Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 2019 3 ‘Savrulma hakkı’nı düşünmek Elde var labirent H ayatta ilerlemenin belki de tek yolu iflah olmaz bir arayışçı olmaktan ge anlatıyor bana manzara. Bizde bu gibi ufak köşe marketlerde en çok yer alanlar loto ve altılı kuponu. çiyor. Bu, insanlar için de Bir süredir iki kutup ara böyle, toplumlar ve ülke sında gidip gelen, haklı hak ler için de. Zira insan, bil sız, suçlu suçsuz, bizden siz gi kabul ettiği yanılgıları den diye yalnızca ikiye ay nı merkeze alıp yaşamaktan öteye gidemediği sü SEDEF ERKEN rılan, hiçbir üçüncü ihtimale açık olmayan düşünsel ev rece aslında labirentteki bir fareden farkı kalmıyor. @SedefErken renimizde yaşayıp gidiyoruz. Politika dışında bir merkez de Arayışçı olmayı kendi ya kalmadı artık. Bu, yakın sandı nılgılarını aramak olarak özetleyebi ğımız insanlarla bile aramıza büyük liriz. Bilim dahil aslında hiçbir bilgi mesafeler koyuyor. nin mutlak olamayacağını, her bilginin bir ömrü olduğunu, her an yenilerinin Asıl ARKADAŞLAR BILE... Bir süre önce eski arka eski bilgileri hüküm kabul daşlarımdan birinin be süz kılabileceğini ve her fırsatta bir yanılgımız ile yüzleşme edilmemesi gereken ni Twitter’da engellediğini görünce şaşırdım. Mesaj atıp neden olduğunu miz gerektiğini anlamak. Dolaylı olarak bu, ego esiri olmamayı, bazı insanların kendisinden daha “haklı” olabileceğini baştan kabul düşündüklerin gizlenmesi olmalı. İkiyüzlülük eleştirilmeli, açık sözlülük değil... sorduğumda “Tam hatırlamıyorum ama politik konularda çok savrulduğunu düşünüyorum” dedi. Birkaç gün önce karşılaştığımızda beni hâlâ engelde tuttuğunu söyle etmeyi ve yeni bakış açılarının peşinden dim ama hatırlayamadı. Yok canım açmışımdır de koşmayı gerektiriyor. ÜÇÜNCÜ IHTIMAL yip kontrol ettiğinde durumu gördü ama beni neden engellemiş olduğunu yine hatırlayamadı. Muh Belki de bu ülkede hiçbir şeyi bir temelen tamamen farklı düşündüğü türlü ilerletemiyor olmamızın se müz konu aslında kendisinin sandığı bepleri üstünde bu anlamda hiç dü kadar önemli de değil, değerli de. şünmüyoruz. İki zıt uçta yaşıyoruz. İnsanın savrulması doğal sayılma Bunların arasında olmamız, iki uçtan lı, yalpalaması, hatta fikir ya da du da uzak, yalnızca kendimize ait bir ruş değiştirmesi. Asıl kabul edilme köşemiz olması acayip karşılanıyor. mesi gereken düşündüklerin gizlen İlerleme ancak üçüncü görüşten çı mesi olmalı. İkiyüzlülük eleştirilme kabilecek ama buna alan açmıyoruz, li, açık sözlülük değil, tepkileri gö sonra da neden yerimizde saydığımı ze alıp doğru bildiğini söylemek de za hayıflanıyoruz. ğil, “mış gibi” yapmak yadırganmalı. Geçenlerde gittiğim Almanya’da Oysa ülkemiz insana “ne düşündüğü sıradan bir köşe markete girdiğim nü” söyleme hakkı vermeyen özgür de gördüğüm dergi reyonu yine ak lükçülerle dolu. İnsan arkadaşına bile lımı başımdan aldı. Bu kadar çok ör savrulma hakkını vermeden nasıl öz gü, sudoku, moda, gezi, psikoloji, ta gürlükçü sanabilir ki kendini. rih, bilim dergisinin yaşayabilme Tanpınar’ın diliyle “kendisinden baş si yalnızca gelir düzeyi ile açıklana ka hiçbir şeyle meşgul olmamamıza izin bilecek bir şey değil. İnsanların fark vermeyen” bu ülkede savrulma hakkı lı konulara merak duyduklarını, yeni mız da olmayacaksa labirentten başka bilgiye ve ihtimallere açık olduğunu bir şey kalmıyor elimizde. ‘Enerjik Daldan Dala Spor’ çocuklara 15 spor branşını tanıtıyor REHBER ODASI Dene, vazgeçme Sporu çocuk yaşlarda yapmaya başlamazsanız sonrasında günlük hayata katmak biraz zor. O yüzden de çocuklara, sevdikleri sporu bulmaları için zaman ve fırsat tanımak, sonrasında da devam etmeleri için teşvik etmek gerek. Gazeteci Serkan Ocak, “Enerjik Daldan Dala Spor” kitabında, çocuklara neyi sevip sevmediklerini anlamaları için “en önemli aşama denemek” diyor. Ocak, sunuş yazısında, 30’dan çok branşı deneyimlediğini, hiçbirinde profesyonel olmadığını, dünya rekoru kırmadığını, hatta Türkiye çapında bir başarısı da bulunmadığını ama sürekli spor yaptığını anlatıyor. Kitapta, yüzme, bisiklet, futbol, voleybol, basketbol, atlama, triatlon, masa tenisi, tenis, kickboks, binicilik, yağlı güreş, bilardo, koşu ve oryantiring başlıkları altında, Ocak’ın kişisel deneyimleri ve öneriler, dikkat edilmesi gereken noktalar aktarılıyor. BASKETBOL u Boyun kısa olsa da hiçbir zaman yılma. Çok çalış gücünü ispatla. u Bir takıma girmek istiyorsan mut laka antrenöre gidip amacını söyle. Seni takıma almayacağını bilsen bile yine de söyle. u Sakatlanmaktan korkma. u Takım ruhu kazandırır. u Rekabet duygusunu ve rakibe saygıyı öğretir. u Vücut atik ve esnek olur. u Bedenin dayanıklılığını artırır. u Kemiklerin ve kasların gelişmesini sağlar. YÜZME u Ömür boyu yapılabiliyor, hayatında mutlaka yüzme olsun. u İlla şampiyon bir yüzücü olman gerekmiyor, daha sağlıklı bir yaşam için de yüzebilirsin. BİSİKLET u Aldığınız gün hevesle kaza yapma ihtimaline karşı çok dikkatli olun. u Güvenli olduğunu düşündüğünüz her yerde binebilirsiniz. u En güzel sporlardan. Fark etmeden, etrafı seyrederken çok faydalı bir egzersiz yapıyorsunuz. KOŞU u Spor ayakkabınız ve uygun bir parkurunuz olsun yeter. u Kaslar ve kemikler güçlenir. u Sağlıklı bir ki FİGEN ATALAY lonun korunmasına yardımcı olur. u Kan basıncını düzenler. u Beyne giden oksijen miktarı arttığı için zihin güçlenir. u En önemlisi de ruhunuz dinlenir ve psikolojiniz düzelir. NEDEN ATLAMA? Serkan Ocak, kitabında atlama sporuna yer ayırma nedenini ise “Ülkemizde bu branşla pek ilgilenen yok. Eğer yükseklik korkunuz yoksa, biraz da adrenalin seviyorsanız bence tam size göre bir spor branşı. Çok kişinin yapmaması, bu sporu lisanslı olarak yapıp ilerletmenizi de mümkün kılıyor. Milli sporcu bile olabilirsiniz. Kim bilir belki bir gün olimpiyatlara bile adınızı yazdırabilirsiniz” diye anlatıyor. u Mutlaka bilen biriyle başlayın. u Önünüze gelen her yerden atlamaya çalışmayın. u Eğitim veren yerleri bulun. uSıkı çalışın, herkesin yapmadığını yapın u Atlama size müthiş bir kontrol, odaklanma ve zamanlama yeteneği edindirecek. u Güçlü olduğunuz kadar esnek ve zarif olacaksınız. u Bu sporu yapmaya herkes cesaret gösteremez. Bunu da unutmayın! u İstanbul’da acil yuva arıyor. 0 532 061 42 93 u Tekir kardeşler yuva arıyor. İstanbul 0 545 955 06 44 u Fransız Bulldog, bu ırk konusunda tecrübeli kişiler önceliklidir. 0 532 376 93 10 / 0 530 703 13 69 Gün geçmiyor ki, yurdun dört bir yanından hayvan hakları ihlalleri ve zulüm haberleri gelmesin. Bu haberlerin öznesi ise ne yazık ki belediyeler. Ne olacak? PATIGÜNLÜKLERI 5199 sayılı kanun, belediyelere görev ve sorumluluklar yüklüyor. Ancak ne bir denetim mekanizması, ne de bir yaptırım söz konusu. Ve vahşet son bulmuyor. Konyaaltı Barınağı’nda, geçen haftalarda, ç ok sayıda köpek ölü bulunmuştu. Barınak yetkililerinin görevden alındığı duyuruldu. Bu hafta iki skandalla daha karşılaştık. ÇÖPE ATAR GİBİ! İlki Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nden geldi. Kanal Maraş’ta da haber olan videoda, baygın veya ölü gibi yatan hayvanlar, yerde bozulmuş yemek artıklarını görülüyor. İkinci videoda, barınak görevlisinin hayvanlara yaptığı korkunç muamele gözler önüne seriliyor. Görevli belediyeye ait bir arabayla geliyor, taburcu hayvanları tekrar sokağa bırakacak kafesteki kediyi, çöp dökercesine silkeleyerek yere atıyor. Kedi kaldırıma çarpı yor, yere çarpışının ardından sadece başını kaldırabiliyor. Belli ki çok hasta, belki felçli... Belediye ise olayda hayvan hakları ihlalinin söz konusu olmadığını söylüyor. Üstelik, yazıyı yazdığım şu ana dek, bu görevlinin belediyeyle ilişkisinin kesildiğine dair hiçbir haber de yok. Tasarrufa gidildiği ve barınaktaki hayvanların yiyeceğinin kısıldığına ilişkin bir iddia da vardı. Belediye, bu iddiaları da yalanladı. Sadece bununla kalsa iyi, barınak görevlilerinin, mamaları sattığına dair iddialar da mevcut... Barınak ta gönüllü yok. Be lediye, gönüllü baş vurularının valilik çe onaylanmadığını söylemiş. Gönüllüsü olmayan barı DEN IZ YAVAŞOĞULLARI nakta her türlü şaibe, cdenizy@gmail.com işkence ve zulmün döndüğü veya her an dönebileceği bir gerçektir. Bu durumlar da er yada geç ortaya çıkıyor ve hem belediye ye, hem başkana, hem de partisine kara bir leke olarak geri dönüyor. TOPLU MEZAR Osmaniye’de kırsal bir alanda, yan yana çok sayıda köpek cesedi bulundu. Toplu mezarları andıran görüntüler, sosyal medyadan yayıldı. Katliamı belediyenin yaptığına dair bir kanıt yok, ama ölü sayısının çok olması ve ölülerin aynı yerde bulunması, bunun bireysel bir iş olmadığını hissettiriyor. Belediyenin görüntüleri çeken ve yayan kişi hakkında soruşturma açacak olması ise şüpheleri artırıyor. Ne yazık ki, sokak hayvanlarının sürekli üremesinde ve sefalet yaşamasındaki en büyük sorumlu da yine görevlerini yerine getirmeyen belediyeler. Bu sebepten, hem hayvan sevenlerin hem de sevmeyenlerin şikâyetleri bir türlü bitmiyor. Bu döngüyü sonlandırmak için belediyelere yaptırım getirilmesi şart. biletix.com | 0850 755 55 55 | Biletix satış noktaları Bilgi için: issanat.com.tr | (0212) 316 10 83 / issanat | issanat.com.tr