Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 Gidin... görün...ÖZNUROĞRAŞ ÇOLAK u ‘Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde’ Yapı Kredi 75. Yıl Sergileri’ni, Nâzım Hikmet’in doğumunun 117. yıldönümü için bir kutlama niteliği de taşıyan “Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde” sergisi Yapı Kredi Bomontiada’da açıldı. Ser ginin küratörlüğünü M. Melih Güneş üstlendi. 16 HAZİRAN 2019 Mehmet Günsür ve Hakan Kurşun gezegen için kolları sıvadı ‘Konu çevre olunca ikiyüzlüyüz’ Fotoğraf: Kurtuluş Arı u Yıldızlarla Oda Müziği İ stanbul Müzik Festivali’nin klasik müziğin yıldızlarını buluşturduğu serisi Yıldızlarla Oda Müziği’nin ilk konserinde dünyada “Beethoven Yılı” olarak kutlanacak 2020’ye gönderme yapan bir programla, her biri seçkin birer Beethoven yorumcusu olan Isabelle Faust, JeanGuihen Queyras ve Alexander Melnikov bir araya geliyor. u ‘Cibali Karakolu’ Harbiye’de... İ stanbul Büyükşehir Şehir Tiyatroları Açıkhava Yaz Oyunları kapsamında bugün saat 21.15’te “Cibali Karakolu” sahnelenecek. Cibali Karakolu halihazırda varlığını koruyan pek çok gerçeğe ışık tutarak geçmişten günümüzü yansıtan eleştirel bir ayna olmayı başarıyor. u Arşivin Belleği... Koç Üniversitesi Anadolu Araştırmaları Merkezi (ANAMED), bu yıl beşincisi yapılacak “Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu” kapsamında düzenlenen “Arşivin Belleği: Marcell Restle’nin Anadolu Araştırmaları” sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25 Haziran’da kapılarını açacak sergi, 1 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek. u ‘Harbiye Açıkhava Konserleri’nde MFÖ M FÖ “Bellona Harbiye Açıkhava Konserleri” kapsamında, 20 Haziran’da saat 21.00’de konser verecek. u Babalar ve çocuklar için... A ilenizin süper kahramanı babanızla unutulmaz bir gün yaşamaya, İstanbul Oyuncak Müzesi’ne davetlisiniz… Gamze Tavukçuoğlu’nun eğitmenliğinde yapılacak atölye bugün saat 12.00’de başlıyor. Üç kuşak birlikte vakit geçirebileceğiniz atölye çalışmasında küçük katılımcılar babalarına, büyükbabalarına çocukluklarını hediye edecekler... u ‘Kürklü Venüs’ sezonu kapatıyor Ersin Umut Güler’in yönettiği ve Pervin Bağdat ile birlikte rol aldığı “Kürklü Venüs”, 18 Haziran’da saat 20.30’da Moda Sahnesi’nde, 21 Haziran Cuma günü saat 20.30’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde sahnelenecek. Mehmet Günsür O yuncu Mehmet Günsür ile müzisyen Hakan Kurşun’un birlikte yazdığı “What Eye See” adlı parçayı gazeteden duyurmuştuk ve ikilinin çevre farkındalığını artırmak için yapacağı başka projeler olduğundan bahsetmiştik. İşte o projelerin detaylarını öğrenmek üzere Günsür ve Kurşun ile bir araya geldik. Anladık ki her şey bir internet dizisi olan “Kanaga” ile başlamış... u En baştan başlayalım mı? Bilmiyorum hanginiz anlatmak ister, proje nasıl başladı ? Mehmet Günsür: Önce Kanaga’dan bahsedeyim. Kanaga projesi başlayalı baya oldu tabii. Ben, eşim, Kaan (kayınbiraderim) ve onun kardeşi... Hepimiz sinemacıyız. Kaan aynı zamanda sümerolog ve prodüktör, Tolga çok iyi bir görüntü yönetmeni ve editör, eşim belgeselci. Hepimiz çevreyle de çok ilgiliyiz. Gezegene kötü davrandığımızı görüp bir şeyler yapmalıyız dedik. Bir hikâye yazalım ve bu hikâye de bir şekilde dünyaya iyi davranmak için insanlara biraz ilham versin istedik. Hakan’la da zaten çok eskiden tanışıyoruz. Pek çok müzisyen arkadaşımız da yardım etti. What Eye See’yi yarattık. Bu şarkı da “Kanaga” dizisinde kullandığımız bir şarkı. Mardin’in hikâyesini anlatıyor aslında, babasını arayan Mardin isimli bir fizik profesörünün hikâyesini anlatıyor dizi; ama bir de paralel kurguda Mardin’in bir öğrencisi ve onun yakın arkadaşları olan aktivist bir hacker grubu var, onlar da bir projeye hazırlanıyorlar, ne olduğunu bilmiyoruz, onların hazırlandığı sırada arkada da bu şarkı çalıyor. amaç topluluk yaratmak Hakan Kurşun: Şarkının sözleri son yıllarda burada olup bitenleri de biraz anlatıyor. Kozkalesi’nden bahsediyorum bir kısmında. Bizim de kendimizle yüzleşmemiz gerektiğini ve bu iklim değişikliğinin sadece çevremizde değil içimizde de olduğunu vurgulamaya çalıştık bu parçayla. u Dizi nerede izlenebilir peki? M.G.: YouTube’da var ama bizim kanalımızın adı Kanaga.tv. Biz aslında bu dizide, dünyayı kurtaran insanların hikâyesini anlatıyoruz. Gittiğimiz her yerde gerçekten dünyayı kurtaran insanlarla tanışıyoruz. Bunun için gerçekten süper güçlere sahip olmamıza gerek yok. Bir ekomimar da olabilir bu, direnen bir çiftçi de... Kanalda yaptığımız onar dakikalık röportajlar da var. Aslında büyük resimde yapmak istediğimiz şey bir community (topluluk) yaratmak. Dünyanın her tarafındaki insanlar, dünyayı kurtaran insanların farkında olsunlar. Bu arada “Kanaga”nın ikinci sezonunu yazıyoruz ve büyük bir ihtimalle bu bir film olacak. EMRAH KOLUKISA Oyuncu Mehmet Günsür ile müzisyen Hakan Kurşun, iklim değişikliği ve çevre kirliliği hakkında farkındalık yaratmak için kolları sıvadılar. “What Eye See”adlı parça için çekilen klibi şu linkten izleyebilirsiniz: https://www. youtube.com/ watch?v=PBvPGJ9K5s Hakan Kurşun para kazanılmalı u İklim değişikliği global bir problem elbette. Sizce Türkiye’nin yaptıkları yeterli mi? M.G.: Asla değil, dünyada da yeterli değil. Çok büyük bir ikiyüzlülük var dünyada da. Büyük uluslar ya da dünyayı en çok kirletenler, bir şekilde günah çıkarıyorlar ama herkesin işi gücü para. Bu çevrecilik durumunu bir an önce paraya endekslemezsek, yani hem çevreci olunup hem de bundan da para kazanılacağını maalesef anlatamazsak biraz bu süreç uzun olacak. Öyle bir zaman da gelecek ki çok geç kalınmış olacak. Teşvikler, vergi kolaylıkları gerekli... Bunun için de tabii dünyaya değer vermek gerekiyor. greta’ya ağlıyorum H.K.: Çevre Mühendisleri Odası bu sene hava kirliliği raporu yayımladı. Belli istasyonlardan alınan veriler de ğerlendiriliyor, ama bazı istasyonlardan veri alınamıyor. Özellikle termik santrallerin olduğu yerlerden. Oda bunu ilan etti. Hangi partikül hangi zararı veriyor, şu anki değerler nedir? Artık bunun gibi şeyler konuşuluyor. Evet bazı bölgeler çok vahim durumda, ama ülkede farkındalığı olan ve sürekli bu konuyu gündeme getiren insanlar var. M.G.: Dünyada da var. Ben Greta Thunberg’i her gördüğümde ağlıyorum mesela. Ben kendi çocuklarımdan utanıyorum, Pasifik’teki plastik kıtasını düşününce... Greta o yüzden yüzyıllar sonunda hatırlanacak. 16 yaşında bir velet, bütün Avrupa’yı ayağa kaldırdı. u Projelerin devamından söz edelim biraz da, ne var sırada? H.K.: “Uyanma Vakti Geldi” isimli bir parça var. 95’te yazmıştım. Onu yeniden yapıyoruz şimdi. Haziran sonuna kadar yayımlayacağız. Sonra yeni parçalar yapmayı düşünüyoruz. u Kanal İstanbul projesi de çevre için ciddi ‘Kanal İstanbul’u düşününce tehdit oluştuyor, ne düşünüyorsunuz? M.G.: İçim acıyor, İstanbul’a o kanal olunca bir elin parmağı kesilmiş gibi, tabiat ananın canı acıyor gibi içim kötü oluyor. H.K.: Evden dışarıya çıkmak için para ödemen ge rekecek bu gidişle. O köprülerden, yollardan geçerken, para isteyecekler, İstanbul’u terk etmek pa içim acıyor’ rayla olacak. Aslında anayasaya aykırı olmalı, bir insan yürüyerek İstanbul’dan çıkabilmeli, bu sistem gelirse buraya hapsolacağız, çok sakıncalı. Umut var, biziz u Çevre kirliliği dediğimiz şey aslında gündelik hayatımızın içine kadar girmiş durumda değil mi? M.G.: Biz hiç farkında değiliz, ama farkında olmadan karbondioksit salınımını inanılmaz yükselttiğimiz şeyler var. Mesela yediğimiz etin kesiliş, işleniş, önümüze geliş durumu inanılmaz. Evde harcadığımız su mesela, artık tasarruflu musluklar var, sifonun içine bir litrelik su şişesi koyuyorlar, o her dolduğunda bir litrelik suyu kurtarıyorsun... Böyle minik minik şeyler. Biraz daha gündelik hayatımızın içine bu bilinci sokmak gerekiyor. u Umut var mı sizce hâlâ? H.K.: Var, umut biziz, hepimiziz. Bizim umudumuz var ve umudu biz yaratacağız, biz etrafa yayarsak diğerleri de etkilenir.