26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 MART 2012 / SAYI 1354 Çocuklarınızın yaşam başarısı ve ruh sağlığı için SELÇUK EREZ Sistemin dışına çıkın! Mekân: İlkokul 1. sınıf. Soru: 10 arkadaş tiyatroya gitmek için taksi bekliyorlarmış. Bir taksi 4 kişi alıyormuş. Toplam kaç taksi tutmaları gerekir? Verilen cevaplar: 2, 3, 5 Sınıfta 3 cevabını verenler '“doğru” 2 ve 5 cevabını verenler “yanlış bildi” olarak kayıt altına alındı. Bilemeyen çocuklar kendilerini çok kötü hissettiler. Aileler toplanıp bu kötü gidişe nasıl “dur” denileceğini düşündüler. Öğretmen bu konuyu yeniden işlemeye karar verdi. Çocuklara neden 2, 3 ve 5 dedikleri soruldu. Alınan açıklamalar: 2 cevabını veren çocuk: Öğretmenim geçen hafta Ümitköy’e anneannemlere taksiyle gittik. Çok pahalıydı. Sıkışsınlar. 3 cevabını veren çocuk: Bir taksi dört kişi, iki taksi sekiz kişi, kalan iki kişi için de bir taksi gerekir. 5 cevabını veren çocuk: Öğretmenim rahat rahat gitsinler. Niye sıkışıyorlar ki? Hugo Chavez neden gizliyor? G eçen yıl Venezüella’nın Cumhurbaşkanı Hugo Chavez, Küba’da ameliyat edildi: Önce karnından iltihap alındığı sonra da bir kanser ameliyatı geçirdiği açıklandı. Bunun ne kanseri olduğu hep gizlendi. Ameliyat ve ilaç tedavilerinden sonra, durumunun çok iyi olduğu söyleniyordu. Ancak geçenlerde, yeni bir büyüme saptandığı ve başkanın tekrar ameliyat edileceği açıklandı. Geçen yılın aralık ayında Arjantin’in cumhurbaşkanı Christina Fernandez’in tiroid kanseri nedeniyle ameliyat edileceği açıklanmıştı. Yine geçen yıl, Brezilya’nın bir önceki Cumhurbaşkanı Lula da Silva’nın gırtlak kanseri nedeniyle ameliyat edileceği de açıklanmıştı. Silva’nın ve Fernandez’in kanserlerinin tipi ve tanılarının ayrıntıları eksiksiz bilindiği halde, Venezüella Başkanı’nın tanısı bugüne dek tam olarak açıklanmamıştır: Chavez, bu yıl mecliste dokuz saat ayakta konuşarak çok sağlıklı olduğunu göstermeye çalışmıştı. Ancak eski özel hekimi Salvator Navarette, tümörün çok habis olduğunu ve atlatılmadığını belirtmiştir. Birçok karşıtı “Başkanın sağlığı ile ilgili gerçekleri açıklamamasını” eleştirmektedir. Diğer başkanların hastalıklarının açıklanmasına rağmen Chavez’inki neden elden geldiğince gizlenmektedir? Kardeşim Dr. Reyhan Erez, Prof. Şükrü Kaymakçalan’ı anımsayarak açıkladı: “Prof. Kaymakçalan ilaç fabrikalarının çok önemsedikleri bir bilim adamıydı... İlaçlarla ilgili sorunlarda Sağlık Bakanlığı ve diğer kurumlar ona başvururlardı. Her yılbaşında bu firmalar ona hediyeler, çiçekler, pastalar yollarlardı. 1983’te hocanın hızlı ilerleyen bir hastalığa yakalandığını duymuştuk. Ben bir ilaç firmasının yetkilisiydim. O yılbaşında ona her zamankinden büyük bir hediye paketi yolladım. Hoca beni aramış ve “Beni başka bir firma aramadı, yeni yılımı kutlamadı. Belki de gidici olduğumu bildiklerindendir” demişti. Belki öyle bir şey de geçerlidir ama Chavez’in, Arjantin ve Brezilyalı liderlerinki kadar demokrat olmaması, gerçekler olumsuz olsalar bile, bunların yurttaşlarından saklanmaması gerektiğini kavramamış olması da aradaki farkın nedenlerinden biri olabilir. www.selcukerez.com [email protected] üz binlerce çocuk ve anne, birkaç Selçuk, Özel Üsküdar SEV İlköğretim “iyi” okul için yıllarca süren çok Okulu’nda, velilere “Çocuklarımız Nereye?” yıpratıcı bir sürece giriyorlar. başlıklı bir konferans verdi. Prof. Selçuk’un Sonuçta, çok azı hedefe ulaşabiliyor. konuşmasının tamamını buraya almak Dershaneler, özel öğretmenler, yüzlerce mümkün değil ama işte bazı satırbaşları: soru çözülerek geçen günler, sınav 2010 yılında en çok talep edilen 10 kaygısıyla çekilen mide bulantıları, baş meslek 2004 yılında yoktu. 50 yıl önce okulda öğretilenlerin yüzde ağrıları, görülemeyen filmler, gidilemeyen FİGEN 75’i kullanılırken, şimdilerde bu oran yüzde geziler... Sonra beklenen an geliyor, sınava 2’lere düşmüş vaziyette. giriliyor. Yıllarca bu sınava hazırlanan ATALAY çocuk, ya hastalanırsa, ateşi çıkarsa, Öğrencilerimizi henüz var olmayan sınavda başı ağrırsa, midesi bulanırsa ve 3meslekler için hazırlıyoruz. Çocuklarımızı, henüz sorun olup olmadığını bile 5 soruyu yanlış yaparsa! Gitti bütün emekler, hayali bilmediğimiz problemleri çözmek için, henüz kurulan okullar! Üstelik böyle bir şey olmazsa bile o “iyi” keşfedilmemiş teknolojileri kullanmak için yetiştiriyoruz. okullar, yaşam başarısının, mutluluğun garantisi de 21. yüzyıl çocuklarının en büyük handikaplarından değil! Yani biz anneler (babaların pek ilgisi yok, olan da biri, güçlüklerle mücadele fırsatı bulamamalarıdır. Bu muhtemelen annenin baskısıyladır!) bu sistemden yüzden kişilik gelişimleri risk altındadır. çıkmalıyız. Çünkü 1 dakika içinde doğru yanıtı Hayat boyu fedakârlık yapan anababanın bu veremeyen çocuklarımızı başarısız olarak damgalayan davranışını anlamadıkları gibi küçümserler ve kıymet bu sistem, aslında onları yaşama hazırlamaktan çok bilmeyen, doyumsuz, bir türlü mutlu olmayı “sevmeyi” uzak. beceremeyen bir kişilik geliştirirler. İstedikleri bir şey Gazi Üniversitesi Gazi yapılmadığında kendilerini haksızlığa uğramış sayarlar. Eğitim Fakültesi öğretim [email protected] üyesi Prof. Dr. Ziya Y Hayallerimizi çizelim P ınar Resim Yarışması’nın bu yılki teması “Haydi Hayallerimizi Çizelim”. Yarışmada dereceye giren 23 öğrenci, 1115 Haziran’da Ressam Prof. Hüsamettin Koçan yönetiminde düzenlenecek Pınar Sanat Haftası’na katılabilecek. Türkiye’deki bütün ilköğretim öğrencilerinin katılımına açık olan Pınar Resim Yarışması’na son başvuru tarihi 22 Nisan 2012. Çılgın Profesörler İstanbul Akvaryum’da... Çocukların, bilim, sağlık, hijyen, ilaç kullanımının önlenmesi, çevre, doğa gibi alanlara ilgi duymalarını amaçlayan “Çılgın Profesörler” adlı gösteri ve atölye çalışmaları, Mart ayında İstanbul Akvaryum’da başlıyor. 416 yaş arası çocukların birebir katıldıkları deneyler ve etkinlikler ile eğlenceli ve eğitici 120 atölye çalışması sunan Çılgın Profesörler’le tanışmak isteyenler, 0212 219 83 19 numaralı telefonu arayabilir. Miss Turkey için geri sayım başladı arihteki ilk güzellik yarışmasının yaratıcısı Zeus’tur. Efsaneye göre Tanrı Zeus, Athena, Afrodit ve Hera’dan oluşan finalistler arasından en güzel kadını seçmesi için bir ölümlüyü, Çoban Paris’i görevlendirir. Paris’in, EBRU Afrodit’i kraliçe ilan etmesiyle güzellik, yarışmalı bir fenomene GÜZEL dönüşür. Güzellik yarışmasının bu topraklarda yapıldığını bilmeyen yoktur sanırım. 1920’lerde Atatürk de, çağdaş Türk kadını yaratma projesinde güzellik yarışmasının önemini vurgular. Türk kadınının dünyanın en güzel kadını olduğunu savunan Atatürk, Keriman Halis’in dünya güzeli seçilmesine şaşırmadığını açıklar ve gençliğe “…övünç duyduğumuz tabi güzelliğimizi fenni şekilde korumasını bilmeyi ve yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini tutmayı”, öğütler. 1980’lerde Türkiye güzellik yarışması kurumsallaşır; Özcan Sandıkçıoğlu’nun gayreti ve nitelikli ailelerin kızlarının katılımıyla Atatürk’ün ülküsü gerçekleştirilir. İlk kez Amerika’da güzelliğin büyük bir güç, bir silah olduğuna tanık olan Özcan Sandıkçıoğlu, ülkelerin ve insanların imajında olumlu bir gelişim sağladığını görür. 1990’da Columbia Üniversitesi’nde işletme eğitimini tamamlayan oğlu Can’ın yurda dönmesiyle, yarışmalar farklı bir kimlik kazanır. 1996’da Miss Turkey adı altında, özel kanalların ve sponsorların gücüyle büyürler. Aydan Şener, Jülide Ateş, Defne Samyeli, Özlem Kaymaz, Arzum Onan gibi değerli isimleri; üç Avrupa güzelini, bir dünya birincisi, ikincisi ve üçüncüsünü topluma kazandırırlar. Kısa bir Miss Turkey araştırmasının ardından cebimde notlarım, Can Bey’le Biber Bar’da buluşuyoruz. Geçmişle bugün arasındaki farkı soruyorum: “80’li yıllarda T yarışmamıza katılan gelir düzeyi çok daha yüksek ve nitelikli ailelerin kızlarının, son zamanlarda popüler medya yüzünden soğuk baktığına üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Miss Turkey, oyuncu olmak veya medyada gözükmek isteyenler için bir basamak olarak görülmeye başlandı. Halbuki Türkiye güzeli olarak ülke imajına katkıda bulunmak isteyenler katılıyordu” diyor. Her şey gibi güzellik anlayışının da tensel ve tinsel bütünlüğünden koptuğu, güzelliğin hızla tüketildiği bir çağ eleştirisinden, Miss Turkey’in temsil ettiği kadın konusuna geçiyoruz. “Bir vizyonu, bir amacı ve yabancı dili olan, gelişime açık, yetenekli, pırıl pırıl bir genç kız! Önceliğim, dünya derecesi olduğu için, o yarışmalara uygun adayların seçilmesini tercih ediyorum” diyor. Yarışmaya katılım için elbet yaş, medeni durum, genel kültür ve beden proporsiyonu önemli. Ancak boy ve bedenle ilgili belirli bir ölçü olmadığı gibi, estetik ameliyat yaptıramaz diye de bir kural yok. Medeni cesaret ve yetenek belki de en çok aranan özellik. Sandıkçıoğlu ailesi sahibi olduğu Miss Turkey markası dışında, 17 uluslararası yarışmanın lisans sahibi olmakla birlikte, bu işi 30’u aşkın yıldır tek şaibe almadan yapıyor. “Bu konuda tekel olmak hiç haksızlık değil. Allah’tan bizim gibi insanlar bu işleri yapıyor. Bizim seçtiğimiz kız şampiyonlar ligine gidebiliyor” diyen Can Bey, mayıs ayında Star televizyonu yetkilileriyle, büyük bir organizasyona daha imza atmak için kolları sıvamış durumda. Her gün onlarca sponsorluk teklifi aldığını belirtirken, “Sponsorluklar benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Doğuş Yayıncılık medya grubunun hassasiyetini ve iş kararlarını dikkate almak zorundayım” diyor. Bu yıl da Uğurkan Erez’in koreografisiyle renklenecek yarışmanın jürisi ve kamp sürecinin karara varılmasına günler kala, başvuruların başladığını müjdeliyor (www.missturkey.com.tr). Azra Akın’a (solda) taçlandırılmış bir gelecek sağlayan Miss World’ün Türkiye’de yapılması, turizme çok ciddi bir rant getiren güzellik fenomeninin Venezüella’daki gibi ciddiye alınması gibi hayalleri olan Can Bey’in derin mavi gözlerinde belli belirsiz bir hüzün okuyorum. Saklamıyor. Geçen yıl kaybettiği babası Özcan Sandıkçıoğlu’nun anısını yaşatmak istediğini söylüyor. Eskiler “müktesebatım yetmez” derler ya, arkasında bir yabancının asla başaramayacağı bir işi miras bırakıp, giden güzel bir insanın anısına, Miss Turkey bu yıl sürprizlerle dolu gerçekleşeceğe benziyor. [email protected] Sanalsentır Misafir şair Cumayı aşka bağlayan gece İki şiir çiftleşirken yakalandı Yerel bir gazete Bu ne bu böyle çıplak Biraz aşk giyinin Sevseniz de sevmeseniz de Bağbozumu dudaklardan Gök çalın, güneş çalın, öpü çalın Biraz şiir yaşayın YARGIÇ: Adın ne SANIK: Şiir HÜKÜM: Suçsuz Sabahattin Yalkın Sahibinin Sesi Samimi olmayı vaad edebilirim; tarafsız olmayı asla!.. Lav sıtori tanrı aşk’ı yarattığında çocuk muydu? Mehmet Tuncer Çapkınlığın getirisi var mıdır bilmem ama; GÖTÜRÜ’sü çoktur!.. İbrahim Ormancı Bugün doğanlar için Torba / Plan üstü döner / Kayıtlı kadayıf Petşop Off the record Milyonlarca çocuk aç uyuyormuş!.. Uyutmayıp da besliyelim mi?!. Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir / Yerel süreli yayın / [email protected] / twitter.com/cumdergi Misafir çizer: Hatay Dumlupınar C M Y B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74 / 75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle