16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 OCAK 2012 / SAYI 1345 3 Guatemalalı Anonymouslar ülkenin geleneksel devrim kutlamaları sırasında V For Vendetta maskeleriyle basına poz veriyor. Kimi zaman Sony, kimi zaman ABD hükümeti, kimi zaman da Gülen cemaati hedefleri olabiliyor. Ne silahlı bir örgüt ne de eli kanlı bir diktatörden bahsediyoruz. Onlar Anonymous. İçlerinde pek çok üst düzey hacker var. Ancak eylemleri internetle sınırlı değil. Sokakta gördüğünüz sıradan insanlar onların üyelerinden biri olabilir. İnternetin cüretkâr direnişçileri ülen cemaati hakkında yapılan bir çağrı geçen haftalarda bazı basın organlarında yer aldıktan sonra bir nevi hasır altı edildi. Anonymous (Anonim) adlı organizasyon tüm dünyadaki ve özellikle Türkiye’deki gazetecileri Fettullah Gülen cemaati hakkında araştırma yapmaya çağırıyordu. Türkiye’de tutuklu bulunan gazetecilerin çoğunun Gülen cemaatinin, hukuku kendilerini sindirmek için kullanması sonucu tutuklu bulunduğunu ve dünya üzerindeki tüm basın organlarının bu cemaate karşı hareket etmesi gerektiğini söylüyordu. Peki kim bu Anonymous ya da ne? DENİZ İsimlerini önce Julian Assange’ın ÜLKÜTEKİN tutuklanması sırasında sokaklarda ve sanal dünyada yaptıkları eylemlerle duymuştuk. Ardından internet ortamının fenomen olaylarından biri haline gelen Sony’nin hacklenmesi olayında yeniden karşımıza çıktılar. Gerçek dünyada onları maskelerin ardında görüyoruz, sanal dünyada ise Wall Street işgalcilerine polisleri saldırtan ABD hükümetini tehdit edecek kadar cüretkârlar. Organizasyonun Almanya’daki üyelerinden biri Anonymous’un aslında ne olduğunu anlamamız için bize yardımcı oldu. Gizlilik önemli bir prensip olduğundan Anonymous’un organizasyon yapısı hakkında konuşmak zor olmalı. Yine de bir şeyler söylemeniz gerekse ne söylersiniz? Anonymous içinde hiçbir şekilde hiyerarşi yoktur ve herkes eşittir. Toplumun her kesiminden insanlar Anonymous’un parçası olabilir. İnsanlar hangi eyleme katılıp katılmayacaklarına kendileri karar verir. Ayrıca gizlilik de abarttığınız kadar değil. Bir eylem planlarken bunu görünür kılıyoruz. Youtube ya da Twitter üzerinden video ve mesajlar yayınlıyoruz. Ayrıca IRC sohbet odalarından herkes fikrini bizimle paylaşabilir. Bizler özgür basın ve bilgi özgürlüğü için çalışıyoruz, bu yüzden gizlilik bir anlamda amaçlarımızla çelişiyor. Hakkımızdaki tek gizlilik eylemcilerin kimlikleriyle ilgili. Ancak ismimiz aynı zamanda sloganımız da. Bu yüzden bunun çelişki yaratacağını düşünmüyoruz. Anonymous içinde yer almak için gerekli özellikler nelerdir? Sadece insanların günlük hayatta ihtiyaç duyacağı özellikler. Özel yetenekler aramıyoruz. Dediğim gibi, biz dünyanın her yerinden insanlarız. Bu da demek oluyor ki, programcılar ve hackerlar Anonymous’un bir parçası ama grubun içindeki herkes hacker değil. Bir Anonymous üyesi üniversitedeki profesör ya da marketteki kasiyer olabilir. Mete ve Ayşe Tuncer, 17 yıllık evliliklerinin ancak birkaç ayını birlikte geçirebildi, şimdi Almanya’da doğacak kızları için bir hayat kurmaya çalışıyorlar... G Ya gurbet ya müebbet... K İspanya’daki ekonomik kriz fotoğrafta gördüğünüz Anonymous gönüllüsü tarafından protesto ediliyor (üstte). “Korku Yerine Özgürlük” eylemleri dünyanın dört bir yanında maskeli katılımcılar tarafından yapıldı (solda). ahramanmaraş Katliamı’nı da gördü, F özellikle tahliye olmayayım diye yargılandığım madde Tipi’ni de. “Hayata Dönüş” Operasyonu’nu Ümraniye Cezaevi’nde yaşadı. İşkenceler, hiçbir yasal gerekçe gösterilmeden müebbete polis tehditleri hayatının rutinleriydi. Yine de hiç umut etmekten, daha güzel dünya düşlemekten yükseltildi” diye anlatıyor geri durmadı Mete Tuncer. 11 yıl cezaevinde süreci. 19 Aralık 2000’i yani “Hayata Dönüş” tutulup, tahliye edildiğinde hayata kaldığı yerden devam etti. Şans eseri gittiği Almanya’dan geri operasyonunu Ümraniye Cezaevi’nde yaşıyor Mete. döneceği gün, “Gelme” dedi eşi Ayşe, artan ESRA baskılar, tehditler yüzünden. 1.5 yıldır Almanya’da. Ayşe, operasyonu AÇIKGÖZ Yargıtay davasını sonuçlandırdı: müebbet. Şimdi misafirliğe gittiği bir evde öğreniyor. Kaçak olduğu İnterpol, Mete Tuncer’i geri istiyor. İşte bu yüzden Almanya’daki milletvekilleri, sivil toplum örgütleri için cezaevi önüne gidemiyor ama her gün ölüm listelerine bakıyor. Mete, dört aylık hamile eşi Ayşe’yle kalabilsin diye kampanyalar yapıyor... Birkaç ay sonra bir arkadaşları vasıtasıyla eşinin Hikâye, 1969’a dayanıyor, Kahramanmaraş’ın sağ olduğunu öğreniyor… Bir de fotoğrafını yolluyor Mete; siyah saçlarıyla bıraktığı adam yok Göksun köyüne. KürtAlevi bir ailenin on çocuğundan biri Mete. Haliyle (!) baskılarla, artık. Yıllar önce saçlarını götürüyor. 2002’de Ayşe de yakalanıyor, 2006’da bırakılıyor. Mete’yse aşağılamalarla, dayakla daha çocukken tanışıyor. Bu kadar da değil, 9 yaşında Türkiye’nin en büyük 2009’da. Hem de hiçbir şey olmamış gibi: “11 yıl katliamlarından birine tanık oluyor, yargılanıp tahliye edildim. Tam bir hukuksuzluk örneği. Altı yıl tutukluyken avukatım, 2005’te Kahramanmaraş Katliamı’nda avukat ablası Elif’in bürosu dağıtılıyor, çaycısı öldürülüyor. Adana’ya AİHM’e başvurdu uzun tutukluluktan dolayı. 2009’ta Türkiye mahkum oldu. Tahliye olunca sürüldüklerinde de baskılar devam ediyor. İşkenceyle 19’unda tanışıyor, bir işçi eylemine üniversiteye tekrar kayıt yaptırdım”. katıldığı için. Henüz solculuk nedir bilmezken Ayşe’yle ancak birkaç ay vakit geçirmişlerken, 2009’un Haziranı’nda Almanya Milletvekili Sevim komünistlikle suçlanıyor ama bundan içten içe haz duyuyor, eve dönerken yarım yamalak Dağdelen’in Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin sorunları üzerine bir öğrenciyle hatırladığı marşları coşkuyla söylemesi bundan. 1989’da görüşme teklifi Mete’ye iletiliyor, Çukurova Üniversitesi Resimiş dokuz yıl kaldığı F Tipi’nin Mete Tuncer’in etkilerini biraz atabilme bölümüne giriyor. Zorluklar hayatının çoğu giderek artıyor, ne zaman sınav düşüncesiyle kabul ediyor. Bir ay sonra Türkiye’ye dönmek için olsa gözaltına alınıyor, kısa süreli cezaevinde tutukluluklar yaşıyor. İzinsiz ev havaalanına gittiğinde, Ayşe geçti. baskınları birbirini kovalıyor. arayıp artan polis tacizlerini, Almanya’ya tehditlerini anlatıyor, gelmemesini Bunlardan birini de, 1991’de, Adana’da İnsan Hakları söylüyor. İltica ediyor Mete. Bu iltica etti. artık hayatı kolaylaştı demek değil Derneği’nin ilk başkanı olan Şimdi interpol ablası Elif ve dört arkadaşı, Vedat ama en azından dört duvar iadesini istiyor. arasında tutulmuyor. Zorluklar Aydın’ın cenazesine giderken Kalması için şüpheli bir “kaza”da ölünce mı? 1.5 yıldır iltica talebi yaşıyorlar. Üç kardeşi gözaltına sonuçlandırılmadığı için oturum kampanyalar izni yok, dolayısıyla çalışamıyor, alınıp işkence görüyor. “Devrimci başladı. Çünkü düşüncelere sahibiz” diyerek üniversiteye, dil kursuna dönerse onu gidemiyor. Doktor raporlarından anlatıyor ailesini, “10 kardeşiz. 9 kardeş farklı zamanda gözaltına dolayı kampta kalamadığı için müebbet alındık, işkencelerden geçtik, amcasının yanında yaşıyor. Evin bekliyor. 30 kilometre dışına çıkması cezaevinde yattık. 1991, 1992 ve 1993’te tutuklandım. 1993’te yasak. Altı ay önce Ayşe de temelli kalmak için gitti yanına. asker, yasal dernek toplantımızı basıp gözaltına aldı. Kış soğuğunda 15 gün Çünkü çocuk hemşiresi olarak çalıştığı günlerden ayakta bekletildik. TİKB’e üye olmaktan bu yana özlemini çektiği bebeğe kavuşmak üzere, hamile. Bir kızları olacak. Ancak şimdi kaset başa yargılandım. Hiçbir delil bulunmadığından hepsinden beraat ettim! Öyle ki, bu örgüte ait afiş sarmak üzere. Mart 2011’de Yargıtay cezasını onayınca Türkiye iadesini istedi Mete’nin. asmaktan yargılandım; ama bahsedilen çocukluğumda asılan afişmiş! Bu açığa çıkınca Almanya’daki mahkeme, adresi bilindiği, şeker mahkeme heyeti bile güldü. İki defa sokakta infaz hastası olduğu, 9 yıl F Tipi’nde kaldığı için kapalı mekânlarda duramadığı, TİHV’de psikolojikedilmekten insanlar toplandığı için kurtuldum. Gözaltında iki defada infaz oyunu oynadı fizyolojik tedavi gördüğü raporu, Almanya’da psikoloğundan iki raporu olmasına rağmen işkenceci polisler”. 90’larda bir eylemde Ayşe ile tanışıyor Mete. tutukladı Mete’yi. Tutuklandığı gün Ayşe kanama Gözaltılar, tutukluluklar arasında doğan bir aşk bu. geçirdi. Cezaevinde geçirdiği dokuz gün en çok eşi ve bebeği için kaygılandı Mete. Oysa çok kötü 1994’te evleniyorlar. Ancak kısa süre sonra konar göçer bir hayat başlıyor; aranıyor Mete. Ayşe, şartlarda kaldı cezaevinde. Hemen hiç uyumadan dokuz gün açlık grevi yaptı. NRW Milletvekili Ali SağlıkSen’deki, İHD’deki çalışmalarına devam ediyor ancak bir yıl sonra bildiri dağıttığı için Atalan ziyaretine gittiğinde havasız diye hücreye tutuklama kararı çıkınca İstanbul’a gidiyor. Artık bile giremedi. Derken eylemler örgütlendi, kamuoyu oluştu, milletvekilleri, uluslararası Ayşe de kaçak. Mete, 1998’de tutuklanıp Ümraniye Cezaevi’ne yollanıyor. İdamı isteniyor. örgütler ilgilendi. Yetersiz Almancasıyla, çıkıyorsun, dendiğinde önce iade ediliyor sandı. Katıldığı iddia edilen eylem sırasında Malatya Cezaevi’nde olduğu anlaşılınca suçlama, Dışarıdaki şenliği görünce anladı bırakıldığını. Üst İstanbul’da 1994’te gerçekleştirilen bir silahlı mahkeme tahliyesine karar vermişti. İade mahkemesinin tarihiyse hâlâ belli değil. Avukatı eyleme dönüştürülüyor. Mahkemenin çağırdığı tanıklar onu teşhis edemese de müebbetten tahliyeyi olumlu bulsa da, gönderilme olasılığını göz ardı etmiyor ama Mete umutlu “Sonucun kurtulamıyor. “Dönemin DGM Adana savcısı hiç araştırma yapmadan, hayali bir eylemden idamla olumlu olması kendi ellerimizde” diyor. “Son yargılanmamı talep etti! Bilgisayarda bir tuşa yıllarda iade talepleri arttı. Ben sadece bunun son örneğiyim. Sessiz kalırsak iadelerin önü kısa basması yeterliydi cezaevinde olduğumu öğrenmek için. Böylece hayali eylem davadan sürede açılacak. İade edilmemem için başlatılan imza kampanyası devam ediyor. Bugün ben düştü. Aslında o zaman ceza alsaydım yattığım süre 78 yıl olduğu için tahliye olabilirdim; ama, sıradayım, yarın başkasına sıra gelecektir”. Almanya’nın finans merkezlerinden Commerzbank’ın önündeki iki Anonymous üyesi Frankfurt’ta şehir merkezini işgal eden 50 çadırlık gruptan sadece ikisiydi. Sony’nin hacklenmesinin arkasındaki hikâye nedir? Neden servislerini düzeltmeleri bu kadar uzun sürdü? Sony basit bir yöntem olan bir “Ddos atağı” sebebiyle çöktü. Anonymous’un tek yaptığı buydu. Biz ne Sony sitesini hackledik ne de kullanıcı bilgilerini çaldık. Yaptığımız saldırının sebebi ise İphone ve Play Station 3’ün şifrelerini kırdığı için Sony tarafından dava edilen George Hotz’la dayanışma içinde olduğumuzu göstermekti. Sony, Play Station 3’te üçüncü parti uygulamaların indirilme özelliğini kaldırdığı için özellikle Linux kullanıcıları çok zor durumda kalmıştı. Hotz, Play Station 3’ü kırıp eski C M Y B C MY B Wall Strett göstericileri çizgi roman serisi V For Vendetta'dan ödünç alınan bu maskeleri takmıştı. özelliklerine geri döndürme yöntemlerini kendi sitesi ve Youtube’da yayınlayınca Sony kendisini dava etti. Anonymous’un eylemi de bu noktada başladı. Ancak Sony’nin sistemlerini düzeltmekte bu kadar sorun yaşamasının sebebini bilmiyoruz. Bugüne kadar kaç Anonymous üyesi dava edildi ya da ceza aldı? Anonymous üyelerine nasıl bir hukuki destek sağlıyor? Bunu söylemek biraz zor. Anonymous’un aslında hiç üyesi yok. Anonymous sizin kişisel ordunuz da değil. Ancak Anonymous içinde pek çok avukat var ve kişisel ilişkiler sayesinde çoğuyla iletişime geçmek mümkün. Anonymous, Wall Street işgalinin en büyük destekçileri arasında yer alıyor. Bu eylemdeki rolünüz tam olarak nedir? Çürümüşlük ve yolsuzlukla mücadele Anonymous’un en büyük amaçları arasında yer aldığı için işgal hareketine verilen destek çok önemli. Anonymous kendisini insanlara “% 99” şeklinde sunuyor çünkü hareketin doğallığının korunması fazlasıyla önemli. Dünyanın geleceğinin şekillenmesinde hackerlar nasıl bir rol üstlenecek? Teknolojideki sabit gelişme ve yine teknolojinin sistemli olarak internet ağlarıyla ilişkilendirilmesi hackerlar için çok daha kolay hedefler yaratıyor. Bunun en son örneği ABD’nin Springfield’deki su sistemlerine yapılan ve yıkıcı sonuçları olan siber saldırıydı. Ancak bir hackerın asıl amacı bu değildir. Hackerlar bilgilerini güvenli sistemler içinde tutulan verileri özgürleştirmek için kullanırlar; tıpkı WikiLeaks gibi. Ancak eylemleri genelde yıkıcı olmaktan uzaktır. Yeteneklerini kötü amaçlar için kullananlarsa “cracker” olarak tanınır. Sorunuza dönersek, hackerlar gelecekte enerjilerinin büyük kısmını sansürle mücadele ve internetin özgür kalması için harcayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle