Katalog

20 MART 2011 / SAYI 1304 9 SELÇUK EREZ Bunun sonu neye varır? 13 Mart’ta yirmi binden fazla hekim, tıp öğrencisi, hemşire, eczacı, diş hekimi Türkiye’nin her tarafından gelip AKP’nin yaptığı düzenlemelerin, hasta sağıtımında, öğrenci yetiştirilmesinde ve sağlık alanında çalışanların güvenceleri konusunda nasıl kötüleşmelere yol açtığını dört yana haykırdı. Çok başarılı bir demokratik eylem örneğiydi. Türk halkı bu konuda bilmediklerinin, bildiklerinden daha kötü olduğunu öğrendi... ktidarın “Halka çok ucuza sağlık hizmeti sunuyorum...” iddiasının geçersizliği kitlelere anlatıldı... Bu iddianın, AKP’ye bugüne dek çok oy getirmiş olduğunu bilen yandaş basın, tsunami ve başka konuları öne alarak tarihte görülmüş bu en kalabalık sağlıkçı toplantısından bahis açmamayı yeğledi. Sağlıkçı mitinginin başka bir önemi de var: Son zamanlarda Ortadoğu’da görülen halk ayaklanmaları, kırk yıldır baskı altında yaşayanların akıllarına esip birdenbire “ ngiltere’de ne güzel bir demokrasi var... Bizde de olsun!” demelerinden gerçekleşmemiştir. Ayaklanmaların gerçek nedeni, önemli bir bölümü günde yaklaşık dört dolara geçinen bu bölge halkının, global ekonomik kriz ve Çin’de kuraklık, Hindistan’da su baskınları gibi doğal afetler sonucu artık çok daha az bir parayla mesela yarım dolarla geçinmek, yani aç yaşamak zorunda kalmalarıdır. Fransa’da 1830’da ve 1848’de gerçekleşmiş ve diğer Avrupa ülkelerine yayılmış ayaklanmalarda da kuraklık sonucu açlık önemli rol oynamıştı. Ancak, eylemler, açlığa, haksızlığa, hukuksuzluğa, neye tepki olarak başlarsa başlasın, bunlara katılan çok sayıda insan, bir kez sindirilmişlik eşiğini aşar ve artık korkmayan, baskıya direnen, demokratik tepki gösterebilen kimselere dönüşürler. Bu dönüşüm kalıcıdır, geriye dönmez... Beş yıl tatile gidemeyenlerin yüzmeyi unutmamaları gibi bir şeydir... Yeni eylemciler bundan böyle karşılaşacakları yolsuzluklara, haksızlıklara artık böyle cevap verirler. Ortadoğu’da kalkışan halk, böyle bir eşiği aşmıştır ve demokrasiye doğru uzun yürüyüşünde, edindikleri bu olgunluk, onları eninde sonunda düze çıkaracaktır. 13 Mart’ta Ankara’da da böyle bir şeyin gerçekleştiğinin farkında mısınız? Bu tarih, Türkiye’de çok sayıda insanın belli bir eşiği aştığı, artık demokratik tepki sergilemekten çekinmeyecek birer kimlik kazandıkları kutlu bir gün olarak anımsanacaktır. Demokrasinin gerçeğine ancak böyle eylemlerle edinilen kimliklerle yürünür, yürünür ve kuşku yoktur ulaşılır. G selcukerez@gmail.com Klitorisinizi bu blogda keşfedin DEN Z ÜLKÜTEK N Bir süre önce “kadınlara yönelik porno nasıl olmalı” tartışması vardı. Kadınların porno sevmediğinin düşünülmesinin sebebi, var olan pornoların “Yollu yolunda gerek”, “orospuluk hakkında erkek egemen bakış açısı ile çekilmiş olması. ciddi bir blog” başlığıyla kadınlar için açılmış bir etmekte Kadın bedeninin öne çıktığı pornolar, özellikle internet blogu. Sahibi Natasha, siyasi yönünden n sermaye pornosunda durum böyle. Amatörlerde kadınların hangi cinsel pozisyonlardan daha çok ibaret sa nan daha iyi. Mesela erkekler için çekilen pornolarda zevk aldığına kadar cinselliğin her yönüne büyük penisler ve iri yarı tipsiz adamlar var. Bu değiniyor. Sakın yanlış anlamayın, burada bir kadın sanız tiplemeden nefret ediyorum. Kadınlar bunu “partnerinizi mutlu etmenin 10 yolu” başlıklı bir “yollu yo sevmiyor ki. Büyük penis erkeklerin hayali, kadınlar yazı bulamazsınız. Aksine her makale bir lunda için “güzel bir penis”tir önemli olan. Çekilen tüm yönüyle erkek egemenliğindeki cinselliğin gerek” is imli pornolar erkeğin ne kadar güçlü olduğunu anlatan ürettiği klişeleri sarsıyor. Elbette bunun bir bloga bir videolar. Kadınlar ne yapsın bunu? Erkeğin sözde bedeli var! Natasha, “Kim olduğunu biliyoruz” göz cinsel kudreti umurumda bile değil. Kadınlar için bir ve “Gününü göreceksin” yazan mail’ler alıyor, atmanızd porno çekilecekse birincisi bunu kadınlar çekmeli, nci Sözlük’deyse hakkında “Görüldüğü a ikincisi güzel yüzlü erkekler oynamalı ve bu erkek yerde tecavüz edilmeli” fetvası! çıkarılmış. Bu fayda va r. bedenleri ön plana çıkarılmalı, üçüncüsü şimdi yüzden kimliğinin gizli kalmasını istiyor. söyleyeceğim aslında en belirleyicisi belki, cidden bir Blogu oluşturmaya nasıl karar verdiniz? kurgu olmalı. Yani mesela Twilight filmini Fikir kafamda zaten vardı. Cinsellikle biliyorsunuzdur. Erkekler çok şaşırdı, kadınların bu filmi ilgili diğer kadın bloglarını da okuyordum. Hiçbirinin erkek neden bu kadar çok sevdiklerini sorup durdular. O filmde var olan fotoğrafları koymayışı ve toplumsal cinsiyet, kürtaj, cinsel politika şey, katıksız erotizmdi. Yoğun ve ulaşılmaz bir cinsel çekim ve en gibi meselelerde yazılmış Türkçe bir kadın bloguna rastlamayışım önemlisi kadınlar için ayrı bir yeri olan sıvı kan vardı. Bu film uzun beni bu buna yöneltti. soluklu bir ön sevişmeydi ve ön sevişme kadınlar için seksin “Yollu yolunda gerek” ve “Orospuluk hakkında ciddi bir blog” kendisidir. Klitoris boşalıma o dönemde hazırlanır. Cinsel birleşme cümlelerini seçerken tereddüt yaşadınız mı? boşalım için bir ayrıntıdır. Mesela o filmin sonuna sağlam bir Yaşamadım, çünkü amacım zaten yapıcı bir rahatsızlık pornografik sahne eklenseydi, her şey tam olacaktı. Kadınların bir yaratmaktı. hikâyesi vardır. Fanteziler, oyuncaklar, ayrıntılar ve roller... Klitoris Annelik, eşlik gibi kadına biçilen rolleri ciddi ve sert bir tonla işte bunlardan hoşlanır. masaya yatırıyorsunuz. Sizin bu gibi temel kavramları sorgulama Ekleyeceğiniz... süreciniz ne zaman başladı, nasıl gelişti? Kadının özgürleşmesi yalnız kontr bir cinsel politikadan Ciddi olarak bu konularda kafa yormaya 1718 yaşlarında geçmiyor. şin ekonomi politik yönü de var. Blogumda bu kısma başladım. Simone de Beauvoir’ın şimdi basımını bir türlü yer veremiyorum, çünkü bu konuda çok bilgim yok. ktisatçı bulamadığım Kadın kitabını ve Virgina Woolf gibi isimleri kadınların artık konuşması ve üretmesi gerekiyor diye okumuştum ilk başta. Kendine Ait Bir Oda kitabı mesela benim için düşünüyorum. G bir başlangıç oldu. Özellikle dildeki erkek egemen düşünceye karşı Yolluyolundagerek.blogspot.com bir dil arayışım Helene Cixous’a dayanır. Sert dil kullanıyor olmamdan ben bile rahatsızlık duyuyorum, ama çok büyük bir kinim var. Doğal karşılanmalı. BDSM (Sadomazohizm) gibi uç konuları tartışmaya açtığınızda nasıl tepkiler alıyorsunuz? Blog takipçilerinin yaklaşımı nasıl? Bir femdom olduğum için kadınlara bu durum hoş geliyor mesela. Erkeklerin pek olumlu yorumlar getirdiğini söyleyemeyeceğim ama genel olarak blog takipçileri “bize göre değil ama sana saygı duyuyoruz” noktasında. Eğer cin selliği erkeğiniz i mutlu Felsefesentır Misafir şair ÜÇLÜKLER AŞK Bir kadını sesinden başlarım sevmeye Labirentinde gözlerinin Kaybolmadan önce Ş İİR Taşa biçim veren sanatçı gibi Görünmez bir elle yontuyorum Kendi ses tonumun biçimini Ataol Behramoğlu Off the record N’olur bi espri..n’olur!.. Bugün somurt, yarın gül!. Bir hayvan bir iddia Kutup ayısı: Sera gazını salan ben, buzulu eriten ben, dünyayı ısıtan yine ben, anadın mı?! İbrahim Ormancı nesneleşmekten zevk almaya çalışırlar. Yani “ona çok zevk veriyorum ve bu bana çok zevk veriyor.” Bu dolaylı zevk alma hali işte kısır döngü. Yatakta var olan bu nesneleşme aslında toplumdaki tüm nesneleşmelerin bir özeti. Kadın sadece erkeğin değil, kendi kendinin de nesnesi. Blogunuzda yer alan çıplak erkek fotoğrafları “kadınların porno arşivleri var mıdır” sorusunu akla getiriyor. Çoğu kadının porno arşivi yoktur, hatta çoğu kadın penis fotoğraflarına bakmaktan hoşlanmadığını zanneder, çünkü alışkın değildir. Oysa göre göre erkek bedeni kadının gözünde gerçekten nesneleşebiliyor. Pek çok arkadaşımda bu değişime tanık oldum. Şimdi hepsinin gizli klasörleri var. Sanırım yeni yeni ediniyoruz bunları. G Fırsat..Fırsat.. Emekli matematikçiden, sınırlı sayıda az çarpılmış rakamlar, ihtiyaçtan satılıktır. C M Y B C MY B Kadınların cinsellikten, örneğin oral seks yapılmasından zevk almamasında ya da orgazm olamamasında kendilerine biçilen rolün etkisi nedir? Bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım, dedim ki “Biz cinsel özgürlüğümüzü bile erkeklerin bize biçtiği tarzda yaşıyoruz.” Bir kadının cinsel olarak özgür olması da aynı erkeklerdeki gibi skorla ya da ne kadar “açık” olduğu ile belirleniyor. Benim cinsel özgürlükten anladığım özneleşmedir. Sekste özneleşme de anal seks yapmak veya en uç fantezileri yaşamak değildir. “Acaba bu defa orgazm olabilecek miyim?” diye sormamaktır özneleşmek. “Ben oral seks yapmayı sevmiyorum veya seviyorum ve bu seçimim” demektir. Kadınlar seks esnasında hep edilgen olduklarını hissederler ve partnerin karşısında Sahibinin sesi Deha, satışa çıkarılan ürünün üstüne konulan markadır. Misafir çizer: Erdoğan Başol Kadınlar porno arşivi ediniyor Yağ satarım, bal satarım, ustam dövmüş, mor gözlerle bakarım!.. Petşop