21.00’de Ayvalık Amfitiyatro’da başlıyor. u ‘Zamanın Sonundaki Ev’ A kbank Sanat sinemada 31 Temmuz saat 19.00’da “Zamanın Sonundaki Ev” adlı film gösterilecek. Yönetmenliğini Alejandro Hidalgo’nun üstlendiği filmde, Miguel Angel Pacheco, Rosmel Bustamante, Adriana Calzadilla rol alıyor. Film, Los Angeles Screamfest Korku Filmleri Festivali En İyi Film Ödülü’ne değer görülmüştü. u Teoman konseri T eoman, Vadi Açıkhava konserleri kapsamında 2 Ağustos’ta konser verecek. Teoman, konserde eski albümlerinden parçalar seslendirecek. M iray Akovalıgil, hayallerinin peşinden gidebilen “mutlu azınlıktan.” Avukatlık yapıyordu, işini de çok seviyordu ama oyuncu olma isteği derinlerden bir yerden hep ses verdi. Instagram’a yüklediği komik videolarla tanındı önce. Şimdi, tek kişilik gösterileri ilgiyle izleniyor. Adını daha sık duyacağımız günlere emin adımlarla ilerliyor. İşin en güzel yanı, bir zamanlar konservatuvara kayıt yaptırmasına izin vermeyen ailesi de yanında. Hatta annesi, bütün gösterilerini canlı canlı izliyor! Kızının bir numaralı yardımcısı. Akovalıgil’i BKM Mutfak’ta izledik. Temposu hiç düşmüyor. Yurdum insanının erkeklik hallerine gönderme yaparken, salondaki erkekler gülmekten kırılıyor. Biz kadınlar biraz daha temkinliyiz ilk başta. Utangaç tebessümlerimizle karşılık veriyoruz Miray’a, göz göze geldiğimizde. O ise şöyle diyor, “Annem hepimizin yerine utanıyor şu an, rahat olabiliriz!” Göz göze, güle eğlene deviriyoruz bir buçuk saati... İş yaşamı, kadınlar, hatta kendisi bile bir espri konusu. “Toplum olarak gülmeye bile utanıyoruz. Çok garip. Neden gülmeyelim? Gülmek çok hafifletici” diyor. DELİ CESARETİYLE ÇIKTIM u Çok keyifliydi sizi izlemek. Feminist bir bakış açınız var mı hazırlanırken? Tamamen akıştayım, aklıma ne geliyorsa onu yapıyorum. Aslında hayatta olan her şeyle ilgili konuşuyorum. Başımdan geçen hikâyeler de var tabii. Erkekler, kadınlar var. Feminist bir mesaj verme kaygım yok. Niyetim; çıkayım insanları şaşırtayım, güldüreyim, biraz düşündüreyim. “Anlattığında gerçeklik payı var mıydı” diye sorulsun. u İlk nasıl başladınız? Her şey 2015’te başladı. O sıralar deli gibi avukatlık yapıyorum, bir yandan da kendimi geliştirmek için atölye atölye geziyorum... İşin en gerisine dönersem, konservatuvara gitmeme ailem izin vermedi. Ben de demek ki çok büyük cesaret gösterememişim. Avukatlık yaparken buldum kendimi. Çok da güzel çalışıyorum, konforlu bir hayatım var. Sonra bir noktada bir şeyler bitmeye başladı. Ben de oyunculuk hayalimi çağırmaya başladım. Kurslar yetmedi, workshoplar, sonra devlet sanatçılarından özel dersler... Bir arkadaşımın gösterisine gitmiştim, BKM Açık Mikrofon Gecesi’nde... Umut Avcı, buradan da sevgiyle anayım. O sırada hiç alakam yok standup’la. Orada bir anda sahneye çıkmak istedim. Deli cesaretiyle kayıt yaptırdım, iki hafta sonra başladım. u Çok heyecanlı olmalı o ilk çıkış.... Sanki en başından beri hep o anı bekliyormu şum gibi çıktım. Hiç öyle bir heyecan olmadı. u Kalabalık mıydı salon? Çoook, müvekkiller, arkadaşlar, eş, dost, akraba... u Sonra? Sosyal medya revaçtaydı, bir gün oturdum bir video çektim. Ayakkabı kutularının üstüne telefonumu koydum, iş görüşmesine giden Corporate Elis diye bir tipleme yarattım. Uyandığımda telefonumda 300 cevapsız arama vardı. Aaaa ne oluyor dedim. (gülüyor) Fenomen oldun, hayırlı olsun dedi bir arkadaşım. Bense güldürme kısmındaydım işin. Ve tamamen kendi çabamla tanınan bir komedyen oldum. ERKEK KADIN AYIRIMI YAPMIYOR u Oyuncu olmak isterken kafanda ne vardı? Aslında Jim Carrey benim en sevdiğim oyuncudur. Demet Akbağ ve Gülse Birsel hayranıyım. Fark etmemişim komediye zaafımın olduğunu. O gün, sevgili arkadaşım Umut’u izlerken keşfettim. Ama okulda da herkesi güldüren kız bendim, taklit yapan... u Komedi erkek işi mi peki? Her zaman çoğunluk erkekler. Ülkemizde maalesef çok az kadın tanınıyor ama Ayşen Grudaların, Adile Naşitlerin yetiştiği bir toplumuz. Ben erkek işi kadın işi ayrımını hiç bir zaman kabul etmedim. Şunu çok duyuyorum; “Eşimin zoruyla geldim ama ne güldüm ne güldüm, ben kadın güldüremez zannediyordum...” Çok azız, inşallah çoğalırız. Benim yoldaşlarım, başka kadınlar da var. u Metin değişiyor mu her gösterinde? Benim kuralım o. Değişiklik yapıyorum illa ki. Kendime öyle bir heyecan çıkardım. u Avukatlığı bıraktın mı? Hayır. Birazdan telefonum çalar, müvekkil arar. (gülüyor) Eskiden büyük bürolarda çalışıyordum, son üç yıldır serbest avukatım. 13 yıllık profesyonel avukatım. Bırakmadım çünkü seviyorum, maddi kaygım olmuyor. Komediden para kazanmak için çok uzun bir yol katetmek gerekiyor. u Avukat komedyen çok ilgi çekici... Biz avukatları çok ciddi ve sıkıcı zannediyorlar, öyle bir durum yok. Yani biz de eğlenceliyiz. Sadece çok fazla stres var. İnsanların sorumluluğunu üzerine alıyorsun. Ben avukatken de eğlenceli bir tiptim. Pozitif bir insanım çünkü, sadece orada çok fazla cıvıtmamaya çalışıyorum. (gülüyor) u Gülersek iyileşiriz diyenlerden misin? Kesinlikle öyle. Ben mesela çok yüksek sesle kahkaha atarım. Ablam da öyledir. Herkes işi gücü bırakır, bize bakar. Gülmeye bile utanıyoruz. Gülelim yahu, neden gülmeyelim? Gülmek çok keyifli. u Sonraki hedef ne peki? Daha çok seyirciye ulaşmak ve nihayetinde dünya çapında bir komedyen olmak. 28 TEMMUZ 2019 Miray Akovalıgil, adliyeden sahneye koşuyor Gülmeye utanıyoruz “Gelecek yıl uluslararası festivallere katılmayı da düşünüyorum. Hedefler büyük. Çok gülüp, güldürmem lazım.” Bu ay nerede? u 2 Ağustos Akasya Kültür Sanat u 7 Ağustos Bodrum Mi’Terrace u 23 Ağustos BKM Mutfak HAZAL OCAK “Yorgunuz. Herkes çok yorgun. Bazılarımız devamlı şikâyet ediyoruz. Hiçbir şekilde hayatını değiştirmeden, sürekli şikâyet edenler var. Bir yandan da kendini beslemeye çalışan, sporuna giden, ara sıra sevdikleriyle vakit geçiren ve olumsuz enerjisini sana bana yansıtmadan da hayatta var olabilen insanlar var.” Amacım tabuları yıkmak değil u Pek çok işi yapabiliyorsun... Zamanını iyi kullanırsan yapabilirsin, hobine de vakit ayırabilirsin. İşinde delirmemek için kendine bir uğraş bulmak zorundasın. Nefes payı olur. Kendini dik tutacak, disipline edecek bir alışkanlığa muhtaçsın. Böylece her şeyi yapabilecek sabrın ve enerjin olur. Bunu keşfettim ben de... u Bir ABC’si var mı? Erken kalkmak mı lazım mesela? Kesinlikle. Sabah erken kalkmak temel kural gerçekten. u Kaçta kalkalım? Yaz diye birazcık şımardım. Normalde 6 6.30 sularında kalkıyorum. Çokyönlülükle ilgili çok araştırdım. Bu işin temel konusu zamanı verimli kullanmak, planlı programlı olmak, bir de ritüellerin olmalı tutunabilecek. Çünkü güçlü olmak gerekiyor. Benim disiplinimi sağlayan temel şey ritüellerim. Her gün bir saat kendime ayırırım. Dini inancın her neyse bunu kendine hatırlatmak gibi... Sonra şükür seansım var. Meditasyon yapıyorum. Elimde olanları ve günden istediklerimi kendime tek tek hatırlatıyorum. Yangın da çıksa, her gün mutlaka.... Bir de spor şart... KAHKAHA BABADAN u Kendini nasıl hissediyorsun? Çok iyi. Geçtiğimiz yaz babamı cennette uğurladım. Kaybettim demek benim için hâlâ birazcık zor. O anlattığım ritüeller vs. hepsi bir kenara atıldı. Sonra atlattım. Benim bu kadar kahkaha atabilmemin sebebi babam çünkü. Gerçekten nevi şahsına münhasır bir insandı. u Çocukluğun nasıldı? Çok keyifliydi. Hiçbir sınırlandırma olmadı. Lise 2’deydim, ilk aşkımı anlatıp, ilk defa babamın yanında sarhoş oldum ve babam beni ayılttı. u Nasıl anlattın? Babam “Ne oldu sana” diye sor du. Baba dedim, ölüyorum aşkımdan. Hadi gel dedi, içelim o zaman. (gülüyor) u Cinsellikle ilgili espriler yaptığında salon yıkılıyor... Herkesin güldüğü bir konu ve ben çok cesurum. Amacım tabuları yıkmak değil kendimi sınırlamadan güldürmek. Belki de cinselliği kadınların konuşmasına çok alışamadık. Bu konular hakkında konuşabilmek sanırım beni bile rahatlattı, çok daha dişi bir enerjiyle ve kadınlığımla gurur duyarak sahneye çıkıyorum. u Ya adliye çevren? Geçtiğimiz hafta çok sevdiğim bir mahkeme başkanını gösterimde ağırladım, ne büyük bir gurur benim için… Beni adliyede çevirip “hikâyeniz bize ilham oldu” diyor avukatlar. Bu da beni çok acayip mutlu ediyor. u Annenizin salonda olması da çok iyi. Tabii o konservatuvara göndermeyen kadın benim biricik destekçim. Konuklarımla ilgileniyor, kostümlerimi organize ediyor, sahneyi hazırlıyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle