Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 TEMMUZ 2009 / SAYI 1215 3 Medyanın en “sosyal” ayağı İ sosyal medya kavramı giderek gelişiyor. Bu bağlamda hem profesyonel hem de özel hayatla ilgili nternetin kullanım biçimleri ağ oluşturmak için kullanılan Twitter, sürekli değişiyor. Hele teknolojiye FriendFeed gibi siteler, merak ettiğiniz, bukalemun gibi ayak uyduran ilginiz olduğu konuları, markaları ve gençler açısından. Bu durumun kişileri yakından takip etmenizi, birbirinden ilginç örnekleri var... onların paylaştığı bilgilerden haberdar İlişkilere bile internetteki sosyal ağlar olmanızı sağlıyor. Siyaset üzerinden resmiyet kazandırılıyor; kampanyaları dahi yürütülebiliyor. bekâr, ilişkide, kadın ya Örneğin Kemal da erkek arıyor... İnternet Kılıçdaroğlu’nun öylesine yaşamımızdaki Twitter’da bir hesabı artık, en alevli tartışmalar vardı. Obama’nın MSN Messenger’da başarısının interneti doğru olabiliyor, aşklar da kullanmasına bağlandığını buradan yaşanıyor. Ya da ise herkes biliyor. sadece MSN’de selam Bu tip sitelerde, yeni vermediği için uzun yıllık çıkan bir ürün hakkında dostluklar bitiriliyor. bilgi ediniyor, henüz Özgür Alaz Türkiye’deki 28 milyon haber sitelerine ya da internet kullanıcısı güncel haber bültenlerine olaylara da tepkisiz kalmıyor. düşmemiş bir olayı FriendFeed ya da Facebook’ta açılan gruplarda Twitter’dan öğrenebiliyorsunuz. Münevver Karabulut için mevlit Örneğin Türk Hava Yolları’nın uçağı organizasyonu düzenleyen de var, Amsterdam’da düştükten hemen sonra, asker kaçaklığından yakalanan da, görgü tanıklarının çektiği fotoğraflar Michael Jackson için yas tuttuğunu sayesinde tüm Twitter kullanıcıları durum ayarında yazdıkları herkesten önce öğrendi kazayı. “Kalbimizdesin MJ” gibi cümleler ve Haberlerde ölü yok dendiğinde internet durmadan paylaştığı videolarla kullanıcıları bunun yalan olduğunu gösterenler de. Ancak artık biliyordu. Biz de bu yeni iletişim Facebook’un da devri kapanıyor çünkü çağını, dijital pazarlama uzmanı Özgür SİNEM DÖNMEZ Alaz ve Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Mutlu Binark’a sorduk. Özgür Alaz, Türkiye’nin internet kullanımı açısından öncü olduğunu belirtiyor. Geçen ay açıklanan Comscore verisine göre Türklerin Avrupa ülkeleri arasında internette en fazla zaman geçiren ülke olduğunu, özellikle sosyal network sitelerinde internet kullanımının çok yoğun olduğunu vurguluyor. “Facebook’da 12 milyon kullanıcı, MSN’de dünyada en çok üyeye sahip üçüncü ülke olmamız bunu doğruluyor. Türk internet kullanıcıları iki şekilde dünyadaki insanlardan farklılaşıyor; ilki video izlemek, ikincisi anında mesajlaşmak. Youtube kapalı olmasına rağmen, Alexa sıralamasında Türkiye’nin en popüler beşinci sitesi olarak gözüküyor” diyor Alaz. Gençlerin internette kimliklerini pek de gizlemediklerini aksine çok rahatlıkla bir arkadaşının duvarına özel mesajlarını yazabildiğini, hatta cep telefonu numarasını paylaşabildiğini söyleyen Alaz gençler arasında Facebook’ta ilişki durumunu değiştirmediklerinde ilişkinin ciddiyetinin sorgulandığını da ifade ediyor. Evet, artık online dünyada tanışıp flört etmek hem gençler hem de yetişkinler arasında olası karşılanırken ve sevgililer arasında sanal konulara ilişkin tartışmalar çıkabilirken bu duruma şaşırmamalıyız. Mutlu Binark, öğrencileriyle “Sosyal Paylaşım Ağı Olarak Facebook ve Türkiye’de Kullanım Pratikleri: Kolektif Üretim’in Facebook Haziran 2009 Araştırması” için bir Facebook hesabı açmış, anketler ve gözlem yapmış. Katılımcıların yüzde 50’sinden fazlasının video, müzik ve fotoğraf paylaşımı için Facebook’u kullandığını, geri kalanların ise düşünce ve duygularını paylaştığını, etkinlik ve kampanya haberlerini duyurduğunu, beğendiği makale ya da gazete haberleri paylaştığını tespit etmiş. Hem profesyonel hem de özel hayatla ilgili ağ oluşturmak için kullanılan siteler sayesinde merak ettiğiniz konuları, kişileri ve markaları yakından izlerken onların paylaştığı bilgilerden de haberdar olabiliyorsunuz. Üstelik sosyal paylaşım siteleri sayesinde televizyonlardan önce, hatta kimi zaman en doğru haberleri bile önce siz öğreniyorsunuz. “Facebook sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorusuna verilen yanıtlara göre Facebook kullanıcıların farklı beklentilerini karşılıyor. “İletişim, gözetleme ve eğlence aracı olarak getirilen tanımlamaların yanı sıra, ‘yalnızlık duygusunu hafifleten’, ‘sosyal ilişki düzeyini belirleyen bir araç’ gibi tanımlamalar getirilmiş. 1 Haziran resmi verilerine göre, Facebook’un dünya üzerinde 202 milyon 727 bin 740 üyesi bulunuyor. Bu kullanıcıların 10 milyon 119 bin 280’i ise Türkiye’den. Binark yeni medyanın ticarete de kapı açtığını belirtiyor: “Bu kadar popüler bir kullanımı olan sanal uzamın haliyle meta değeri üretmesi kaçınılmaz. Türkiye’de Facebook ortamı giderek daha fazla reklamoyun, eticaret için kullanılmaya başlandı. Yeni medya ortamlarının gelişmesi bir yandan bireyin içerik üreticisi ve etkin katılım talebi ile bir yandan da kapitalizmin çıkarları tarafından biçimleniyor, diyebiliriz.” Binark, Facebook’ta hesap sahiplerinin gözetlendiğini ve bu durumdan kullanıcıların habersiz olduğunu vurguluyor. “Örneğin, Genelkurmay Başkanlığı ASAL Daire Başkanlığı asker kaçaklarını bu ortamda tespit ederek, tebligat yaptı. Ne yazık ki kullanıcılar, sanal dünyada ulus devlet ve sermaye şirketleri tarafından izlendiğinin farkında değil” diyor. Kullanıcılar yeni medya ortamına gündelik yaşamlarındaki ırkçı, militarist, cinsiyetçi ve homofobik bakış açılarını taşıyor. Facebook’ta Münevver Karabulut adına çeşitli etkinliklere yönelik bilgilendirme ve davet çalışmalarının da sürdürüldüğü görülmüş araştırmada. Nisanda bir mevlit, mayısta ise bir anma töreni düzenlenmiş. Nitekim, Facebook üzerinden duyurusu yapılan bu etkinliklere katılım da sağlanınca sanal ortamdaki örgütlenmenin gerçek yaşama taşındığı görülmüş. G ÜNLÜLER SOSYAL MEDYADA Sanatçılar da artık sosyal medyada. Örneğin Sertab Erener http://www.twitter.com/ sertaberener, Demir Demirkan ise http://www.twitter.com/ ddemirkan hesaplarında yazışıyor, yorumlara yanıt veriyorlar. Sosyal medya kullanıcıları, ünlülerle arkadaşları gibi sohbet etse de, bu tür hesaplara şüpheyle yaklaşılıyor. Çünkü sahte hesaplar açılma ihtimali de var. G Medya teorisyeni Gary Hall’a göre yazılı her metin sorgulanmalı... Parlak ciltler, sahipsiz metinler DENİZ ÜLKÜTEKİN M edyanın manipülasyon gücünden yakınıyorsanız, toplumsal hareketler içinde oluşan dinamikleri ufak detaylar içinde boğabilme kabiliyetinden şikâyetçiyseniz, biraz durun ve derin bir nefes alın. Zaten konumuz tam olarak bu değil; daha çok benzer şikâyetlerinizin yersizliği. Bu düşüncelerimi paylaşan en azından bir kişi biliyorum. Gary Hall Coventry Üniversitesi’nde medya ve performans sanatları profesörü olarak görev yapıyor. Birçok kitabı var. En önemli projeleri arasında Kültür Makinesi isimli yıllık internet dergisi bulunuyor. Dergi her internet kullanıcısına açık erişim imkânı sağlıyor ve kültürel incelemeler alanındaki birçok önemli akademisyenin makalesini içeriyor. Hall, Kurye Video Festivali’nin konuğu olarak İstanbul’daydı. Kendisi de kültürel incelemeler alanında çalışan Hall yeni medyalarla oldukça ilgili. Bunun nedenini “Yaptığım temelde kültürle ilgili söylemleri analiz edip insanların kültür hakkında daha çok bilgi sahibi olmasını sağlamak. Yeni medyalar ise bu işi bir adım öteye taşıyor” diyerek açıklıyor. Bir adım ötesi dediği, var olanı kabul etmeyip yenisini üretmek. “Yirmi yıl önce bir gazeteye ya da BBC’ye girmem gerekirdi” diyor, “belki uzun yıllar çalıştıktan sonra bir program yapma şansım olacaktı. Şimdi internet televizyonu sayesinde fikirlerimi üzerimde baskı olmadan insanlara ulaştırabiliyorum. İlgi alanıma giren klasik felsefe gibi konular üzerine BBC’de bile program yapmak çok zor, ana akım gazeteleri zaten bu konularla pek ilgilenmez. İnternette ise istediğim kadar deneysel davranabilirim.” YENİ MEDYANIN NİMETLERİ Akademisyenlerden konu açılmışken sormamak olmazdı. Acaba kültürel incelemeler alanındaki akademisyenlerin medya teknolojilerindeki hızlı gelişimi dikkate alarak kendilerini yenilemeleri gerekiyor mu? Gary Hall’a göre bu soru medya çerçevesinde hayatın da hızlandığı varsayımını içeriyor ve bunun doğruluğundan pek emin değil. Onun için yeni medyaların nimetleri daha çok sunuşla ilgili. Elbette bu nimetler, yeni soruları da beraberinde getiriyor. “Biz yazılı materyalleri internete transfer etmekle mi kalmalıyız?” diye soruyor. Yeni medyanın sunduğu olanaklar sırf açık erişimden ibaret değil. Hall da sunumla ilgili kısıtlamalara değiniyor. “Kitap ya da makale yazmak bilgiyi sunmanın en iyi yolu mudur? Şimdi akışkan kitaplar var. Ben bir makale yazıyorum, biri onun üzerine bir şey ekliyor ya da bir yerini değiştiriyor. Sonuçta bilginin yayımlandığı an sadece projenin başlangıcı oluyor” diyor. Ancak internet üzerinden büyük tehdit altında olduğu öngörülen telif hakları Hall’un fikirleri önünde önemli bir engel. Yine de korsan konusunda iki tarafa da savrulmamak gerektiğini düşünüyor. Kimi zaman kültür kavramını geliştirmek, mal ve sahiplik konularını sorgulamak için faydalı ama neoliberal ve muhafazakâr işler için de kullanılabiliyor. Elbette birtakım insanların işlerine serbestçe ulaşmak ve seçiciyle seçilen arasındaki hiyerarşiyi kaldırmak iyi bir şey ama Hall’a göre bir adım sonrasını da düşünmek lazım. Onun iki sorusu var; “Kimin sanatçı olduğuna nasıl karar verilecek? Acaba yeni hiyerarşiler türeyecek mi?” Aslında hayatın hızlanmasıyla ilgili tüm kuşkuları da kültür ve sahiplik arasındaki ilişkiyle alakalı. Bir örnek veriyor: “Shakespeare’in metinleri bile akışkandı. Baktığınızda çoğu metninin tipografisi ve sayfa düzeni bile farklıydı. Biz bir dönem yayınevleri ve matbaalarla bunu dondurmaya çalıştık. İnternetin yaptığı ise sadece bu akışkanlığın altını tekrar çizmekti.” Hall’a göre insanlar yazılı metinler hakkında başından beri kötü bir alışkanlık edinmişler. “Bir kitapçıya gidip parlak ciltli bir kitap gördüğümüzde onu güvenilir buluyoruz” diyor, “Oysa ben bu söylediklerimi şurada bir kâğıda karalasam hiç de güvenilir bulmayabilirsiniz. Aslında yapmamız gereken yazılı olan her metnin güvenirliği ve otoriterliğini sorgulamak.” G Mutlu Binark C M Y B C MY B