Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 HAZ RAN 2011 / SAYI 1317 11 Dersim’iz ilk kez sanat... inema salonu bile olmayan Dersim bir süre önce film festivaliyle gündeme gelmişti, şimdi de ilk kez bir sanat atölyesine ev sahipliği yapıyor. Başak Kültür ve Sanat Vakfı’nın 15 Haziran’da başlattığı ve 3 Ağustos’a kadar sürecek “Dersim’iz Sanat” atölyesinde gönüllü eğitmenlerle çocuk ve gençlere yönelik müzik, resim, heykel, tiyatro ve sinema alanlarında çalışmalar ve etkinlikler yapılacak. Vakıf Başkanı Şahhanım Kanat, atölye çalışmaları için neden Dersim’i seçtiklerini anlattı. Başak Kültür Ve Sanat Vakfı’nın çalışmalarından bahseder misiniz? 2002 yılında kurulan vakfımız kuruluş amacı gereği insana ve insani değerlere öncelik veren, özellikle çocuk, genç ve kadınların sosyal, ekonomik ve kültürel yaşama katılımlarına katkı sunmayı hedeflemektedir. Kendi potansiyelini geliştirme ve gerçekleştirme ilkesi temelinde dar gelirli, yoksul çocuk ve gençlere sanatsal ilgi, bilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmak ve bunları destekleyip geliştirme amacıyla sanat atölyeleri gerçekleştirmekteyiz. Neden bu yıl atölye çalışmasını Dersim’e taşımaya karar verdiniz? Dersim kültürel, tarihsel, dinsel dokusuyla her zaman farklı ve ilgi çekici bir yer olurken kimi zaman da en çok ihmal edilen kentlerden biri olarak belleklerimizde yerini aldı. Buna birçok örnek verebiliriz; tarihsel ve kültürel dokusuna rağmen bir müzesinin olmayışı, sinemasının olmayışı, kültürsanat faaliyetlerinin azlığı vb. Dersim hâlâ kıt imkânlarıyla kendini var etmeye çalışan bir kent görünümündedir. Bu kıt imkânlara rağmen her çocuk ve gencin olduğu gibi sanata erişim olanağı olmayan Dersimli çocuk ve gençlerin de sanatla buluşma hakkı olduğu gerçeğinden hareketle bu yılki atölye çalışmalarımızı Dersim’de yapmaya karar verdik. Atölyenin çalışma alanları ne olacak? Müzik, tiyatro, sinema ve resim atölyelerimiz olacaktır. Bu atölyelerimizde 725 yaş arası çocuk ve gençlerle çalışılacaktır. Atölyelerimizin hedefi çocuk ve gençlerin ilgi ve yeteneklerini açığa çıkararak hem kişisel gelişimlerine katkı sunmak hem de ilk kez yapacağımız böylesi bir çalışmayla onlara yeni ufuklar açmak. Amacımız bizden sonra da bu atölyelerin devam etmesi ve süreklilik kazanmasıdır. Bu nedenle atölyelerimizde üretilen her türlü S ürün ve kullanılan tüm araç, gereç ve enstrümanlar proje bitiminde Belediye Gençlik Merkezi’ne devredilecektir. Sanırım herhangi bir fon destekli değil, gönüllülük esasına dayanan bir atölye çalışması olacak bu? Yeterince destek bulabildiniz mi? Hangi atölyelerde daha fazla desteğe ihtiyacınız var. Bu çalışmamız Avrupa Gönüllü Hizmeti projesi kapsamında yapılmakta. “Dersim’iz Sanat” atölyesinin proje kapsamında fonu bulunmamaktadır. Çalışma vakfımızın ve gönüllü dostlarımızın katkı ve çabaları ile yürütülmektedir. Projenin güçlü bir şekilde yürütülmesi için destek ve işbirliği arayışımız ve ihtiyacımız devam etmektedir. Bu kapsamda Tunceli Belediyesi ile yaptığımız görüşmeler olumlu sonuç verdiği gibi bu çalışmaya sıcak bakmaları ve destek sunmaları ayrıca bizi mutlu etmiştir. Belediye, konukevinde bizlere kontenjan ayırdığı gibi atölye çalışmalarını yapabilmemiz için Belediye Gençlik Merkezi’ni tahsisi etmiştir. Ayrıca Tunceli Valiliği ile de görüşmeler yapılmıştır. Ortak çalışmalarımız ve dayanışma içinde olduğumuz Tram Gençlik Merkezi, Munzur Kültür ve Sanat Derneği, Munzur Doğa aktivistleri gibi oluşumlarda atölye çalışmalarına katkı sunacaklarını belirtti. STGM (Sivil Toplumu Geliştirme Merkezi) ve bazı duyarlı Dersim esnafı ve kişiler de malzeme desteği sunmuşlardır. Atölyelerimize Avrupalı gönüllülerimizden Fransa’dan Helene Courreau, Litvanya’dan Mindaguas Juknys ve ngiltere’den Tom Whitty’nin yanı sıra vakfımız gönüllüleri de katılacak. Sanatçı dostlarımızdan sinema ve tiyatro oyuncusu Derya Durmaz sinema atölyesinde, Kardeş Türküler ritim, BGST de dans gösterisi alanında Dersim’e gelerek çalışmalarımıza destek verecek. Daha ilk günden ilgiyle karşılanan bu faaliyetler için gelen gönüllü çalışma talepleri bizleri oldukça sevindirdi. Bizler de elden geldiğince ve fon desteği bulduğumuz ölçüde sanatçılarımız ile gençlerimizi bir araya getirmek istiyoruz. Ancak, bunun için hem sponsora hem de destekçilere ihtiyaç duyduğumuz bir gerçek. Projemiz için ayrıca kamera, bilgisayar (kurgu için) ihtiyacımız bulunmakta. Projemize sponsor olmak ve destek sunmak isteyen duyarlı kişi ve kurumların katkıları çalışmayı güçlendirecek ve projenin devamlılığını sağlayacak. Bu anlamda tüm sanat ve Dersim dostlarının projemize desteğini bekliyoruz. G www.basaksanatvakfi.org.tr (0216 420 49 68) SELÇUK EREZ Bu Seçim Geçerli midir? 2007 yılında bir cerrah, hastasını, yapacağı ameliyat sonucu meydana gelebilecek olumsuzluklar konusunda yeterince bilgilendirmediği için tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Karar, 2008’de Yargıtay’ca onaylandı ve hastaya faiziyle beraber 125 bin lira ödendi. Hasta Hakları Yönetmeliği, “Hastaların. sağlık durumları, uygulanacak tıbbi işlemler, bunların yararları, olası sakıncaları, önerilen yöntem dışında uygulanabilecek başka tedaviler vb.” konularda bilgi isteme hakkına sahip olduğunu belirtir. Gelişmiş ülkelerde, hekimler, hastalarını, hastalıkları konusunda eksiksiz bilgilendirmekle yükümlü olduklarını bilir. Doğru bilgilendirilme gereği sadece ameliyat ve tedavilerde mi geçerlidir? laç kutularından çıkan kâğıtlarda ilaçların yol açabilecekleri olumsuzluklar, alerjiler vb. konusunda da bilgi verilmesi zorunlu değil midir? Sağlığımızı sürdürmek için tükettiğimiz yiyecekler konusunda da doğruları bilmemiz istenir: Gıda Yönetmeliği, “Etiket bilgilerinin tam ve doğru olması gerektiğini, sahte, yanıltıcı ya da hatalı bir izlenim yaratacak, tüketiciyi yanıltacak resim, şekil ve benzerlerinin içermemesini” zorunlu kılmaktadır. Demek ki sağlığımızı doğrudan ya da dolaylı etkileyen hemen her konuda bize doğru bilgilerin aktarılması gerekiyor: Bunu esirgeyenler cezalandırılıyor. Öyleyse soralım: Seçimlerde isabetsiz oy kullanırsak sağlığımız ve varlığımız, ameliyatımızı yapan doktorun hatasından, kullandığımız ilacın yan etkisinden ve yediğimiz gıda maddelerinde bulunabilecek zararlı maddelerden daha az mı etkilenir? O zaman, gazete ve televizyondan bize gerçekler yansıtılmazsa, doğruları açıklayanlar korkutularak, cezalandırılarak susturulursa ne olur? Doğruları bilmeyen vatandaşlarımız oylarını isabetle kullanabilirler mi? Yanlış bilgilerle verilen oy, yarar mı sağlar, zarar mı ? Bu koşullarda yapılan seçim geçerli sayılabilir mi? Seçimden önce ve seçim boyunca doğruları bilmemize engel olanları hangi mahkeme mahkum edecek, bunu hangi Yargıtay onaylayacaktır? Biz yeni meclisten her şeyden önce bu olumsuzluklara çare bekleyeceğiz. G selcukerez@gmail.com ‘Babacım benimle oynar mısın?’ ocuklar, babalarının kendilerine ayırdıkları zamanın azlığından b yakınır, “babam keşke daha az çalışsa”, “babam benimle oyun oynasa” der dururlar. Ama babaların hep çok işleri vardır, çocuklarını çok severler ama nedense çoğuna, çocuklarıyla birlikte zaman geçirmek çok çekici gelmez! Oysa, çocuklar babaları tarafından sevilirlerse, duygusal açıdan daha dengeli, daha az öfkelenen, benlik algıları daha yüksek ve daha olumlu olurlar. Babaçocuk ilişkisini araştıran uzmanlara göre, bir babanın, çocuğuna verebileceği en önemli armağan sevgi ve şefkat. Bunlar, depresyon, madde bağımlılığı ve davranış sorunlarına karşı en iyi önlem. Özel ALEV Anaokulu rehberlik servisi uzmanları, babalarından ilgi gören çocukların, kendi duygularını daha iyi düzenlediklerini, bu çocukların, babaları yaşamlarında etkin olmayan çocuklara göre hem toplumsal becerilerini daha iyi sergilediklerini hem de okulda daha başarı olduklarını belirtiyorlar. Babalar, genellikle annelere oranla çocuğun bağımsız davranmasını, çevreyi keşfetmesini daha fazla cesaretlendiren bir tutum içindeler. Bu, çocuğun zekâsını olumlu yönde etkiler. Babalar çocuklarıyla oyun oynarken ve etkileşimde bulunurlarken kendilerine özgü bir yöntem kullanırlar, hayal kırıklıklarıyla baş etmeyi özendirir ve F GEN becerilerini geliştirmelerine izin verirler. Rehberlik uzmanları, babanın en önemli ATALAY rollerinden birinin de çocuğun psikoseksüel gelişimi üzerindeki etkileri olduğunu vurguluyorlar. Babanın aile içindeki tavrı ve çocuğu ile kurduğu yakın, açık, güvenli ilişki; özellikle erkek çocuğun baba ile özdeşimini kolaylaştırır ve kendi cinsiyet rolünü geliştirmesine yardımcı olur. Aynı şekilde kız çocukları için de babanın rolü, çocuğun karşı cinsi anlaması ve kendine güven geliştirebilmesi açısından önem taşır. Güvenilir baba olmak için... Günlük yaşam içinde espriyi yakalamaya çalışın. Bu eşiniz ve çocuğunuz için de rahatlatıcı olacaktır. Sadece korkulan, saygı duyulan, mesafeli bir baba olmaya çalışmayın. Çocuklarınızı koşulsuz severken, aynı zamanda sınırları belli bir ortam sunmaya çalışın. şlerinizin yoğun olması, evinize ve ailenize az zaman ayırmanız, sizin ilgisiz bir baba olduğunuzu göstermez. Önemli olan kısıtlı zaman dilimleri içinde bile kaliteli zaman geçirebilmektir. Çocuklarınızın özel günlerinde yanlarında olmaya çalışın. Çocuklarınızı övmeyi unutmayın. Çocuklarınıza, kendiniz için hayatta önemli olan değerlerin neler olduğunu aktarmak için fırsatlar yaratın. Zaman zaman çocuğunuzla baş başa zaman geçirin. Çocuğunuzun okulda öğretmenleri ile yapılan görüşmelere en az bir kere katılmaya çalışın. Ç Espirisentır Misafir şair Ocaklar yansın her dem Bacada is olmasın. Gökyüzü mavi kalsın Ufukta sis olmasın. Kötülük yansın yıkılsın Lale gül kesilsin dünya. Herşeyde terhis olsun Aşkta terhis olmasın. Abbas Sayar Çocuğunuzla ilişkinizin büyük bir bölümü, ortak olarak zevk aldığınız zamanları içeriyorsa, doğru yoldasınız demektir. Çocuklarınızın annesine saygı gösterin. Otoriter değil, otorite sahibi baba olun. Etkili baba olmak için... Çocuğunuzun yanlışlarını başkalarının yanında değil yalnız olduğunuz zamanlarda konuşun ve bunu yaparken de sinirli ve tutarsız olmayın. Baba olarak sizin de hata yaptığınız zamanları göz önünde bulundurarak çocuğunuzun da hata yapmasına izin verin ve yanlış kararları ile yüzleşip doğruyu bulmasına fırsat verin. Sadece sorun olan davranışları değil, olumlu davranışlarını da dile getirin. Çoğunuza karşı, “Gülüşünü seviyorum”, “seninle olmaktan mutluyum”, “sen nasıl yapacağını iyi biliyorsun” gibi içten, cesaret verici ifadeler kullanın. Okul yaşantısı ile ilgili her gün 5–10 dakika sohbet etmek, çocuğunuza, onun hayatıyla gerçekten ilgilendiğinizi hissettirecektir. Çocuklarınıza karşı olan davranışlarınızın standartlarını iyi belirleyin. “Bu adil mi?”, “Bu koşullar altında bunları beklemem doğru mu?”, “Burada gerekli olan cezalandırmak mı yoksa sabır mı?” sorularını sık sık kendinize sorun. Maddi ödüller yerine, “Seninle gurur duyuyorum”, “Bu davranışın beni çok mutlu etti” gibi sözlü ödüller verin.G Fal Sıtori sana kavuşacağımı bilseydim içmezdim kahvemin son yudumunu.. Mehmet Tuncer Fırsat... Fırsat... Timsah emeklisinden sınırlı miktarda dondurulmuş gözyaşı ihtiyaçtan satılıktır.Ürünlerimiz katkı maddesi içermez. Kediler bize doğadaki her şeyin bir işlevi olmadığını öğretmek için vardır. Petşop Sahibinin Sesi Eskiden konuşurken vatan kurtarıyorduk, şimdi günü bile kurtaramıyoruz!.. Öğrenciler yarış atından farksız, TESTDÜZE yaşıyorlar yani!. İbrahim Ormancı fıgenatalay@yahoo.com Minik öğrencilerden ‘Enerji’ uyarısı Misafir çizer: Sevda Deniz Utandırma Servisi A REL Eğitim Kurumları ilköğretim 5. sınıf öğrencileri, Sergi Ünitesi Projeleri kapsamında “Enerji” konusunu sorgulamaya karar verdi. Öğrenciler, sınıflarındaki enerji tüketimini belirlemek amacıyla 3 farklı ortamda 3 farklı aydınlatma (florasan, sarı led, beyaz led) çeşidi kullandı. Belirlenen sınıflara elektrik sayacı takıldı, tüketimi takip etmek amacıyla kontrol listeleri hazırlandı. Öğrenciler, çıkan veriler sonucunda daha az enerji tüketen ampul kullanılmasıyla ilgili eylemlerini yıl boyunca sürdürdüler. Tüm sınıfların kapı kollarına çeşitli uyarılar astılar, sınıfları tek tek dolaşarak tüm bilgileri ve eylemlerini arkadaşlarıyla paylaştılar. Öğrenciler, yenilenebilen ve yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanımı ile ilgili yıl boyunca yaptıkları çalışmaları, Sergi Ünitesi Sunum Günü’nde, aileleri ve öğretmenlerine anlattılar. G C MY B C MY B Hayatımda ilk kez sülalemden farklı bir partiye oy verdim, yoksa ben bireyselleşiyor muyum? Kemal Ateş