22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

13 TEMMUZ 2014 / SAYI 1477 3 Türkiye’de hayvan haklarını gözeten bir yasanın olmadığında herkes hemfikir. Çevre Komisyonu’nun hazırladığı “Hayvanları Koruma Kanunu”nun değiştirilmesine dair yasa tasarısı bu yüzden önemliydi. Ancak tasarı yine hayal kırıklığına uğrattı. Bu yasayla hayvanlara işkence ve tecavüz edenler kollanmaya devam edilecek. Sokak hayvanlarınıysa karanlık bir son bekliyor, toplatılıp bakım evlerine, şehirden çok uzak kamplara götürülecekler. Sahiplenilip deneylerde kullanılmak üzere satılacaklar. ESRA AÇIKGÖZ SOKAK HAYVANINA DOKUNMA 5199 yasa tasarısı bir yaşam hakkı ihlalidir. Kaygılısı için mevzunun hayvan haklarıyla ilgili olduğu aşikâr, ancak bilmeyenler için belirtelim ki, bu yasa doğanın bir parçası ve bizim kadar dünyada yaşama hakkı olan hayvanlar için ölüm demek. Evet, insanların öldüğü, kapımızda savaş çığlıklarının yükseldiği bu dönemde size şimdi hayvan haklarından bahsedeceğim. Onları sevmek zorunda değilsiniz, şefkatinize hiç ihtiyaçları yok, sadece yaşam haklarına saygı duyun yeter. Zira bu dünya insanlardan ibaret değil. Bu dünya sadece insanların da değil. İşte bu bilinçle yola çıkan hayvan hakları savunucuları geçen hafta Boğaziçi Köprüsü’ndeydiler, “5199 Sokak Hayvanına Dokunma” yazılı bir pankart sarkıttılar köprüden. Çünkü Çevre Komisyonu’nun hazırladığı, “Hayvanları Koruma Kanunu”nun değiştirilmesine dair yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu’na gidecekti. Peki bu neden mi sorun? Yanıtı, onlardan dinleyelim... Türkiye’de hayvan hakları pek de konuşulmuyor ne yazık ki, Meclis’te en az üzerinde durulan konudur muhtemelen. Bunun nedeniyle başlayalım mı? Hayvan hakları, Avrupa’daki ülkelerde de daha yeni yeni gündeme gelmeye başladı. Hayvanların oy potansiyeli olmadığı ve hayvan hakları savunucuları yeterince örgütlülüğe sahip olmadıkları için pek önemsenmiyor ama konu, popülerleştikçe ve politize oldukça, hayvan haklarından daha çok bahsedilecek. Maalesef bu süreç öyle işliyor. 10 sene önce LGBT haklarına dair de yapılan çok bir şey yoktu. Çevre Komisyonu’nun hazırladığı tasarı ortada. Çoğu hayvan haklarını kedi, köpek sevmekle eşdeğer sanan insanların hazırladığı bu tasarı için sivil toplum örgütlerinin, yıllardır bu konuda bilinç yaratmaya çalışan sizlerin fikri soruldu mu? Adı Çevre Komisyonu ama bize göre rant ve ölüm komisyonu. Komisyonun çıkarmak istediği yeni yasa tasarısına göre yıllardan beri sokaklarda yaşayan ve kent sakini olan sokak hayvanları toplatılacak, kimisi deney merkezlerine satılacak, kimisi de bakım evi adı altında ormanlara ya da şehirden çok uzakta yapılan binlerce kapasiteli, bizlerin ölüm kampı dediği, yerlere gönderilecek. 60 kapasitelik barınaklar da bile hayvanlar açlıktan, hastalıktan ölürken binlerce kapasiteli beton yığınlarında hayvanlara neler olacağını tahmin edebilirsiniz. Çevre Komisyonu’nun görevi doğanın ve hayvanların haklarını gözetmek olmalı. Bu yüzden hayvanları ilgilendiren bir konuda yıllardan beri çalışan aktivistlerin düşüncelerini ve görüşlerini dikkate almalılar. Ancak komisyon bütün kararları önceden almış ve göstermelik olarak STÖ’leri çağırmıştı. Bu yüzden toplantı yaklaşık 78 saat sürdü ve çok şiddetli tartışmalar oldu. Toplantı boyunca sosyal medyadan insanları bilgilendirerek kamuoyu oluşturduk. Resmen hop oturduk, hop kalktık bu kararlar karşısında. Çünkü alınan kararlar hayvanların haklarını korumaktan ziyade onları ölüme gönderiyor. Ancak kamuoyunun sesi güçlü geldi ve Meclis iki yıllığına yasa tasarısını ertelediğini açıkladı. Yine de son günlerde torba yasa ile yine ölüm yasası gündeme geldi. Yeni yasa taslağı ne getiriyor ya da daha doğru bir tabirle götürüyor? Hayvanlara, hâlâ mal muamelesi yapılıyor. Hayvana karşı tecavüz ve işkence suçlarını işleyenlere hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Ancak, bu suçların cezalarının üst limiti iki yıl olduğu için, Türk ceza hukuku sisteminde var olan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” devreye girerek adli sicillere ceza yazılmıyor. Tecavüzcüye hayvan verilmesinin men edilmesi için komisyona verilen madde önergesi reddedildi. Hayvanların doğalarına aykırı şekilde yaşadığı, birer esaret kampı olarak faaliyet gösteren hayvanat bahçelerine müdahale edilmiyor. Hayvanat bahçelerinin kısıtlanması yönündeki madde önergesi de komisyonda reddedildi. Ayrıca evlerdeki hayvanlara müdahaleler ve el koymalar yasal hale gelebilecek. Yasa tasarısıyla ev hayvanlarının da toplama kamplarına alınması mümkün olacak. hayvanlar “fabrikasyon” mantığıyla seri üretim makinesi haline dönüşecek. Bu da yeni bir “sektör” yaratacaktır kuşkusuz. Sokaklarda da bir av başlayacaktır sokak hayvanlarına yönelik. Evet; tasarı, sokaklardaki ve bakımevlerindeki kedi, köpeklerin deneylerde kullanılmasını yasaklıyor. Ancak yasada, “ev hayvanı” ve insanların bakımı altında olan ancak sokaklarda barınan “kontrollü hayvan” olarak tanımlanan hayvanların deneylerde ya da başka sektörlerde kullanılamayacağına ilişkin bir düzenleme yok. Bu hayvanların da deneylerde kullanılması yasaklanmalı. Bu yapılmadığı takdirde, vatandaşların bakımevlerinden kolaylıkla sahiplenebileceği ya da sokaklardan sorumlulukları altına aldıkları hayvanları, kendi tasarruflarında kullanarak denek olarak tedariki de mümkün olacak. Geçen senelerde çıkartılan bazı yönetmelikler de hayvanların ticaret sektörlerinde kullanımının önünü açtı. Hayvanlar, “hammadde” olarak kullanıldıkları, daha pek çok sektöre satılabilecek; acılı yöntemlerle ve işkenceyle can verecekler. Üstelik şu an bile deneylere, bazı limanlarda “köpek eti”nin yendiği ülkelerden gelen işçilere yasadışı satış yapıldığı ihbarları var. Sizin acil talepleriniz nedir? Bu yasa AB uyum süreci doğrultusunda çıkartılmak isteniyor. Batı medeniyeti sokaklarda hayvan görmeye tahammül edemiyor ve çok acımasız yöntemlerle hayvanları her alanda kullanıyor. Avrupa’yı çok iyi tanıyoruz. Medeniyeti Avrupa’dan öğrenecek değiliz. Hayırsız Ada katliamını unutmadık. Bu katliamın arkasında da Batı zihniyeti var. Osmanlı döneminde Avrupa istemediği için sokak hayvanları toplatılmıştı, bugün de aynısını yaşıyoruz. Unutmayalım hayvanlar Allah’ın sessiz kullarıdır. Bu yüzden onları ölüme göndermek ne etik, ne vicdan, hiçbir şeyle bağdaşmıyor. Kanlı yasa tasarısının geri çekilmesini ve sokak hayvanlarının kentlerde kalmasını, evcil hayvan satışının durdurulmasını, yunus parklarının, sirklerin, hayvanat bahçelerinin kapatılmasını istiyoruz. l “FABRİKASYON” ÜRETİM Kanuna sokulan ilginç tanımlardan biri de “hayvan refahı”. Ne anlamak gerekiyor bu tanımdan? “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların öldürülmesi yasaktır” denilse de tasarıda hükümleri saklı tutulan 5996 ve 1593 sayılı kanunlarla imha, itlaf ve uyutulma mümkün hale geliyor. Hayvanların uyutulması uygulamasını da içeren “hayvan refahı” tanımı kanuna sokuluyor. Bu, hayvanların nasıl daha “insanî”ce öldürüleceği, sömürüleceği ve ortadan kaldırılacağına dair bir teori... Hayvan deneylerinin AB direktif ve prensiplerince yapılması öngörülüyor. Ancak bunlar, hayvanlar lehine uygulamalar değil; hayvan refahı uygulaması... Mevcut kanunun 6. maddesine göre, sokaklardan toplatılan hayvanların alındıkları yere bırakılması esasken tasarı, sokaklardan toplatılan hayvanların ibadethane, okul, oyun bahçesi gibi insanların yoğun olarak kullandığı yerlere bırakılmasını yasaklıyor. Hayvanların, bakımevlerinde sahiplendirilmeleri esas hale geliyor. Hayvanın ne kadar bakımevinde tutulacağı yönünde genel bir süre verilmediği için, hayvanların sahiplendirilene kadar barınakta tutulabilmesi gündemde. Petshop’larda hayvan bulundurulamayacak ancak üretim çiftlikleri ve bakımevlerindeki hayvanların satışı buralarda yapılacak. Bu Çevre Komisyonu’nun dediği gibi, sahipsiz hayvan artışını engellemeyecek, aksine Çevreyle ilgili belgeselleriniz bekleniyor B ozcaada Belediyesi ve Bozcaada Turizm İşletmeleri Derneği (BOZTİD) tarafından, bu yıl ilki düzenlenecek Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Film Festivali (BIFED) 30 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında Bozcaada’da gerçekleşecek. BİFED, yaşadığımız dünyanın sorunları ve zenginlikleriyle ilgili sanatsal üretimlerin oluşumuna ve sunumuna yeni bir neden oluşturmak, ülkemizde ekoloji konusunda ciddi ve bağımsız bir platform yaratılmasına öncülük etmek ve bu çalışmaları ödüllendirmek amacıyla kuruldu. Festivalin başkanlığını Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz; Başkan Yardımcılığını ise Bozcaada’da üzüm bağlarından doğal üzüm suyu, koruk suyu, üzüm reçeli, kuru üzüm imalatçılığı yapan BOZTİD başkanı Yahya Göztepe yapıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde belgesel ve kontra film dersleri veren; Uluslararası FIMA Video Atölyeleri, Ulusal Çevre Senaryo Ödülleri, Antalya Altın Portakal Uluslararası Kısa Film Video Festivali’nin kurucusu; filmleri kırkın üzerinde ülkede gösterilen deneysel ve belgesel film yönetmeni Ethem Özgüven de Festivalin Koordinatörlüğünü yürütüyor. Festivalin Yönetmenliğini Ethem Özgüven ile belgesel yönetmeni; küratör, uluslararası ilişkiler direktörü, kurucu ve eğitmen Petra Holzer Özgüven yapıyor. BIFED Yarışma Bölümü ekolojiyle ilgili sorunlar ve çözüm önerilerini içeren, insanı, doğayı, tarımı, balıkçılığı, yerleşimleri, denizleri ve bunlarla ilgili sorunları ve çözümleri ele alan 2010’dan sonra üretilmiş tüm belgesel yapımlara süre kısıtlaması olmaksızın açık. Festivalin jürisinde; ülkemizin en önemli film yönetmenlerinden Yeşim Ustaoğlu, Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu ve SİYAD Başkanı Alin Taşçiyan, ödüllü belgesel yönetmeni Nathalie Borgers, belgesel yönetmeni, çevre ve insani sorunlarla ilgili çalışmalarıyla bilinen diplomat ve siyasetçi Şafak Pavey, sinema yazarı, akademisyen Tül Akbal Sualp, sinema yazarları Seray Genç ve Cüneyt Cebenoyan yer alıyor. En İyi Belgesel Film’e 7000 TL, 2. En İyi Film’e 5000 TL ve 3. En İyi Film’e 3000 TL ödül verilecek. BOZTİD (Filmler 15 Ağustos akşamına kadar yollanmalı. Katılım koşulları ve başvuru formları www.bifed.org adresinde. Yarışmalı bölüm dışında birçok önemli belgesel gösterimini içeren “özel gösterimler”, “atölyeler” ve “konserler” de festivalin diğer zenginlikleri arasında. l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle