02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 3 31/1/08 16:43 Page 1 PAZAR EKİ 3 CMYK 3 ŞUBAT 2008 / SAYI 1141 3 Barış Filistin’den uzaklaşıyor Gamze Erbil A ber Ebu Kadir, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin Kadın Birliği Komisyonu Kudüs temsilcisi. Geçen haftalarda Barış Derneği’nin etkinlikleri çerçevesinde Türkiye’ye gelen Kadir’le Filistin davasında kadının gerileyen konumunun ve tabii İsrailFilistin anlaşmazlığında son gelinen noktayı konuştuk. İsrail’in Filistin’i hedef alan saldırgan politikaları ve ABD’nin bölge planları arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz? Ortadoğu’daki yeraltı ve yerüstü kaynakları ve stratejik konumundan dolayı siyonizmin çıkarlarıyla emperyalist politikalar hep paralel yürüdü. Geçen yıl, İsrail’in Lübnan’a dönük saldırısı, emperyalist politikalar için bir demir yumruk olarak kullanıldı. Bugün İran’a karşı kurulan cephenin en önemli ayağını da yine İsrail oluşturuyor. ABD’nin Irak’ta direnişi karalamak için kullandığı yöntemler, toplu mekânlardaki patlamalar tüm bunlar daha önce Filistin’de uygulandı. Filistin için nasıl bir “birlik” mümkün olabilir? Bundan sonrasına ilişkin düşündüğünüz çıkış yolu nedir? El Fetih ve Hamas arasındaki iktidar savaşı, aslında kazananı olmayan bir savaş. Her iki taraf da İsrail’in bölücü politikalarını farklı şekillerde hizmet ediyor. Biz Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) yeniden oluşturulması temelinde bir birlik öngörüyoruz, ama hem Hamas, hem de El Fetih bunu istemiyor. Çünkü kendi hareket alanlarının ve iktidar olanaklarının kısıtlanacağını düşünüyorlar, ancak Filistin’i bölünme ve çıkışsızlığa sürüklüyorlar. Filistin davasında, tüm yaşananlar İsrail’in istedikleri doğrultusunda gelişti. Biz bugün zorla alınanın zorla geri alınması dışında bir yol görmüyoruz. Tüm barış süreçlerinin başladığı noktaya dönmüş durumdayız, yani Filistin direnişi silahlı mücadeleye devam edecektir. ABD Irak’ta yaşadığı sorunlar nedeniyle bölgedeki dengeleri yeniden düzenlemek için Filistin sorununa yeniden ilgi göstermeye başladı. Son süreç, Annapolis de dahil olmak üzere sizce nasıl bir yöne doğru evrilir? Bush görüntüsünü düzeltmek istiyor; ben barış adamıyım, savaş adamı değilim demeye çalışıyor. Öncelikle bu. İkincisi, evet, Irak’taki başarısızlığı ve katliamları örtmek için bunu yapıyor. Biliyoruz ki, artık Amerikan halkı da savaşa tepkili, Amerikalılar çocuklarının paramparça cesetlerinin ülkeye götürülmesini istemiyor artık. Ancak Annapolis’te gerçekleşen toplantı da da Filistin Kadın Birliği Kudüs temsilcisi Aber Ebu Kadir güçlü bir direniş tarihine sahip Filistinli kadının eve dönüşünün trajik öyküsünü anlatıyor. hil artık kimse bu girişimlerden sonuç beklemiyor, bunları önemsemiyor. Kamuoyu araştırmaları, çözüm konusunda kimsenin bir inancının olmadığını gösteriyor. Olmert zayıf bir iktidar, Abbas da öyle. Bush da yaklaşan seçimlerde Yahudi lobisinin desteğini almak istiyor. Mesele bundan ibaret. Peki AKP yönetiminin Filistin sorunu konusunda arabuluculuk iddia ve girişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Maalesef, bizim için artık kimden gelirse gelsin bu arabuluculuk pek sıcak baktığımız bir şey değil. Tüm arabuluculuk girişimleri sonuçta İsrail’in lehine oluyor. Biz bunu öğrendik. Filistinli kadınların direnişte önemli bir yeri vardı. Bugünkü durum nedir? 1936’daki ilk ayaklanmada kadınlar büyük rol oynadı. Sonra Leyla Halid gibi büyük kadın liderler çıktı. FKÖ içinde bir sürü kadın lider vardı. Kadınlar erkeklerle eşitti ve komutanlık seviyesine gelmişlerdi. Ancak bu süreçte kadınlar kendi haklarını, özellikle ataerkil toplumun egemenliğini fazla önemsemedi ve biz bugün bunun ortaya çıkardığı sorunlarla yüzyüze geldik. Hamas, bizim ihmal ettiğimiz bu noktayı çok iyi kullandı, din ve duygu sömürüsüyle kadını yüzyıllarca önceki konumuna itti. Gazze’de artık başı açık bir kadın göremezsiniz. Kadın artık babası, abisi, kardeşi, en önemlisi de kocası aracılığıyla var olabiliyor, kişiliğini tamamen kaybetti, hiçbir yerde fikri sorulmuyor. Evlilik gibi hayatının en önemli kararlarını bile kendisi alamaz hale geldi. 1987’de, Birinci İntifada sırasında kadının rolü kavganın içindeydi. 1993’ten İkinci İntifada’ya kadar geçen sürede kadın yavaş yavaş sahneden silindi. 2000’e gelindiğinde baktık ki direniş saflarında kadın yok. Birinci intifada da gazetesi, yazıları, silahıyla var olan binlerce kadın, artık ortada görünmüyordu. Bugün iki elin parmaklarıyla sayabileceğiniz miktarda kadın var direniş saflarında. Bu aynı zamanda direnişin güçten düşmesi anlamına geliyor. Sizin bu konuda yaptığınız bir çalışma var mı? Elbette, direniş güçlerinin üçte birlik kısmı sahneden çekildi diyebiliriz. Biz, öncelikle eğitim ve çalışma hakkı üzerinde duruyoruz. İşgal altında kimsenin özgür olamayacağını, kadının da özgür olamayacağını anlatıyoruz. Bugün üniversite, Ramallah’ta, Kudüs’te, Nablus’ta, Beytüllahim gibi kentlerde var, kadınların gitmesi engelleniyor, gidenler de, kadınlar da, her defasında 34 kontrol noktasından geçmek zorundalar. Burada tacize uğruyor, kaçırılıyorlar, bu olaylar ailelerin kızlarını üniversiteye göndermemesine yol açıyor. Bizse üniversiteye gitmenin verilmesi gereken bir mücadele olduğunu anlatıyoruz. Bir başka konu, bugün Filistin yönetiminin 18 olan evlenme yaşını 14’e düşürmesi. 14 yaşındaki bir insan fiziksel olarak da ruhsal olarak da çocuktur. Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Son olarak sizde olduğu gibi bizde de namus cinayetleri var, bunu engellemeye çalışırken kadına karşı şiddet konusunda köylere gidiyor, seminerler düzenliyor, kadınları aydınlatmaya çalışıyoruz. Ekonomik kriz yaşayan ZMag okurdan destek bekliyor... Z işgal altında... Deniz Ülkütekin “ZMag’e destek olun.” Tamam olabilir, ama niye? ABD’deki en muhalif yayın organlarından ZMag, son günlerde büyük bir sıkıntı içerisinde. 20 yıldır yayın hayatına devam eden ZMag’in ve derginin internet sitesinin editörleri Michael Albert, Lydia Sargent, Eric Sargent, Chris Spannos ve Andy Dunn 500 bini aşkın takipçilerini ayda bir dolar bağışlayarak kendilerine destek olmaya çağırıyor. Michael Albert’la, aralık ayında Pazar Dergi için yüz yüze bir röportaj yapma imkânı bulmuştuk, Parekon (Katılımcı Ekonomi) Modeli’ni anlatmak için dünyayı dolaşıyordu, ancak bu günlerde ZMag’in yaşadığı finansal zorluklarla uğraşıyor. “Eğer siz deyişiyle “Hadi ama ayda sadece 1 dolar, hadi hadi hadi, harekete geçin, ZDestekçisi olun”. Bu isteğe Noam Chomsky de özel bir mesajla katılıyor: “İnsanların, izole edilmiş yaratıklara dönüştürülmeye çalışıldığı, devletin birçok alanda tek söz sahibi olması için çok çaba sarf edilen, medya üzerinde yoğunlaşmış bir çağda yaşıyoruz. Bu büyük süreç kısmen de olsa başarılı oldu. Temel çatışmalar çok eskidir, ama günümüzde, farklı ve dramatik bir biçimde karşımıza çıktılar. Üzücü de olsa insan yaşamının risk altında olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Bunun yanında, alternatif yazılı ve görüntülü dokümanlar ise büyük çoğunlukla internete dayanıyor. Böylece birçok insanın kısıtlanmış sistemlerden kaçma ve kritik konular hakkında araştırma Michael Albert. de benim gibi Noam Chomsky’nin yazılarında neden bahsettiğinin farkında olduğunu düşünüyorsanız, ZMag ve ZNet’in var olması çok önemli”. Michael Albert, Z Yayınları’nın takipçilerine işte böyle sesleniyor. Hızla tekelleşen ABD medyasına alternatif oluşturmak için Zeta ismiyle 1987’de yayın hayatına başlayan ZMag’in doğuşuna önayak olan isimler Michael Albert ve Lydia Sargent’tı. İlerleyen yıllarda ZYayınları John Pilger, Amira Haas, Howard Zinn ve Noam Chomsky gibi isimlerin katılımıyla ABD’nin en önemli muhalif basın kuruluşu haline geldi. O günden beri ZNet ve ZVideo gibi oluşumlarla hızlı bir büyüme yaşayan Z Yayınları’nın en büyük finansal kaynağı okuyucu bağışlarıydı. Şimdi Z Yayınları, yine okuyucularından gelecek desteği bekliyor. Onların Noam Chomsky. yapma şansı doğuyor. ZMagazine ve ZNet, bu fonksiyonlara hizmet etme konusunda önemli bir rol üstlendi. ABD’de ve yurtdışındaki seyahatlerim sırasında şunu fark ettim ki insanlar, ZNet’e, bilgi ve tartışma konusunda fazlasıyla güveniyor. ZNet, kişisel olarak, fikirlerimi yapıcı bir şekilde tartışmak için de mükemmel bir kaynak ve makale yayımlamak, röportaj yapmak için düzenli olarak katıldığım tek platform. Bana göre ZNet, ileride yapacağı video ve yaz okulu gibi projelerle çok büyük bir öneme sahip. Umarım direnmeye ve gücü elinde bulunduranları yok etmeye kararlı olan ve farklı bir dünyanın hayal olmadığına inanan herkes, ZYayınları’nın faaliyetlerini geleceğe taşımasına katkıda bulunmak için elinden gelenin en iyisini yapar.” KADINLAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle