22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 GEZİ Aşkı n ve dansın ülkesi MAURİTÎUS'la Hint Okyanusu arasında mercan kayalıkları var. Kilometrelerce sahil boyunca açık akvaryumun kenarında gibi hissediyorsunuz kendinizi. Renkleri başınızı döndürüyor, tabii dansları Sega da... Süha Derbent ırmızı, siyah, yeşil ve mavi... Mauritius'un renkleri. Nereye baksanız bu renk cümbüşü arasındakahyorsunuz. Insanların mutlu olmalan için oluşmuş bir yer gibi sanki. Daima gülen kadınların ve erkeklerin Sega dansı yaptıklan, ylang ylang ağaçlarının kokusuyla sarhoş oldukları bir ada.Kokular arasında öylesine mest oluyorsunuz ki; dünyanın sonsuza kadar dönmesini diliyorsunuz. Afrika'nın ve Hint Okyanusu'nun tüm çekiciliğini alan bu adayıokyanusun dalgalarından çevresini saran mercan kayalıkları koruyor. Tarihine bakıldığında kimselere yâr ol K mamanın ne anlama geldiğini anlıyorsunuz. Örneğin; ilkolarak Arap denizciler gelmişler. O dönemdeki adı Dina Arobi olan adayla pek de ilgilenmemişler, Portekizli denizcilerin keşfetmesiyle canlanma başlamış. Portekizliler Maurıtius'a KuğuAdasıadınıvermişler. 1598'deHollandalılar gelmiş. Felemenk Valisi Naasau Kontu Maurice'in şerefine adı Mauritius olarak değiştirilmiş. Fransızlar 1715 yılında ele geçirmiş, IledeFrance adını vermişler. Hindistan yolu üzerinde olan ada dahasonraîngilizlerebırakılmış. 1814 yılında tekrar Mauritius adını almış. Tam bağımsızlığa 1968'de kavuşmuş. 24 yıl sonra, 12Mart 1992 yılında ise Mauritius Cumhuriyetikurulmuş. Şimdibu küçük adada, Hintliler, Afrikalılar, Çinliler, Fransızlar yaşıyorlar, hem de barış içinde. Mauritius'un bir milyonu aşkın nüfusunun üçte ikisini Hintliler oluşturuyor. Nüfusun 640 bini Hindu, 160 bini ise Müslüman. Karışıknesılden olan Kreollerin sıyısı 300 bin civarında. Adada yaklaşık 3 0 bin Çinli ve çoğu Fransız kökenli 8 bin beyaz yaşıyor. Çoğu tam üç dil konuşuyor. Hattabazılarıbeşdilbiliyor. Kreol dili ise tüm Maurıtius'lular tarafmdan anlaşılıyor. Hemen herkes Fransızca biliyor, îngilizce ise daha az yaygın... Mauritius, kirlenmemiş ve kilometrelerce uzanan plajları, ince gumüşi kumu, turkuaz gölleri (Lagun), hindistan cevizi ağaçlıkları ilemuhteşem. Lagünveplajları dünyanın en iyilerı arasında yer alıyor. Yaklaşık 1860 km2'lik alanı üe ada 300 km2'lik bir mercan bahçesi içinde. Hint Okyanusu'ndaDurban'a(GüneyAfrika) yaklaşık2bin veDoğuMadagaskar'a750 km. mesafede bulunuyor, bölgenin tüm adaları gibi o da volkanik. EN SICAK AY ARALIK Mercan kayalıklan ve plajlar arasındaki sığ kayalardaki doğal güzellikleri, olağanüstübirsualtıyaşantısıMaurıtius'uayrıca çekici kılıyor. Bu güzellıklere doğanın yapısını bozmayan otelleri de eklemelı... Adada yağmurlu ve kuru olmak üzere iki iklim var. Yağmur daha çokyazın yağıyor. En serin ayları temmuz ve ağustos, ortalama sıcaklık ise 24 derece. En sıcak aylar aralık ve şubat. Bu aylarda adanın başkenti Port Louis'de ortalama sıcaklık 29 dereceyi buluyor. Mauritius'ta deniz suyu sıcaklığı her zaman 25 derece olduğu için hermevsimdenizegirilebiliyor. Belkide yeryüzündekikonumuyüzünden turizm adanın en önemli gelir kaynaklarından birihaline gelmiş. Goçmenler kendi mutfaklarını da getirmişler. Bunun sonucunda adada dünyanın en seçkin mutfak örnekleri bulunabiliyor. Buna melezlerin ve Afrikalı Malagalı esirlerin getirdiği Keol mutfağını da eklemelı. Yani otellerin kumsalları, mimari yapıları kadar mutfakları da çekici GEZİLECEKYERLER Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi: Dev nilüferler, papatyalar, devasa ağaçlar arasında yapılan gezi saatlerce sürüyor, çünkü dünyanın üçüncü biiyük botanik parkı. Doğal tarih müzesi: Adanın tarihinin gerçekten çok karmaşık olması nedeniyle mutlaka gezilmeli. Çin Mahallesi: Dünyanın hemen tüm ülkelerinde nasılsa bu adada da öyle ama yemekleri, insanları ve ılışkileriyle ilgi çekici bir yer. Port Louis pazarı: Madagaskar esintilerinin tüm izlerinin bulunabileceğı bir mekân. Tekstili oldukça ğelışmiş olan Mauritıus'ta masa örtülerı, elbiseler, bluzlar Madagaskar desenlen ile bezeli. Mercan kayalıkları ile çevrıli adada tabii ki mercan takılardagozde. : GECEHAYATI Mauritıus'ta gecehayatı çok renkli. Tüm gün güneşin altında enerji toplayanlar gece kendilerini dans ve eğlencenın kucağına bırakıyorlar. Sega dansı her eğlence yerinde var. Mauritius'ta neredeyse bütün kadın ve erkekler dans ediyor. Danslarımn ismi ise Sega. Fotoğraflar: Süha Derbent Benden söylemesi Voltaj 220240 arası. Gemi işçiliği inanılmaz boyutlarda. 1400'lü yılların teknelerinin maketleri bile orijinallarine sadık kahnarak yapılmış. Fiyatları ise 1000 USD'den başlıyor. Alışveriş merkezlerî, oteller ve restoranlarda kredi kartı geçiyor. Beşyıldızlıotellerinneredeyse tümünün pencereleri Hint Oyanusu'nabakıyor. Adayı gerçekten keşfetmek isterseniz saati 60 dolara helikopter turlarını mutlaka yapın. Alışveriş yapmak için pazar yeri dışında küçük shop'lar var ama bu konuda da en çok oteller hareketli. ULAŞIM Türkiye'den Maurıtius'a gitmek için Emirates Havayolları'nı aramanızyeterlı.Tel: 0(212)293 5050. Mauritius Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor Ancak pas>aportunıızun 6 aylık süresi bulunmalı. BEKRİ ÇEŞNİCİ'NİN SEÇTİKLERİ Seasons Restaurant... izim mesleğin ve de kuşağın insanlarının çevresi bir gariptir. Yaşıtım dostlarımla birlikteydik; masanın öbür ucundaki iki arkadaş sohbetikoyulaştırmışlardı. Biri, Sen asü benimkini görmeliydin, diyordu. Öbürü dudak büküyor, "Yok canım" diye diretiyordu, benimkinin yanında solda sıfır kalır, hem de bir zamanlar ne manzaraymışo!" Peki diyordu, karşısındaki, Ankara'da neredekaldın? Böbürleneni biraz bozulmuştu.kısa kesti: Ben hiç Ankara'da kalmadım. Hiç Ankara'da kalmayan bir gazeteci biraz tuhaftı, ben de lafa girdim: Otelleri mi konuşuyorsunuz? Ovüneni, küçümseyerek gülümsedi, B Yaaa dedi, otelleri konuşuyoruz! Öbürü atıldı: Yok abi, kaldığımız, hapishaneleri konuşuyoruz, Hasan " Sultanahmet'inüstüneyoktur"diyor. HAPtSHANE Gerçekten de, hem manzarası, hem konukları, hem öykülere, romanlara konu olmasıyla Sultanahmet Hapishanesi eşsiz biryeresahiptir. Türk Bastille'i olarak adlandırabileceğimiz, Sultanahmet Hapishanesi 1918 19 yıllarında yapılmıştır ve mimari açıdan ulusal mimarlık döneminin özelliklerini taşır. Ön cephesindeki iki katlı bölümü Konya'daki, Selçuklu Kılıçarslan Köşkü'nden izlenimler taşıyan binanın Mimar Vedat Tek'in eseri olduğu sanılır. "Mutfak Dostlan Derneği"nin çok şık ve leziz açılış yemeğinde, tam Sultanahmet'teki günlerini yad eden arkadaşımı düşünürken, masamızdaki dostlardan biriyle aramızda şu konuşma geçti: Otelinmanzarası da şahane!... Biliyorum. Otelde kaldınız mı? Hayır ama bir dostum denize nazır bölümde iki yıl kalmış, anlata anlata bitiremiyor. Kral dairelerinden birinde mi? Yok, siyasi koğuşta. SEASONS RESTAURANT Sultanahmet Cezaevi'nin binası, son ara dönemin ardından Four Seasons Hotel'e dönüştürüldü, 1996 'dan beri, 68 odah bir butik otel artık. Genelde büyüklü küçüklü otel restoranlarını pek sevmem.Hepsi birbirine benzeyen, "enternasyonal mutfak" ürünleri ve de pek stilizeedilmiş, Türk mutfağı. Son yıllarda bunun istisnalan çıktı ortaya. Four Seasons Hotel Istanbul'un Seasons Restaurant'ı bunlardan biri. Orada hep, gerçek bir mutafağın özeni, titizliği ve lezzetini buldum. Akdeniz ve îtalyan mutfağının yanısıra gerçekten Türk mutfağının hoş örneklerini bir arada bulmamızın sırrı, şu sıralar îtalyan Şef Giancarlo Gottardo'dan kaynaklanıyor. Sicilyalı olan Giancarlo bizim malzememize, baharatımıza yatkın. Onları gayet güzel kullanmasını biliyor ve çok güzel ürünler sunuyor. Bütün bunlar benim ve gurme arkadaş Mutfak Dostlan Derneği üyeleri Four Seasons'ta... Seasons Restaurant'ta pazar günleri 11.3015.00 arası brunch var... Seasons Restaurant, Tevkifhane Sokak. No. 1, Sultanahmet Istanbul Tel: 0212 633 82 00 larımın yargısı. Ama4.5milyontirajlıTravel Leisure dergisi de Gottardo yönetimindeki Seasons Restaurant'ı Avrupa'nın en iyi otel restoranı seçtiğine göre, demek ki tercihimizde pek yanılmamışız. ÜSTATLARYEMEĞİ "Mutfak Dostlan Derneği" 1990'da pek mütevazı bir şekilde kurulduğundan bu yan a, önemli gelişmeler kaydetti ve bir nevi Türk Chaine des Rottisseurs'ü oldu. Şu andaki başkanı dostum Semih Somer. Mutfak Dostlan, mutfağı kültürün seçkin bir ürünü olarak gören, lezzeti tabaktan sohbete taşıyan insanların bir araya gelmesiyle oluşmuş bir dernek. Yemekler, bir ayin havası içinde yeniyor. Belki de bir ritüelin en güzel yanı, yemek sonrasında mutfak ve sof rada hünerlerini, servıslerini sunmuş olanlar, içtenlikle alkışlanıyor, onlara teşekkürler iletiliyor. Mönüden de örnekler sunmak isterim: Cenova feslegen kapuçino, parmesan gofreti. Kimyon ile marine edilmiş dana karpaçyo.hindiba, tere salatası, gevretilmişbadem... Seasons Restaurant'ta Pazar günleri 11. 30'da başlayıp, 15'e kadar süren özel Brunch var. Mutlaka rezervasyonla gidilmeli.(B.Ç.) "Genelde büyüklü küçüklü otel restoranlarını pek sevmem. Hapsi blrblrlne benzeyen, 'enternasyonal mutfak' ürünlerl ve de pek stlllze edllmlş Türk mutfağı. Son yıllarda bunun Istlsnaları çıktı ortaya. Four Seasons Hotel Istanbul'un Seasons Restaurant'ı bunlardan blrl..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle