02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 29 AĞUSTOS 2004 / SAYI 962 İRANLILARTÜRKİYFDE Türkiye'ye gelen Iranlıların sayısı son 10 yılda arttı; her yıl yüz binlerce îranlı soluğu Türkiye'de alıyor. Kimisi tatil için geliyor, kimisi bir Avrupa ülkesine geçebilmek için, kimisi geleceğini Türkiye'de kurmak için... Benzer cümleler kuruyorlar, îran'daki rejimden şikayetçiler "özgürlük olmadıktan sonra parayı ne yapalım" diyorlar. Aralarında paralarını insan kaçakçılarına kaptıranlar da var. Birbirlerine destek olarak, irili ufaklı işlerde çalışarak ayakta kalmayı denedikleri yer ise Laleli... tpek Yezdani imi gezmeye geliyor, kimi yaşamaya, kimi Avrupa'ya kaçmaya... Kimisi rejimden kurtulmak istiyor, kimisi iş kurup ticaret yapmak hevesine kapılıyor. Kapağı Istanbul'a attılar mı, hepsinin amacı "Türkiye'de oturma izni elde etmek". Yola çıkış nedenleri ne olursa olsun, rakamların gösterdiği Türkiye'ye gelen îranlıların son 10 yıldır katlanarak arttığı. Şanslı olanlar Istanbul'da bir iş bulup çalışıyor, olmayanlar sınır kapdarında dolandmlıyor. Oturma izni beklenen yıllar boyunca da, üç ayda bir sınırdan "çıkış" yapüarak yakalanıp sınır dışı edilme tehdidi bertaraf ediliyor. Peki Iranlılar neden Türkiye'yi tercih ediyor? Birinci neden, iki ülkenin kültüya da diğer sınıra yakın kentlerde hem paraları alınıyor, hem de dövülüyorlar. Iranlılar arasında az sayıda da olsa sahte pasaport düzenleme, insan kaçakçılığı gibi yasadışı işlere karışanlar da var. Bazıları Türkiye'de oturma izni alabilmek için belli bir miktar sermayeyle sahte şirket kuruyor, izni alır almaz da şirketi batırıp yasadışı işlere kanşıyor. îranlılar, illegal işlerle uğraşan üçbe§ kişi yüzünden kendilerinin de polis tarafından "potansiyel suçlu" olarak görüldüğünden şikâyetçiler. "Polis istediği zaman geliyor, ellerimizi duvara dayatıp arama yapıyor" diyorlar. "Bunun tek sebebi yabancı olmamız. Bizi potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Bu insan haklanna aykırı değil mi?" Konuştuğumuz bir Îranlı, "Burada en çok tekstil, kuma§, kilim, kozmetik gibi malların ticaretini ve nakliyat işi yaptığını söylüyor. "Türkiye'ye nasıl geldiniz" sorusunu "Bu Türkiye nasıl bir yerdir, gidip bir göreyim, dedim. Sonra burayı çok sevdim" diye yanıtlıyor. "Türkiye'de kalmaya nasıl karar verdiniz" sorusunun yanm ise oldukça romantik: "Bayburtlu bir kıza âşık oldum, sonra onunlaevlendim." Ihsani bizi Yakup Voşvari ile tanıştırıyor. Tebrizli. Laleli'de bir otelde kalıyor. Bir yıldır Iran'dan Türkiye'ye bal getirip satıyor. "Buradan oraya götürmek için de bir şey bulabilsem iyi olur" diyor. O sırada 25 yaşındaki Muhsin Kelonteli de konuşmaya katılıyor. Kelonteli, bir yıldır Türkiye'de yaşıyor. Laleli'de bir seyahat firmasında çalışıyor O da bir yıldır Türkiye'de. Gelme nedenini "Hem gezmek, hem de para kazanmak için" diye açıklıyor, "Buraya gelenler rahat ve memnunlar" diye ekliyor. "Türkiye'de daha ne kadar kalmayı düşünüyorsunuz" diye soruyoruz, "iyi para verseler burada devam ederim, vatandaşlık verseler hepten kalınm" diye yanıtlıyor. Yahya Voşvari lafa kanşıyor: "Vatandaşlık verseler ben de kalınm!" İRANLI TURİST DOLANDIRILIYOR Murtaza Zamani 4 yıldır TürkiyeIran arasında konfeksiyon ticareti yapıyor. Işleri şu aralar durgun. "Şimdi Iran'da her şey yine yasak olmuş" diyerek anlatmaya başlıyor durgunluğun nedenlerini: "Kadınlann hicapsız gezmesi zaten yasaktı, ama şimdi mollalar daha da sertleşmiş. 20 gündür Istanbul'dayım, uzun süre de gitmeyi düşünmüyor. Çünkü şimdilerde Iran'da elbise alışverişi çok zor." Otuz yaşındaki Zamani de pek çok îranlı gibi otelde yaşıyor, "Buraya yerleşmeyi istiyor musunuz" diye soruyorum, "15 gün sonra eve çıkacağtm" diyor; "Ondan sonra ne iş olsa yapanm arak". Neden kalmak istediğine dair soruya verdiği yanıt ise oradaki diğer Iranlılar tarafından da onaylanıyor: "Iran'da dans yok, bar yok, gece kulübü yok, azatlık yok, istiklal yok. Her şey yasak..." Laleli'nin orta yerinde Iranlılarla konuşurken oluşturduğumuz küçük grupta ister istemez ABD'nin son zamanlarda Iran'la ilgili suçlamalarından laf açdıyor. Iranlılar, o anda ağız birliği etmişçesine bağınyor: "Amerika Iran'a giremez, koymazlar." Türkiye'ye gelen Iranlıların sayısı son 10 yılda yüzde 400 artmış. Bu ydın yedi ayında Türkiye'ye gelen tranlı sayısı 500 bin civarında. Büyük bölümünün yola çıkış amacı tatil. Turizmciler hedefin Yakup Voşvari, Mustafa Ihsani ve Muhsin Kelonteli... Laleli'de hayata tutunmaya çalışan yüzlerce tranlı'dan üçü... 2005'te 1 milyon olduğunu soylüyorlar. Iran'dan Türkiye'ye olan bu yoğun talebi Îranlı bir turizmciye soruyoruz. Laleli'de seyahat acentası işleten Abdullah Yeşilçimen 25 yıldır Türkiye'de yaşıyor. "Iran'daki refah seviyesi buradan kat kat yüksek, ancak son 25 yıldır yasaklar yuzünden Iranldar tatd tercdılerini dil ve kültür açısından çok yakın olduklan Türkiye'den yana kullanıyorlar" diyor. Türkiye'ye gelen Iranldarın yüzde 90'ının Antalya, Bodrum, Çeşme ve Kuşadası'nı tercih ettiğini söylüyor. Yeşilçimen'e gore bunun nedeni uydu antenler sayesinde güneyi öğrenenlerin, şimdi eğlence anyor olması. Adını vermek istemeyen bir otel işletmecisi ise "Iranh turist"ten ümitsiz. Laleli'deki Iranldann zamanla azalacağını düşünüyor. "Buraya gelen îranlı turist, bara gidiyor, bir kokteylden 300 dolar alıp dolandırıyorlar. Bir bardak çaya 10 mdyon lira para istiyorlar. Polis de bunlara göz yumuyor, dolandırdan kişiye sahip çdcmiyor. O adam bir daha gelir mi? Bu gidişle Ruslar nasd azaldıysa Iranldar da öyle azalacak" diyor. Aynı işletmeci Îranlı kadınlann büyük bölümünün "sınırdan çıktıkları andan itibaren başlannı açtddarını" anlatıyor: "Sabahleyin giriş yapan müşteriyi iki saat sonra görünce tanıyamazsınız". K BİZE ÖZGÜRLÜK LAZIM... "Madem öyle o müşterilerle konuşayım" diyorum. Muhammed T, eşi Şehnaz D. ve 9 yaşındaki kızlan Türkan, Türkiye'ye gezmeye gelmişler. Fotoğraf çekmemek ve gerçek soyadlannı yazmamak şartıyla roportaj teklifini kabul ediyorlar. " Adımızı yazarsanız komite sabah gelip bizi tutuklar" diyor Muhammed T. Türkiye'ye daha önce 6 kez gelmiş. Eşi Şehnaz D., soyadının farklı olmasına şaşırdığımı görünce "Iran burası gibi değd, ben kendi soyadımı taşırım" diyor. "Türkiye'yi neden tercih ettiklerini" soruyorum, "Burada rahat ediyoruz" diyorlar. D.'nin başı Türkiye'de açdc. "Burada derin nefes alıyorum, çünkü kadınlar istediği gibi dolaşıyor, kendimi çok özgür hissediyorum" diyor. "Bir tekhicap değd ki" diye ekliyor T., "Örneğin benim kızkardeşime evde düğün yapmak istedik, ama o bde yasak, polis geldi, düğünü bastı. Bu bizimki yaşamak değiL insan gonlünün çektiğini yapamaddttan sonra"... T., Iranldara Türkiye dışında hemen her yerde "potansiyel terörist" muamelesi yapddığını söylüyor: ;* "Şimdi ben Almanya'ya gitmek istesem, gidemem. Doğuya gideyim desem, Japonya da vize vermez. Bir tek Türkiye'ye gelebUiyoruz, o yüzden de ben burayı ikinci ülke biliyorum kendime." T.'nin ve adesinin Iran'da ekonomik durumu iyi. Ama "Insana çok para değil, özgürlük lazım" diyor: "Paranı harcayacak yerin olmaddctan sonra ben öyle yaşamayı, öyle parayı ne yapayım? insan kuru ekmekle bile yaşar, yeter ki özgür olsun. Ama kafeste yaşaddttan sonra istersen dünyanın bütün yemeklerini ye, mutlu olamazsın. Işte biz boyle hissediyoruz..." Şehnaz D., Iranldarın büyük çoğunluğunun var olan rejimden memnun olmadığını savunuyor. "Bu rejimden bir tek mollalar memnun" diyor. Iran'daki mollaların iki gruba ayrddığını, bir tarafta Hatemi'nin de içinde bulunduğu dımlı kesim, bir tarafta ise daha sert ve radikal Murtaza Zamani, 4 yıldır Türkiye ile tran arasında konfeksiyon ürünleri ticareti yapıyor. rünün yakın olmasından dolayı kendilerini Türkiye'de özgür ve rahat hissetmeleri. Iran'da, çok sayıda insanın çatdarına sakladıkları "gizli" çanak antenlerle Türk televizyon kanallannı izledikleri bilinen bir durum. Bir de 11 Eylül'den sonra Amerika'nın antipropagandaları sonucunda birçok ülkenin Iranlılara "potansiyel terörist" gözüyle bakması var. Türkiye ise Iranlılardan vize istemeyen neredeyse tek ülke. Türkiye'ye ilk kez gelen Iranlıların ilk durağı da Laleli. Istanbul'daki Iranlıların hem birbirlerini ağırladığı, birbirlerine sahip çıktığı, hem de birbirlerini dolandırdığı ve Türkler tarafından da dolandırıldığı yer burası. İnsan kaçakçılarının eline düşenlerin durumu daha vahim. "Avrupa'ya gitme" vaadiyle peşlerine takıldıkları kaçakçıların götürdüğü Edirne birisi bana bir tokat atsa, ben polise gitsem, ya benden rüşvet ister ya beni sınır dışı eder. Bu yüzden bizim sığınabileceğimiz hiçbir yer yok" diye yakıruyor. Laleli'de ismini vermek istemeyen bir esnaf ise olup bitenden büyük ölçüde polisin sorumlu olduğunu düşünüyor: "Polis tüm bu olupbitenleri biliyor, ama gerçek suçlulara karşı hiçbirşey yapmıyor." VATANDAŞLIK VERSELER, KALIRIM Konuştuğumuz Iranlılar, soyadlannın yazılmamasını istiyor, çoğu da gerçek soyadını söylemiyor. Türkiye'ye 32 yıl önce yerleşen Mustafa Ihsani de onlardan. 76 yaşında, ama hâlâ çalışıyor. Türkiye'ye ticaret için gelen tranlılara aracdık, Laleli'deki bir nakliye ve ticaret şirketine de tercümanlık yapıyor. Ihsani, Iranlıların
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle