22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 6 EKİM 2019 Diyette motivasyon Uzun süredir fazla kilolarınızdan kurtulmaya çalışıyorsunuz ve her seferinde büyük bir kararlılıkla başladığınız diyeti birkaç durumda motivasyonunuzu bozmak yerine, beslenme alışkanlıklarınızı tekrar sorgulayın ve pes etmeden devam edin. Vazgeçmediğiniz sürece başarıyı yakalamanın kaçınılmaz olduğunu göreceksiniz. gün sonra bozuyorsunuz. Ya da u Diyette mükemmellik yok tam ideal kilonuza yaklaşmışken tur. Bazen canınızın çok çekti üst üste yapılan kaçamaklar so ği o çikolatalı pastayı yiyebilir nucunda bir daha toparlayama siniz. Önemli olan küçük kaça yacağınızı düşünerek diyeti bırakıyor ve eski kilonuza geri dö MERVE SAATÇİ makları büyük boyutlara taşımamaktır. “Ne de olsa diyetim bo nüyorsunuz. Bu gibi benzer du Türk Kalp Vakfı zuldu, o zaman şunu da yiye rumları yaşadıysanız diyet ya Diyetisyeni yim” demeden günün geri kala parken motivasyon eksikliği ya nında dengeyi sağlayın ve sağ şıyor olabilirsiniz. İşte yüksek bir moti lıklı beslenmeye kaldığınız yerden de vasyona sahip olmak ve diyetteki başarı vam edin. nızı artırmak için yapmanız gerekenler... u Beslenmenizde çeşitliliği sağlayın. GERÇEKÇİ HEDEF ŞART Diyetlerin yarım kalmasının en büyük nedenlerinden biri kişilerin tek tip ve u Öncelikle kilo verme sürecini, sizi çok katı olan beslenme modellerini uy strese sokan katı ve yasaklarla dolu diyet gulamaya çalışmasıdır. Bu tarz diyet lis listelerini uygulamak olarak görmeyin. teleri kısa sürede fazla kilo kayıpları va Bu süreç, size sağlıklı beslenme alışkan at etse de uzun süre uygulanamaması ve lıkları kazandıracak ve bu alışkanlıkla kişilerin çabuk sıkılması sebebiyle kalıcı rı yaşam biçimi haline getirebileceğiniz kilo kaybı sağlamayacaktır. beslenme programları içermelidir. Bu nun için de mutlaka bir beslenme uzma DİYET ARKADAŞI EDİNİN nından yardım alın. u Kilo verirken kendinize gerçekçi hedefler koyun. Büyük hedefler koyup u Kendinize bir diyet arkadaşı edinin. Bu süreci size benzer hedefleri olan kişiler ile paylaşmak diyet programına uyu ulaşamamak motivasyonunuzu kaybet munuzu artıracak ve sizi daha çok moti menize neden olacaktır. Küçük ve ulaşılması kolay hedefler size güven verecektir. ve edecektir. İradenizi kaybettiğiniz zamanlarda birbirinize destek olarak her iki tarafın da başarısını olumlu yönde et u Acele etmeyin ve sabırlı olun. Al kileyeceğinizi unutmayın. dığınız kiloları 12 hafta içinde almadığınız gibi kilo verirken de birkaç hafta içinde mucize beklemek yanlış olacak u Beslenme programınızı ve kilo verme hızınızı başkalarıyla kıyaslamayın. Herkesin metabolizması farklıdır. tır. Kısa süre aç kalarak bir an önce vermeye çalıştığınız kilolar ne yazık ki kalıcı olarak verilen kilolar değil. Uzun süren açlıklar sinirli bir ruh haline sebep u Çok sık tartılmayın. Diyet yaparken hepimiz tartıda kısa sürede güzel sonuçlar görmek isteriz. Ancak bazen kıyafetler, ödem, açlıktokluk gibi durum olacak ve bu da motivasyonunuzu düşü lar tartıda doğru ölçüm almamanıza ne recektir. u Kilo verme sürecinde başlangıç ta kilo kayıpları daha fazladır ve zaman den olabilir. Bu durumda motivasyonunuz düşürerek diyet sürecini olumsuz etkiler. Haftada 1, aynı gün ve saatte tartıl la kilo verme hızınız yavaşlayabilir. Bu mak yeterli olacaktır. 79 Ekim İstanbul SineBU 1113 Ekim Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezi 1620 Ekim Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi GoetheInstitut Ankara Sesli betimleme, işaret dili ve ayrıntılı altyazı ile KURUMSAL DESTEKÇİLER BÖLÜM SPONSORLARI ORGANİZASYON Bu ilan, Cumhuriyet Gazetesi’nin katkılarıyla yayınlanmıştır. Sapanca Gölü manzaralı Seyri Miss Kahvaltı Bahçesi’nde her şey doğal Doğada kahvaltı mutlulukla ilişkili Figen YANIK figenyanik13@gmail.com Başlıkta Cemal Süreya’nın Kahvaltı şiirinden esinlenildi: “Yemek yemek üzerine ne düşünürsünüz bilmem / Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı’’ dizeleri, şairin kahvaltının sırrını çözdüğüne bir işa ret gibi... Gözümüzü açtığımız andan itibaren koş turmakla geçen, değil kahvaltı yapmak, öğle ye meğine bile zaman bulunamayan günümüz çalışma koşulları düşünülünce... Şair o günden ileriyi gör müş, kendinden sonraki nesle uyarıda bulunuyor: Yavaşlayın. Ne büyük lüks değil mi; sade bir kahveyle güne başlamak yerine sevdiklerimizle bir sofra etrafında buluşmak... Kızarmış ekmek kokusu, ocakta dem lenen çayın buğusuna karışmadan, tereyağının üs tüne evde yapılmış bir marmelat sürülmeden kah valtı olur mu? Üstelik ailenin tüm fertleri bir ara dayken ya bir komşu uğramalı ya da bir yakın ak raba... Çay hiç bitmemeli, hiç değilse kapıyı çalan kahve sohbetine yetişmeli. Sapanca’nın Mahmudiye Mahallesi’nde iki dö nümlük bir bahçenin içindeki bir aile işletmesi Seyri Miss, tüm bu özellikleri yaşatan bir mekân... Gürcistan Batum kökenli, Çanakkale şehidi Meh met Ali dedenin evinin bahçesinde, çocuklukların da yaşanan ritüelleri, lezzetleri koruyarak doğay la, birbirleriyle ve kendileriyle barışık nefes alma nın sırlarını paylaşıyorlar. Dördü kız, biri erkek, beş kardeş, eşleri, çocukları, anne ve babalarıyla bu kalabalık aile işletmesinde her şey imece ve gönüllülük esasına dayalı... Doğaya gösterdikleri özen, en az kardeşlik dayanışması ve köylerine verdikleri Bahçenin bir bölümü çocukların önem kadar değerli. Işın, Derya, Nazlı, Zafer, Aysel Şahin kardeşler hafta içinde kendi işleriyle ilgileniyor; hafta sonları ve resmi tatillerde açık olan bu aile bahçesinde bir araya gelerek tüm gün kahvaltı servisi veriyor. Onların hikâyesi şehir hayatının stresinden uzaklaşıp, büyük büyükbabalarının 140 yıllık evlerini elleriyle restore edip, mutfaklarını yeniledikten sonra da ocakta çay demlemekle başlamış. Sapanca Gölü manzaralı yemyeşil bahçede her zaman çocuklar için ayrılan bir bölümde kova ve kürekler var. Burada çocuklar özgürce koşsun, toprakla oynasın, tohum eksin isteniyor. Her şeyden önce şehirden gelen çocukların da köyde yaşayan yaşıtları gibi erik, kiraz, ce DERE KENARINA MASA Yaklaşık 10 yıl önce, o sıralarda çalıştıkları işlerden ayrılan 40 yaşındaki Nazlı ve iki yaş küçük kardeşi Zafer, zaman zaman Mahmudiye Deresi’nin kıyısındaki düğünlerinin de yapıldığı aile bahçesinde buluşup kuş sesleri arasında güne başlar. Geleceğe dair hayaller kurulur, do viz, fındık, kestane ağacını tanımaları için çaba gösteriliyor. Yakın zamanda ekolojik yaşam ko nusunda farkındalık yaratmak, doğada öğrenen çocuklar yetiştirmek amacıyla dere kenarındaki bahçelerinde de faaliyet göstermeyi düşünüyorlar. ğayla barışık alternatif hayat bi çimleri düşünülür. İki çocuk annesi Nazlı Şahin Dinçay, saları koymayla başladı. Sonra masa bugünlerin tohumlarının de ları yukarıya, dedemizin evinin bah re kenarında atıldığını anla çesine taşıdık. Hepimiz bir süre ba tıyor: “Biz zaten aile olarak bamın ve kardeşlerinin doğup bü bir aradayız. Tüm kardeşler, yüdükleri 140 yıllık aile evini ihmal eşleri, çocuklar, annem, ba Nazlı etmiştik. Zamanla herkes el attı. Kış bam... İstanbul’da yaşarken aylarında inşaatla uğraştık. Her şeyi hafta sonları koşa koşa köye gelirdik. Dere kenarında bir Derya biz yaptık. Ev eskiden iki katlı, cumbalıydı, altında hanı vardı. O handa kestane bahçemiz var. Karde babaannem pekmezini, salçasını, ce şim Zafer’le çalışmadığımız bir vizli sucuğunu, kuşburnu marmeladını dönem ‘Masa mı alsak? Dere ve kuş sesleri arasında burada piknik mi Işın Aysel saklardı. Evde Gürcü yemekleri yapılırdı. Şimdi girişte yine mutfağımız var. Evin 140 yapılsa?’ diye düşündük. Her şey ma yıllık yapısını ve ruhunu hiç bozmadık.” Peyzaj, çevreci abladan Seyri Miss’in bahçe sinde ceviz, kestane, kiraz, fındık, erik ağaçları var. Peyzaj işleri, lavantadan biberiyeye kadar aromatik bitkilerin yetiştirilmesi en büyük abla Işın Şahin’in emeği. Şahin, Uludağ Üniversitesi ziraat mezunu, Kocaeli Üniversitesi peyzaj bölümünde eğitim almış. Ekolojik Tarım Derneği üyesi. Gerçek bir çevreci. Lavantayı, kantaronu zeytinyağıyla buluşturmak, gıda artıklarıyla bahçede kompost yapıp toprağı beslemek onun sorumluluğunda. Anne elinden reçeller Anneleri Nuray Şahin’in elleriyle yaptığı acuka, reçel, pekmez o kadar beğenilir ki kahvaltıya gelenler, giderken alıp yanlarında da götürmek ister. Önceleri her isteyene birer parça verilir, ama zamanla eldeki ürünler, taleplere yetmemeye başlar. Ve bir araya gelip Nuniş’in Dükkânı’nı kurarlar. Dükkânda acuka, tarhana, İzmir üzümü, mürdüm eriği, portakal, elma, armut, incir, havuç, ayva reçelleri, köy ekmeği, organik yumurta, kantaron, lavanta, defne yağları, ceviz, fındık, kestane, ıhlamur da satılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle