Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 23 HAZİRAN 2019 Fotoğraf: Mahmut Burak Burkuk Hector VInent Boks bir akıl oyunudur! Bireysel spor yapan her sporcunun en büyük hayalidir olimpiyat şampiyonu olmak. Ancak sporun yarışmacı ve rekabetçi ruhu, kişiyi tek bir başarıyla tatmin etmez. Her başarı bağımlılık yapar, çıtayı biraz daha yukarılara taşıma hırsı, yeni hedeflere tutkulu kılar sporcuyu. ti. Çay kültürü de çok farklı geldi. Şu an çay tiryakisiyim. Mercimek çorbası ve şiş kebap favori yemeklerim. u Küba ve Türk mutfağı farklıdır... Bayağı farklı. Küba’da pirinç önemli bir besin kaynağı. Domuz eti revaçta. Bir de muzu daha ham iken kızartıp yeriz... Tıpkı Kübalı boksör Hector Vinent gi u Boş vakitlerinizde ne yaparsınız? bi. Daha 20 yaşındayken 1992 Barcelo Burada çok arkadaşım yok. Sakin bir yaşantı na Olimpiyatları’nda orta sıklette altın sürüyorum. Zamanımın çoğu salonda geçiyor. madalyaya ulaşarak ilk zirvesini yaşadı! Taksim’deki Küba Kültür Merkezi’ne uğrayıp 1993 (Berlin) ve 1995 (Finlandiya) Dün vatandaşlarımla çay içiyorum. ya Boks Şampiyonası’nda altın madalya kazandı. Bu seri ona yetmedi, 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda ikinci kez olimpiyat şampiyonu oldu. Kübalı boksör, 2012’de “En iyi 10 Olimpik Boksör” listesine girip unutulmaz bir kariyere imza attı. u Türkiye’de boksa ilgi nasıl? Türkiye’de futbol popüler. Boksa özel ilgi duyan bir kitle de var ve bu ilgi gün geçtikçe artıyor. Organizasyonların artırılması yeni nesile boksu sevdirir diye düşünüyorum. boks ülke için yapılır uTürk insanının anatomisi boksa uygun mu? Türklerin anatomisi, boks, güreş gibi gü Vinent’i benzerlerinden ayıran, bu kari ce dayalı sporlar için oldukça uygun. An yerini paraya değişmemesi. Yendiği birçok cak kas her zaman yetmez. Teknik ve çok sporcu milyon dolarlar kazanırken, o amatör çalışma lazım. ruhla yoluna devam etti. Küba lideri Fidel Castro’nun özel hediyesi olan arabayla ve devlet sporcusu maaşıyla yetindi. “Gıda, sağlık ve eğitim ihtiyacının devlet güvencesinde olduğu bir ülkede mutlu olmamak için fazla sebebiniz yok” diyen Vinent’in yolu 3 yıl önce hoca olarak Türkiye’ye düştü. u Boksa nasıl başladınız? 13 yaşındayken ağabeyimin yönlendirmesiyle... İlk başlarda korkuyordum. Küba’da spordaki alternatifsizlikten mecburen devam ettim. u Küba, boks ile tanınıyor... Evet, boks oldukça popüler. Sonra beyzbol gelir. MEHTAP CENGİZ Türk boksu için ter döken Vinent, çalıştırdığı sporculardan Seyda Keser’in gelecek vaat ettiğini, dünya şampiyonluğunu kazanabileceğini u Boksun evrensel bir tekniği mi var? Ülkeden ülkeye stil değişir. Türkiye ile Küba boksu birbirinden çok farklı. Küba boksu fiziksel olarak esnek ve ataktır. Türklerin stili ise düz. Burada yapmaya çalıştığım, farklılıkları iyi sentezlemek ve iyi bir stil çıkarmak! u Boksta lider ülkeler hangileri? Küba, Rusya, Kazakistan, Özbekistan ve Ukrayna dünya boksunda söz sahibi ülkeler. Türkiye, ilk 10’da kendine yer buluyor. atatürk hayranı u Şiddet içerdiği için boksu spor kabul etmeyen bir kitle var. Ben aynı fikirde değilim. Boks u Boksun ekonomik bir getirisi var mı? söylüyor. felsefesi olan bir spordur. Futbolda dahil yakın temaslı bütün spor Boks Küba’da para için ya dallarında şiddet var. Bana sorar pılmaz. Amatör ruhla, ülke için sanız boks, satranç yapılır. Bu kariyerime rağmen kadar zekâ içeren ben bir şey kazanmadım. İlk olimpiyat şam bir akıl oyunudur. piyonluğumdan sonra Fidel Castro’nun hediye ettiği araba dışında... u Boksta akıl mı, önce gelir sizce? yoğurtla yemeğe şaşırdım Önce akıl gelir. Bütün branşlarda fiziksel yeterlilik çok önemlidir, ama oyun u Türkiye’ye uyum sorunu yaşadınız mı? zekânız yoksa üst düzey sporcu olamazsı Türkiye’ye dair çok fazla fikrim yoktu. İlk nız. Önce yürek ve akıl, sonra kas gelir. Bas zamanlar çok zorlandım. Ama tanıştığım iyi kı anında doğru karar verme yeteneğiniz ol insanlar sayesinde zorlukları çabuk atlattım. mazsa başarılı olamazsınız. u Hangi konuda zorlandınız daha çok? Öncelikli olarak dil konusunda. Yemeklerin yoğurtla yenmesi bana çok ilginç gelmiş u Boks savunma mı saldırı mı? Boks yumruk almadan yumruk atma sanatıdır. Bu sporu öğrenirken önce savunma öğretilir, saldırı değil. Çünkü boksun temel felsefesi savunma üzerine kurulmuştur. Hiçbir boksör bir müsabakada kendini savunmadan, sadece yumruk atarak kazanamaz. Savunmak daha zordur. u Instagram hesabınızda Atatürk için, “Büyük erkek kardeşimarkadaşım’’ diye yazmışsınız. Atatürk’ü tanıma süreci nasıl oldu? Atatürk’ü burada tanıdım. Yaptıklarını öğrendikçe daha çok saygı duydum. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu hatta her şeyi olduğunu öğrenince saygım daha da arttı. Hatta Atatürk’ün Küba’da büstü var. Son gittiğimde karanfil bırakıp fotoğraf çektirmiştim. u Fidel Castro’nun, “Devrimci arıyorsanız Atatürk’e bakın” sözünü duydunuz mu? Evet, benim için oldukça anlamlı bir söz. Öğrendim ki Atatürk bütün ulus devletlere yol göstermiş. Güney Amerika’dan Pakistan’a kadar bir çok ulusa rol model olmuş bir lider. Beni en çok etkileyen özelliği yayılmacı politika gütmeden barışçıl bir yol izlemesi. u Futbola ilginiz ne düzeyde? Tam bir futbol âşığıyım. Barselona taraftarıyım. Türkiye’de ise sevdiğim arkadaşlarımın telkinleriyle Fenerbahçe’yi tutuyorum. Kawhi, babası öldürüldüğü gün maça çıkmak zorundaydı... Tek aşkı basketbol Günlerden 18 Ocak, yıllardan 2008, günlerden cumaydı. Compton, Kaliforniya’da bir oto yıkama tesisi işleten Mark Leonard için sıradan bir gündü. İşlerini bitirdikten sonra biraz erken çıkacak, lisede basketbol oynayan 16 yaşındaki oğlu Kawhi’ın maçını izlemeye gidecekti, ama ne yazık ki bunu asla gerçekleştiremedi. Oto yıkamacıda çalışırken silahlı kişilerin saldırısına uğradı ve yaşamını yitirdi. Ölümünün ardından faillere dair herhangi bir ipucu bulunamadı. Yargılama veya tutuklama olmadı. oyun devam etmeli Babasını kaybeden ve belki de hayatının en kötü gününü geçiren Kawhi Leonard’ın önünde hâlâ bir basketbol maçı vardı. Çıktı, 17 sayıyla mücadele etti. Takımının kaybetmesine engel olamadı belki ama yaşadığı her şeye rağmen basketbola bu kadar bağlı kalması ve işini yapması salondaki herkesi etkilemişti. O gün kendi oğlunu basketbol oynarken izlemek için salonda bulunan Hollywood yıldızı Denzel Washington, Kawhi ile ilgili ilk anısını The Bill Simmons Podcast’te şöyle anlatıyor: “Oğlumun maçından sonra aynı salonda bir maç daha oynandı. Onu da izlemek istedim. Maç başlamadan önce bize oyunculardan birinin babasının öldüğü söylendi, saygı duruşunda bulunduk. O çocuğun adı Kawhi Leonard’dı. Öyle bir basketbol oynadı ki, ‘Babasının ölümü bu çocuğu ateşlemiş’ diye düşündüm. O zaman bilmediğimiz şey, 20 sene daha bunları yapmaya devam ederek basketbola damga vuracağıydı.” Kawhi ise 17 sayı atmasına rağmen takımının 6860 kaybettiği mücadelenin ardından babasının ölümünü soranlara şu cevabı veriyordu: “Basketbol benim hayatım. Sahaya çıkıp bu trajediyi unutmak istiyorum. Çok üzücü, babam normalde burada olacaktı.” Kolejde geçen iki senenin ardından CENGİZ UYGUR Kawhi Leonard, Toronto Raptors’u tarihinde ilk kez şampiyon yaptı. Şehrin umudu oldu... NBA takımlarının ilgisini üzerinde hisseden Kawhi Leonard, 2011 NBA Draft’ına katılacağını deklare etti. Üst sıralardan seçilmesi öngörülmüyordu. Yüksek ihtimalle “rol oyuncusu” olacağı düşünülüyordu. Draft günü, 15. sıradan Indiana Pacers tarafından seçildi. Ardından ilginç bir takasla San Antonio Spurs’ün yolunu tuttu. Spurs’ün duayen başantrenörü ve yöneticisi Gregg Popovich, oyun kurucu George Hill karşılığında Leonard’ı kadroya kattıkları takası şu sözlerle anıyor: “Kariyerimde almak zorunda kaldığım açık ara en zor karardı. Hill, takımdaki en sevdiğim oyunculardan biriydi, telefonda takas edildiğini ona haber verirken gözlerim doldu, ama seviye atlamak zorundaydık. Takastan sonra hepimiz birbirimize baktık, o bakışlarda korkuyu gördüm. Bu çocuğun nasıl bir basketbolcu olduğunu bilmiyorduk. Skorer değildi, dış atışları yeterince etkili değildi, bizim için sadece ribaund alabilen bir uzundu. Şimdi dönüştüğü basketbolcuyu o zamandan tahmin edebildiğimi söyleyemem.” babasını gururlandırdı Yıllar sonra olanlar hepimizin malumu. San Antonio Spurs’te yıllarca süren başarılı bir kariyerin ardından Toronto Raptors’a takas oldu ve bir şehrin umudu haline geldi. Senelerce başarısızlıklarla, hayal kırıklıklarıyla dolu bir dönemden geçen Kanada ekibini, ligin en dominant takımı Golden State’e karşı zafere taşıdı. Bir şehrin, bir camianın kaderine el koydu. Hayatı boyunca zorluklarla mücadele eden, babasının öldüğü gün maça çıkacak kadar basketbolu seven bu duygusuz, robotik tepkilere sahip adam, yaşadığı her şeye rağmen şu an kariyerinin zirvesinde. Bu zirveye çıkarken, umutsuz bir şehri de yanına aldı ve onları da tarihinde ilk kez şampiyon yaptı. Bu noktadan sonra kesin olan tek şey, Kawhi Leonard, babasını gerçekten gururlandırmayı başardı. Eski Mustang kullanıyor... K awhi için 201314 sezonu da ekstra önem taşır. Sezona fırtına gibi giren San Antonio Spurs ve Kawhi, son derece dominant bir Playoff performansının ardından NBA Finalleri’nde Miami Heat’i 41’le geçerek NBA şampiyonu oldular. O sezon Duncan, Ginobili ve Parker gibi efsane isimlerin arasında takım liderliğine yükselen Leonard, 2014 NBA Finalleri’nin En Değerli Oyuncusu (MVP) seçildi. Ne tesadüftür ki, bu ödülü Babalar Günü’nde aldı. Ödülü, cinayetinin failleri asla bulunamayan babasına adadı ve en sevdiği şeyi yapmaya, basketbol oynamaya devam etti. Başarılar geldikçe medyanın Kawhi’a ilgisi artıyordu, ancak genç basketbolcu da medyaya o denli ilgisizdi. Röportajlarda sanki kafasına silah dayamışlar gibi zorla konuşuyor, galibiyetlerden, şampiyonluklardan sonra tepkilerini minimumda tutuyordu. Daha sonraki yıllarda Spurs’te takım arkadaşı olacak LaMarcus Aldridge, Kawhi hakkında, “Gerçekten kim olduğunu bilmiyorum. İki senedir beraber basketbol oynuyoruz ama tek kelime konuşmadık” demişti. Porsche marka arabası olmasına rağmen arkadaşının eski Ford Mustang’ini kullanıyor, buna gerekçe olarak da Porsche’un “çok yaktığını” söylüyordu. Sporculara lakap bulmayı çok seven Amerikan medyası, bütün bu gelişmelerin ışığında Kawhi’a “Robot” lakabını uygun gördü.