26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Ünlü modacıların elinden çıkan tasarımları el emekleriyle giysilere dönüştüren Güneydoğulu kadınların artık bir markası var. Fashion Week kapsamında sergilenen Argande HATİCE GÖKÇE Tasarımcı Projeye nasıl dahil oldunuz? Buna benzer bir projenin içindeydik. O iş sona erince devamını getirmek istedik, Argande böyle başladı. Zaten sık sık bölgeye gidip geliyordum. Bu ziyaretler sırasında en çok kadınların modayı kullanarak ekonominin içinde olmasının önemini fark ettim ve projede koordinatörlük için gönüllü oldum. Modacılar son zamanlarda böylesi sosyal sorumluluk projelerine fazlaca destek oluyor. Bu bir trend olarak kalacak mı yoksa devam edecek mi? Küresel ısınmayla başlayan bir bilinçli tüketici grubundan bahsediliyor. Artık tüketici aldığı ürünün ikinci hatta üçüncü faydasına bakıyor. Modanın sosyal alanı destekleme sürecinin bir trend olarak başladığı doğru. Ancak dünyanın gidişatı bunun trend olarak kalmayacağına işaret ediyor. Peki Argande gibi projeler kalıcılığı sağlayacak nitelikte mi? Kesinlikle öyle. Sağlam temeller üzerine oturtmak için, işleyişi kadınlara göstererek ilerliyoruz. Çünkü bir süre sonra işi tamamen onlara devredeceğiz. Üretim alanında zaten kısa bir sürede belli bir yetkinliğe kavuşmuş olacaklar. Sonra tasarım kısmı devreye girecek. Oradan tasarımcılar çıkmaya başlayacak. İstanbul Moda Akademisi bize bu konuda destek oluyor. Alınacak sonuca göre belki iki yıl sonra destek veren modacıların üstündeki yükü onlar alacak. Kadınların işlerini gördükten sonra bölgede kayıp bir hazine olduğunu söyleyebilir misiniz? Eksik olan tek şey tasarımcı duyarlılığını arttırmak. Renkleri bir araya çok güzel getiriyorlar. Malzeme sıkıntıları var. İyi malzemeler ve küçük yol göstermelerle çok iyi işler ortaya çıkaracaklarına eminim. Çok farklı düşünüyorlar, belki biz eğitimle bazı şeyleri gözden kaçırmış olabiliriz. Aslında tek taraflı bir alışveriş değil. Biz de onlardan çok şey öğreniyoruz. G 21 ŞUBAT 2010 / SAYI 1248 markası, Güneydoğu’da kadınların işgücüne katılımını hedefliyor. DENİZ ÜLKÜTEKİN SİNEM DÖNMEZ Modanın yeni sözcüsü Güneydoğulu kadınlar M oda günümüzde pek çok sosyal sorumluluk projelerinde araç olarak kullanılıyor. Kimi zaman küresel ısınma bilincini geliştirmek için, kimi zaman ise istihdam sağlamak için. Türkiye’de de bu tip sosyal sorumluluk projeleri giderek artıyor. Bir örneği de 36 Şubat 2010 tarihlerinde Santralistanbul’da düzenlenen İstanbul Fashion Week’de sergilenen Argande markası. Geçtiğimiz yıllarda “9 İle 9 Modacı” ismiyle başlatılan proje, emeğinin karşılığını bir markaya dönüştürdü. Artık pek çok ünlü modacının tasarımları Güneydoğulu kadınlar tarafından üretiliyor ve Mudo mağazalarında satışa sunuluyor. Güneydoğu Anadolu’daki kadınların sosyal ve ekonomik olarak güçlendirilmesi amacıyla Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP BKİ) ortaklığı ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (Sida) finansmanıyla Mayıs 2008’den beri uygulanan “GAP Bölgesinde Kadının Güçlendirilmesinde Yenilikler Projesi”, ürünlerini artık Argande markası altında topluyor. Proje, kadınların işgücü piyasasına katılımını, Güneydoğu Anadolu’nun markalaştırılmasını, yeni satış ve pazarlama fırsatlarının yaratılmasını hedefliyor. Argande koleksiyonunu hazırlamak üzere Batman ve Mardin’de kurulan atölyelerde yaklaşık 100 kadına istihdam olanağı sağlandı. Mudo’nun gönüllü desteği ve Hatice Gökçe’nin marka koordinatörlüğünde, ünlü modacılar Alex Akimoğlu, Hakan Yıldırım, Hatice Gökçe, Banu Bora, Rojin Aslı Polat, Mehtap Elaidi, EzraTuba Çetin, Özgür Masur, Gamze Saraçoğlu, Aida Bihter Pekin, Rana Canok, Berna Canok, Simay Bülbül, Günseli Türkay, Zeynep Tosun Argande için tasarım yapıyor. Argande markasını projenin marka koordinatörü Hatice Gökçe, Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Taviloğlu, GAP Kadınlarının Güçlendirilmesine Yönelik Yenilikler Projesi Temsilcisi Gönül Sulargil ve UNDP Türkiye Temsilci Yardımcısı Ulrika RichardsonGolinski’yle konuştuk. G ÖMER TAVİLOĞLU Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Mudo projeye nasıl dahil oldu? GAP İdaresi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu’nun başvurusu sonrası dahil olduk. Daha önce de bu tip çalışmalarımız vardı. Yörenin ihtiyaçları zaten ortada. Bir de Mudo olarak tasarımcıyla iç içe bir şirketiz. O yüzden önde gelen tasarımcılarla birlikte böyle bir projeyi yürütmek bizim için çok olumlu. Kullanımı azalmış kumaş tiplerini tasarımcılar ilk koleksiyonlarında kullandı. O yöreye özel, üretimi orada yapılan kumaşlar ve onları üreten iki atölye bu sayede tekrar gün yüzüne çıkarıldı. Şu aşamada kadınlardan mucize beklememek lazım. Bu tip şeyleri öne çıkarmak lazım. Klasik Mudo müşterisi işlere nasıl bakıyor? Fiyatlar Mudo Collection markasının çizgisinde. Hedefimiz bölgeden gelen giysilerin yardım olarak değil de beğenilerek alınması. Şu ana kadar iki binden fazla parça satıldı. Konudan bağımsız olarak İstanbul Moda Haftası’nı nasıl değerlendiriyosunuz? Moda Haftası’nı sadece bir öncekiyle kıyaslayabiliriz. Bir Paris ya da Roma’yla karşılaştırmak haksızlık olur. Artık daha hızlı adımlar nasıl atılır, onu konuşmalıyız. Türkiye’de henüz oturmamış bir moda endüstrisi var. Bu tip etkinliklerle herkes birbiriyle kaynayacak, sonrasında yeni alternatifler üretilmeye başlanacak. Ortadoğu’nun moda merkezi olabiliriz. Kendimize has özelliklerimiz var. Şu anda Avrupa’nın takip etmekten uzak duramayacağı bir moda haftası olma yolunda ilerliyoruz. G ARGANDE ÇALIŞANI Bu defile için nasıl bir çalışma yaptınız? Ürünlerimizin kaliteli çıkması için elbirliğiye çalıştık. Bu çabalarımızın sonunda ortaya çıkan ürünler hepimizi gururlandırdı. Ne de olsa, bizler Batman’da bu ürünlerin yapımına vesile olmuştuk. Modacılarla ortak çalışmak nasıl bir deneyimdi? Zorlandığınız anlar oldu mu? Belki ilk defa bu kadar değerli olduğumuzun farkına vardık. İlk başta zorlandığımız anlar oldu elbette. Beklentilerini karşılayamayacağımızı düşünüp biraz çekindik. Ama işe başlayınca, hele de ortaya güzel işler çıkardıkça, kendimize güvenimiz geldi ve her türlü güçlüğü aşacağımıza inanmaya başladık. Kendi el işlerinizi farklı bir tasarımla görmek size ne düşündürdü? Beğenilerinizin yanında eleştirdiğiniz yönler de oldu mu? Tasarımlarda gördüğünüz el işlerini biz yıllardır kendi kendimize yapıyoruz. Bu el emeği ve göz nurunun başkaları tarafından da beğenilmesi bizi çok mutlu etti. El işlerinizi sahnede sergilenirken görmek sizi bu işi yapma konusunda cesaretlendirdi mi? Ürünlerimiz uluslararası bir televizyon kanalında gösterildi. Bu, hayatımızda ilk kez oluyordu. Ürünlerimizle gurur duyduk. Böyle bir projenin içinde yer almanın size ne gibi şeyler kazandırdığını düşünüyorsunuz? Kendi işimizde tanınan kişiler haline geldik. Bunlar, bu projenin bize kattıklarıdır. Tek eksiğimiz kendimize az vakit ayırmamız. G ULRİKA RİCHARDSONGOLİNSKİ UNDP Türkiye Temsilci Yardımcısı Projedeki rolünüz nedir? İşlerin yolunda gitmesini sağlamak ama bire bir işin içinde değilim tabii. Bu iş aslında modayla alakalı değil. Bu proje tam anlamıyla yoksulluk içindeki kadınlarla ve bu kadınlar için sağlıklı iş fırsatları yaratmakla ilgili. Konu modayla alakalı, çünkü bölge tekstil için büyük bir potansiyele, güçlü kültürel gelenekten gelen renklere ve motiflere sahip. Tabii bu konuda yetenekli bir sürü kadın da var. Buradaki modacılar teknik uzmanlıklarıyla projenin içinde yer aldılar. Sonuçta ortaklaşa bir işbirliği ortaya çıktı. Oradaki kadınlarla görüşme şansınız oldu mu? Bazılarıyla görüştüm. Anladığım kadarıyla onlar için bu projeyi anlamlı kılan işin kendisi ve muhtemelen elde ettikleri özgüven. Özgüven ve ekonomi içinde yer alamamak bölgedeki kadınlar için büyük problem. Evet, istatistiklere bakarsak Türkiye’de kadınların sadece yüzde 27’si ekonomiye katkı sağlıyor. Bu Avrupa Birliği ülkelerine göre oldukça düşük bir rakam ve sorun kadınlara ekonomide yer alma şansı verilmemesiyle çok alakalı. Projenin devamı da bir hayli önemli olmalı, aksi takdirde iş moda gösterisinden başka bir şeye dönüşemez. Burada yaptığımız da projeyi kalıcı hale getirmek. Maddi anlamda da destekçi şirketler için cazip hale getirmeye çalışıyoruz. Potansiyeli arttırırsak şirket de projeye destek olmaya devam edebilir. G GÖNÜL SULARGİL GAP Kadınlarının Güçlendirilmesine Yönelik Yenilikler Projesi Temsilcisi Birleşmiş Milletler Kalkındırma Programı’yla ortaklaşa yürütülen bu projede hedef nedir? GAP Kadınlarının Güçlendirilmesine Yönelik Yenilikler Projesi bölgedeki kadınların ekonomik ve sosyal anlamda kalkınmasını amaçlıyor. Argande de bunun bir parçası. Projedeki tüm modacılar gönüllü destekçi konumunda. En büyük desteği de Mudo 17 mağazasında bize satış yeri açarak verdi. Sonrasında siparişler alındı ve üretim başladı. İşin başında kadınların ruh halleri nasıldı? Öncesinde çok az çalışmışlar ya da hiç çalışmamışlar. Sadece GAP İdaresi’ne bağlı yerlerde birtakım beceriler öğrenmişler. Biz de eğitimler verdik. Üretim süresi çok kısa olmasına karşın iyi geri dönüşler var. Bunun kalıcı olmasını sağlamaya çalışacağız. G Mehtap Elaidi tasarımı. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle