01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 5 HAZİRAN 2011 / SAYI 1315 SELVİ KILIÇDAROĞLU Nereden çıktı bu Gandhi benzetmesi Selvi Kılıçdaroğlu bugüne dek sadece bir kez parlamentoya gitmiş, CHP Genel Merkezi’ne de öyle. Ama tanımadığı birçok insan onu arayıp aday listesinde yer almak istemiş. Eşinin siyasete atılmasına sıcak bakmasa da, şimdi gereken neyse yapıyor. Çocukları Kerem, Zeynep ve Aslı da öyle. Tek şikâyeti, eşinin hepten bozulan yemek düzeni. kameramanlar, gazeteciler, polisler... Bu sizi zorluyor mu? HP eski genel başkanı Deniz Baykal’ın “kasedi” Kemal Kılıçdaroğlu kadar eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun Özel hayatımız daha gözler önünde, basın, kameralar... Böyle şeylerle hiç hayatını da hızla değiştirdi. Artık evlerinin önünde ilginiz yokken kameralarla karşılaşmak, mikrofon uzatılması şaşırtıyor, ama yavaş gazeteciler bekliyor, eşiyle mitinglere gidip seçmenleri yavaş alışıyoruz, ilk baştaki tedirginliğimiz yok. Aslında tedirginlik de değil... Ben selamlıyor, gecekondu ziyaretlerine gidip CHP için oy gazetecileri çok severim. Muhabirler koşturuyor, asıl yükü çekiyorlar. Onları istiyor. Selvi Kılıçdaroğlu ile yoğun programı arasında kırmak da istemiyorum... Gazetecilik öğrenimini evlenince yarım bırakmışsınız. Peşinizdeki Ankara’daki evlerinde sohbet ettik. Doktora için Kore’ye gazetecileri izlerken “Onlardan biri olabilirdim” diye düşünür müsünüz? giden oğulları Kerem tatil için geldiğinden sevinçliydi. Tabii, pişmanlık duyuyorum, tamamlamak isterdim. Bir sene devam TÜREY KÖSE Kerem oy da kullanabilecek. Kerem’i, evin önünde ettim, ama evlilik oldu, yarım kaldı. bekleyen gazetecilere çay ikram ederkenki görüntüleri Sözünü sakınmayan biri olduğunuzu biliyoruz. Eşiniz hiç sizi uyarıyor nedeniyle kamuoyu bir ölçüde tanıyor, kızları Aslı ve Zeynep ise pek ortada mu “Şunları söyleme, bunları söyleme” diye? görünmüyor. Selvi Kılıçdaroğlu, kaybettikleri ilk çocuğunun adının Devrim Fırat olduğunu anlatırken “İsimler dönemleri anlatıyor. Sonra klasik isim Hayır, hiç uyarısı olmadı. Tabii her istediğimi hemen söyleyemiyorum. koyduk” diyor. Eşinin genel Doğrusu, söyleyebilmektir ama tam olarak istediğim her şeyi bazen ifade başkanlığından sonra kendisi kadar edemiyorum açıkçası. Eşiniz genel başkan adayı olunca “Adaylığı beni çocuklarının da hayatı zorlaşmış. “Çocuklarım coşkulu yapmıyor, siyasete girmesine sıcak bakmadık” dikkatli, babalarını demiştiniz. Alıştınız mı? kullanmaları falan söz konusu Çocuklar da, ben de çok sıcak bakmadık. Ama olmaz... Kendi hallerinde çocuklar” kendisi ilgilenmek istiyordu. Bize düşen de saygı duymaktı. diyor. Sosyal demokrat liderlerin eşleri siyasete Selvi Kılıçdaroğlu eşi gibi pek sıcak bakmıyor. Sevinç İnönü, Olcay Fenarbahçeli. Eskiden “daha fanatik”miş, çocuklarıysa Galatasaraylı. Baykal... Türkiye’deki siyaset işte, hayatınız Bunca yıldır bir kez parlamentoya gitmiş, didikleniyor... CHP Genel Merkezi’ne de sadece bir kez Aktif siyaseti düşündünüz mü? kadın toplantısı için gitmiş. Sohbetimizden sonra, gönüllülerle Kıbrıs köyüne giderek Hiç düşünmedim. Ama hep ilgi yurttaşlarla sohbet etti. Yanında koruması falan duymuşumdur siyasete. Yetişme yoktu. “Ben öyle şeylerden hoşlanmam. Rahatsız tarzınız, aile yapısı önemli duyarlı olurum. Gündelik hayatımı normal sürdürmek olmanızda. Kayıtsız kalamıyorsunuz. istiyorum” diyor. Kamuoyu eşinin CHP’nin İlhan Cihaner’in ilk aşamada aday gösterilmemesinden rahatsız internet sitesindeki mal beyanında yer alan olduğunuzu ifade ettiniz. Kurultay ve “pırlanta yüzüğü”nden haberdar. Sade giyinen adaylık süreçlerinde sizi arayan, bir kadın. Peki yüzük mü? “Şu anda nerede olduğunu bilmiyorum, zaten hayatım yardım isteyen çok kişi oldu mu? boyunca bir tek yüzüğüm oldu. Evlenirken İnanmayacaksınız belki ama ben pırlanta yüzük, demiştim o zamanlar öyleydi... de listeleri basında gördüm. Telefon Kemal de, param olduğu zaman alırım, demişti. edenlere, iletirim, diyorum. İlle şu olsun, Yıllar sonra aldı.” diye bir şey olmaz tabii. Önce adınızdan başlayalım. “Resmi” adınız Tanımadığınız insanlar sizi mi arıyor? “Selvi”, ama bir de “Sevim” var... Evet, özgeçmişlerini bırakıyorlar. İletirim, Aslında annem yapabileceğim tek şey bu, babam Selvi koymuş. diyordum. Cihaner için Ancak babamın yakın zaten sonucu gördük. arkadaşının benim Telefonlar yağmaya başladı. yaşlarımdaki kızı veya İlk önce kızım aradı. Tabii ki yeğeni ölüyor. Annemlere o zaman, neden olmadı Kemal Bey’in “Dersimliyim, Aleviyim” dememesi iktidar tarafından eleştiri konusu oldu... diyor ki; kızımıza Sevim diye aramızda konuştuk. Aslında herkes onun Dersimli, Alevi kimliğini biliyor. Bence onu kullanıyorlar. Başbakan’ın Toplumda CHP’ye desem sizi üzer mi... Şimdi ikide bir bunu dile getirmesi ilginç. Maksadı iyi değil. O zaman herkes her konuşmasında çıksın, yönelik algı değişiyor mu? anneme adımı sorsanız ben Sünniyim, desin ya da nereden geliyorsa onu söylesin. Buna cevap verilmez. Selvi aklına gelmez, Sevim Bir heyecan var Hiç eşinizle farklı partilere oy verdiğiniz oldu mu? der. Yakınlarım hep Sevim insanlarda, o güzel. Yıllarca AKP’den önceki dönemlerde oldu. Ama daha sağa değil tabii, daha solda partilere oy verdim. der, ama resmi şeylerde insanlar partilerine küstüler, SSK genel müdürlüğü döneminde akrabalarınızı işe yerleştirdiği, ya da askerlikle ilgili Selvi’dir. Sevim’i daha çok haklı olarak tabii. Ama daha vaatlerden oğlunuzun yararlanacağı haberleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz? kullanıyorum, Selvi fazla çalışılması, insanlara Kemal emekliye ayrılalı neredeyse 10 yıl oldu SSK’den. Kalem kalem her şeyi inceliyorlar denilince, ben bile gidilmesi lazım. Bu yeterli zaten. Gündüz soyadı benim kızlık soyadım. Ne kadar Gündüz soyadı varsa, akrabalarımız diye şaşırıyorum. Ama siz değil. İnsanların şikâyeti, çıkarıyorlar. Tabii o dönemde giren akrabalarımız da olmuştur. Bir de, PKK’lıları, Alevileri, Kürtleri istediğinizi kullanın, ikisi de seçimden seçime işe aldı, diyorlar. İnsanların alnında yazmıyor Alevi, Kürt, diye. Ben bazen diyorum ki, en iyisi bir benim. uğruyorlar, haklısınız, önerge verin Meclis’e “Bu ülkede Alevileri, Kürtleri işe almak yasaktır” diye. Hepimiz rahatlayalım, Eşiniz genel başkan diyorum ben de. Haklıya bunu Kamer Bey’e söyleyeyim, o yapar diye düşündüm. Askerlikle ilgili öneri, benim oğlumu olduktan sonra hayatınız haklı... Daha çok çalışmaları kapsamıyor zaten. G değişti, evin önünde gerekiyor. G C Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ FIRST LAYD SIFATINI SEVMİYORUM Kemal Bey’in referandumda oy kullanamaması çok eleştiri konusu oldu. Bu nasıl oldu? Ben bir gün önce öğrendim oy kullanamayacağını. O tür şeyleri aslında takip ederim. Eski yerinde Kâğıthane’de kullanacağını düşünüyordum. Ama orada özel bir gayret olduğunu düşünüyorum. İnsanlar ölüyor yıllarca seçmen kâğıdı geliyor. Gidip özellikle kasıtlı olarak yapıldı; ama bu demek değildir ki öbür tarafın da takip etmesi lazım. “First lady” diye bir kavram var. Hazır mısınız böyle bir sıfatı üstlenmeye? Ben o sıfatlardan pek hoşlanmıyorum. Hiç de düşünmedim. Öyle bir şey olursa düşünürüz. Telefonlarınızın dinlendiğini düşünüyor musunuz? Telefonlarımızın dinlendiğine inanıyorum, hatta sadece bizim değil çocuklarımızın da dinlendiğine inanıyorum. Ne yalan söyleyeyim, var öyle bir algı. Ama evimize bir şey konuldu mu onu bilemiyorum. Telefonlarımızın dinlendiği çok önceden genel başkan olmadan önce söylendi. Konuşurken özel bir dikkat içinde misiniz? Yok yani, dinleyen dinlesin. Zaten her şeyimizi biliyorlardır. Telefonlarda argo falan konuşan biri değilim. Argo deyince; Kemal Bey’in bir miting konuşmasında yarım kalan sözleri “küfürbaz” diye suçlanmasına yol açtı... İnsan birden bir konuşmasında takılıp kalır ya öyle oldu... Bunu söyleyenler de biliyor bence ama kullanıyorlar. Ben hiç küfrettiğini duymadım. Beceremez. Öyle yapıda bir insan değil. Küfreden biri değil, komik olur... Bazı insanlara gerçekten hiç yakışmaz ya... Öyle bir yapısı yok... Siz sakinliğinden yakınıyorsunuz? Gerçekten hiç mi kavga etmediniz? 36 yıldır evliyiz. Kavga değil de, tartışığımız oluyor ama karşınızdaki sesini çıkarmayıp oturunca büyümüyor. Öyle bağırıp çağırma huyu yoktur. Siz eşinizi eleştiriyor musunuz? Bazı yerlerde söylüyorum. Bu seçim sürecinde özellikle Tayyip Erdoğan beyin hakkında konuşmasına cevap vermesini gereksiz buluyorum. Söylüyorum. Ben hiç cevap bile vermem bazı şeylere, değmez, diyorum. Sizin “şunlar aday olsun, şu olmasın” ya da “neden kadın sayısı az” gibi eleştirileriniz oldu mu? Hayır. Aman şu olsun, bu olsun, diye konuşmamız olmadı. Ben listenin hepsini çok benimsedim de değil tabi... Kadın sayısı ile ilgili dediğiniz doğru. Miting izlenimlerinizi anlatır mısınız? Diyarbakır mitingini nasıl değerlendiriyorsunuz? Diyarbakır’a özellikle gitmek istemiştim. Aslında güzeldi. Tabii şöyle; basında da gördük, kendimiz de gördük, çok fazla bir katılım yoktu. Tabii yıllarca o bölge çok fazla gidilip gelinmeyen bir yer, bu nedenle ben çok olumsuz görmedim. Çok güzeldi. Daha sık gidilmesinden yanayım. Tunceli’ye gitmedim. Mitingde yoktum, ama iki tane alırız diye düşünüyorum. “Yeni CHP” size ne anlam ifade ediyor? Temelde aslında çok fazla değişiklik olduğuna inanmıyorum. Bazı şeyler de değişiyor. Ülkenin şartları değişiyor, dünya değişiyor. Eğer bir parti Türkiye’nin partisiyim, diyorsa, amacınız iktidarsa onlara da gözlerinizi kapatamazsınız. G KÜRTLERİ İŞE ALMASINLAR BARİ... Kemal Bey çok zayıfladı... Kemal zaten çok yemek yiyen biri değil. Seçim döneminde zamanında yemek yiyemiyor. Ona kalsa, pek acıkmıyor da. Bazen öyle oluyor ki, sabah ne yediyse akşama kadar onunla gidiyor. Evet, zayıfladı, ama demek ki bünye uyum sağladı. Genel durumu, performansı çok kötü değil. Az kaldı. Vitamin alıyor. Evde olduğu zaman ilgileniyoruz. Neyse ki hiç yemek seçmez. Zayıflayınca Gandhi’ye iyice benzedi. Bu “Gandhi Kemal” benzetmesini benimsediniz mi? Hiç benimsemedim bu benzetmeyi. Nereden çıktı diye düşündüm. Basından bir arkadaş söylemişti herhalde. Kemal Bey sabahları sütlaç da yiyemiyor artık herhalde... Sabahları sütlaç yerdi, yıllarca onu yaptık. Ama son senelerde bıktı herhalde, artık pek yemiyor. Komşularınız, arkadaşlarınız siyasetçi olarak eşinize iltifat ettiğinde ne hissediyorsunuz? Allah Allah böyle miymiş, ben neden göremiyorum, diyorum... Önder Sav’ın aday gösterilmemesi CHP’de sarsıntı yarattı. Siz Önder Sav’ın eşiyle bir seçim çalışmasında bir araya geldiniz. Bu nasıl oldu? Yenimahelle’de örgütten insanlar vardı, belediyeden vardı, toplu olarak bir yere gittik. Orada tanıdım, çok güzel oldu. Hiç bu konular gündeme gelmedi. Kemal Bey genel başkan adayı olduğunda size “Haberiniz var mıydı” diye sorulduğunda “Değil ben, Kemal de bilmiyordu” demiştiniz. Şimdi Baykal’ın kaset olayının CHP’de değişimi sağlamak için gerçekleştirildiğine dönük senaryolar var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben inanmıyorum. Aniden gelişen bir şey oldu. Hiç gündemde yokken Deniz Bey’in bu olayı, çok hızlı gelişti her şey, özellikle kotarılmış bir şey olduğuna inanmıyorum. Kalkıp eşimin genel başkan olacağı aklımızda da yoktu. Belki biraz şartlar, basındaki bu yazılar, ilgi o şekilde gelişti. Siz bir kadın ve siyasetçi eşi olarak bu kaset çıktığında ne hissettiniz? Hoş değildi tabii bir kadın olarak düşünürseniz. Şimdi de kasetlerden geçilmiyor. Çok zor bir konu tabii. Bu kasetler, gizli kameralar falan hoş değil... Beyler evliyse, aldatma varsa o çok önemli. Şuna inanırım, kadınerkek evli olabilir. Sonra duyguları değişebilir. Kadın veya erkek hiç fark etmez; ama dürüstçe söylenir. Herkes istediğiyle yaşayabilir ama aldatma fikri hiçbir kadının hoşuna gitmez herhalde. Bunun kullanılması ayrı, o başlı başına skandal mı denir, başka bir şey mi, ama savunulamaz... Darbecilerden hesap sorulması tartışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? 12 Mart ve 12 Eylül’ü siz nasıl yaşadınız? Yargılanma göstermelik. Yapmak isteseniz 8 senedir iktidardasınız, gerçekten samimiyseniz onu çok önceden başlatırsınız. Darbelerden şu anda iktidarda olanlar hiçbir zarar görmedi, onlar bu darbelerin ürünü. Onlara hiçbir şey olmadı, hatta sırtları sıvazlandı, 12 Eylül’den sonra. Bedel ödeyenler onlar olmadı. Tunceli’de ölen, işkence gören, cezaevine giren yakınlarımız oldu. Ağabeyim öğrenciyken 12 Mart döneminden sonra Hacettepe’de okuyordu. Bir yurt işgali olmuştu. Yargılandı, ceza aldı, 74 affından yararlandı. G ALDATILMAK HİÇBİR KADININ HOŞUNA GİTMEZ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle