Katalog

9 KASIM 2014 / SAYI 1494 7 Sanal aşk yolları onlara kapalı! İnternette arkadaşlık ve tanışma sitelerinin kusursuz görünen arayüzlerinin arkasında emeği bol bir insan dokunuşu var! Onlar sizi doğru insanla buluşturmak için gecesini gündüzüne katıyor. Bu isimsiz kahramanlarla keyifli bir sohbet için buluştuk ama ufak çaplı bir dramı da ortaya çıkardık... DENİZ ÜLKÜTEKİN P ek çoğunuz, çeşitli arkadaşlık sitelerinde, ya çapkınlık, ya da seviyeli bir ilişki adına mesai harcıyorsunuz. Peki tüm bu zaman boyunca fotoğraflarınızı düzenleyen, sizi doğru insana yönlendirmek için profilinizi düzenleyenler kim hiç düşündünüz mü? Onlar ilişki avcıları, Siberalem.com sitesinin mekânında bu gizli kahramanları aramaya gittik. Karşımıza, iki İktisat, bir bilgisayar öğretmenliği ve bir işletme mezunu çıktı. Hepsi de kariyer fırsatlarını bırakıp, size daha uygun partnerler bulmanız adına gecesini gündüzlerine katıyor. Uğur Eliaçık, Deniz Türksev, Merve Yiğit ve Burak Uslu ile keyifli bir söyleşi yaptık. Mesleğinizin incelikleri nedir? Uğur Eliaçık: Aslında buradaki sıfatımız, editör. Asıl amacımız profillerin kontrolü. En çok zamanımızı alan kısmı da bu. Merve Yiğit: “Av”dan kasıt da bu aslında. Fotoğrafları incelemek, şikâyetleri takip etmek. Sitenin güvenli bir ortam olmasını sağlamak. Çünkü insanların birbiriyle eşleşmesi için profillerin samimi ve doğru olması gerekiyor. Nasıl bir profil samimidir? Burak Uslu: Sitenin belli başlı kuralları var. Küfür ya da seksi içerikli yazılar olmamalı. Nasıl profillerin dikkat çektiğine gelirsek, sayfamızda çok fazla bilgi var. Boykilodan, izlediği filmlere kadar... Bunlar ne kadar dolu olursa, kullanıcılar için o kadar sağlıklı oluyor. Peki nasıl fotoğraflar daha çok ilgi çekiyor? M. Yiğit: Güncel fotoğrafı tavsiye ediyoruz. Gezilen, görülen yerlerdeki fotoğraflar da daha ilgi çekici oluyor. Birden fazla fotoğraf ve farklı açılar, kullanıcıyı daha net ve güzel yansıtıyor. Zaten kriterlerimiz arasında, yüzün net görünmesi de var. Bir de tek başlarına olmalarını tavsiye edebiliriz. DTürksev: Herkes, bir yerlere gittiğini söyleyebilir ama bunu fotoğrafla tescil etmek çok önemli. Yurtdışını gezmiş kişiler fotoğraflarını da koyunca daha güvenilir oluyor. Son dönemde telefonlarla gelen fotoğraf aplikasyonları var. Bu tip fotoğraflar profillere yansıyor mu? B. Uslu: Özellile Instagram gibi siteler ve Retrica gibi aplikasyonlarla, oynanmış fotoğraflarla karşılaşıyoruz. Ancak çok fazla oynanan fotoğrafları da kabul etmiyoruz. Bir profilin çok takip edileceğini öngörebiliyor musunuz? M. Yiğit: Evet bizim bile ilgimizi çeken, “vay be” dedirten profiller oluyor. “Bu hemen birilerini bulur” diyoruz, kendi aramızda. Ama sizin girmeniz yasak herhalde... D. Türksev: Sisteme giriş yapmamız mümkün değil. Aynı zamanda etik de değil. Soldan sağa: Burak Uslu, Uğur Eliaçık, Merve Yiğit ve Deniz Türksev. Fotoğraf: KAAN SAĞANAK Kendi sitelerine üye olamıyorlar Peki burada çalışmaya başladıktan sonra kişisel hayatlarınızda ilişkiye bakış açılarınız değişti mi? U. Eliaçık: Kendi adıma etkilediğini düşünmüyorum, ama farklı kişilerin hayatlarını detaylı görmek mutlaka tecrübe katmıştır. D. Türksev: Çok fazla tespit yapıyoruz, bu da gündelik hayata yansıyor doğal olarak. Ne gibi tespitleriniz var? M. Yiğit: Hemen buluşmak isteyen insan sayısı çoğaldı. Uzun süre yazışmaktansa, insanlar hemen buluşup birbirlerini tanımayı tercih ediyor. Son dönemde akıllı telefonlarda Tinder gibi pratik tanışma aplikasyonları popüler. Bunların varlığı sizi nasıl etkiledi? M. Yiğit: Tinder pazarlama açısından hoşuma gidiyor, çünkü, kullanımı kolay olduğu için insanlarda bir alışkanlık yarattı. Bu da pazar payını büyütüyor ve doğal olarak bize de yansıyor. Diğer arkadaşlık sitelerini kullanıyor musunuz? M. Yiğit: Rakip firmalar hakkında bilgi sahibi olmak için üye oluyoruz, ama hiçbirimizin farklı bir arkadaşlık sitesinde, kişisel olarak kullandığı hesabı yok. Çünkü, hangimize sorarsanız, kendi sitemiz dururken neden başka sitelere gidelim deriz. Ama kendi sitenize de üye olamıyorsunuz. M. Yiğit: Yani şöyle. Etik olarak burada çalışan birinin üyeliğinin olması yanlış anlaşılabilir. Bir yerde çalışırken başka bir yeri kullanmak da etik değil. Yani size internetten arkadaşlık yolları kapalı. Peki, hepiniz çok farklı kariyerler yapabilecek insanlarken, bu mesleği seçmişsiniz. Sebebi nedir? D. Türksev: Ekonomiyle çok içli dışlı bir insan değilim. Pek anlamadım zaten. Bilişimle ilgiliydim. Herhalde bankacı olsam bu kadar mutlu olamazdım. Farklı insanlar, farklı profiller... değişik bir meslek. Heyecan hâlâ sürüyor, profilleri kontrol ederken. B. Uslu: Biz Deniz’le ev arkadaşıyız. Sürekli anlatıyordu zaten. Benim de ilgimi çekti. Çalışma şartları da çok farklı. Okulumda da yedinci yılım. Bir yerden başlamam gerekiyordu. M. Yiğit: Çok ilginç anlar yaşanabiliyor. Bizim aracılığımızla biriyle tanışan insanlar, çiçek çikolata gönderiyor. Kızıyla ofise gelen bir teyze vardı. Hem kızına biri bulunsun hem de uygun bir profil oluşturulsun diye. Biraz daha ev ortamı gibi algılamıştı sanırım. Nikâh şahidi bile oluyoruz Üyeleriniz arasından sizi düğüne çağıran da oluyor mu? M. Yiğit: Nikâh şahitliğine gidenler bile oluyor. Siz neden bu mesleği seçtiniz? U. Eliaçık: Ben de bilişim sektörünü istiyordum zaten. İş görüşmesine geldim ve oldu. M. Yiğit: Ben biraz tesadüf eseri geldim. Bir arkadaşım iş başvurusunda bulunmuştu. Ben onunla birlikte geldim, ama işe alınan ben oldum. Yani sizin profilinizi beğendiler öyle mi? M. Yiğit: Evet biraz öyle oldu. Bazı insanların kafasında internette tanışmaya karşı bir önyargı var. Bunu kırmak için ne söylerdiniz? M. Yiğit: Gerçek hayatta biriyle tanışma olasılığınıza göre burada şansınız çok daha fazla. Çükü burada herkes bir arkadaş arıyor. U. Eliaçık: Gerçek hayatta sadece dış görünümle çıkarımda bulunabilirsiniz, ama burada elinizde bir sürü bilgi var. Peki gerçek hayattaki “elektrik aldım, almadım” muhabbetleri burada da geçerli mi? M. Yiğit: Aslında biz de bu yüzden bir an önce kullanıcılara buluşmalarını öneriyoruz. Sanal âlem sadece tanışma yeri. Siteyi de çok yormayın diyorsunuz. M. Yiğit: Yok sitemiz altyapı olarak buna hazır, hatta tanıştıktan sonra bile buradan mesajlaşmaya devam edebilirler. Bir kullanıcı diğerinden elektrik aldığında karşı tarafa bir titreşim gönderen bir aplikasyon çıkaramaz mısınız? U. Eliaçık: O dediğiniz tamemen giyilebilir teknoloji kapsamına giriyor. İlerde sağa sola bile kaydırmadan, uygulama beğendiğiniz profili otomatik olarak algılayabilir bir hale gelecek. l İ Zeytin acısı... İstanbul’da İspanyol esintileri lk zeytin dostu olma çağrısını açıkça zeytinlikleri yok aldığımdan bu yana tam on yıl etmeye yönelik. İlk geçmiş. Ayvalık Ticaret Odası zeytin şenliği bu yıl Zeytin Hasat Şenliği’nin 10. başladığında kişi yılını kutluyor. Her sene adeta bir başına zeytinyağı arkadaş buluşması gibi tüm basın tüketimi 900 gr ile Ayvalık’ta bir araya geliyor, sınırlıyken, bu zeytincilerin sorunlarını dinliyorlar. rakam artık 2 kg’a ulaşmış Her sonbahar biliyoruz ki, mutlaka durumda. Ancak yeni yasa ile AYLİN bir Ayvalık yolu gözükecek, güneş 25 dönümden küçük ÖNEY TAN şavkını kaybederken, kışa zeytinlikler sıradan arsa girmeden son kez açık havada statüsüne alınacak ve neredeyse nefes alınacak, yeni dalından kopmuş bütün zeytinlikler imara, talana, madencilere, zeytinlerden taze taze sıkılmış inanılmaz güzel inşaat rantçılarına açık hale gelecek. zeytinyağları tadılacak. Zeytin buluşmaları her Türkiye’deki zeytinliklerin çoğu aile mülkü ve zaman bir şenlik, ancak zeytincilikte her yıl ortalama büyüklükleri 10 dönüm civarında; başka bir acı karşımıza çıkıyor. Bu kez zeytin bunu düşününce yeni yasa tasarısının yasası tasarısının getirdiği tehdit buruk bir tat getireceği acı ortada. Tüketim rakamları artıyor bırakıyor. Meclis’ten 5 kere dönmesine derken, tüketecek zeytin de, zeytinyağı da rağmen tekrar gündeme getirilen zeytin yasası bulamamak riski var. İ Limonlu zeytinyağı sosu Bu tarif eğer bir blender veya robotunuz varsa birkaç saniyede yapacağınız kadar kolay. Limon tadı baskın gelirse biraz daha zeytinyağı ve limon suyuyla tadını seyrelterek kullanabilirsiniz. 1 bütün limon, 1.5 bardak zeytinyağı, 2 tatlı kaşığı tuz, 1 tutam şeker Limonu kabuklarıyla dörde bölün, tuz, şeker ve zeytinyağı ile blender’a koyun ve iyice pürtüksüz hale gelene kadar çekin. Sosu kavanozda buzdolabında uzun süre saklayabilirsiniz. Fazla bekletmeyecekseniz içine dereotu, taze fesleğen, taze kekik gibi otlar koyabilirsiniz. Dereotlu sos haşlanmış kabak, karnabahar ile mucizeler yaratacaktır; fesleğen kullanırsanız domates salatasına çok yakışır; kekikli yaparsanız çoban salatasına müthiş bir tat katar. Hatta pirzola, köfte, tavuk vb. ızgara etlere sos gibi de kullanabilirsiniz. l Bu yıl zeytin hasadının bir başka özelliği daha var. Hasat şenliklerini başlatan eski Ticaret Odası başkanı Rahmi Gencer artık Ayvalık belediye başkanı. Sektörün tüm sorunlarını tanıyan, bilen bir kişi. Belediye olarak heyecan dolu projeleri var. Zeytincilik sorunlarına destek vermenin ötesinde zeytin kültürüne de önem veriyor. Ayvalık girişinde kıyıda geniş bir arazide yer alan eski Kırlangıç fabrikası bir kültür alanı olarak dönüştürülecek. Ersen Gürsel ve ekibinin yapmakta olduğu restorasyon projesi ile eski fabrika yepyeni bir yaşam alanı olacak. Bu alan mutfak akademisi, ortak mutfak ve Ayvalık yemek kültürünün yaşatılacağı projelere ev sahibi olacak. Mübadele Müzesi gibi Ege’nin iki kıyısını buluşturacak kültür köprüsü niteliğinde projeleri de var. Ayvalık merkezde, eski dokunun içinde restore edilen Taksiyarhis Kilisesi’nde belediyenin de destek verdiği zeytin işçisinin, stanbul her geçen gün ünlü yabancı şeflerinin akınına uğruyor. İstanbul ZorluRaffles Otel bünyesinde yer alan Arola Restaurant, İspanya’dan İstanbul’a Katalan esintisi getiriyor. Barselona doğumlu, iki Michelin yıldızlı İspanyol şef Sergi Arola oldukça sıra dışı bir kişilik. Önceleri rockstar olmak istemişse de, kader onu mutfaklara taşımış; İspanyol mutfağını yeniden tanımlayan Ferran Adrià’nın yanında El Bulli’de çalışmış; yenilikçi mutfağın lider şeflerinden Pierre Gagnaire’in Paris’teki mutfağından geçmiş. Sergi Arola’nın mutfağı biraz isyankâr, biraz gelenekçi. Ustası Gagnaire’in mottosu olan, “yüzü yarına dönük, ancak düne arkasını dönmeyen” yaklaşımını koruyor, küçükken büyükbabasını izleyerek öğrendiği geleneksel Katalan tariflerini yepyeni bir yorum katarak Akdeniz lezzetleriyle harmanlıyor. Arola İstanbul’a gelince sofrada paylaşma kültürünü benimseyerek menüsünü bu doğrultuda Sergi Arola oluşturmuş. Tasarım harikası tabaklarda tadımlık tapas lezzetlerini modern bir yaklaşımla sunuyor. Arola İstanbul, Sergi Arola ekibinden şef Omar Mosquera’ya emanet. Ünlü şef de ara sıra İstanbul’a uğrayıp restoranı şenlendiriyor, müşterilerle bizzat ilgileniyor. l Rezervasyon: 0212 924 02 00 (Arola Restaurant sadece akşam yemeği için açık; Pazar günleri ise kapalı.) http://www. rafflestr.com/istanbul/dining/arola/ yani “tayfa”nın çilesini yansıtan dokunaklı bir sergi var. Zeytin toplayan kadınlı çocuklu tayfaların soğuk havada morarmış elleriyle topladıkları zeytinin acısı sanki yüzlerine yansımış. Kilisenin soğuk ortamında “Derin KöklerOrtak Kökler” sergisi, adı gibi derin bir iz bırakıyor. Burhaniye Zeytin Fotoğraf Amatörleri Derneği ZEYFOD ile Midilli adasından fotoğraf sanatçılarının ortak sergisi, kökü derin ortak kültüre dayanan zeytinciliğin acı buruk tadını yansıtıyor, insanın ruhuna işliyor. Türkiye’nin tüm zeytin işiyle uğraşan insanlarına, acıların olmadığı, sadece şenliklerin kutlandığı nice on yıllar dileyerek Ayvalık’tan ayrılıyorum. Damağımda daha biraz önce sıkılmış zeytinyağının biberli acı tadı... l [email protected] Salih Madra’nın başlattığı bir imza kampanyasına destek için: change.org/ zeytinhayattır C M Y B