26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 20 MAYIS 2012 / SAYI 1365 Beren’in yüzü, Kıvanç’ın vücudu Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ estetik cerrahi yaptırmak isteyenlerin yeni ikonları. Ortadoğu’dan gelen talepleri estetik cerrahi uzmanı İbrahim Oskui’den dinledik. DENİZ ÜLKÜTEKİN AYŞE YILDIRIM BİR dizi Her gün bir yatak hikâyesi Y stetik cerrahide yıllardır ideal tipin ölçütü olanlar ünlüler. Türkiye’nin çevre ülkelere açılmasıyla Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ da Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler için yeni idoller. Estetik ameliyat yaptırmak isteyenler de Beren Saat’in elmacık kemiklerini ya da Kıvanç Tatlıtuğ’un vücudunu kendilerinde görmek istiyor. Bunları söyleyen, estetik cerrahi uzmanı İbrahim Oskui. Ona göre estetik cerrahinin de bir modası var ve yıldan yıla her şey değişebilir. Kendinizi tanıtabilir misiniz? Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Aynı üniversitede estetik ve plastik cerrahi ihtisası yaptım. Tamamen özel çalışıyorum. Son yıllarda sağlık turizmine önem verdim. Dünyanın her tarafından hasta geliyor. Buradaki estetik cerrahinin kalitesini anlatmaya çalışıyoruz. Son yıllarda Türk dizilerinin her yerde gösterilmesinin ülke tanıtımında katkısı oldu. Hastalarımın yarısı yurtdışından geliyor. İran büyük ağırlıkta. Başka hangi ülkeler var? Azerbaycan, Bosna, Irak. Avrupa’dan gelen de var ama sayıları az. Eskiden bizde Dallas, Şahin Tepesi gibi diziler vardı ya, bizim diziler de Mısır, Dubai gibi yerlerde gösterilmeye başlandı. Bu sayede Arap turist sayısı da çok arttı. İnsanlar da bu dizilerdeki oyunculara benzemek istiyorlar sanırım. Bu aslında yıllardan beri var. Hastaların büyük kısmı dergiden bir kapak yırtar gelirdi. Ya da dünyaca ünlü oyuncunun dudağını, burnunu isterdi. Bunların bir kısmını makul karşılarız. Bir insanı tamamen başka insana benzetmek mümkün değil. O ancak tiyatroda olur. Biz gelen hastaların psikolojik yapısını inceliyoruz. Seda Sayan’ın dudağına sahip olmanın kendisini Seda Sayan yapacağına inanıyorsa onunla konuşup öyle olamayacağını söylüyoruz. İnsanlar sadece burnunun benzemesiyle sanatçı gibi olacaklarını düşünüyorlar. Estetik cerrahi çok enteresan bir dal, moda gibidir, her an takip edilir. Psikolojisi stabil olmayan kişiler farklı isteklerde bulunabilir. Bizim bunları ayıklamamız gerekir. Bazen hastayı psikiyatra yollarız ameliyattan önce. E Beren de Kıvanç da kusursuz değil Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat gibi isimler sizce kusursuz hatlara sahipler mi? Talep kusursuz oluşları sebebiyle değil, bu insanların popüler olması sebebiyle. Yoksa sokaktaki bir vatandaşın çok daha şekilli ve anatomik olması muhtemeldir. Yıllarca bizden Shakira’nın poposunu istediler. Bizim sokaklarda Shakira’dan büyük popolu binlerce insan var ama onları isteyen hiç yok. Herhangi bir deformasyon yaşamayan gençler de estetik cerrahi talep ediyor. Bunu nasıl karşılıyorsunuz? Estetik cerrahinin çoğu basit işlemlerdir. Ünlüye benzeyen dudak yapmak için kullandığımız dolgunun bir senelik ömrü vardır. Bir insanın canı çekmişse, dudak yüzüne yakışmıyorsa, kalınlaştırıyoruz. Bir sene sonra bakarsınız kalın dudak modası geçer. O zaman zaten bizim ilacın etkisi de geçmiş olur. O yüzden bunları yapıyoruz. “Ne gerek var” demiyoruz. Ancak normal ölçülerde bir dudağı varsa biz hastayı uyarıyoruz. Burun ameliyatı da öyle. 18 yaşından sonra zaten yapıyoruz ama eğer kemeri yoksa, eğri, kalın ya da geniş değilse ellemiyoruz. Ancak bir santim kalksa daha güzel görünecekse bunu yapıyoruz. atak Hikâyeleri. Adı bile ilgi çekici değil mi? Türkiye’nin ilk günlük web dizisi pazartesi günü yayına başladı. Adından da anlaşıldığı gibi yatakta geçecek hikâyeler. Her bölüm 23 dakika arası. Şimdilik iki oyuncusu var dizinin; Gizem Esgin ve Şan Bingöl. Her bölümde farklı karakterleri canlandırıyorlar. Kimi zaman evli bir çift, kimi zaman sevgili, kimi zaman da iki arkadaş. Dizinin Genel Koordinatörü ve senaryo yazarı Selçuk Akman, “Ama bazen yatakta bir kişiyi göreceğiz bazen de üç kişiyi. Kimi zaman da ünlü konuk oyuncularımız olacak. Sizin anlayacağınız ünlüleri yatağa sokacağız” diyor. Selçuk Akman, deneyimli bir senarist. Televizyon sektörüne 90’lı yılların başında girdi. İlk Türk soap operasını yazan ekibin de içinde yer alan bir isim. Yine bir ilkle internet ortamına adım atıyor. Çok da umutlu. Türkiye yeni yeni tanışıyor internet dizileriyle. Dünyada ise 90’lı yılların başında ortaya çıktı ve bugün en hızlı gelişen sektörlerden biri. Çarpıcı ve yaratıcı işler yapılıyor. “Dailymotion’un da uluslararası planda yaptığı bu tür web dizisi örnekleri var” diyor Akman. Türkiye’de de bu tür bir dizi yapmaya karar verdiklerinde Akman ile temasa geçmişler. “Bende de kısa ve vurucu skeçlerden oluşan bir internet dizisi yapma fikri vardı. Formatı beraberce iyice detaylandırdık. Birkaç aylık çalışmanın sonunda da çekimlere başladık.” Peki neden yatak hikâyeleri? Daha çok ilgi çekmek için mi? Akman’ın yanıtı gerçekçi: “Öncelikle internet kullanıcısına, internet dizisi izleme alışkanlığı edindirmemiz gerekiyor. Daha önceki denemelere baktığımızda birtakım eksiklikleri görmüştük. Kimi çok uzundu kimi de televizyon mantığına göre çekilmişti. Dersimizi çalıştık ve “Yatak Hikâyeleri” doğdu. Niye yatak hikâyeleri? Öncelikle yatak odası, önemli bir sahne. Aynı zamanda mahrem bir yer. Hepimiz orada yaşananları merak ederiz. Öte yandan internet izleyicisinin de en fazla yoğunlaştığı alan cinsellik. Bu alanda gezinmek işin kolay yanı gibi görünse de, ne ifrata ne tefrite kaçmadan tadında skeçler yazmak da aynı oranda zordu. Evet yatak ortamı, internet izleyicisi için baştan çıkarıcı. Ama biz, bunu istismar etmiyoruz.” İzleyici kitleleri tabii ki yetişkinler. Ama +18 değil. Bu konuda henüz reşit değiller ama pek de utangaç sayılmazlar. Hatice Aslan’ın oyuncu yönetmeni, Seda Dokumacı’nın da yönetmeni olduğu Yatak Hikâyeleri’ni her gün saat 19.00’da www.dailymotion.com/yatakhikayeleri adresinden izleyebilirsiniz. Her gün farklı bir hikaye, belki birini siz de yaşamışsınızdır. Ne de olsa “hayatın içinden” hikâyeler anlatıyorlar. [email protected] Beren Saat gibi elmacık kemikleri ya da dudağı olabilir ama hiçbir zaman insanın bir diğerine benzemeyeceğini anlatırız. Revaçta olan istekler nedir? Seda Sayan dudağı, Beren’in yanakları. Kıvanç Tatlıtuğ; o tabii biraz farklı, atletik yapısı ilgi çekiyor. Lipoplasti dediğimiz vücut şekillendirme de yapıyoruz. Göğüs kısmını kaldırıp beli inceltebiliriz. Bu daha komplike ama değil mi ? Tabii, farklı bir şey yaratıyoruz orada. Vücut girinti çıkıntılarını düzeltebiliyoruz. Kasların kabardığı yerleri kabartıp diğer yerleri çukurlaştırabiliyoruz. Türk dizileriyle birlikte bu tip istekler de gelmeye başladı. Lipoplasti nasıl uygulanıyor? Vücut yağıyla şekillendiriyoruz. Bu işlemler üç ile altı ay içerisinde oturur. Kocası tarafından durmadan aşağılanan bir hastamız vardı. Çocuğunun okuluna bile gidemiyordu, “canavar anne” diye bağırıyorlardı. Sokağa bile çıkamıyordu. Önce psikiyatrik tedaviye aldık ardından dahili tetkiklerini yaptırdık ve estetik cerrahiye aldık. Yanak ve bacaklarından bir parça biftek tarzında bir yağ alıp yanağa ekledik, burun ameliyatı yaptık. Bu lipoplasti uygulamasından sonra kadının durumu düzeldi, hatta basında da sıkça yer aldı. [email protected] BİR başarı Tiyatrocu yetiştiren okul ndüstri Meslek Lisesi’ne girip de tiyatrocu olunur mu? Şaşırtıcı ama evet olunur. Ben en azından bunu başaran üç isim biliyorum. Hadi hikâyeyi anlatayım size. Muzaffer Yalçın, 15 yıldır Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapıyor. 78 yıl önce tiyatro kulübü kurup öğrencilerle liseler arası tiyatro şölenlerine katılmaya başlamış. O gün bugündür de tiyatro kulübü olarak almadıkları ödül kalmamış. Hepsini yazsam sayfaya sığdırmanın imkânı yok. Sadece geçen yıl dört şölenden aldıkları ödül sayısı 13. 22 kişiler ve tam bir ekip çalışması içindeler. Dekor ve kostümleri de kendileri hazırlıyorlar, oyunun müziklerini de... Orhan Kemal’in Bekçi Murtaza’sını da sahneye koymuşlar, Lorca’nın “Kanlı Düğün”ünü de... Bu yıl Bertolt Brecht’in “Üç Kuruşluk Opera”sının Metin Balay tarafından yazılmış Türkçe adaptasyonunu “Düzmece Müzikal” adıyla sahneye koyuyorlar. İki hafta önce liselerin ilçe bazında düzenlediği tiyatro şöleninde ilk oyunlarını sergilediler. İkincisini ise çarşamba günü Şehir Tiyatroları’nın şöleni çerçevesinde Ümraniye sahnesinde. 20 Mayıs’ta ise Profilo’da olacaklar. Eğer Terakki’nin şölenine kabul edilirlerse bir kez de orada oynayacaklar tabii birde İstek Vakfı’nın şöleninde. Ama henüz onların tarihleri belli değil. Zor oyunlar seçiyorlar. Bundan da mutluluk duyuyorlar. Çünkü sadece tiyatro yapmıyorlar çalışıyorlar da; tiyatro nedir, akımları, doğaçlama, Çehov ve Brecht kimdir, neler yapmışlardır... Emeklerinin karşılığını da ödüllerle topluyorlar dedim ama onlar için ödülden daha çok aldıkları alkış önemli. Zaten Muzaffer öğretmen de çocukları bu yüzden takdir ediyor. “Arkadaşları gezerken onlar hafta sonları bile gelip prova yapıyorlar. Bir ülkede ne çok genç sanatla E uğraşırsa ülkenin gelişimi de o kadar iyi olur” diyor. Üç öğrencilerini konservatuvara sokmuşlar şimdiye dek. Biri İstanbul Üniversitesi, biri Kocaeli Üniversitesi biri de Kadir Has Üniversitesi’nde oyunculuk bölümünde okuyor. Geçen yıl mezun olan bir öğrencileri ise Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nda oynuyor. Okulun alt katında daha önce depo olarak kullanılan bir alanı elden geçirip tiyatro sahnesine çevirmişler. Ama öyle bildiğiniz Karından yanağa estetik Ameliyat sonrası hastanın psikolojik durumunu takip ediyor musunuz? Yüzlerine müdahale ettiğimiz hastalarda ilk birkaç gün tereddüt oluşuyor. Çünkü ayna karşısında “ben kimim” gibi bir şey oluyor, ama biz söylüyoruz, “ertesi gün pişman olacaksınız, on beş gün tereddüt yaşayacaksınız, ondan sonra yeni yüze alışacaksınız, bu sırada şişleriniz inecek. Birkaç ay sonra da ‘iyi ki yaptın doktor eline sağlık’ diyeceksiniz.” Artık bir karın estetiği yapıyorsam, hastadan aldığımız yağlardan bir parça yanağa da ekliyorum. Çünkü, muhakkak bir pürüz oluyor. Ya elmacık küçüktür, ya kırışıklık vardır. Elimizde malzeme de oluyor, on dakikalık bir iş ama onu tekrar yaptırmaya kalksa hasta işinden gücünden olacak, hem de maddi bir külfetin altına girecek. Burun ve meme ameliyatında da yanaklara müdahale ediyoruz. Meme ameliyatından memnun kalıyorlar zaten ama o kısımları herkes görmüyor. Hekesin gördüğü yer, yüz. Hastalar ne gibi psikolojik değişimler yaşıyor? Geçen gün bir hasta geldi, 30 yaşında. Bacakları çarpık diye bugüne kadar etek giymemiş. Vücuttan aldığımız yağlarla bacaklarını şekillendirdim. Gıdısından aldığımız yağları da yanaklarına ekleyelim dedik. Hiç öyle bir isteği olmamıştı. Ameliyattan sonra dedi ki, “doktor bacaklarımı yaptın sağol ama, yüzüm çok değişti. 22 yaşında sanıyorlar.” Hastaların özgüveni artıyor, bu çok önemli. Daha şık C M Y B C MY B giyinip her sosyal ortama girebiliyorlar. Kocalarıyla daha mutlular. Koca, hanımı beğenmiyor, neden? Mesela karnı çatlamıştır doğumlardan sonra. Eve gelmemeye, aldatmaya başlıyor. Estetik cerrahideki birkaç saatlik işlemlerle bu aile birliğini de yeniden sağlıyoruz. Çocuklar perişan olmuyor, anne kocasız kalmıyor, erkek de evine devam ediyor. Bunun sosyal bir hizmet olduğunu düşünüyorum. sahnelerden değil. Sadece prova yapılabilecek ve oturup sohbet edilebilecek büyüklükte bir yer. Gerçi onların bir şikâyeti yok, çok da memnunlar durumlarından. Tabii okul yönetiminin katkıları ve teşvikinden de... Yani okulda bir sorun yok ama ya dışarıda? Onlar yanıt vermese de ortada bir gerçek var ki en azından Şişli’de liselerin oyun oynayabilecekleri doğru düzgün bir tiyatro salonu yok. Şimdiye dek var olan bir iki sahne de bir şekilde ya el değiştirmiş ya da kullanılmıyor. Özel okulların tiyatro salonlarına da onların girmesi zor. Yine de tiyatrodan vazgeçmeyen bu öğrenciler alkışı hak etmiyor mu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle