22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 25 ARALIK 2011 / SAYI 1344 Ya ilk bakışta aşk otobüste gelirse? ZUHAL AYTOLUN tobüste, metroda, metrobüste yolculuk ediyorsunuz. Karşınızda hoş biri. İlgi duydunuz, belki bir süre birbirinize bakakaldınız. Ancak ne o yaklaşabildi ne de siz. Sonra ineceği durak geldi ve ne yapacağınızı bilemediğiniz için bir anda gözden kayboldu. Gün geçti, belki aklınızdan da çıkaramadınız. “Ya ilk bakışta aşk, otobüste geldiyse?” İşte tam da o an, ilginç bir internet sitesi imdadınıza yetişiyor: www.otobustegordum.com. Sitenin tasarımını yapan Emre Akbaba da bu tür bir olay yaşadıktan sonra siteyi kurmaya karar vermiş. O Otobüste beğendiği bir kadınla uzun süre bakışmışlar. Ancak farklı duraklarda inmeleri nedeniyle tanışma fırsatını yakalayamamışlar. O günden sonra da düşünmeye başlamış Akbaba; “Acaba onunla nasıl iletişim kurabilirim?” İhtimaller muhtelif, insan düşününce pek çok yaratıcı fikir bulabiliyor. Akbaba da bir site kurmaya karar vermiş. Önce projenin taslağını yapmış, sistemi kurmuş sonra da otobüs kodlarını girmeye başlamış. Bu arada site fikrini hayata geçirmiş geçirmesine ama beğendiği kadınla tanışma fırsatını da yakalayamamış. Benzeri Amerika’da yapılmış bir site bu. New York’ta yaşayan Patrick Moberg, Manhattan’daki metroda gördüğü kıza âşık olmuş. Eve döner dönmez bir site kurmuş ve not düşmüş: “Hayallerimin kızını bu akşam metroda gördüm. 4 Kasım 2007, saat 9.30, 5 numaralı tren. Onu bulmama yardım edin.” Moberg, ikisinin çizimlerini de eklemiş bu notun altına. 48 saat içinde de âşık olduğu kadına ulaşmış. Sonra da site işlevini yitirmiş. otobustegordum.com’un ise devamlılığı var. Yaklaşık 40 bin üyeye sahip. Öncelikli hizmetine gelince... Bindiğiniz otobüsün kodunu seçerek yorumunuzu bırakıyorsunuz. Eğer aradığınız kişi notunuzu görürse, size ister genelden ister özel mesaj yolluyor. Akbaba, İstanbul için başlayan hizmetin çok kişinin ilgisini çektiğini söylüyor: “Her gün onlarca mail alıyorum, diğer şehirleri de dahil etmemi istiyorlar. Ana sayfadan duyurulmayı isteyenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Birbirlerini sitede bulan insanların teşekkür mailleri sevindiriyor.” En çok talep hangi hattan mı geliyor? Akbaba, 500T CevizlibağTuzla hattından ve metrobüsten çok fazla giriş yapıldığını söylüyor. Şimdilerde site yenilenme sürecinde. Yazılım ve tasarımı yenileyerek tüm büyük şehirler için kullanılabilir hale getirilmesi planlanıyor. Bir diğer adımsa mobil platformlar. İphone ve Android uygulamalar geliştirdiklerini söylüyor Akbaba. Artık yeni teknolojilerle her an her yerde olmak mümkün tabii. “Mobil platformda kullanımında ise insanlar hangi otobüste olduklarını anlık olarak belirtebilecek.” ZÜLAL KALKANDELEN Dijital gelecek 2011’in son yazısı bu. Gelecek pazar, yeni bir yılın ilk gününe denk geliyor. 2012’ye girince ne değişecek? İnsanoğlunun zamanın akışını izleyebilmek için kendi yarattığı düzenekle birden her şey değişecek mi? Elbette hayır. Biten bir yıl, zamanın geçtiğini ve hiçbir şeyin düzelmediğini gören insanlığı biraz hareketlendirir mi? Belki... Bireyler olarak özel hayatımızda olup biteni düzenlemeye çalışırken toplumsal olayların gelişiminde ne derece rol alabiliyoruz? Yaşanan ekonomik, siyasal, sosyal ve teknolojik gelişmelerin hangisinde bireysel irademiz etkili? Yoksa sadece belli güç odaklarının yönlendirdiği dünyada olayların akışına kapılıp gidiyor muyuz? *** Bu soruları sormama, Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma neden oldu. Üniversite bünyesindeki Annenberg İletişim ve Gazetecilik Okulu’na bağlı Dijital Gelecek Merkezi, çevrimiçi teknolojilerinin Amerika’daki etkisini araştırmış. Bulunan bazı ilginç sonuçları paylaşacağım. 1. Sosyal medyanın iletişimin geleceğini oluşturduğu bilinen bir gerçek ama henüz kullanıcılar, bu yöntemle elde ettikleri bilgilerin önemli bir kısmına güven duymuyor. 2. 5 yıl önce çok fazla sayıda eposta alan insanların bıkkınlığını anlatan “ENuff Already” kavramının boyutu genişliyor. İnsanların iletişimi bugün eskiye göre çok daha gelişmiş durumda. Ama eskiden bilgisayarla gönderilen epostalarla baş edemezken şimdi yeni teknolojik aletler nedeniyle her an eposta tacizine maruz kalıyoruz. 3. Masaüstü bilgisayar öldü; tablet PC’ler üç yıl içinde hâkimiyeti tamamen ele geçirecek, diğerleri yok olacak. 4. Artık insanlar haftanın her günü 24 saat çalışır hale gelebilecek. 10 yıl önce bilgisayarların çalışanlar için hayat kurtarıcı olabileceğini düşünüyorduk ama gelişen teknoloji artık çalışanların her an ulaşılabilir olması sonucunu doğurdu. Bu nedenle işverenin, çalışanın çalışma şekli ve zamanı konusundaki beklentisi arttı. 5. Gazetelerin çoğu beş yıl içinde yok olacak. Ayakta kalanlar, sadece en büyük ve en küçükler olacak. Örneğin Amerika’da The New York Times, USA Today, The Washington Post ve The Wall Street Journal varlığını sürdürecek. Bunların dışında bir tek, yerel haftalık dergiler kalırken diğerleri direnemeyecek. 6. Her şey internet üzerinde yapılır hale gelince, kişisel gizlilik tamamen yok olacak. Davranışlarımız, inançlarımız, alışveriş tecihlerimiz vs. şirketler tarafından çevrimiçi izlenebilecek. 7. İnternet, Amerika’da iki seçim sonra politik atmosferi değiştiren ana unsurlardan birisi olacak. Şu anda politik kampanyalarda etkili bir araç ama giderek politikada daha büyük önem kazanacak. 8. Alışveriş tarzı, 5 yıl sonra bugünkünden çok farklı olacak; insanların mağazaya gidip ürünü bizzat alması şeklindeki geleneksel alışveriş yöntemi giderek azalacak. 9. Hayatımızı değiştirecek bir sonraki teknolojik gelişme şu anda hazırlık aşamasında ama bizler ne olduğunu bilmiyoruz. 5 yıl önce Facebook yeni doğmuştu; YouTube ve Twitter yoktu. 2011 yılında bunların hayatımızı bu kadar etkileyeceğini, 2006’da kim tahmin edebilirdi? Ocak 2012’de ayrıntılı olarak yayımlanacak olan bu araştırmayı yürüten ekibin başında Dijital Gelecek Merkezi Direktörü Jeffrey I. Cole var. Onun söylediğine göre, teknolojinin hayatımızı her zamankinden daha derin şekilde etkilediği bir dönem yaşıyoruz. Bilginin en büyük güç olduğu çağda, gelecek, bu araçları kontrol edebilenlerin elinde olacak. Para bilgiyi satın alıyorsa, şirketlerin karşısında nasıl durulacak? Halkın sesini duyuracak bağımsız haberin internetteki özgürlüğü nasıl korunacak? İletişimciler için yeni yılın en önemli sorularından birisi budur. www.zulalkalkandelen.com kzulal@yahoo.com C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle