02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 BİR ajanda 1 OCAK 2012 / SAYI 1345 Unutulmayacak davalar AYŞE YILDIRIM Y ugün hepimiz büyük bir umutla uyandık. Belki de birazdan ya gazetelerden ya da internet sitesinden piyango listesindeki büyük ikramiyeden başlayıp amortiye dek kazanan numaralara bakacağız. Ama birisi var ki o hepimizin aksine kazanamayan biletlerin peşinde olacak. Biz belki üzüleceğiz ama Doğan Güral, ikramiye kazanmadığı için sevinecek. Çünkü o bir piyango koleksiyoneri. Tam 38 yıldır ikramiye çıkmayan biletleri biriktiriyor. Ama koleksiyonundaki biletlerin tarihi çok daha eskilere uzanıyor. Bunların arasındaki en değerli biletlerden birisi de 1897 yılında basılmış bilinen en eski piyango bileti Evladu Şuheda (şehit aileleri için yapılan lotarya). Kütahyalı işadamı Doğan Güral’ın bugün 30 binin üzerine çıkan koleksiyonu lotaryanın yani piyangonun tarihi geçidini yansıtıyor aslında. Zaten Güral’a da piyango tarihçisi demek çok da yanlış olmaz. 1900’lerin başında satılan lotarya biletleri, yurdun dört bir yanındaki spor kulüplerinin biletleri, okulların, Ziraat Bankası’nın da aralarında bulunduğu çeşitli kurumların eşya piyangolarından tutun da 19 Nisan 1926’da çıkan ilk Tayyare Piyangosuna, oradan Türk Hava Kurumu Piyangosuna, oradan da Milli Piyango’ya uzanan bir koleksiyon bu. BİR koleksiyoner Büyük ikramiyenin değil biletin peşinde B eni yıl yeni ajanda demektir. Alınacak notlar, düşülecek tarihler, hatırlanacak günler vardır çünkü. Hrant Dink Vakfı’nın bu yıl çıkardığı ajandanın konusu ise “Davalar”. Belki adalete olan özlemimizi bastırmamıza bir nebze yararı olur diye düşünüp dünyayı değiştiren davalara bakmak istemiş Hrant Dink Vakfı. Çok da başarılı bir ajanda çıkarmış ortaya. Yılın her haftası işlenen, tarihi öneme sahip 53 dava, hafızalara kazınan 60’a yakın fotoğrafla anlatılıyor ajandada. Aralarında Ermenistanlı vicdani retçi Vahan Bayatyan da var, kürtaj hakkını kazanan Jane Rose de; ABD’de siyah beyaz ayrımının protestosuna dönüşen Rosa Parks yargılaması da, Seyid Rıza’nın yargılanması da; Yeşilyurt köylülerinin AİHM’de Türkiye’yi mahkum ettirdiği dava da azınlık vakıflarını kendi ülkelerinde ‘yabancı’ sayan Yargıtay kararı da; Susurluk davası da, Festus Okey’in davası da… “Ben kırk ambar koleksiyonerim, saymakla bitmez” diyor Doğan Güral. “Mesela?” diyorum büyük bir merakla. Saymaya başlıyor; sinema bileti, müze bileti, boş sigara paketi, maç biletleri (milli maçlar ya da Türk takımlarının yurt dışı maçları), banka çekleri, jeton... Henüz 67 yaşındayken para koleksiyonu yapmaya başlamış Güral. Harcamadığı kâğıt paraları biriktirmiş. Bugünse oldukça değerli Doğan Güral bir hale kavuşmuş bu koleksiyon. Sultan Abdülmecit, Abdülaziz, V. Murat, Reşat, Vahdettin dönemlerine ait gümüş mecidiyeler eksiksiz şekilde koleksiyonunda yer almış. Türk Nümismatik Derneği’nin en kıdemli üyelerinden ve Koleksiyon Kulübü’nün kurucularından biri olan Doğan Güral’ı bu noktaya getiren yine bir piyango bileti olmuş. Oysa 1969 yılına kadar milli piyango bileti bile görmemiş. O yıl askere gitmiş, eş, dost, akraba kim varsa yanında yakınında giderken harçlık vermiş âdetten. “Oysa benim paraya ihtiyacım yoktu” diyor. Nezaket icabı kendisine para veren herkese bir hediye alması gerektiğini düşünüp durmuş askerlikte. “Ankara'da hava kuvvetleri komutanının şoförüydüm. 69 yılı Aralık ayıydı. Emir subayını Anafartalar Caddesi’ne götürdüm. Onu beklerken etrafı seyrediyordum. Baktım, millet kuyruğa girmiş bir şey alıyor. Ankara’nın meşhur piyango bayisiymiş orası. Oysa Kütahya’da milli piyango satılmazdı bile. Yılbaşlarında birileri getirir satardı ama ben hiç almamıştım. Tamam dedim, 30 kişiye hediye alacağım. Tanesi 10 liradan 300 lira yapar. Aldım biletleri, yeni yıllarını kutlayan bir kartla gönderdim. Bir tane de kendime aldım. Arkasına da küçük harflerle ‘benim’ yazdım.” Askerliği bittikten sonra İstanbul’a yerleşmiş. 1973 yılında askerlik fotoğraflarına bir göz atıp düzenlemek istemiş. İşte onların arasından çıkmış kendisine aldığı o milli piyango bileti. Koleksiyon fikri de o an doğmuş. “Paranın koleksiyonu oluyor da piyangonun neden olmasın” demiş. Ama etrafındakilere komik gelmiş bu fikir, hatta alay edenler olmuş. Neyse ki Güral bunlara kulak asmamış. Evladu Şehuda’ya ait iki bileti var. Güral’ın özel biletlerinden birisi de 11 Temmuz 1927 tarihini taşıyor. Eski Türkçe ve altın yaldızlı. Biletin arkasında 100 bin dolar yazıyor. Müzayedelerden aldığı biletlerin arkasına değerini yazarmış Güral, tarihe bir not daha düşmek için. 19 Nisan 1926 yılında eski yazıyla yayımlanan ilk Tayyare Piyangosu da var koleksiyonda. Zaten olmayan bileti yok ki. Latin harfleriyle basılan 11 Şubat 1929 tarihli “Büyük Tayare Piyankosu”nu da bulmuş. Evet yanlış yazılmış ama 11 Ağustos 1929’da “Büyük Tayyare Piyangosu” diye düzeltilmiş bileti de gösteriyor. 11 Kasım 1935’de bu kez “Türk Hava Kurumu” piyangosu adını alıyor biletler. 11 Eylül 1939’da bu da bitiyor. Yılbaşı bileti bu kez Milli Piyango adını alıyor ama sürşarjlı olarak. Yani eski biletlerin üzerine Milli Piyango yazılmış. Onlar da koleksiyonda. İlk resimli piyango ise 19 Mayıs 1940’ta çıkıyor, spor yapan öğrencilerin resmedilmesiyle. Atatürk resimli ilk piyango bileti ise 19 Mayıs 1944 tarihli. 7080’li yıllara kadar pek fazla Atatürk resmi kullanılmadığını söylüyor Güral. Ama son 30 yıldır tüm özel günlerde Atatürk resminin gittikçe yaygınlaştığını anlatıyor. Güral’ın koleksiyonunda bütün biletler seri halinde, eksiksiz. Dolayısıyla hatalı baskılar da gözümüze çarpıyor. Bunlardan birisi “eşek şansı” sözünü hatırlatıyor. 12 Ağustos 1968 tarihli biletin üzerinde eşek resmi var ama numarası yok. Alana eşek şansı dedirtmiştir belki ama Güral, “Alan adam iyi ki yırtıp atmamış bunu” diyor. Bugün milli piyangonun en küçüğü dörtte bir olarak satılıyor ama bir zamanlar 1/40, 1/20 olarak bile satıldığını yine Güral’ın koleksiyonundan öğreniyoruz. İyi de bu kadar büyük bir koleksiyon ne olacak diyorsunuz değil mi? “Gelecek nesillere bir kütüphane, bir eser olarak kalacak” diyor Güral. Kendisi de bazı dönemleri anlatan kitap projelerine başlamış bile. Bunlardan birisi Tayyare piyangoları. Kurumların çıkardığı eşya piyangolarını ayıracak tek tek; PTT, Kızılay, spor kuruluşları, Devlet Demiryolları… Piyango biriktiriyor ama alma merakı olmamış Güral’ın. Birkaç kez almış sadece zaten onlara da bir şey çıkmamış. Güral’ı ve koleksiyonunu gördükten sonra bugün kime ikramiye çıkarsa çıksın aslında piyangonun kazananı çoktan belli diye düşünüyorum; Doğan Güral. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle