17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 MAYIS 2008 / SAYI 1156 Gurbet artık sınavlı... Avrupa Birliği’nden bir ülkede yaşamak üzere yola çıktıysanız, büyük bir sınav bekliyor sizi. Birçok Avrupa ülkesinin istediği bu sınav için önce ders almalı, kaynağında Avrupalı olmayı öğrenmelisiniz. Sınava gireceğiniz dersler genel kültür ve gramer... Deniz Ülkütekin arbiye’deki Akademia Lingua Dil Kursu’nda harıl harıl ders çalışan insanlar, çok geride bıraktıkları öğrencilik yıllarını ve sınav stresini yeniden yaşıyorlar. Hepsi, bir hafta içinde girecekleri sınavda başarılı olacakları konusunda inançlı. Hollanda ve Almanya’nın yürürlüğe koyduğu uyum sınavları, bu ülkelerde oturma izni almak isteyen göçmenlerin yoğun bir çalışma ve gayret göstermesini gerektiriyor. Sınava hazırlananlar da evlenen ve eşinin yaşadığı ülkede oturmak isteyen Türkler. Akademia Lingua ise kurslarıyla gitme hayalleri kuranların iyi puan almasını amaçlıyor. Hollanda’nın yaptığı sınava katılacak olan kursiyerlerle birlikte geçirdiğimiz bir gün bize sınavın arkasındaki hikâyeleri ve katılımcıların sınav hakkındaki düşüncelerini öğrenme şansı tanıdı. Bir katılımcı ismini vermek istemedi. Muhtemelen bazı çekinceleri vardı. “Hollandacada derdimi anlatabilecek durumdayım, fakat bilmediklerim de var” dedi. Yıllarca Hollanda’da bulunmuş, bu yüzden bir kulak dolgunluğu olduğunu ifade ediyor. Eşiyle de bir alışveriş merkezinde tanışmışlar. Sık sık gittikleri kafede selamlaşmaların ardından gelen bu tanışıklığın sonu evlilik olmuş. Formalite evliliği yapmadığının altını çiziyor. “Eğer öyle olsaydı, imkânım varken oturma iznimi alırdım” diyor. Evlendikten sonra eşiyle Türkiye’ye dönmüşler ve uzun süre burada yaşamışlar. Ancak çocuklar okul çağına gelince yeniden Soldan sağa: Mayon Steenhous, Kahraman Kozan, Betül Gökcen, Ülkü Atalay. Fotoğraf: Vedat Arık H Hollanda’ya dönmek istemişler. İşte sınav da burada karşılarına çıkmış. Eşi ve çocukları Den Haag’a gitmişler, fakat ismini vermek istemeyen kursiyer, ancak iki hafta sonra yapılacak sınavı geçebilirse onlara katılabilecek. Sınavda kullanılan yöntem, son derece ilginç. Yazılı bir uygulama yapılmıyor. Dahası not verecek olan yetkililerle internet üzerinden iletişim kuruluyor. Gramer ve genel kültür olarak ikiye ayrılan sınavda, şivenin de büyük önemi var. İsmini vermek istemeyen kursiyere göre Hollandaca’nın en büyük zorluğu gırtlaktan konuşulan bir dil olması. Kursiyer, eşiyle Türkiye’ye geldiğinde de birtakım zorluklar yaşamış. Hollanda ve Türkiye hükümetleri arasında yaşanan çatışmanın da bunda rol oynadığını belirtiyor. Eşine geçici oturma izni aldığında, 3350 Avro ödemek zorunda kalmış, oysa Ruslar ve Almanlar için bu fiyat 180 Avro’ymuş. Eşi, Türkiye’de geçirdiği zaman içinde Türkçeyi çok iyi öğrenmiş, Türk yemeklerini çok iyi yapıyormuş, dizileri de büyük bir keyifle izliyormuş. Zaten konuştuğumuz herkes bu sınavların uygulamaya geçirilmesinin başlıca sebebinin, Türklerin ve diğer göçmenlerin gittikleri ülkenin kültürüne uyum sağlamak için yeterli çabayı göstermemesi olduğunu düşünüyor. 17 yaşındaki Kahraman Kozan da Hollanda’daki babasının yanına giderek orada yeni bir hayata başlamak istiyor. Kozan, çocukluğundan beri babasını çok az görebilmiş. Annesi ve kız kardeşi, sınavdan muaf tutulmuşlar, Akademia Lingua’da öğretmenlik yapan Betül Gökcen, Hollanda’da doğup büyümüş, iki yıl önce evlenmiş ve Türkiye’ye gelmiş. Derslerde daha çok nelere dikkat ediyorsunuz? Şive konusunda birtakım şartlar var. Sözlü yapılan bir sınav. O yüzden telaffuz çok önemli. Hollandaca kaba bir dil. Doğulu öğrenciler çok kolay adapte oluyor. Kültür konusunda koşulan şartlar uyum sorunuyla mı alakalı? Dedem, Hollanda’ya işçi olarak ilk gidenlerden. Uyum sağlayamamış. Zaten ilk gidenlerin para biriktirip geri dönme düşüncesi var. Onların çocukları biraz daha uyum sağlamış. Biz üçüncü ve dördüncü jenerasyon orada eğitim aldık. Ancak uyum sorunu hâlâ var, o yüzden sınav önemli. Bu sorun genel olarak neden kaynaklanıyor? Yurtdışına gitmek isteyen insanların eğitim seviyesi genelde düşük. Dil öğrenemiyor, sosyal çevre edinemiyorlar. Bu yüzden kültürden de uzak kalınıyor. Belki öğrenciler şimdi niye böyle bir sınav konuldu diyorlar, ama ileride çok yararını görecekler. G ama kendisinin de Hollanda’ya gidip okumaya başlaması için hem dil hem de kültürel açıdan yetkilileri tatmin etmesi gerekiyor. Yine de böyle bir uygulamanın gerekliliğine inanıyor. “Çünkü” diyor, “Hollanda’da okula gittiğimde, hoca yabancı olacak. Burada öğrenmem çok daha iyi”. Her türlü zorluğa karşın sınavı geçeceğine inancı tam Kahraman’ın. Ülkü Atalay, uzun bir ticaret hayatını geride bırakarak, üç yıl önce tanıştığı sevgilisiyle evlenmek ve Hollanda’ya yerleşmek istiyor. “Baştan bu kadar zor olacağını bilseydim, hiç başlamazdım” diyor. Erkek arkadaşıyla tatilde tanışmış. Genelde internet, zaman zaman da telefon üzerinden iletişim kuruyorlar. Erkek arkadaşının sınav hakkında ne düşündüğünü sorduğumda, “Ona ne oluyor ki, bütün zorluğu ben çekiyorum” diyor. Atalay’a göre de sınavın uygulanmasının sebebi, oraya giden insanların yıllarca bir şey öğrenememesi. Akademia Lingua’da bir de Hollandalı vardı, Utrecht kentinde öğretmenlik yapan Mayon Steenhous. Burada olma nedeni, Avrupa’da eğitmenler arasında iletişimin güçlendirilmesini amaçlayan Leonardo da Vinci Projesi. Sınav hakkında ne düşündüğünü sorduğumda, “Herkes istediği insanla evlenmekte özgürdür” diyerek başlıyor, “ancak” diye devam ediyor: “Gittiği ülkede katılımcı olmalı. Oradaki insanlar izole olmuş halde yaşıyor”. Sınavların sorunu çözüp çözemeyeceğini ise zamanın göstereceğini belirtiyor. Kursun en azından ebeveynlerin çocuklarının okullarıyla kontak kurmasını sağlayacağını düşünüyor. G Bu sınavlar gerekli C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle