25 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA 4 ÇOCUK sesİ Bekİr Onur Hİlal Bebek 22 Nİsan 2018, PAZAR Şeker gibi yazılar Neşe doluyor insan 23 Nisan bayramı çocukluğumuzun en sevimli okul anıları arasında yer alır. Neşeli, heyecanlı, unutulmaz! Hele tören alayında yer aldıysanız, kürsüye çıkıp şiir okuduysanız belleğinizden hiç silinmez . Bu açıdan, 1925 İzmir doğumlu Attilâ İlhan’ın anısı çok anlamlı: “Öğretmenimiz çok vatanperver bir kadındı. Bizlere sık sık Cumhuriyetin anlamını anlatırdı. Biz neden İstiklal Marşı’na sahibiz, daha önce neden İstiklal Marşı’mız yokmuş, bunları anlatırdı. Zaten şöyle bir usul vardı: Milli bayramlar yaklaştığı zamanlarda, bayrama ikiüç gün kala, dersler kesilirdi. Fatma Hoca bizi alır, yandaki futbol sahasına götürür; çimenlere yayılırdık. Orada öğretmenimiz İnkılap tarihini anlatırdı.” * Ayfer Tunç konuya eleştirel –biraz da müstehzi bir yaklaşımla bakıyor: “Kostümlü bir bayram olan 23 Nisan yaklaşırken çocukları bir sevinç, dar gelirli aileleri de bir düşünce alırdı. (…) Rontlar, skeçler, masal canlandırmaları planlanır, resmi geçitte giyilecek gazi, Pamuk Prenses, Anadolu kızı, balerin, Uyuyan Güzel, kedi, tavşan kostümleri diktirilirdi. (…) Resmi geçit kafilesinin sonunda, kostüm diktiremedikleri için okul formalarıyla yürüyen ve imtiyazsız, sınıfsız bu kaynaşmış kitleye kaynaşamayan yoksul çocuklar yer alır, tören sonunda onları bekleyen tayyörlü anneleri olmadığı için evlerine dağılırlardı.” ** Bir zamanlar halkın özellikle Cumhuriyet Bayramı’nı nasıl coşkuyla kutladığını sırası geldiğinde canlı örnekleriyle anlatmak üzere, şimdi bayramların okul ve eğitim için neden önemli olduğu konusuna gelelim. Başvuracağımız temel kavram, “okul kültürü”. J. Frederick Lewis (18041876). Kahire’de bir okul, İngiltere. Okul, genç kuşağın yetişkin toplumuna katılmasının her zaman en önemli aracı olmuştur. Eğitim birçok yerde (ev, arkadaş çevresi, televizyon, internet, bilgisayar) ortaya çıksa da, okul geleceğin kuşakları için hâlâ bir numaralı tanışma yeridir. Okula başlayan küçük çocuk aile dışından bir yetişkinle okulda karşılaşır, geleceğini biçimlendirecek modellerle okulortamında etkileşir. Bu ortamın havası, ruhu, atmosferi “okul kültürü” (antropolojik) ya da “okul iklimi” (psikolojik) kavramlarıyla ifade edilir (kimileri bu ayırımı yapmaz). Okul kültürünün örgütsel, fiziksel, çevresel, duygusal, bilişsel, dilsel pek çok öğesi vardır (mimariyi, bahçeyi, peyzajı da ekleyin lütfen). İnsana bakın! Okul, çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş törenlerinin evrensel kavşak noktasıdır. Her çağda her okulun kendi kültürü (değerleri, gelenekleri, moral kuralları, dili) vardır. Bir okulun kültürü, günlük davranış ve gelecek için neyin önemli olduğuna yoğunlaşmayı sağlar. En önemlisi de, öğrencinin okulun iklimini nasıl yaşadığı ve algıladığıdır. Okul iklimi sürekli geliştirilmesi gereken dinamik bir sürecin ifadesidir. Bunu, “İnsancı Psikoloji”nin kurucusu Carl Rogers’ın sözleriyle açıklayayım. “Her gün bahçemde çalışıyorum. Eğer su verir, doğal besin sağlar, oksijenin köklere ulaşması için toprağı işlerseniz, güller, çiçekler, bitkiler Güney Kaliforniya’nın ikliminde çok iyi gelişir. Yabani otların her zaman var olduğunu biliyorum. Yabani otları bahçeden uzaklaştırmanın yolu sürekli bakımdır. Kişimerkezli eğitim de tıpkı benim gül bahçem gibidir, güzelliğini sürdürmek için bakımlı bir çevreye ihtiyaç duyar.” (özel görüşme, 1984).*** Derin analizlere kulak asmayın, insana bakın! *Akt. B. Onur, Türkiye’de çocukluğun tarihi. İmge, 2005. **A. Tunç, Bir maniniz yoksa annemler size gelecek. YKY, 2001. ***H. J. Freiberg, School climate. Falmer Press, 2005. K. D. Peterson, Shaping school culture. JB, 2009. 22 NİSAN 2018 SAYI: 16 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü BÜLENT ÖZDOĞAN Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Faruk Eren Yayın Yönetmeni TAYFUN ATAY Görsel Yönetmen Ulaş ERYAVUz Yayın Koordinatörü Gürer mut Sayfa Uygulama İLKNUR FİLİZ Yazar İlüstrasyonları CAN GÜVEn Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın. Cumhuriyet Gazetesinin ücretsiz ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul İnsan, değerleri ile bağlantıda kalabildiği sürece anlamlı bir yaşam sürebilir Bugün değerlerin için ne yaptın? Bak değerler çeşmesi Ne bucaksız bir kuyu Başka birinin suyu Gidermez harareti Anneciğinin memesi Bak bu musluğa akan Kendi göğsünden çıkıp Kendi ağzına varan Değerli hissetmek sürekli dışarıdan devşirdiği miz bir duygu olmamalı. Onu ithal ettiğimiz süre ce öz değerimizin kaynaklara bağımlı bir sömürge nesnesi olması an meselesi. Ki bu, tam da özerkle şemeyişin garantilenmesi demek. Değerimizi kendi topraklarımızda üretmeliyiz. Yani iç kaynaklarımız, kişisel atıf noktalarımız ol malı; “Beni değerli kılan özelliklerim ne” sorusu na cevaben vereceğimiz… Sizin ve yaşamınızın değerini ne belirliyor hiç düşündünüz mü? Ne kadar başarılı olduğunuz mu (ki o, bir hataya bakar)? Ne kadar itibarlı olduğu nuz mu (ki, bir iftiraya bakar)? Ne kadar seveni nizin olduğu mu (ki bu da kara günlere düşmeye bakar)? İnsani öneminizin mihenk taşı bunlardan hangisi olacak?.. Beni düşüncelerimdir tanımlayan desem, değil. “Ben” düşüncelerimden ibaret değilim. Düşünce ler, her an her gün değişir. Bugün “Ne kadar aptalım” derken, yarın “Amma da akıllıyım” düşüncesi aklımdan geçebilir. Beni hisler tanımlar desem, hisler geçici ve bazen de yanıltıcı. Çok sevildiğimi hissedebilirim ki yarın bu, örselenebilir. Beni etiketler, kavramlar belirliyor desem, etiketler insan yapımı. Neye göre iyi ve kötü? Kime göre güzel ve çirkin?.. Değerlerimize... Değerler, hedef ya da amaçlarımız değil. Sınıfı geçmek, para kazanmak, terfi etmek, ünlü olmak yaşam değeri olarak kabul edilemez. Çünkü tüm bunlar, ulaşıldığında biten ve tükenen, sahip olma halleri. Oysa değerler, ulaşıldı mı bitmeyen bir “olma hali”ne tekabül eder. Eğer şefkatli biri olmak gibi bir yaşam değeriniz varsa mesela… ‘Like’ almadıkça öfkeliyiz Yüzlerce defa şefkatli davranabilir ancak “şefkatli oluşu” tüketemezsiniz. Değerler, sınırsız sayıda gsb(lgkvkübıeaeuaılveKÇynralodığıabgolmrekereuiaanğığlinnımbnimduzeircillimı.rılaiammnizlmBşriuldlm…eiyaaizze)ğsöşılkğobişaesnemetraurüıniurıynrliyldsg.kzıilausliaiiDoilı.l,rkkilniaıBkasoşagdyüaguşaöugcrruölerıayyüglrüdklügdıedşualmzuüilen,tedsamığbtrzuegnaieinşmekıdlvmeldebeeibizrlneirailnenriyrlıbizoy;ğaradkiuğrmeDiımımğkmiilzlelşanaliieığrkğnr,enliiöea“zmlydleertriiiumküülsznyeezaii”rnşriiey, kiylaninşelysnkbaıdyiaiaüzoSkmyikeifln?ilüaumzadyğlNirlanddeaaek…aındr,laı.eımynğDoallealraümrdmrldnmgşııeaümiıinlrnasaknoaiijinn,dnıelzrndmidüitiazmı?ıenyğra.nnyıü.amesyieüpazkzodekt,edmrınisüğraesh?ürıtalnaüey?tyNmytıkamzgHaşeeidıatnlşealaedmamkysrurc,vaıedydeyonayenmenıkıeğyzğnluaneıaoeem?krrrtrilai,isçKainnuvsdkkiünesazu,ıçl…urliydsınükzyaoakagorlkHğtyarreearaannın dijital iklimde gittikçe daha oynak bir hal alıyor. Bir üflemede sönen mum, bir rüzgârda di değerlendirileceğini, Benliğiniz içeriden neyin artı beslenir reksiyon kıran gemiler gibiyiz. “Like” almadıkça kendini beğenmeyen, gösterecekleri yok neyin eksi puan alacağını, İnsan, değerleri ile bağlantıda ve onların kapsama alanında kalabildiği sa varlığı tasdiklenmemiş hisseden, başarısızlığa ve dolayısıyla da keşfe ve denemeye kapalı bir nesiliz. Daha bağımlı, daha neyin ödül neyin ceza diye adlandırılacağını sürece anlamlı ve kıymetli bir yaşam sürebilir. O zaman olayların, kişilerin, düşüncelerin, duyguların önemi arka plana geçmeye başlar. De muhtaç ve daha öfkeliyiz. Gemilerimiz, rüzgâr nereden eserse o tarafa dönüyor. Kuzey belirleyen bir algoritma ğerlerin yönünde gidebilen diğer bütün esintileri kendi içerisinde asimile eder. den bir eleştiri rüzgârı, arkadan bir takdir esintisi, önden bir yar oluşturur. Bir düşünce geçicidir, bir his geçicidir, bir iltifat, bir eleştiri, bir başa gılama fırtınası, yandan bir beklenti… Adeta dışa rı, bir hata ya da bir olay “beni” tanımlamada be rıdan gelenlere göre değerli ve değersiziz. lirleyici değildir. Oysa, rüzgâr sürekli farklı yönlerden esse dahi Hayal edin. Olaylar, insanlar, laflar, vagonla yönünü kaybetmeyen, pusulası belli, yönü tutar rınızın içinde “kuzeye” gidebilir. Değerler treni lı bir gemi gibi olmalıydı benliğimiz. En kötü ihti niz “güneye” gidiyorsa… Güneye giden treninizin malle demir atabilip, belli bir çapın dışına kayma vagonları içinde kuzeye koşan faktörler zerre ka mayı başarmalıydı kendiliğimiz… dar belirleyici değildir. Benliğiniz artık dışarıdan Nerede peki bu geminin yönümüzü belirleyecek gelenlerin değil içeriden devşirilenlerin ışığından pusulası? Atacak demirimizin ucu nereye bağlı?.. beslenmektedir. Aşağıdaki resimde zemini beyaz kabul edin. O zaman üzerindeki figür vazo şeklini alacak. Zemini siyah kabul ettiğinizde ise birbirine dönük iki insan yüzü göreceksiniz. Yani zeminde baz aldığınız şey, üzerinde hangi şekli göreceğinizi belirleyecek. Figürler, fona göre forma girecek. Ve şimdi değerlerinizi, zemine yayılmış fon gibi düşünün. Duygularınız, düşünceleriniz, yaşadığınız olaylar, insanlar ile ilişkileriniz, başarılarınız, kayıplarınız da bu zeminin üzerinden akıp giden figürler olsun. Bu figürlerin hangi şekli alacağını, neyin ön plana çıkıp neyin geri planda duracağını zeminin yapısı belirleyecek. Örneğin, zemininizde “tecrübe kazanmak” gibi bir değer varsa sıkıntılarınız, bu zeminin üzerinde “acı” ve “güçlük” yerine “deneyim” ve “fırsat” şeklini alacak. Zemininizin “konfor” (rahatına düşkünlük) olduğu bir bağlamda yaşadığınızda sıkıntının şekli dikenli bir kaktüs halini alırken “öğrenme” zemininde aynı figür, büyüyen bir güle dönüşecek. Aslında değerler, yaşamda neyin iyi neyin kötü şeklinde değerlendirileceğini, neyin artı neyin eksi puan alacağını, neyin ödül neyin ceza diye adlandırılacağını belirleyen bir algoritma oluşturur. Bu durumda beyin tarafından ceza ve acıdan ibaret algılanabilecek güçlükler artık bütünüyle olmasa bile bir yönüyle ödüllendirici olabilir ve dolayısıyla salgılanan kimyasallar değişir. Eğer benlik değerimizin ucunu diyaliz makinelerinden çıkarıp öz kaynaklarımıza bağlarsak zenginleşebilir, özerkleşebilir, sömürgelerden kurtulabiliriz. Kendi ekonomimiz içerisinde kendi kaynaklarımız ile kalkınabilir, kendi kendimizin efendisi kalabiliriz. Bugün “değerlerin için ne yaptın” yazılı bir levhayı asabilirsek zihnimize… Dükkânımız bereketlenebilir. Kim bilir kaç cennet arsası yeşerir ruhunuzda!.. [email protected]; www.hilalbebek.com.tr Yurttan Sesler Sivas’ta bazı vatandaşlar, “Diriliş Ertuğrul” dizisindeki karakterlerden “Sadettin Köpek”in kente geleceğini, ona pusu kuracaklarını belirterek, belediyeden otobüs istedi. Belediyenin sosyal medya hesabından, “Pusu kurulması için vatandaşlarımızın belediyemiz otobüsleriyle Taşlıdere’ye taşınacağı konusu doğru değildir. Çılgın Sivaslı Alpler, lütfen senaryoya müdahale etmeyelim!” açıklaması yapıldı…. “Görünen o ki gerçeklik antenlerimiz, ayarlarla ne kadar oynasak da düzelmeyecek şekilde bozulmuş durumda. Bu performansımız devam ederse, kavramlar dünyamıza yeni buyur ettiğimiz “postgerçeklik” kavramını biz direkt pas geçer, “postpost gerçekliğe” atlarız. Telekomünikasyon dünyasında 4G yerine nasıl 4,5 G’ye geçtikse, yıkarız ‘post’unu da gerçeğini de; kimse gücümüzü sınamaya kalkmasın! Çankırı 1. Amatör Lig takımı Çankırıspor farklı yenilse bile şampiyon olacağı Orta Belediyespor maçının gününü şaşırınca hükmen mağlup olmakla kalmadı, 3 puanı da silindi. Bu skandalın ardından şampiyon olan Kurşunlu Belediyes por, Bölgesel Amatör Lig’e terfi maçı oynamaya hak kazandı. Çankırıspor Başkanı’nın açıklamaları nefis ve okulda hocasına neden ders çalışmadın diye soran hocaya “Hocam elektrikler kesikti, sular akmadı, tam o sırada da dedem öldü zaten, üstüme gelmeyin” diyen öğrenciye benziyor: “Futbolcularımız hastalandı. Yedikleri poğaça ve içtikleri sütten dolayı zehirlendiler. Telefonlar çekmediği için irtibat kuramadık. Arabamız yolda arıza yaptı.” Şanlıurfa’da sahtekâr umre seyahati yaşandı. Hatırlarsınız, Banker Bilo filminde Maho, Bilo ve arkadaşlarını Münih diye İstanbul’a getirir. Bilo uzun süre inanmaz geldiği yerin İstanbul olduğuna, hatta sokakta sorduklarıyla kavga bile eder; nice sonra gerçek ortaya çıkar, taşı toprağı altın şehre gelmiştir. Umre’ye gitme hayali kuran ve 690’ar (700 olursa kıllanırlar diye düşündüler sanırım) dolar veren 68 kişi de işte böyle dolandırıldı. Mağdur olduklarını belirten Y.K., “Mekke ve Medine’ye gitmek için yola çıktık, Şanlıurfa’yı gezdirip geri getirdiler” ifadesini kullandı. “Burası Azmi Karaveli Mekke, kutsal topraklara hoş geldiniz, öğle yemeğinde buranın ciğer kebabı meşhurdur, şimdi onu yiyeceğiz” falan mı dediler acaba?.. Samsun’da düzenlenen fuhuş operasyonunda, fuhşa aracılık yaptığı iddia edilen emekli imam ile 10’u kadın, toplam 15 kişi gözaltına alındı. İsmi de kendi gibi ilginç olan imam Muttalip V.’nin anlaştığı kişileri, “Roko” parolasıyla kadınlara yönlendirdiği öğrenildi. Muhafazakârların bu “fantaaaazi” dünyasına akıl sır ermiyor! Paroladaki “Rocco” göndermesi de itiraf etmek gerekirse pek trajikomik olmuş. Diyarbakır’da, üzerinde resmi üniformayla eroin satarken suçüstü yakalanan merkez Yenişehir Belediyesi’nde görevli zabıta memuru E.A., tutuklandı. Bütün bu örneklere bakıp konunun sahtekârlık olması durumunda ülkemizde yaratıcılığın zirve yapabildiğini memnuniyetle ifade edebiliriz. Bu enerjimizi ve özgüvenimizi başka alanlarda da gösterebilirsek işte o zaman tutmayın küçük enişteyi! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle