02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 12 SON 5/4/07 16:29 Page 1 PAZAR EKİ 12 CMYK 8 NİSAN 2007 / SAYI 1098 Bilgehan Uzuner, seramikçi, ama farklı teknikleri de denemekten kaçınmıyor. Sanatta kaybolmak Esra Başıbüyük ilgehan Uzuner Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden ve temel eğitim bölümünün başkanı. Sanatçı 16. kişisel sergisini Kanat Bayazıt resim galerisinde açtı. Sanatın içinde yolunu ararken kaybolmayı yeğleyen Uzuner’in asıl bölümü seramik olmasına rağmen farklı tekniklerde de başarısını ortaya koyması da belki bunun en güçlü kanıtı. Uzuner’in 16 Nisan’a kadar sürecek sergisinde suluboyanın naif eşliğinde Ege, Akdeniz kıyılarında gezinebilirsiniz... Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesisiniz ve yaratıcılık alanınız oldukça renkli ve çeşitli... Bunu nasıl başardınız? Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi seramik bölümünde öğrenci olduğum ilk yıl temel sanat hocam Ali İsmail Türemen sayesinde sanata resim tabanından hareketle geniş bakabilmeyi kavradım sanıyorum. B maceraya soyunmak beni soluklandırıyor diyebilirim, hele bir de yeni maceradan ürün alabildiyseniz, ne âlâ. Sergideki işlerinizin konusu nedir? Sergide 40 işim var, 30’u Ege, Akdeniz kıyıları ile özellikle Bodrum’u konu alan manzaralardan oluşuyor, onu da nü desen. Üretimde sizi tetikleyen nedir? Buluşun hemen yanınızda olduğunu bilmeniz merak uyandırır, üretmek heyecan verir, yapmış olduğunuz bir çalışmayı bir yenisi ile geliştirmeniz kendinizi ve zamanı aşmaya çalışmanın en geçerli yoludur. Yaptığınız işlere sizden en fazla geçen nedir? Klasik olarak önce duygu denebilir, ama bence öyle değildir, bu durum hangi teknik ve malzemeyle çalıştığınızla ilgilidir. Bazı teknikler sizinle ürün arasına daha çok girer, bazen nefes alışınız bile işe geçer, mesela suluboya resim böyle bir tekniktir. Baskı resim çalışmalarımda dolaylı bir anlatım tarzı olduğundan davranış ürüne bire bir yansımaz, ama gerçek izleyici resmin arkasındaki disiplini okur. Bir sanatçının üslubu olmalı mı? Bence tüm evrende üslup vardır ve her varlık kendince şekillenir de sanatçı için üslup, terbiye olarak ustalıkla tekrarlama hakkını kullanmak demek midir? “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” anlayışı yiğitlerin yoğurttan başka şey tadamayacakları anlamına mı gelir? Mezun olduğum yıl resim yarışmalarında dört, seramikte iki başarı derecesi yakalamış, devlet sergisine iki kere kabul edilmiştim. Eğitmenlik yıllarımın büyük bir bölümü Grafik, Seramik ve Çizgi Film Bölümü’ne temel sanat dersi vererek geçti… Fakültede ise Temel Eğitim Bölümü başkanıyım. Bu kaçıncı kişisel serginiz? On altı. On kadar da ikili ve üçlü grup sergiler yaptım. Farklı birçok teknikte üretiminiz var; baskı resim, üç boyutlu, suluboya... Hangi teknikleri kendinize daha yakın buluyorsunuz? Teknik ve malzeme ile çabuk barışan biriyim sanıyorum, seramik vazgeçemeyeceğim bir teknik, çamur tornasını iyi kullanırım, endüstri seramiğini bilirim, bayrak formlu fincan tasarımım yeni üretildi. Cam ile ilgili çalışmalarım ve “Akantaş” adlı antik cam teknikleriyle ilgili cam kitabım var. Polyester, kâğıt, alçı, ahşap sevdiğim ve sık kullandığım malzemeler, baskı resim ve suluboya ise en çok başvurduğum ifade yolları. Peki bu kadar farklı tekniklerde çalışmanızın nedeni ne, arayış mı? Çalışmalarımdaki malzeme ve teknik çeşitlilik bir açlık veya tatminsizlik hali gibi değerlendirilebilir. Bu çeşitlilik sanata geniş bir bakış açısı ile yaklaşmamı sağlıyor, birçok dalda çalışmak zor olmakla birlikte anlatım olanaklarımın genişlemesini sağlayarak buluş yapma şansımı arttırıyor. Bütün bunlarla birlikte bir çalışma döneminin sonunda farklı bir malzeme ile yeni bir Peki, bu bir avantaj mıdır? Gelecekte yapacağınız çalışmaların ortalama olarak ne ve nasıl olacağını garantilemek, hatta işlerin önceden satılmasını sağlayacak kadar belirgin bir yol çizmiş olmak… Macerasız sanat eylemleri rehabilitasyon gibidir, sanatın değer bulmadığı bir toplumda sanatçıya da çevreye de iyi gelebilir, ama fazla yol alınmaz, hangisi avantaj veya dezavantajdır bilinmez. Yaptığınız işleri “sanat eseri” yaratma kaygısıyla mı oluşturursunuz? Bilinmeyen bir coğrafyada yolculuğa çıkmak ve kaybolmak işte keşfetmenin en verimli yolu... Çoğunlukla kaybolmayı yeğlerim, arayış ve deneyler buluşları getirir, yakaladığım şeyin niteliğini önceden sezebilirim, işte o an ürün toplama anıdır, alternatifler üretirim, böylece işlerden bazılarına sanat eser, kalanları deneyimler çöplüğüne estiririm olur biter. Yaşadığımız dönem içinde sanat farklı birçok bakış açısı ve yorum kazandı, sizce sanat nedir? Sanat, sanatın tanımlarını geliştirmektir. Özelde ise kendimi eğitebilmemin, yenileyebilmemin, yaşamımı anlamlandırabilmemin anahtarıdır. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle