Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 TEMMUZ 2006 / SAYI 1059 3 kurtuldu, ama... ??? Çeyrek finale katılacak diğer takımı belirleyecek mücadelede ünlü Fransız futbolcu Thiery Henry yüzünü tutarak kendini yere attığında İspanya’nın kaybı yalnızca Puyol’un gördüğü sarı kart değildi. Fransızların kazandığı serbest atış İspanyolları kupa dışına iten golün hazırlayıcısı oldu. Görüntüler Henry’nin “oyunculuk” hünerini gösterdiğinde hem İspanya hem de Puyol ağlıyordu. Ama tabii ki karar değişmedi ve Fransa’yı finale taşıyan en kritik maçlardan biri kazanılmış oldu. Maçtan sonra Thiery Henry “Kendini yere atan ya da rol yapan biri değilim” demişti, “Öyle olsaydı Puyol benden özür dilemezdi”. Kameraların her mimiği, jesti ve hileyi yakaladığı bir arenada, daha sonraki maçlarda hakemlerin potansiyel hilekâr oyuncu listesine girmemek için artık oyun 90 dakikadan sonra da devam etmeli. Öldürmek için boğayı kandıran matador da aynı oyunu oynamıyor mu sonuçta? Dünya Kupası bugün bitiyor, ama tartışmalar elbette sürecek, hakem hataları, fauller, sarı kartlar... Teknoloji bu tartışmaların önüne geçip, tek ve kesin bir yanıt verilmesini sağlayabilir mi? FIFA bu işe pek sıcak bakmasa da seyirciler, spor yazarları, hatta felsefeciler futbolun adaleti için teknolojiyi sahaya sokmakta istekli. Bugün için görüntüler sonucu etkilemiyor, ama bu, yeni denemelere engel değil... MARADONA’NIN ZEKÂSI... Cambridge Üniversitesi’nden Felsefe Profesörü Oliver Leaman’ın görüşüne göre, spordaki aldatıcı hareket, yetenek ve stratejinin üzerine oyuna yeni bir boyut ekleyerek daha heyecanlı kılan bir “espri”. “Aldatmak” diyor Leaman “Genel olarak oyun kurallarına uyulduğu takdirde anarşiye yol açmaz ve oyunların genel karakteri korunmuş olur. Üstelik aldatmayı sporcuların başvurduğu yasal bir taktik olarak tanırsak haksız bir avantaj sağlandığından söz edemeyiz, çünkü tüm oyuncular bu hakkı kullanma konusunda kendilerini özgür hissedecektir”. Leaman’ın görüşleri spor ahlakı üzerine yazan ve düşünen kişiler arasında büyük yankı buldu. Prof. Nicholas Dixon karşı görüşünde şöyle diyor: “Leaman’ın görüşüne göre Maradona’nın, İngiltere’ye elle attığı goldeki hakemi yanıltma becerisi onun zekâsını ortaya koyuyor. Bu görüş mahkemelerde suçlu olduğu bilinenlerin avukatlarca savunulmasındaki ahlaki sorgulamayı akla getiriyor. Bir avukat suçlu oldu Aldatıcı hareketlerin bir taktik olarak kullanılmasında bu felsefi tartışmadan daha çok FIFA’nın kabul ettiği kurallar yatıyor. Hakemi aldatmaya yönelik hareket ceza sahası içindeyse sarı kartla cezalandırılıyor, ancak ceza sahasının dışındaysa aldatanın suçu en azından uygulamada ortadan kayboluyor. Üstelik bu hareketlerin bir kısmı da rakip oyuncuya sarı kart aldırmak ya da önde olan tarafın oyuncusu olarak zaman kazanmak için yapılıyor. Tüm bu ince taktikleri hakemlerin yakalaması çok da mümkün gözükmüyor. Ne var ki maç sırasında ya da maç sonrasında aldatmaya yönelik hareketleri gösteren video görüntüleri de oyuncuların ceza alması için kanıt olamıyor. Bu görüntüler yalnızca oyuncular, şiddet, hakaret ve küçük düşürücü davranış içine girdikleri takdirde disiplin soruşturması için federasyonlarca kullanılıyor. Ve oyun böylece devam ediyor. “Rugbyde ya da krikette olduğu gibi futbolda da bir video hakemi bulunması ve orta hakemin tereddüt yaşadığında bu görüntülere başvurması futbolun akıcılığını engelleyecek oluşu nedeniyle uygun değil.” FIFA’nın teknolojiyi saha içine sokarken bu kadar temkinli davranmasının nedeni bu. Ancak teknoloji taraftarlarının istediği de zaten bu değil. Bağımsız bir İtalyan kaşif futbol topuna takılacak bir çiple ve kale direğine yakın bir antene gönderilecek veriyle topun gol çizgisinin eşzamanlı olarak anlaşılabileceğini gösterdiğinde FIFA bunun yalnızca gol kararının tespitini sağlaması ve gecikmeye yol açmadan ani bir bildirim sağlaması şartıyla araştırılmasını istedi. Futbol topunun tasarımı ve üretimi için anlaşma sağlanan Adidas ve teknolojik ortakları Cairos’un geliştirdiği sistem geçen yıl 17 yaş altı dünya kupasında Peru’da test edildi. Ancak top gol vuruşu sonrası kale ağlarına değdiğinde hakeme gol sinyali gelmesi birkaç saniyeyi alıyordu ve daha kötüsü muzip bir top toplayıcı sahaya ikinci bir top attığında hangi çipten hakeme sinyal gitmesi gerektiği konusunda karışıklık yaşanıyordu. Sistemin üzerinde bir süre daha çalışılmasına karar verildi. Teknoloji hakem hatalarını saptamada da kullanılırsa Graham Poll’ün skandalları da azalabilir! Seyirci teknolojiye evet diyor Seyircilerin eğilimi ve hakem hatalarının yüzdesi, futboldaki hataların oyunun bir parçası olarak görülmesinin kolay olmadığını ve yasaklamaların teknolojinin önüne geçemeyeceğini gösteriyor. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin kurucu üyeleri arasında yer alan İrlanda’da, İrlanda Radyo ve Televizyonu RTE’nin binlerce izleyicisi arasında geçen ay yaptığı ankette FIFA video yardımcı hakemi uygulamasını başlatmalı mı sorusuna katılımcıların yüzde 85.5’i evet yanıtını vermişti. Video görüntülerine hangi koşullarda başvurulmalı sorusuna ise başka bir ankette İngiltere futbol taraftarlarının yüzde 67’si önemli ofsayt, yüzde 57’si tartışmalı penaltı pozisyonlarında ve yüzde yüzde 41’i de topun gol çizgisini geçmesiyle ilgili kararlarda video görüntülerine başvurulmasını savunuyordu. Taraftarların yalnızca yüzde 28’i “tüm kararlar hakem tarafından verilmeli” diyordu. Teknolojinin yardımını gerektiren başka bir istatistik de hakem hatalarıyla ilgili. Bugün yan hakemlerin verdiği ofsayt kararlarının yaklaşık yüzde 26’ sı hatalı. Üstelik bu konuda suç hakemlerin de değil. Dr. Francisco Belda Maruenda, insan gözünün fizyolojik olarak, ofsayt kararını doğru uygulamak için gereken tüm bilgileri aynı anda işleme yeteneğinin olmadığını söylüyor. “Bunu yapmak için bir hakemin en azından beş nesneyi gözüyle takip etmesi gerekir” diyor British Medical Journal’da yayımlanan makalesinde, “Oyuncunun ofsaytta olup olmadığını belirlemek için, oyuncunun, topun ve topu atan arkadaşının konumu ve rakip defansın en gerisindeki iki oyuncunun (birisi muhtemelen kaleci) nerede bulunduğu bilgisi gerekli. Bu, insan gözünün kapasitesinin üzerinde ve kesin doğruluk için teknoloji desteği gerekiyor” diye yazıyor. Benzer bir araştırmayı yapan Doç. Dr. Raoul Oudejans, Amsterdam Üniversitesi’nde inceledikleri yüzlerce ofsayt pozisyonunun yüzde 90’ında defansın en gerideki oyuncusuyla aynı hizada bulunması gereken yan hakemlerin bir metre daha geride durduklarını ve o açıdan ofsaydı görmenin, tribünde benzer hizadaki birine göre daha zor olacağını savunmuştu. ğunu bilse de müvekkilinin haklarını korumak, tersi yönde kanıtlar bulmak ve yargıcı kendisinin inanmadığı olay kurgularına inandırmak için ikna etme girişimlerini yerine getirmek zorundadır. Bunların avukatın ahlaki dokunulmazlığı esasına girdiği kabul edilmiştir, çünkü en adi suçlu bile savunulmayı hak eder ve yargı sistemi için bu zaruridir. Ama aldatmanın sporda bu denli zaruri olduğu söylenebilir mi?” Akıllı top teknolojisi Dünya Kupası’na yetişmiş olsaydı Fransa 10 öndeyken Patrick Vieira’nın Güney Kore kalesine gönderdiği ve video görüntülerine göre kale çizgisini geçtikten sonra çıkardığı top, gol olarak değerlendirilecek ve Fransa’nın berabere biten o maçı kazanarak grup birincisi olması durumunda kupanın kaderi değişebilecekti. Ancak teknoloji kupaya yetişemedi. Çalışmaların ne aşamada olduğunu sorduğumuz Cairos firmasından Oliver Braun, projenin üzerinden yoğun olarak çalıştıklarını söylüyor. Dünya Kupası sonrasında testler Nuremberg stadında FIFA denetiminde tekrarlanacak. Şimdi FIFA’nın ve teknoloji ortaklarının temennisi bu gece oynanacak final maçında 66 dünya kupası finalindekine benzer bir gol çizgisi trajedisinin tekrarlanmaması. FIFA teknolojiyi sahaya sokmaya pek fazla yanaşmıyor... Nedeni oyunun yavaşladığı. Oysa adalet için bu yavaşlamanın göze alınmasını isteyenler de var. (Fotoğraf BrezilyaFransa maçından.) kalar değil, saniyeler ekleyecektir yalnızca. Topun oyunda kaldığı süre 60 dakika ve kalan yarım saatlik bir duruş var. Bunun birkaç saniye fazla olması adalet için kabul edilebilir” diyor. Ancak bu yalnızca bir varsayım. Video desteğinin oyunu tam olarak nasıl etkileyeceğini görmemiz bugünkü koşullarda mümkün değil. Çünkü FIFA yalnızca video görüntülerinin kullanılmasına engel olmakla kalmıyor, bu konuda herhangi bir test yapılmasının da yasaklandığı ve federasyonların bu yönde bir çabası olduğu takdirde cezalandırılacaklarını duyuruyor. Mart ayında yapılan son IFAB toplantısında FIBA’ya, seyirciye kapalı futbol müsabakalarında test edilmek istenen video destek sistemini Fransız Futbol Birliği adına sunan Fransa Ligi Başkanı Frederic Thiriez “Deneyi yasaklamak, insan zekâsının aşağılanmasından başka bir şey değil” diyor, “Bu konuda çok vakit kaybedildi. Diğer sporlarda sonuç verdi ve er geç video teknolojisi futbolda da kullanılacaktır. Çünkü haksızlığı engellemek için bu kesin bir gerekliliktir”. OYUN YAVAŞLIYOR MU? FIFA “Yalnızca gol çizgisi teknolojisini devreye alacağız” diyor, “daha fazlasını değil.” Peki FIFA’nın teknolojiyi oyunu yavaşlatmakla suçlaması ve adaletin ancak oyunun güzelliğinin bozularak sağlanabileceği ne kadar gerçekçi? Yazılarıyla teknoloji kullanımının sıkı bir taraftarı olduğunu gösteren ve dünya kupasını The Guardian adına yerinde izleyen editor Sean Ingle “Bu, oyuna daki SAHAYA TEKNOLOJİ NE ZAMAN GELİR? Bugünkü final maçında teknoloji hakemlere titreşim sinyali gönderen bayraklar ve birbirleriyle radyo frekansından iletişim kurabildikleri kulaklıklardan fazlasını vermiyor. O nedenle beş ofsayt kararından en az birisi yine yanlış olacak ve muhtemelen hakemi kandırdıktan sonra dev ekranda kendini izleyen futbolcu görüntüleri takılacak ekrana. Görünen o ki, saha dışında gittikçe adaletsizleşen ve sanayi haline gelen futbol, saha içine teknolojinin gelmesini bir süre daha bekleyecek. Ganalı futbolcular Brezilya yenilgisinden sonra... CUMHURİYET 03 CMYK