02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 EKlM 2004 / SAYI 967 SATRANC BRİÇ demik şablona oturtularak yazılı olarak kurula sunuldu. Önce Bilim Değerlendirme Kurulu'nca daha sonra komisyonlarda ve son olarak genel kurulda bu öneri çalışması kabul görerek camiamız açısından tarihi ve önemli bir adım atılmış oldu. Kongreye bu konuda sunmuş olduğum ilk yazılı çalışmalarımı (15 Mayıs 2004) Mustafa Kemal Atatürk'ün Maarif Kongresi'nde (16.07.1921) söylemiş olduğu "Milletimiz, sahip olduğu istidat ve yetenekleri geliştirmelidir" sözcüğü ile tamamlamış idim. Kongrenin Durum Tespit Ön Raporu'nu hazırlayan komisyon üyelerinden Bursa Bilim ve Sanat Müdürü bugüne kadar gözden kaçan bu ayrıntıyı bulup sunmuş olmamdan ötürü ve yine son derece başanlı bulduğunu söylediği üstün yetenekli öğrencilerin yetiştirümesine yönelik öneri çalışmalarımı kutladığını ve bu ifadeyi hazırlanan bu raporun en ön sayfasına koyduklannı beyan etti. • MelihÖzdil Üstün yetenekli çocuklar H. Sertaç Dalkıran 2325 Eylül 2004 tarihleri arasında Kadıköy Vali Erol Çakır öğretmenevi Konferans Salonu'nda gerçekleşen kongrenin açılışını TBMM Başkanı Bülent Arınç yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde gcrçckleşen Üstün Yetenekli Çocuklar Kongresi 60 milyar TL'ye mal oldu. Organizasyonu Milli Eğitim Bakanlığı, Marmara Üniversitesi, Çocuk Vakfı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üstlendi. Ülkemizde bu konuda çalışma yapan tüm üniversite, öğretim kurumlan ve bilim adamları bu önemli kongreye aylar öncesinden edindikleri tüm tecrübe ve araştırmalart yazılı olarak gönderdiler. Çok sayıda kurumun önerileri ve teklifleri değerlendirilerek Bakanlıkça bu konuda ilk kez Bilim Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. Kurulda; Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, Ahmet Akçakaya, Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Ali Haydar Sıldıroğlu, Doç. Dr. Aydın Gülan, Prof. Dr. Ayla Ersoy, Prof. Dr. Ayla Gürdal, Prof. Dr. Ayla Oktay, Prof. Dr. Ayşegül Ataman, Prof. Dr. Betül Aydın, Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Prof. Dr. Cemalettin Göbelez, Doç. Dr. Esra Aslan, Prof. Dr. Haluk Yavuzer, PRof. Dr. Kenan Gürsoy, Prof. Dr. Korkut Tuna, Mustafa Ruhi Şirin, Münevver Mertoğlu, Prof. Dr. Necmettin Tozlu, ömer Balıbey, Prof. Dr. Sema Ergezen, H. Sertaç Dalkıran, Prof. Dr. Teoman Duralı, Prof. Dr. Ülker Akkutay, Prof. Dr. Ümit Davaslıgil, Doç. Dr. Yüksel Özden, Prof. Dr. Ziya Selçuk yer aldılar. Gelen yüzlerce çalışmanın içinden en değerli bulunanlar kongre için basılan Bildiriler ve Makaleler kitabında yer aldı. Kongrede üç gün boyunca ülkemizin çeşitli yörelerinden gelen bu konudaki hemen tüm bilim adamları, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 24 ildeki Bilim Sanat Merkezi yöneticileri ve bu merkezlerden seçilmiş 60 öğrenci, konuyu yakından takip eden çeşitli okulların rehberlik servisleri ve veliler komisyon çalışmalannı yakından takip ettiler; ek öneriler sunuldu, gereksiz bulunanlar çıkanldı, Genel kurulda kongrenin aldığı kararlar Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarlannca değerlendirilmek ve gerekli yasal önerileri sunmak üzere teslim alındı. Kongreye Üstün Yetenekli Çocuklarla ilgili olarak son on yıldır kabul edilen, izlenen çalışmalanm ve aynca üstün yeteneklilerin eğitiminde satrancın önemi, gerekliliği ve bu konuda bugüne kadar yapılmış tüm araştırmalar tarafımdan hazırlandı, daha sonra Doç. Ahmet Bilgili ile birlikte aka 1983 Avrupa Şampiyonası Wiesbaden 17 BELÇÎKA açıkoda K: B : Engel Coenraets kapalı oda K : LafourcadeG : Moulart B : D: Maçın ilk devresı yukarıdakı kadrolar ile oynandı. Kim baraj yapıyor? Açık odada, 3 Karo ile zon denemesi yapmam üzerine, dörtlü koz ve iki karo onörüne sahip Aydın için zonu ilan etmek en iyi seçenek. Karo empası geçmediği için kontratın batması olağandı; fakat rua kör alan Doğu, pik çakmak ümidiyle küçük trefl oynayınca on löveyi tamamladım! Kapalı odada, Atak davranıp 3 SA kontratını ilan eden Zorlu, as trefl çekti, vale trefle empas yaptı ve sekiz löve aldı. Tecrübe konuştu No : 6 D : D DB zonda 2 QJ82 A9832 A42 No : 2 D :D KG zonda Belçika Belçika • J108643 • KQJ732 • 6 • Kombinezon KortchnoyKarpov, Baguio City 1978 Siyah oynar kazanır Etüt A. Troitzky, 1912 Beyaz oynar kazanır 2+ 3SA açık kapalı oda Türkiye Açık odada, kimin baraj yaptığı belli değil. 5 Karo kontratını gerçekleştirmek, mümkün olduğuna göre, 5 Kör barajı mükemmel ve as trefl atak edilmese sadece bir batardı. Yanlış hesap No : 5 ^•••j^yıııııııiMiiır D : K KG zonda A9865 Q732 K açık oda kapalı oda Türkiye + 140 100 + 6 •aıırezBi[ 3A g çej ; î '9 P J 9 3 V 9JV i £Pd £3S Z DİJİTAL DÜNYA Açık odada, Aydın'ın mınimum açış gösteren 2 Pik rebidi üzerine, tek pik ile 3 SA oynamanın zorluğunu hesaba katıp, Pas geçtim ve bu karar takımımıza 6 imp kazandırdı. Konvansiyonun zaferi Fotoğraf makineleri 'u s u r e ı ^ ' r dijital fotoğrafçılıktan bahsetmeme rağmen, fotoğraf makineleri konusunda hiçbir şey söylemedim. Konuyla fotoğrafçılık bağlamında ilgileniyorsanız dijital teknoloji, başlamanız için çok iyi bir fırsat. Bu durumda koşturup karşınıza çıkan ilk teknomarketten makine almaya kalkışmamanız daha doğru olacaktır. Çünkü fotoğrafçılığın bir zanaat yanı vardır ve teknik bazı detaylara hâkim olmanız, bu işi daha çok sevmenize yol açacak sonuçlar almanızı sağlayacaktır. Ben de fotoğraf makinesi alırken dikkat edilmesi gereken konulan özetlemeye çalışacağım. 'v' Dijital ya da film olsun fark etmez, bir imgenin o kutuya girebilmesini sağlayan optik düzeneğin kalitesi en önemli faktörlerden biridir. Bu düzeneğe objektif diyoruz. Alacağınız makinenin objektifinin markasma ve teknik özelliklerine önem göstermelisiniz. Dijital çağ ile birlikte elektronik alanında faaliyet gösteren birçok firma dijital fotoğraf ekipmanı pazarına girdiler, ancak bunlar kendi objektiflerini üretemedikleri için objektif kısmını pazarın eskilerinden almak durumunda kalıyorlar. Bu yüzden objektifin üzerinde başka marka görmeniz mümkün. Görüntü, objektiften geçtikten sonra CCD kısaltmasıyla anılan bir tabakanın üstüne odaklanıyor. Bu elektronik parça enine ve boyuna, ızgara gibi bölümlenmiş birçok noktadan (piksel) oluşuyor. Bu ışığa duyarlı noktalar, görüntünün yakalanmasını ve bilgisayar diline çevrilmesini sağlıyorlar. Bölümlenme ne kadar ince ise o kadar çok nokta oluyor ve fotoğrafın tanımı da o denli ayrmtılı yapılmış oluyor. Bu noktaların toplam sayısı milyonlar mertebesinde olduğu için "megapiksel" olarak adlandırılıyor. 4 megapiksel'lik bir makinenin çektiği fotoğrafların yaklaşık 4 milyon noktacıktan oluştuğunu söyleyebiliriz. Işin satış kısmında en çok bahsi geçen özellik bu oluyor. Hatta Türkçemize "megapikseli kaç?" örneğinde olduğu şekilde yerleşmeye başlayan bu özelliğin asıl adı "çözünürlük". Çözünürlüğün bir fotoğraf makinesinin kalitesini belirleyen en önemli faktör olmadığının altını çizmek istiyorum. Şimdilik yapılan en önemli hatalardan biri bu. Bu yüzden sadece çözünürlüğü yüksek olup, kalite unsurlan düşük tutulan, bazı markalar bile türedi. Haftaya fotoğraf makinesi seçiminde dikkat edilecek unsurlara devam edeceğim. • "" [email protected] No : 16 D :B DB zonda • • • • Q8 K865 K J87643 A7652 AQ1094 52 2 Belçika B K G A2 D K43 104 A109854 J1075 Q1072 AJ J32 J1093 32 Q1094 KQ10 B D 2 G X 4f B K 1» atak :A 4 3SA atak B K 2SA* K 14 :A4 D 3 atak G 24 1100 140 1 açıkoda kapalı oda Türkiye açık oda kapalı oda Türkiye Açık odada, iki majör veya iki minör rengi gösteren 2 SA açışımdan sonra DoğuBatı için karar vermek çok zor ve 3 SA kontratına gelip, kontrlu dört battılar. • gdnlOmfln köftıl Gürhan Uçkan'ın fotoğraf sergisi W M N M I S I M R A CAN M MM M Stockholm görüntü leri ürhan Uçkan'm "Stockholm: Görüntüler ve Çağrışımlar" adlı fotoğraf sergisi, 1231 Ekim tarihleri arasında Dünya Aktüel Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle buluşuyor. Isveç Başkonsolosluğu'nun desteği, Dünya Aktüel Sanat Galerisi ve ÎFSAK'ın işbirliği ile hazırlanmış olan sergi, Stockholm'ü merak eden fotoğraf severleri bekliyor. Sergide, Uçkan'ın Stockholm fotoğraflarının çağrıştırdıklan, Attilâ Ilhan, Nazım Hikmet, Oktay Rifat, Tomas Tranströmer gibi edebiyatçıların yazılanyla bütunleştirilerek veriliyor. Türkiye'de yayımlanmış 26 kitabı bulunan Gürhan Uçkan G Cumhuriyetin Isveç temsilcisi. 1948 Ankara doğumlu olan Uçkan, yükseköğrenimini ODTÜ Idari Ilimler Fakültesi'nde yaptıktan sonra îsveç'e ı gitmiş. İlk iki kitabı 1982 yılında yayımlanan Uçkan, fotoğraf makinesini gazete ve dergilere gönderdiği yazılara görsel malzeme hazırlamak için eline almış. Fotoğrafın başlı başına bir sanat dalı olduğunun bilincinde olduğunu vurguluyor, kendisini asla bir fotoğraf sanatçısı olarak görmediğini söylüyor...*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle