Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 2 28/6/07 15:56 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK 1 TEMMUZ 2007 / SAYI 1110 Ne atleti beyaz, ne kolu camdan sarkıyor!.. Berat Günçıkan 1. sayfanın devamı Kömür ocağında kuyruğa girmek deneyimden mi sayıldı? Hayır elbette. Recep Tayyip Erdoğan İstanbul belediye başkanlığı döneminde kömür satışını yasaklayınca şirketimiz de batmıştı, ben de elimizde kalan minibüsle altı yıl kadar okullara ve iş yerlerine servis şoförlüğü yapmıştım. O zaman da şaşırtıyor muydunuz, insanları? Evet, şaşırıyorlardı, servis şoförü bir kadın, ama özellikle veliler benden hoşnuttu, çocuklarını güvende hissediyorlardı. Sonra minibüs çalındı, ben de işi bırakmak zorunda kaldım… Ehliyeti geçim kaynağına dönüştürdünüz yani… Evet, ama arada beş yıl kadar da köftecilik yaptım, Maltepe’de köfte ve kelle paça çorba sattığım küçük bir dükkân açtım. Ona ne oldu? Yürümedi, kapatmak zorunda kaldım. Peki insan kaynakları müdürlerini nasıl ikna ettiniz? Onlar cesur kadınlardı, neden olmasın, bu işi neden bir kadın yapmasın dediler ve işe alındım. Patronunuz da kadın mı, bir kadın şoföre itirazı olmadı mı? Patronumuz erkek, ama kızı rallici, bazen onun arabalarını da taşıyorum... İtirazı olduğunu da sanmıyorum. ? ? ? Annem ev kadını... Siz de TIR kullanırken atlet giyip kolunuzu camdan sarkıtıyor musunuz? Hayır, mümkün olduğunca kapalı giyiniyorum; ne dar pantolon, ne kolsuz bir tişört. Kendimi kollamam gerekiyor çünkü. Kolumu da ne camdan sarkıtırım, ne cama dayarım… Erkekler şoför mahallini erotik fotoğraflarla süslerler, siz ne asıyorsunuz? Bir şey asmam, ama güneşliğin gözünde torunlarım Eftelya ile Mahir’in fotoğrafı var. Ne dinliyorsunuz peki? Yön FM’i dinliyorum genellikle, bir de bir kanal var, bir Türkçe müzik çalıyor, bir yabancı. Öyle kaset falan çalmam. Ya şoförlerin eşleri, onlar sizin varlığınızdan huzursuzlar mı? Sanmıyorum, kimisi merak ediyor, yemeğe davet ediyor, görünce de şaşırıyor; çünkü kafalarında iri yarı, güçlü pazıları olan, sert, küfürbaz bir kadın hayal ediyorlar. Adanalı bir şoför arkadaş var, eşi ille de beni tanımak istiyormuş, ne olur Fatma Hanım diyor, Adana’ya gittiğinde bizim eve de uğra… Adana’ya kadar uzuyor yani yolunuz… En uzak gittiğim yer Samsun, Çorum. Çocuklarınız işinize itiraz etmediler mi, hani annesi TIR şoförü olan az bulunur… Az değil, hiç bulunmuyor, resmi kayıtlara göre ilk ve tek kadın TIR şoförüyüm. Kızlarım, Özlem ve İnci benimle gurur duyuyorlar ama 24 yaşındaki oğlum, Erol hâlâ kabullenemiyor. Geçenlerde bir işe başvurdu, formu gördüm, benim mesleğimi ev kadını olarak yazmış… Bu sizi incitmiyor mu? Zamanla anlayacağını umuyorum.