Katalog

6 31 MART 2019 ÖZNUR OĞRAŞ Gidin... görün...ÇOLAK u Levy’nin ‘Varoluş Kavşağı’ D ünyanın en büyük heykellerden birini yapan sanatçı Arik Levy, 28 Mart – 4 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da. Levy’nin, “Varoluş Kavşağı” başlıklı sergisi PİLEVNELİ Dolapdere’de açıldı. Sergi, sanatçının heykel, duvar heykeli, çizimleri ve resimlerinden oluşuyor. u ‘Sonsuzluğun Kapısında’ Yapı Kredi Bomontiada, Başka Sinema işbirliğiyle, “Van Gogh: Sonsuzluğun Kapısında” filmini ağırlıyor. Gösterim bugün saat 17.00’de yapılacak. Film, Van Gogh’un Arles’teki son zamanlarını konu alıyor. u ‘Şebnem Ferah, Zorlu‘da Ş ebnem Ferah, Vestel Gururla Yerli Konserleri kapsamında, 5 Nisan’da, Zorlu PSM’de sevenleriyle buluşuyor. u Murat Germen ile fotoğraf semineri A çık Diyalog İstanbul, sanatçı, eğitimci ve arşivci Murat Germen ile “Bir özsorgulama yöntemi olarak belgesel fotoğraf” semineri düzenleyecek. 3 Nisan Çarşamba günü saat 19.00’da başlayacak seminerde, katılımcılarla, odaklanabilecekleri konularda fikirler üretilecek. u SALT’ın ‘Kara Atlantis’i... Cankeş, modanın alışılagelmiş hatta sıradanlaşmış kalıplar halinde sunulmasına itiraz ediyor Hikâyesini anlatıyor Deniz Ülkütekin Genç modacı Başak Cankeş, dayatılan akımları değil kendi ilham kaynaklarını tasarımlarına yansıttığını söylüyor. Satmıasıyla ... uModada beden estetik algısı kırılıyor mu yoksa bir nevi proyg ilen mosyon aracı mı? Her şey bence promosyon aracı olarak a ed başladı. Kendi gösterim için konuşmam gerekirse, tüm moda sektörünün hepimizi nasıl k b kuklalaştırdığı, satan ürün yapmaya nasıl itildiay ğimiz, bu esnada ne yalanlar söylemeye mecbur bık rakıldığımız, moda ile fazla ilgilenen insanların mane vi değerleri kaybetmeye başlaması ile oluşan entelektüel seviye kaybı ve bunun sosyal ortamlarda davranışlara yansıyışını eleştirdim. Bir yandan da kendi kendimi ruhen özeleştirel bir sürece soktum. Satma kaygısıyla kaybedilen yaratıcılığı sorguladım. Önce, yalan ile hakikat arasındaki çizgiyi desenime nasıl aktarabileceğimi çözmem gerekti. Kıyafetlerin her birini tablo gibi düşündük ve deri oyma sanatçıları ile çalıştım.  Fotoğraf: Pelin Kaçar İlk koleksiyonu An ile Mercedes Benz Fashion Week’te yer aldı. Yota Ödülü’nü kazandı. İz Fotoğraf: Burçin Ergunt mir merkezli bir modacı olarak çıkış yapan Ba şak Cankeş, bu sene ba şında sanat, performans ve modayı birleştirdi ği Truth (hakikat) defi lesiyle ses getirdi. Can keş, “The Truth, Pinok yo hikâyesinin metaforla rı üzerinden moda dünya sının hem giyen hem de giydirenlerini nasıl birer kuklaya dönüştürebileceğini irdeliyor” diyor. Eserlerim Contemporary İstanbul'da sergilenmeye değer bulundu demek daha u Neden moda? doğru olur... Emp Moda ve sanatla ilgilen resyonizm ile çini sa mek nereden aklıma girdi natını harmanlamak hatırlayamıyorum bile... üzere Kütahya’da Annem 30 yıllık rehber. ki çinicilerle çalış Hafızamda çok fazla imge tım. Çinilerin üzerin var. Onunla çok gezdim. de Degas’nın balerin Bir çocuğun 7 10 yaş aralığında gitmeyeceği ülke Başak Cankeş leri, Degas’nın balerinlerinin içinde çini leri gördüm. Gördüklerimi motifleri ve 6 odadan de zanaatler, sanatçılar ve oluşan müze sahne akımlarla harmanlayıp ko si ile başlayan bir su leksiyonlara yansıttım. num... Bir önceki fu İTİRAZIM VAR arda ise Salvador Dali Osmanlı’da yaşasaydı u Bashaques marka nasıl minyatür çizerdi nız, giyilebilir sanat başlığını içeriyor... sorusu üzerine çıkan desenleri Türk yor Modanın iniş çıkışlarına göre ilha ganlarına bastığımız işler sergilendi. mımı değiştiren bir tasarımcı değilim. Kendi hikâyelerim var. Baleyi bırakmak, âşık olmak ya da moda haftalarında hoşuma gitmeyen sahte insanlarla karşılaşmak bana yeni koleksiyonum için ilham olabiliyor. Koleksiyonlarımda hikâyelerimdeki kadınları giydiriyorum ve modanın alışılagelmiş hatta sıradanlaşmış kalıplar halinde sunulmasına itirazım var. Giyilebilir sanat başlığı hem koleksiyon sürecimde, hem çıkan üründe hem de sunum şeklinde altını doldurmaya çalıştığım bir kavram. Koleksiyonu tasarlarken bir tab u Moda ve mekân ilişkisi üzerine fikirleriniz nelerdir? İstanbul Moda Haftası kapsamında şovlarımı sürdürememe sebebim podyumun benim için yetersiz kalması. Aşk Cenazesi isimli bir önceki teatral moda performansımda Runway’i bir sahne gibi kullandığım için show kıyafetlerin önüne geçti ve eleştirildim. Ana duygu, aşk acısının ulaşamamaktan kaynaklandığı ile ilgili olan hikâyemi izleyenlere hissettirmekti, bunu başardım ama Runway’in benim için yetersiz kaldığı lo ya da 3 boyutlu bir eser üreterek ya nı o gün anlamıştım. Bu yıl bu sebeple da yağlıboya desen çizerek işe başlıyo Zorlu PSM ana sahnede The Truth isimli rum. Bunu kumaşa aktarırken mutlaka Türkiye'nin ilk biletli moda performansı Türk zanaati ile birleştiriyoruz ve fark nı sergiledik. Teatral Moda Performansı lı zanaatkârların kıyafet üzerinde gör isminde yeni bir alan çıkmış oldu. meye alışık olmadığınız işlerini insan bedenine entegre etmek üzere modifiye ediyoruz. Bilinen bir ressamın, dijital baskıyla kuma aktarılmasına giyilebilir sanat denmesine karşıyım. Giyilebilir sanat, bedenini sanat eseri taşıyabilir hale getirmekle ilgili olmalı.  u The Truth’da neden profesyonel olmayan isimleri kullandınız? Gerçeği anlatırken sokakta görmeye alışkın olduğumuz kadın tiplerini kullanmak çok önemliydi. İnstagramdan bir açık çağrı yayımladım. Modanın kabul ettiği hiçbir fiziksel özellik ara u Contemporary İstanbul Sanat madan yaptığımız bir eleme ile 40 gö Fuarı’na iş üretmek nasıldı? nüllü kadın seçtik. Direnç, dönüşüm ve tarih sorgusuna dair deniz hikâyeleri SALT Beyoğlu’nda, 67 Nisan’da... Açık Sinema’daki programda, The Otolith Group, Sophie Mallett, Halil Altındere ve Agnieszka Polska’nın birer video işiyle Jean Painlevé’nin bir filmi yer alıyor. u Sahnede kapitalizmin çarkı Ş ehir Tiyatroları’nın oyunu “Vahşi Batı” 4 Nisan’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde sahnelenecek. Sam Shepard’ın yazdığı Ergun Üğlü’nün yönettiği oyunda, rekabete sürüklenen insanların kapitalizmin çarkları arasında nasıl öğütüldüğünü anlatılıyor. Z bam, tek perdelik komünalimsi oyun! Seyircileriyle komün kurmaya karar vermiş bir tiyatro topluluğunun hikâyesi. Oyunu biletle değil, karakabere.com’daki ihtiyaç listesini temin ederek izleyebiliyorsunuz. 2 Nisan’da saat 20.30’da, Beyoğlu’nda, Halep Pasajı’ndaki Maya Sahnesi’nde. u Kaş’ta Dünya Sanat Günü L eonardo Da Vinci’nin doğum günü ve Dünya Sanat Günü olan 15 Nisan’da, 33 sanatçı, “Sanat Yolu” adlı karma sergiyi Kaş Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturuyor. 25 Nisan’a kadar açık sergide, klasik ve çağdaş sanat örnekleriyle tanınmış sanatçılar yer alacak. Dünyada hızla yükselen barokomania, barok dönemin yeniden keşfi olarak niteleniyor Barok yasağında başarı A ltı opera kurumumuz içinde, bu sezon sahnelenen tek barok eser olan Vivaldi’nin Bayezid’ini Süreyya Operası’nda Mehmet Ergüven’in rejisi ile izledik. Türk izleyicisi son 10 yıldır G.F. Handel’in, Imeneo, Agrippi na, Tamerlano, Herkül, Giulio Cesare gibi Avru Diapason pa operalarında sürekli sahnelenen eserleri Ergüven’in özenli rejisi ile izleyip tanı mış ve salonları da doldur muştu. Vivaldi’nin Bayezid’i de bunların sonuncusu... 19. yüzyıl operasının al benisine takılmışsanız, ba rok operalarını “kostümlü konser” gibi algılayabilirsi Kemal Küçük niz ama; müziğin ve şarkının etkisine dayalı bu sahne an layışında, bestecilerin şarkıcılara yüklediği tek nik cambazlığın, müzikaliteye dönüştüğünü gö rüp şaşırırsınız! Art arda dizilmiş Da Capo arya ların sonundan başına dönüp çeşitli süslemeler, ses numaraları yapan kastratolar (iğdiş edilmiş, kadın sesli erkek şarkıcılar) ya da onlarla ya rışan fenomen sopranolar artık yok. İş, barok tekniği için özel çalışmalar yapan yeni sanat çılara kalıyor. 1943 yılında Halle’de başlayan modern denemeler ise artık öyle bir hal aldı ki, Batı’daki bazı yönetmenler sizi daha iyi “avla mak” için, eserin içinde olmayan sahneleri bile ekleyecek kadar “uçabiliyorlar”. 1735 yılında Antonio Vivaldi tarafından Ve rona karnavalı için Agostino Piovene’nin lib rettosu üzerine bestelenen “Bajazet” (Yıldı rım Bayezid) operası, Osmanlı sultanı Yıldı rım Bayezid’in Timur tarafından esir edilmesi ni ve söz kestiği Trabzon kraliçesi Irene yeri ne Bayezid’in kızıyla evlenmek istemesini konu alan bir kurgu. Ergüven, Süreyya sahne ağzını daraltarak, barok dönemin küçük sahnesine uygun dönem estetiğini korumuş; gereksiz hareket unsurlarına yer vermemiş. Nihat Kahraman’ın minimal dekorları, şatafat içinde bir kitch yerine, simgesel dönem aksesuvarları ile yalın bir mekân oluşturmuş. Sevda Aksakoğlu’nun dönem giysilerini stilize edişi ve kumaş seçimleri mükemmel. Solistlere gelince: Şarkıcıya nefes alma fırsatı vermeden süren art arda 32’lik notalar, kolarotur aryalarla dolu bir eserde, bu tekniğe özel olarak çalışmamış solistlerin işi zor. Hele 32’lik notaları uzun staccato spasajlar halinde söylenmesi gerektiğinde, çok güçlü bir diyafram ve yan kasları çalıştırmak gerekiyor ki, bunu genç solistlerimizin ayrı bir teknikle sürekli çalışması gerekir. Timur rolünde kontrtenor Kaan Buldular ülkemizin tek deneyimli kontrtenoru ve barok solisti olarak giderek gelişen tekniği ile rolünün üstesinden başarıyla geliyor. Bayezid’te bariton Cengiz Arslan, çok kaliteli tonuna karşın çabukluk isteyen yerlerde zorluklar yaşıyor. Andronicus’ta mezzosoprano Elif Tuğba Tekışık, özel barok konserlerindeki deneyimi ile tekniğini iyi kullanıyor. Irene rolünde soprano Burcu Soysev, Idaspe rolünde soprano Dilruba Akgün ve Asteria’da mezzosoprano Ceren Şahin, az barok temsil yapmalarına karşın hızlı ve zor pasajları kazasız tamamlamayı başarıyor. Başkemancı Ceren Gürkan’ın öncülüğünde ayrıca konserler veren Camerata Barok İstanbul’u oluşturan yaylı sazlar grubu, barok arşeler kullanarak, vibratosuz barok soundunu ve dinamiğini çok iyi sunan ülkemizin tek ensembele’ı. Orkestra Şefi Paola Villa’nın günümüze uygun hızlıca tempoda aldığı müzik cümleleri Vivaldi’nin lirikdramatik etkilerini güçlendiriyor. Ancak tüm opera kurumlarına “Barok operanın adını bile duymak istemediğini” söyleyen yeni Genel Müdür’ün “himmeti” ile tekrar sahnelenen Bayezid’e şimdilik yeni eserler eklenmesi zor görünüyor. guişAersi!mağan C MY B