22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 EYLÜL 2011 / SAYI 1328 7 Şeker ve Zafer ir kesmeşekere muhtaç olunan günlerdi. Kurtuluş Savaşı yeni bitmiş, deyim yerindeyse memleket de bitmişti. Yeni Türkiye Cumhuriyeti üretim bakımından sıfırlanmış, iğneyi ipliği dışarıdan almak zorunda kalacak duruma gelmişti. Osmanlı mparatorluğu’nun son zamanlarından alınacak ders çok açıktı. Bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkün olacaktı. 1923 yılı başında toplanan zmir ktisat Kongresi’nde gerekli kararlar alındı. Temel ihtiyaçlar ülke sınırları dahilinde üretilecek ve yeni Türkiye kendi kendine yeten bir ülke olacaktı. Coğrafya tarımın doğduğu AYL N coğrafya değil miydi? Topraklar ÖNEY TAN mümbit, halk çalışkandı. Yetiştirdiğini yemek, ürettiğini tüketmek, kendi kendine yetmek kadar güzeli olabilir miydi? zmir ktisat Kongresi’nde alınan kararlar aynı yıl kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de kuruluş ilkelerini oluşturuyordu. Alınan karar bir süre sonra ilk filizini zmir’in Anadolu’ya açılan kapısı Uşak’ta verecekti. Soyadı Kanunu çıktıktan sonra pek yerinde bir yakıştırmayla Nuri Şeker adını alacak olan Molla Ömer oğlu Nuri Efendi yıllardır kurduğu hayali gerçekleştirmek için bunu fırsat bilir. Daha önce Avrupa’dan gelen tohumlarla diktiği şekerpancarından şeker şurubu elde etmiş ve hatta bu şuruptan da helva yapmıştır. O zamanlar pancara B çükündür dendiğinden yaptığı helvayı çükündür helvası diye adlandırmıştır. Hep hayalinde olan ise Uşak’ta bir şeker fabrikası kurmaktır. Çevresindeki çiftçileri, köylüler ile birleşir ve bu yolda ilk girişim olarak gene aynı yıl 1923’te Uşak Terakki ve Ziraat Anonim Şirketi’ni kurarlar. lk kurucular arasında başta Mehmet Hacım olmak üzere Tarakcıoğlu brahim Efendi, Bacakoğlu smail Efendi, Donbayoğlu Hacı Osman Efendi, Köleoğlu Süleyman Efendi, Buğdaylıoğlu Hüsamettin Efendi, Okkaoğlu Ahmet Efendi, Eyüboğlu, Bayraktaroğlu Mehmet Ali Efendi vardır. Nuri Efendi örnek bir sivil girişim olan şirketin temsilcisi olarak Ankara’ya gönderilir. Bu fırsatla soluğu Ankara’da alarak Atatürk’ü de ikna eder. Atatürk kendisini dinleyince azmine hayran olur ve icazetini hemen verir. Atatürk’ün huzuruna çıkmak için yetkilileri ikna etmesi bile daha zor olmuştur. YUMURTA HESABI Mollazade Nuri Efendi, Atatürk’ten sonra aynı ikna turlarını Meclis’te vekiller arasında da yapar ve sonunda fabrikanın kurulması için gerekli karar çıkar. Böylece 5 Nisan 1925 tarihinde ‘Şeker fabrikalarına bahşolunan imtiyaz ve muafiyet’ kanunu yürürlüğe girer. Ancak ilk şeker fabrikasını kurmak için ayrılacak sermaye Alpullu’da kurulacak fabrikaya kaptırılır. Gene de Uşaklı girişimciler vazgeçip yılmazlar, azimle sermaye toplamaya girişirler. Uşaklı olan Latife Hanım’ın yüklüce bir hisse satın almasının verdiği moralle para akmaya başlar. Terakki Şirketi’ne para bulmak için köy köy dolaşılır, nakit para bulunmasa da arpa, buğday, haşhaş, tütün, hatta yumurta bile toplanır, paraya ½ tatlı kaşığı tuz 23 çorba kaşığı tereyağı Şerbeti için; 1 bardak şeker 1 bardak su Şerbete koku katmak için, limon kabuğu, portakal kabuğu, gülsuyu veya ıtır yaprağı 1 bardak kıyılmış ceviz, tarçın Önce şeker ve su ile şerbeti hazırlayın. Şekeri çevrilip şirket kasasında biriktirilir. Zaten Ankara’da Rauf Orbay’a anlatılan meşhur bir yumurta hesabı vardır. Her haneden bir yumurta toplasa birikecek sermayeye dayanan bu hesap bir anlamda hayata geçmiş olur. Bu yüzden sonraları çıkan söylentide ‘Bu fabrika yumurta parasıyla kuruldu’ denilecektir. Yumurtaların sermayeye, sermayenin fabrikaya dönüşmesi inanılmaz bir hızla gerçekleşir. Çekoslovak Škoda firması ile anlaşma yapılır ve fabrikanın montajı 10 ay gibi bir sürede tamamlanır. Alpullu’daki fabrikadan 1,5 ay sonra Uşak’ta da ilk yerli şeker üretimi gerçekleşir. Öyle ki Uşak henüz il bile değildir, Kütahya’ya bağlıdır. Halkın dişinden tırnağından arttırarak yaptırdığı koskoca fabrikasına rağmen, il olmak için 1953 yılına kadar bekleyecektir. Temeli atılan ilk şeker fabrikası bir anlamda Dumlupınar’da kazanılan zaferi perçinlemiştir. lginç olan bir tesadüfle Dumlupınar bağlı olduğu Kütahya’dan ziyade Uşak’a daha yakındır. Büyük Taarruz’un gerçekleştiği toprakların 60 km. ilerisinde birkaç yıl içinde bir nevi ekonomik taarruza geçilmiş, geleceğe umutla bakan bir neslin temeli atılmıştır. Afyon Kocatepe, Kütahya Dumlupınar zafer hattına Uşak da bir kese şeker ile katılmış, Cumhuriyet’in ilk yıllarında bağımsız bir Türkiye hayali kurulmuştur. Bu yıl Şeker Bayramı ile Zafer Bayramı denk geldi. Ama ne yazık ki bir zamanlar şekerin kazandığı zaferi kutlamak kimsenin aklına gelmedi. Öyle ya, artık Şeker Bayramı demek bile ayıp kaçıyor, kim takar pancar şekerini, mis gibi genleriyle oynanmış Amerikan sermayeli mısır şurubu dururken? G aylinoneytan@yahoo.com kaynatırken içine bir parça limon veya portakal kabuğu veya ıtır yaprağı katarsanız mis gibi olur. Gülsuyu kullanıyorsanız son anda ekleyin. Yumurtaları un, süt ve tuz ile iyice karıştırın. Düz bir tavada veya krep tavasında tereyağını her seferinde 1 tatlı kaşığı kızdırarak 1 kepçe yumurtalı karışımdan dökün, kızarır kızarmaz altüst edin ve bir tabağa alın ve arasına ceviz serperek dörde katlayın. Bütün karışımı bitirince servis tabağındaki kayganaların üstüne şerbeti dökün, biraz daha ceviz ve tarçın ile süsleyin ve hemen servis yapın. G SELÇUK EREZ Liderimizi Üzmemek çin Robert Ley, yalakalık tarihinde çok önemli bir yer tutar : Hitler onu Nazi Partisi örgütünde eğitim işiyle görevlendirmişti. kinci Dünya Savaşı arifesinde Hitler, giderek diktatörleşiyordu: Tüm işçi sendikalarını ve işveren örgütlerini – memlekette bölünmelere yol açtıklarını ileri sürerek kapatmış, bunların yerine kendisine bağlı tek bir işçi sendikası oluşturmuş, başına da yine Robert Ley’i getirmişti. Ley, konuşmalarında liderini göklere yüceltir, onun daima haklı çıktığını yinelerdi. 3 Kasım 1936’da şöyle özetlenebilinecek sözler söylemişti: Liderimiz daima haklıdır. Eğer korkaklık ve mantıksızlık yenilir ve halk kendisine güvenirse, liderimiz, önemli politik kararlar verebilir.. Ley’in konuşmalarını izlersek bir liderin başarılı olması için nasıl davranmamız gerektiğini anlarız. Ona çok yüksek oranda oy vermemiz yetmez, kendisine sonuna dek güvendiğimizi sık sık söyler ve onu üzecek söylem ve eylemlerden kaçınırsak, liderimizin randımanı artar, önemli kararlarını rahat rahat vererek bizi refahlara kavuşturur. Bunun için, normal bir vatandaşsanız, muhalefet gazetelerini ve liderinizi tiye alan karikatür dergilerini asla okumayın, onu eleştiren TV programlarını izlemeyin, araba almayın, TOK ’ye para yatırın ve en az üç çocuk yapın. Eğer köşe yazarlarından biriyseniz eleştiriden vazgeçin, halkımıza gerçekten yararlı olacak şeyler yazın. Mesela, bilmem ne feneri davasından, genç kadın cinayetlerinden, nükleer santralların zararlarından bahsedeceğinize, Venedik usulü işkembenin nasıl hazırlanacağını anlatın; “ şkembe önce kıyılmadan haşlanır, ardından iki parmak kalınlığında parçalara ayrılır, birkaç dil peyniri eklenir, sonra da üzerine domates dilimleri, kekik ve fesleğen serpilerek fırına verilir” gibi şeyler yazın. Bakarsınız lider sadece ulusumuz konusunda değil, sizin konunuzda da yararlı kararlar verebilir. Ley, parti örgütü eğitiminden sorumlu olduğu süre içinde oldukça yüksek bir maaşı olduğu halde Nazi şçi Cephesi’nin fonlarını zimmetine geçirirdi: Bu nedenle, 1938’de Almanya’nın birçok kentinde lüks villaları, otomobilleri vardı, zengin bir sanat koleksiyonu oluşmuştu. Hitler, bunları bildiği halde Robert Ley’i son gününe dek kollamış, yanından ayırmamıştı. G selcukerez@gmail.com Cevizli Kaygana Cumhuriyet’in ilk şeker üretiminde epey bir yumurta parası olduğu rivayetinden yola çıkarak geçmiş Şeker ve Zafer bayramları için bol yumurtalı, bol şerbetli bir tatlı tarifi vermek yerinde olacak. Lütfen mısır şurubu kullanmayınız! 10 yumurta 5 kaşık un ½ bardak süt Çocuğunuz okula hazır mı? A nasınıfı ve ilköğretim 1. sınıf öğrencileri, 12 Eylül'de “Okula Uyum Programı”na başlayarak, okula ilk adımı atacak. Daha önceki yaşlarda okulöncesi eğitimi almamış ve “okul olgunluğu”na ulaşmamış çocuklar uyum zorluğu çekebilir, hatta “okul fobisi” geliştirebilir. Çocuğun, okul başlamadan önce bedensel, F GEN akademik ve ATALAY psikolojik olarak okula hazır olması gerekir. Çocuk, kendini rahatça ifade edebilmeli, yeterli kelime hazinesine sahip olabilmeli, düzgün cümle kurabilmeli, el becerileri gelişmiş olmalı, sorumluluk sahibi olmalı, yaşıtlarıyla iyi ilişkiler kurabilmeli. Öğretmenin ve annebabanının doğru yaklaşımı da, ilk günlerin kolay atlatılmasında çok önemli. Çocuk, kalabalık bir sınıfta, yeterince ilgi göremediği bir öğretmenle mutsuz olabilir, okuldan soğuyabilir. Bu nedenle annebabaların, okul seçerken sınıftaki öğrenci sayısını dikkate almaları, öğretmenin çocuklara yaklaşımını iyi gözlemlemeleri gerekir. Çocuğunuz okula başlamadan önce okul olgunluğuna erişmiş olduğundan emin olun; Bağımsız olarak hareket edebilme ve sorun çözebilme becerisine sahip mi? Kendini ifade edebilecek yeterli kelime bilgisine ve cümle kurma yeteneğine sahip mi? Duygularını ifade edebilir mi? Kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir mi? (Yemek, giyinme, temizlik vb.) Yaşıtlarıyla sosyal ilişki kurabilecek beceriye sahip mi? El becerisi yeterince gelişmiş mi? Genel koordinasyonu yeterli mi? Yaşının gerektirdiği kavram bilgisine sahip mi? htiyaçlarını geciktirebiliyor mu? Kurallara uyma becerisi gelişmiş mi? G figenatalay@yahoo.com Espirisentır Misafir şair EKSİK GÜNEŞLER Kaç günümüz varsa şunun şurasında O kadar güneşimiz var Her günlük hakkımızdır mutluluk Anla Dün bugün eksilen güneşler Ödenmez yarınla Necati Cumalı Sahibinin Sesi Dünyada ortalıkta dolaşan bir sürü berbat yalan var, en kötüsü de yarısının doğru olması. Atalarımıza şükran boçluyuz, çünkü DNA HAKKI ödenmez! Ben güzele güzel demem, hemen gider askıntı olurum! Kaz gelecek yerden promosyon esirgenmez! İbrahim Ormancı Lav Sıtori ne zaman gözlerin gözlerime değdi o an şiir'im dile geldi.. Mehmet Tuncer C MY B Utandırma Servisi Beş yıl sonra karşılaşacağımız duyurulardan bir örnek: Müessesemizde havuza mayo ile girilebilir. Kemal Ateş C MY B Çocuklara tatil sonu atölyeleri Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde, tatilin son günlerinde, tarih, tasarım ve eğlenceyi bir araya getiren “Tişörtte Tunç Çağı Modası”, “Aksesuvarda Tunç Çağı Modası” ve “Alçı Kalıp Heykelcikler” konulu atölyeler düzenlenecek. Müzedeki “Karşıdan Karşıya” sergisi kapsamında hazırlanan eğitim çalışmaları, eylül ayı boyunca devam edecek. Sergiyle paralel olarak düzenlenecek atölyelerde, öğrencilerin zihninde erken tunç çağı görüntüsü oluştururken, Anadolu ve Kiklad Adaları arasındaki benzerlik ve farklılıklara dikkat çekmek amaçlanıyor. G Fırsat... Fırsat Düdük sesi görmemiş sınırlı sayıda enstantane satılıktır. Pozisyonlar gizli tutulacaktır. Hakem Emeklisi Misafir çizer: Halis Dokgöz Petşop
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle