Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 13 MART 2011 / SAYI 1303 ATAOL BEHRAMOĞLU Abu Dabi’de kültür adası Abu Dabi’nin geleceğinde petrolün yerini sanat alacak. Abu Dabi Emirliği, çöl niteliğindeki bir adayı 27 milyar dolarlık yatırımla Saadiat Adası Kültür Bölgesi’ne dönüştürecek. eniliyor ki, “Dünyada petrol üretiminin sonu geliyor”! 1520 yıl sonra petrol üretim eğrisi gittikçe düşecek! Böyle olunca, bugün olağanüstü zenginliğe ulaşmış petrol ülkelerinin varsıllık eğrileri de yoksulluğa doğru yol alacak! Peki, günümüzde “1001 gece masallarını” yaşayan ülkeler, acaba o zaman ne yapacaklar? Yoksulluğa hazırlanıyorlar mı, hazırlanıyorlarsa nasıl? Bu soruların yanıtlarından Baba için şiir Şair babalar kız ya da erkek evlatları için çokça şiir yazmışlardır. Bizim edebiyatımız da bu alanda az zengin değildir. Saymaya başlarsak Fikret’in, Nâzım’ın, Recaizade’nin adları bir çırpıda dudaklarımızdan dökülür. Fakat şair evlatların, anneleri için değilse bile, babaları konusunda aynı cömertliği gösterdiklerini göremiyoruz. Gerçekten de anne için yazılmış bitmez tükenmez şiir hazinesi vardır. Aynı şeyi ne yazık ki ve belki ne gariptir ki babalar için söyleyemiyoruz. Neden? Anne sevginin, sevecenliğin, yumuşaklığın; baba sertliğin, otoritenin simgesi olduğundan mı? Sanırım büyük olasılıkla ve önemli ölçüde neden budur... Otorite, sertlik, ne kadar gereksinim duyulan, yerine göre güven veren özellikler olsa da, şiirle pek bağdaşır gibi görünmüyor… *** Yazmış olmayı isteyeceğin üç şiir adı söyle deseler, öncelikle Rimbeaud’nun “Sarhoş Gemisi”, ardı sıra La Martine’in “Göl”ü, ardından da büyük olasılıkla, Can Yücel’in babası Hasan Âli Yücel için yazdığı o olağanüstü, benzersiz, eşsiz şiir derdim. Bir evladın, büyük olasılıkla da erkek evladın, bir babaya bundan daha değerli bir armağan verebileceğini düşünemiyorum. Neden erkek evlat? Yanılıyor olabilirim, fakat kız çocuktan belki biraz daha sokulgan, daha nazlı bir şiir beklenebilir. Can’ın şiirinde de bu sokulganlık var. Fakat yine de azıcık çekingen duruyor. Babası kendisini gelip okşasın diye hastalanmayı, ateşinin kırka çıkmasını göze alıyor. Babasına hayran. Onun gibi olmak istiyor. Bir oğlan çocuğunun babasına hem sokulması, hem onunla yarışması gibi bir şey… zmir Balçova Belediyesi’nin 2526 Şubat 2011’de düzenlediği “Aramızdan Ayrılışının 50.Yılında HasanÂli Yücel’den Günümüze Eğitim Bilim Kültür Politikaları Sempozyumu” adlı mükemmel bilimsel toplantının harika kitabının hemen girişinde, birbirinin kopyası baba ve oğulun birlikte fotoğrafıyla birlikte bu şiirin konulmuş olması, sempozyuma bambaşka bir derinlik kazandırıyor… *** “Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim” ancak olağanüstü, sıra dışı bir şiir yeteneğinin ürünü olabilir. Türkçenin gündelik konuşma tatları, ünlemler, eğilip bükülmüş sıradan sözcükler (sıradan “değil mi”den şiirin zirvesine yükseltilmiş bir “diğ’mi…” vb.) dilimize bugüne kadar yazılmış en güzel baba şiirini kazandırıyor… Şiirin sempozyum kitabındaki baskısında korkarım bir yanlış var. Beşer dizelik kıtalarla yazılmış şiirin ilk kıtasındaki son dize, bir sonraki kıtanın başına getirilmiş. Keşke böyle bir dikkatsizlik de yapılmamış olsaydı. (Anladığım kadarı ile, hatanın nedeni tekstin kitaptan değil internetten alınmış olması. nternet bu anlamda bela olmayı sürdürüyor ve belli ki sürdürecek! Doğru metin için “Bir Siyasinin Şiirleri”ne bakılabilirdi. Ayrıca, “çarpı”, “çarpık” konusunda da bir sorun var gibi.) *** Can Yücel’in şiirinden sempozyuma gelelim… ki gün süresince HasanÂli Yücel’in kişiliği ve etkinlikleri ekseninde Cumhuriyetin kültür politikaları ve bugün ülkemizin bu alanda içinde bulunduğu çıkmaz olanca ayrıntılarıyla görüşülüp tartışıldı. Şu anda bu alanda bilgi edinmek ve iş yapmak isteyen herkesin elinde çok değerli bir pusula var. Bu, bir baba için yazılmış eşsiz bir şiirle de taçlandırılmış “HasanÂli Yücel Eğitim Bilim Kültür Sempozyumu Kitabı”dır…. G ataolb@cumhuriyet.com.tr Zayed Ulusal Müzesi ngilizler ayrılınca, BAE’yi 1971'de federal yapıda birleştiren, “ulusun babası” Şeyh Zayed bin Sultan el Nahyan (19182004), yüzlerce yıl geleneği olan, çölde “şahin avcılığına” meraklıydı. SAKB’de, anısına planlanan ilk müze tamamlandı. Uluslararası 12 mimarlık tasarımın yarışmasını ngiliz “Foster Ortaklığı” kazanmıştı. BAE’nin tarihsel, kültürel, dinsel miras öyküsünü anlatan bu müzeyi 25 Kasım’da ngiliz Kraliçesi 2. Elizabeth açtı. Şeyh Zayed’in “şahin” tutkusundan dolayı, bu yırtıcı kuşun kanatları ile tüylerinden esinlenilen müzenin, en yüksek bölümü 125 m. yüksekliğinde. Beş bölümlü, 32 bin m²lik müzenin yapısı, “şahin sürüsünün uçuşunu” yansıtıyor. (üstte) “Çöl, bahçe, su” ile yoğrulan müzede; şahinler, çeşitli hayvanlar; canlı ortamlarında sergileniyor. Geçmişin geleneklerinin kaybolmaması amaçlandığı için, deve yarışları, inci ve balık avcılığı, tekne yapımı, yerel meclis toplantıları yerel danslar da müzenin çatısı altında yer alıyor. G D Çöl adadan mutluluk adasına. birini Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) şimdiden sanatla vermeye başladı! Başkentin Abu Dabi Emirliği, “çöl” niteliğindeki 27 km²’lik bir “doğal” adayı, “Ortadoğu’nun Kültür Başkenti” yapmaya ÖZGEN soyunmuş! “Doğal” ACAR diyorum, çünkü ülkede pek çok “yapay” ada var! Faturası 27 milyar doları bulan yatırımın tümü yalnızca bir adada uygulanıyor! Bir başka deyimle km² başına 1 milyar dolarlık yatırım! Adı “Saadiyat (Mutluluk) Adası Kültür Bölgesi (SAKB)”! SAKB’de uluslararası yarışmalarla seçilen, 21. yy. mimarlık anlayışının uygulandığı müzeler, sanat merkezleri, golf alanı, deniz sporları, 29 lüks otel, 3 yat limanı olacak. Sanatsal etkinliklerin düzenleneceği 19 pavyonu da Rus, Amerikalı, ngiliz, Çin, G. Koreli mimarlar tasarlıyorlar. BAE’nin kurucusu, Abu Dabi Emiri Şeyh Nahyan ailesi adına bu yapılanmayı yöneten turizmden sorumlu Şeyh Sultan bin Tahnoon al Nahyan “Dünya kültürünün göbeği denilebilecek bu girişim ‘büyük öykünün’ yalnızca bir parçası” diyor. Beş sanat merkezini içeren bu “parçanın” köşetaşlarına göz atalım! G Denizcilik Müzesi Louvre Müzesi aris’teki Louvre’un kardeşini, 24 bin m²’lik bir alanda Fransız mimar Jean Nouvel tasarlamış. Paris’teki müzenin çeşitli yapıtlarının Abu Dabi’de ödünç olarak sergilenmesi 30 yıllık bir anlaşmaya bağlandı. (sağda) BAE bu anlaşma karşılığında Louvre’a 1.3 milyar dolar bağış yaptı. Bu paranın 525 milyon dolarının Louvre adının telif hakkı, gerisinin de Paris’ten ödünç gönderilecek yapıtların kira bedeli olduğu açıklandı. 150 milyon dolara mal olması beklenen müze ile ilgili anlaşmayı Fransa parlamentosu onayladı. 2009’da inşaatına başlanan, yüzen bir “kubbe havası” görünümündeki müzenin 2012’de açılması hedefleniyor. J P apon Mimar Tadao Ando’nun, denize açık bu çöl ülkesinin özelliğini yansıtan tasarımı, adadaki marinalardan birinin yanında yapılıyor. Ziyaretçilere geminin içinde dolaşıyormuş duygusu verecek müzede ülkenin denizcilik geçmişinin sergilenmesinin yanı sıra çeşitli açılardan bir dev akvaryum da yer alacak. (üstte) Müze, denizden karaya geçişin kapısı işevini de yüklenecek. G Kubbede yer alan çeşitli boylardaki pencerelerden içeriye giren güneş ışınlarının ziyaretçide, vahadaki hurma ağaçlarının dalları arasından sızan ışık ve gölgelerin yer değiştirmesi izlenimini yaratacağı bildiriliyor. G Guggeheim Müzesi A DubaiAbu Dabi sanat fuarları B u müzeler ve sanat pavyonları sergileyecekleri yapıtları nasıl sağlayacaklar? Kuşkusuz Guggenheim ve Louvre kendi koleksiyonlardan ya da kendi ülkelerinden sergileryapıtlar gönderecekler. Her yıl, Ortadoğu’daki en geniş kapsamlı çağdaş sanat fuarı 1619 Mart tarihleri arasında Dubai’de düzenleniyor. BAE Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşit El Mahtum’un desteklediği uluslararası fuarda bu yıl 34 ülkeden 82 galeri salonlarını bölge ülkelerine de açıyor. Geçen yılki fuarda “7 cücesiz uyuyan prenses” adlı tabloyu 160 bin dolara satan stanbul’daki “Dream Art” galerisinin yanı sıra bu yıl Türkiye’den “Piartvorks, Rodeo, ks st” galerileri de katılacak. Dubai’de Finans Merkezi Binasındaki Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya bağlantılı uluslararası galeriler geleceğin pazarını oluşturacaklar. Sotheby’s ve Christie’s açık arttırma kurumları da bu sanat pazarını çoktan yönlendirmeye başladılar. Bu yılın Dubai fuarını kaçıran Türk galerileri 1619 Kasım’daki Abu Dabi Sanat Fuarı'nı kaçırmayıp çağdaş Türk sanatını Ortadoğu’nun geleceğine açmalıdırlar! Kuşkusuz, bir başka önemli nokta, çağdaş Türk sanatından önce Anadolu’nun tarihsel mirasının BAE pazarına girmeye başlamış olmasıdır. Türkiye’den kaçırılan bir grup tarihsel eser 2007’de Türkiye’ye geri verilmişti. (ortada) Ancak şu günlerde ABD ve ngiltere’den sonra Abu Dabi’de de şube açan Barakat Galeri de Beycesultan çıkışlı beş bin yıllık bir mermer idolünün satılmakta oluşu da pusulanın yeni yönünü gösteriyor! G Uygulamalı Sanat Merkezi nlü Iraklı ngiliz kadın mimar Zaha Hadid’in tasarladığı, içinde opera, beş tiyatro, konser ve dans salonları ile 6300 kişilik oturma alanının bulunduğu binada ayrıca bir akademi de yer alacak (üstte). Hadid, 62 m. yüksekliğindeki binanın dış görünüşünde kullandığı ince hatlar ile yapıya bir heykel havası vermiş. Konser salonları güneş ışığına ve deniz ufkuna açık olarak öngörülmüş. G Ü C M Y B C MY B BD’ye göç eden, sviçre kökenli bir Yahudi ailesinin oğlu olan Solomon R. Guggenheim’ın New York’ta yarattığı modern sanatlar müzesinin vakfı, spanya’nın Bilbao kentinden sonra, yeni müzesini 2013’te SAKB’de açacak. (üstte) Bilbao Müzesi’nin çeşitli uluslararası ödüller kazanan KanadalıAmerikan Mimarı Frank Gehry’nin tasarladığı “Abu Dabi Guggenheim”, adını taşıyan 42 bin m²’lik müze, ötekilerden daha büyük. 21. yy. için “yeni bir yaratıcılığı” öngören müzenin deniz kıyısında oluşu “çöl ile suyu” bütünleştiriyor. Çölde yapay şelalelerin de yer aldığı müzenin çağdaş sanata ev sahipliği yapması öngörülüyor. Sürekligeçici sergi alanları, laboratuvarları ile Saadiyat Adası’nın en büyüğü bu müzede New York koleksiyonundan Paul Cezanne, Vasily Kandinsky, Piet Mondrian, Jackson Pollock gibi ünlü ressamların 50’yi aşkın yapıtı da sergilenecek. “Özelden kamuya” siyasasının izleneceği müzede çağdaş Arap, slam ve Ortadoğu kültürlerini yansıtacak bir sanat merkezi de olacak. G