02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAZIRAN 2004 / SAYI950 SİNEMA 3 Özgürlüğün yandığı sıcaklık lakan şözen merika "gerçekleşmiş rüya"mıdır sahiden? Ya da şaşmaz bir aklın mükemmel işleyen yansıması? Babaoğul Bush'lar, S. Huntington, Reagan, D. Cheney, silah şirketleri, muhafazakâr veyenimuhafazakârlar için belki öyle.. Peki ya bir kaç yıldan beri gündemden inmeyen, sivri dilli yazar, belgesel yönetmeni, yapımcısenarist, başından düşürmediği beyzbol şapkası ile herhangi bir orta sınıf Amerikalıdan ayırt edilemez görüntüsüyle Michael Moore için de öyle mi? 23 Nisan 1957 yılında Michigan Eyaleti FlintkentindedoğanîrlandaasıllıMicha • el Moore, vurdumduymaz, sorumsuz Amerikan şirketlerinden fırsatçı sağ kanat politikacılara kadar sarsıcı bir şekilde hicvettiği belgeselleriyle adını duyurdu. Aslında adam olacak çocuk, daha 18 yaşında bir öğrenci iken kendisini göstermiş, bu yaştaki öğrencilerin de eğitim konseyine seçilebileceğini, adayhğını koyup kazanarak kanıdamış ve ilk " aktivist" çıkışını yapmıştı. Böylece sistemin yasal boşluklannı nasıl gözler önüne sereceğinin de ilk işaretlerini vermişti. Daha sonraları, bir saksı bitkisinin eyalet seçimlerine katılmasında sakınca olmadığını, tipik bir Amerikan seçim kampanyasını bu bitkiye uygulayarak ortaya koymuştu. Michael Moore ilk belgeselini 1989 yılında çekti. "Roger and Me/Roger ve Ben" adlı bu yapımda, doğduğu kent Flint'te bir fabrikanın kapatılmasıyla ortaya çıkan işsizliği ve kentin giderek bir hayalet kente dönüşmesini çarpıcı görüntülerle belgeledi. 1989 yılında çektiği ve sayısız ödül alan bu belgeselde anlattıklarınabenzerbiriçeriği, 1997 yılında çıkardığı ilk kitap olan "Downsize This"de Amerika'nın geneline uyarladı. Çok kârh Amerikan şirketlerinin keyfi fabrika kapamalarını ve dolayısıyla işsizliği körüklemelerini kısa denemelerle hicvetti. A Michael Moore, Fahrenheit 9/11'le Cannes'da büyük ödülii aldıktan sonra bir konuşma yaptı. Amerikalıları filminde bugüne dek görmediklerini görecekleri konusunda uyardı. Birkaç gün sonra Bush, Cheney ve Rumsfeld'den öziir diledi. Çünkü fılminin kahramanları onlardı ve törende onlara teşekkür etmeyi unutmuştu! Politik eleştirellikle, Amerikan şov kültürünün olanaklarını bir araya getirdiği "The Awful Truth/Korkunç Gerçek" dizisinde Moore (1999), Hillary Clinton'la flört edebilecek adaylarla yapılan röportajlardan, New York sokaklarında taksi şoförü olarak yalnızca siyah Amerikalıları müşteri kabul etmesine ve kendisini bir senatör adayı olarak tanıtıp tepkileri yansıtmasına kadar bir dizi konuyu yan yana getirip, en fanatik Moore aleyhtarlannın bileilgisini çekti. Oscar'dan Cesar'a kadar sayısız ödül kazandığı "BowlingforColumbine Benim Cici Silahım " ve 50 yıllık Cannes Film Festivali tarihinde Altın Palmiye kazanan ilk belgesel olan Fahrenheit 9/11 aslında art arda çıkardığı iki kitapla paralellik gösteriyor: Stupid White Men (Aptal Beyaz Adamlar) ve Dude, Where's My Country (Ahbap.MemleketimNerde). Aptal Beyaz Adamlar 3 milyondan fazla satarak Ingiltere'de"BritishBookAwards"ıaldı. UTANIN BAY BUSH, UTANIN... Benim Cici Silahım, 1999 yılında Columbine Lisesi'nde gerçekleşen katliamdan yola çıkarak çarpıcı bir Amerika portresi veriyordu. Komşunun aslında bir tehdit olması ve özel mülkiyetin her türlü tehlikeye karşı korunması geleneği üzerine kurulan Amerikan toplumunun kendi Filmografisi: •Fahrenheit 9/11 (Özgürlüğün Yandığı Sıcaklık2004) •Bowling for Columbine (Benim CiciSilahım2002) •The Awful Truth/Korkunç GerçekTVdizisi(1999) •And, Justice for All/Herkes için Adalet(1998) •TheBigOne(1997) •TVNation(1995) •Canadian Bacon/Kanada Salamı (1995) •TV Nation (TV dizisi1994) •Two Mikes Don't Make a Wright (1992) •Pets or Meat: The Return to Flint (1992) •Roger and Me(1989) sini nasıl korku ve bireysel silahlanma üzerine kurduğunun anlatıldığı belgesel, Michael Moore'un Oscar töreni konuşması ile unutulmazlar arasına girdi: ".. .Çünkü biz kurgulanmış olanı sevmiyoruz.. Ancak kurgulanmış olan seçim sonuçlarıyla başa geçen kurgulanmış bir başkanın döneminde yaşıyoruz. Bizi kurgulanmış bir savaşa sürükleyen bir adamın döneminde yaşıyoruz... Bız savaşa karşıyız Bay Bush. Utanın Bay Bush, utanın!.." Moore'un konuşması bittiğinde, alkışlarla yuhalamalar birbirine karışmışu. Aslında "ortalık karıştırıcı" Michael Moore'un ilk ve tek vakası sayılmaz bu... "Rage Against The Machine" grubunun Wall Street'i protesto ettiği," Sleep now in the Fire/Şimdi ateşte uyu " şarkısının klip çekimleri sırasında çıkan olaylar nedeniyle borsa her zamanki saatinden çok daha önce kapanmak zorunda kalmıştı... Daha şimdidenCannes'daaldığı büyük ödülden Amerika'daki dağıtımının engellenmesine kadar büyük ses getireceği belli olan Fahrenheit 9/11 'de Moore, Başkan Bush'a 11 Eylül'den önce ve sonra yaşa nanlarla ilgili 7 temel soru soruyor. Sorular Bush ailesi ve şirketleri ile Bin Ladin Ailesi ve Suudi ortaklıklarının bağlantdarını deşifre etmeye yönelik. O kadar ki, filmde 11 Eylül'den sonra Bin Ladin ailesinin tüm ülkede uçuş yasağı olmasına karşın, özel olarak Amerika'dan Paris'e gönderildiğini bile belgelediğini iddia ediyor. Moore, Cannes'da büyük ödülü aldıktan sonra şu açıklamaları yaptı: " Amerikalılar, Fahrenheit 9/11'i izledikten sonra, daha önce hiç ama hiç görmedikleri şeyleri görmüş olacaklar." Törenden sonra bir kez daha mikrofon başına geçti Moore ve filmin asıl oyuncuları olan George Bush, Dick Cheney ve Donald Rumsfeld'den, kendilerine törende teşekkür etmeyi unuttuğu için özür diledi. Elbette Amerikan toplumundaki çürümeyi, rüşveti ve ikiyüzlülüğü eleştirdikçe Michael Moore'a yöneltilen eleştiriler de aynı oranda artiyor. Özellikle sağ kanat politikacıları suçlaması, savaş aleyhtarlığı, eğitim ve sağlık sistemindeki bozuklukları vaka bazında göstererek ulaştığı popülerliği kullanarak bazen ölçüyü kaçırmak la suçlanıyor. Amerikalılardan açık açık Irak'taki savaşı desteklemiş olan John Kerry'ye oy vermelerini istemesi gibi tutarsızhklar yaşaması da eleştiriler arasında... Öte yandan kitap, sinemave dizi gelirleri ile elde ettiği milyonlarca dolarlık serveti de Moore'un aslında Amerikan sistemin bir ürünü ve Amerikan rüyasının tamamlayıcısı olduğu yolundaki eleştirileri körüklüyor. Serveti konusunda gelen eleştirilere yaptığı bir açıklamada Moore şöyle diyor: "Evet, ben bir milyonerim, multi milyonerim, hem de pis birmilyoner, ama neden müyonerim? Çünku milyonlarca insan yaptıklarımı çok seviyor da ondan. Bu çok hoş bir şey, ne dersiniz ? " Filmlerinin yapımcısı Kathleen Glynn ile evli olan Michael Moore'un favori yönetmeni Ingmar Bergman. Bergman'ın " Smultronstallet" (1957) ve "Taxi Driver" filmlerini de en sevdiği filmler arasında gösteriyor. New York'ta yaşayan bir çocuk babası Moore'un 2005' te gösterimegirmesi planlanan son belgeseli "Sicko" ise Amerikan sağlık sistemini eleştiriyor, tabii yineacımasızca...# Fahrenheit 9/1 l'le Cannes'da büyük ödülü alan Michael Moore, filminde Amerikan toplumundaki çürümeyi ve ikiyüzlülüğü eleştiriyor. NATO'ya da 'yan çizecek'ler Işgale Yan Çizenler, ABD'nin Irak işgaüne Türkiye'nin de ortak olması gündeme geldiğinde bu isimle örgütlenmişler. Şimdi de bir sergiyle "NATO'ya hayır" diyecekler. jamze şgale Yan Çizenler, ABD'nin Türkiye'yi de Irak'ın işgaline katmaya çalıştığı sırada örgütlenmeye başlayan "tşgale Karşı Komiteler"in bir parçası olarak ortaya çıkmış. Görsel iletişim alanında çalışan kişilerin, üretim yoluyla ortak bir tepki vermelerini sağlamak için bir araya gelmişler. Çünkü okuma alışkanlığının yıprandığı bir toplumun görsel anlatımla daha kolaybiretkıleşimegireceğineinanıyorlar. "îstanbul NATO'ya kapılarını kapatıyor" etkinlikleri çerçevesinde bir internet sitesi, bir çizgi film ve ortak bir karikatür sergi hazırlıkları başlamış. Etkinliklerin örgütlenmesinde doğrudan yer alan ve üç çalışmanın d a kolektif bir üretimle ortaya çıktığını vurgulayan irbü I Tunç Taylan, destek istedikleri aydın ve sanatçıları belirlerken herhangi bir ayrım gözetmediklerini, herhangi bir ismin veya imzanın ön plana çıkması için çaba göstermediklerinibelirtiyor. Katkıların samimi olmasmı önemsediklerini söylüyor. Karikatür derlemesi için katkı verenler hayli geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bu isimler arasında Turhan Selçuk'tan îrfan Sayar'a.EnderÖzkahraman'açoksayıda isim bulunuyor. Mizah ve karikatürün ideolojik olarak her zaman sola yakın olduğu saptamasıyla hareket eden" Işgale Yan Çizenler" kapitalist ilışkılerin bu alanda da depolitizasyon ve metalaştırmaya yol açtığma işaret ediyorlar. Ticarileştiği oranda mizahın "gülüp geçme"ye yönlendirdiğine dikkat çektikten sonra herşeye rağmen inatçı olun ması gerektiğini söylüyorlar: " Bütün bunlar bizim için bir kısıdama olmamalı. Örgüdü birgücü ve tutarlı bir dünya görüşünü arkasına alan mizahın etkisi çok daha çarpıcı olacaktır. Yıllar sonra Türkiye solunun N ATO zirvesine karşı birleşmesi, her aydmı heyecanlandıracakbirgelişme. 1 Mart tezkeresi de gösterdi: Örgüdü, meşru eylemler 'bazı' şeyleri değiştirebiliyor. Meseleemperyalizme 'arada bir karşı olmak' değil, insanca yaşamaya 'her daim taraf olmak'tır. Çalışmamızın başarısının da salt zirve sürecinde değil, ilerleyen yıllarda yeni bir enerji üretebildiğimiz oranda ölçülebileceğini düşünüyoruz. Bu da bizce, mücadelenin dilini zenginleştirmek ve yaygınlaştırmak anlamma geliyor; sihirli sözcükler aramadan, sabırla ve inada. Amacımız 'bir şey olmak' değil, güzel şeyler yapmak." Yan Çizenler'in diğer çizerlere yaptığı örgütlenme çağnsı şöyle son buluyor: "Tarihisoyutkahramanlarvekurtarıcılar değil, etten kemikten, sevinen, üzülen, hayatını kazanan, haksızlıklardan rahatsız olan somut insanlar yazıyor. Bugün birkaç satır ekleme sırası ve ayrıcalığıbizde."# 1 E L M TAKVIMI • • • ^ • • ^ • • ^ • M YE 6 Haziran 6 Haziran Pazar 6 Haziran Pazar Kanlıca Iskelesi onü Kırklarelı Avcılar sahılı 11:00 15:00 17:00 Stand Toplantı Uçurtma şenlığı (212) 2438957 (212) 2438957 (212) 2438957
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle