Katalog

3 EKIM 2004 / SAYI 967 11 Bilet kuyrugu yerine Biletix Konser, maç, tiyatro, sinema... Bir Biletix gişesinden yorulmadan, zaman harcamadan bilet alabilirsiniz. Dünya için eski, Türkiye için yeni bu sistemin kurucuları iki Kanadalı. Onlara göre Türk insanı kaprisli, ama teknolojiye sıcak bakıyor. Biletin nereden ve nasıl alındığı ise konserin türüne göre değişiyor. Biletix'in rekorları Biletix, bilet satışlarını intçrnet, çağrı merkezleri, satış noktalanndan gerçekleştiriyor. Alınan'biletin barkodu cep telefonlarına1, kısa bir mesaj olarak gönderiliyof. Tüketici, girişlerde, cep telefonundaki barkodu özel okuyuculara' okutarak giriş yapabiliyor. Biletix satışlan ilginç sonuçlar da yaratıyor. Bunlardan biri FenerbahçeBursaspor'un2001 karşılaşmaları. Maçın sauşa çıkan 30 bin bileti, 3 saatte tükendi. Biletix'in diğer "rekor"ları şöyle: GalatasarayOlympiakos (2002): 38 bin. FenerbahçeBeşiktaş (2003): 26 bin (1 gün içinde tümü satıldı). Şifo Mehmet'in jubile maçı (2001): 20 bin. The Cranberries konseri (£002): 9 bin. Tarkan konseri (2001); 5.500 (1 gün içinde tümü satıldı) Buena Vista Social Club (2000) 3.700 (1.5 saat içinde tümü satıldı) Türkiye'de sosyal aktivite pazannda 38 milyon bilet satılıydr. Bunların alanlara göre dağılımr şöyle: Sinema: 26 milyon ı Futbol (Süper Lig): 3.7 milyon Tiyatro: 3.7 milyon j Müze: 3.7 milyon Konser: 1 milyon J Basketbol: 133 bin I Kerim Ülker A BD ve Avrupalı tüketiciler 20 yılı aşkın bir süredir, kültür, sanat ve spor etkinliklerinin biletlerini elektronik sistemlere dayalı network, çağn merkezleri ve perakende satış noktaları üzerinden alıyor. Bu bilet sistemi 1970'li yılların sonunda, ABD firması Ticketmaster öncülüğünde başladı. Ticketmaster bugün 4 milyar dolar değerinde 95 milyon satışla bu alanda dünyanın en büyük ve kapsamlı şirketi. Avustralya, Yeni Zelanda ve Arjantin'deki Ticketek, Almanya'da CTS Eventim, elektronik bilet sistemi alanında çalışan diğer şirketler. Türkiye'de ise Mayıs 2000'de iki Kanadalı girişimci ve Koç Bilgi Grubu'nun işbirliği ile Biletix adıyla kuruldu. Türkiye'ye bir proje çalışması nedeniyle gelen ve Istanbu'a hayran olup, kalmaya karar veren Biletix'in Kanadalı iki Genel Müdürü Ali Abhary ve Dave Dorner ile konuştuk. Biletix'i kurmak nereden aklınıza geldi? Ali Abhary: Dave ile 1997 yılında Boston'da ortak bir proje üzerine ça J hştık. 1999'da Türkiye'ye başka bir * proje için geldik. Özellikle Istan bul'dan oldukça etkilendik ve kalmaya karar verdik. Birgün sinemaya eitmeyi kararlaştırdık, aYna" bilet bulmakta oldukça zorlandık. Burada, ABD'deki Ticketmaster tarzı çalışan bir şirketin olmadığını fark ettik ve bunun üzerine çatyşmaya başladık. Koç Bilgi Grubu'yla ortak bir proje hazırladık ve Biletix'i meydana getirdik. Biletix'in amacı ne? Ne gibi faydalar sağlıyor? ' A. Abhary: Hem organizatörler, hem tüketiciler açısından büyük faydalar sağlıyor. Istanbul'u örnek alalım. Yoğun yaşam koşullannın olduğu yerlerde kültürel etkinlikleri günler öncesinden takip etmek, bilet bulmak oldukça zor bir iş ve mücadele istiyor. Mesela etkinliklerin zamaru ve yerleşim planı gibi konularda insanların yararlanacağı merkezi bir işletme ve sistemin olmayışı problemlere neden oluyordu. Biletix ile bu tarz sorunları gidermeye çalışük. Özellikle karaborsa ve sahte bilet satışlarını minimum seviyeye indirdik. •Bunu nasıl sağlıyorsunuz? A. Abhary: Dünyanın neresine giderseniz gidin, korsan ve sahte bilet satışını tamamıyla bitirmeniz mürnkün değil. Ancak azaltabilirsiniz. Biletix olarak çalıştığımız bölge ve alanlarda sahte ve bilet&atışlarını yüzde 20 seviyesinden yüzde 23 oranlarına indirdik. BileuVe ait biletlerin baskı güvenlik unsurları var. Mesela termal kâğıt kullanımı, ultraviyole yazı^ar, mikro baskı sistemi ile para basırriı gibi ciddi güvenlik çalışmalarında bulunuyoruz. Ben de karşılaştım, sahtesi farkedilecek kadar kötü oluyor. Bilet tanıma sistemlerimiz, seyyar ve bağlantılı barkod okuyucularla da kullanılmış bileti tekrar kullanamıyorsunuz. Tüketiciler adil bir şekilde etkinliklerden faydalanmalı diye duşünüyorum. Biz de bunun için çalışıyoruz. Biletix sadece tstanbul'da değil, Ankara, tzmir, Bursa, Konya, Adana ve Trabzon'da da var... ı liğimiz yüzde 6 oranındayken, eylül 2003 'te bu oran yüzde 69 seviyesine çıktı. Müşteri memnuniyeti ise yüzde 95 oranında. Türk insanının en sevdiğim ve takdir ettiğim özelliği kaprisli oluşu. Niçin seviyorum derseniz, öneri ve tercihler kaliteyi ve müşteri memnuniyetini arttırıyor. Hangi bölge ve kentlerde satış yapıyorsunuz? Dave Dorner: Canlı gösteri pazan kalabalık şehirlerde yoğunlaşıyor. Her yıl TÜRK İNSANI KAPRİSLİ Türk izleyici ve dinleyicisi Biletix'e nasıl bakıyor? A. Abhary: Kuruluşumuzu izleyen ilk altı ayda kendimizi ifade etmekte oldukça zorlandık. Türkler teknoloji ve yeniliklere sıcak bakan, hemen benimseyen bir millet. Bunun için sürekli gündemi takip etmek amacıyla araştırmalar yapıyoruz, Aralık 2000'de marka olarak bilinir Istanbul, Ankara, Izmir başta olmak üzeı|t re 2000'den fazla etkinlikte götev alıyoruz. Çalıştığımız kentler arasında Bursa, Konya, Adana, Trabzon da var, Bodrum, Çeşme, Marmaris gibi yazlık bölgeler de. Yılda 2 milyondan fazla bilet satıyoruz. Bunun büyük bir kısmı internet ve çağrı merkezlerinden sağlanıyor. İzleyici profili nasıl? D. Dorner: Türk insanı kendine yakın hissettiği sanatçılara büyük talep gösteriyor. Tarzlara göre bilet satışlan da değişiyor; klasik müzik, jazz ve Blues dinleyicileri Call Center diye adlandırdığımız çağrı merkezlerini tercih ederken, Türk pop sarkıcılarının konser biletleri genellikle mağazalardan satın alınıyor. Yabancı sanatçdann konser biletleri ise yoğunlukla internetten satılıyor. Mesela Peter Gabriel konser biletlerinin yüzde 65'i, UB40 konser biletlerinin ise yüzde 50'si internet kanalıyla satıldı. Tarkan, Candan Erçetin, Sezen Aksu gibi sanatçıların bilet satışlarının yüzde 30'u sanal ortamda gerçekleşiyor. Ibrahim Tatlıses gibi arabesk sanatçılarının konser biletlerin internet üzerinden satışlan ise oldukça az. • İçinde yaşarken ne kadar yakınılsa da vazgeçilmez şehirlerden biri tstanbul... Fotoğraf: Uğur Demir Benim İstanbulum Aylin Kotü I stanbul, sen bir garip duygusun içimde. Seninle olmak bazen ne kadar sıkıntı verse de, sensizliğin verdiği hal daha büyük. Bazen büyülü bir rüyasın, bazen ise bir kâbus. Ama en kâbus olduğun anlarda bile gönlüm seninle yaşamak ister, tüm serzenişlerime rağmen. Benzemiyor hiçbir şey sana, insanlarına, havana, suyuna. Hele de uzak kalmaya göreyim senden, dönüş yolumda seni süsleyen Marmara'ya baktığımda küçük kayıkçı teknesindeki balıkçıya bile sarılasım gelir. Böyle tuhafsın işte.Yaşarken seni hayıflansam da sensiz yapamam. Her türlü duyguyu yaşatırsın bana. İçinde yaşarken rahatsız olduğum her olay senden aynldığımda en özlenen durum oluverir birden. Nasıl sevmeyeyim ki seni? Sen annemin babama âşık olup uğruna geldiği şehirsin. Kim bilir nice aşklar yaşatmışsındır içinde. Keşke konuşup anlatabilsen .. Uğruna milleti birbirine düşüren tek şehirsin. Mahallenin en beğenilen kızı gibi, tarih boyunca herkesi peşinden koşturmuşsun.Sonra bu kadar taliplinin ardından birine varmışsın.O biri de her böyle peşinde koşulup elde edildikten sonra kıymetini yitiren gibi, bilememiş kıymetini. Sana sahip olamayanlar ise hep içinden "ah benim olacaktı, ben ona nasıl el bebek gül bebek bakacaküm" diye iç çekerler. dönemiyor. Döndüğü anda vuruyorlar. Türkiye'nin diğer tüm şehirlerindeki ailelerin en büyük arzusu çocukları çok iyi okumuş da olsa onları Istanbul'a yollayıp elinin iş tuttuğunu görmek. Her ne kadar "finansın kalbi Istanbul'da atıyor, iş öğrensin biraz" diye söyleseler de esas entrika öğrensin diye yollarlar çocuklarını. "Gözü açılsın" entrikanın salon dilidir. Önceleri pek bir afallar bu çocuklar. Istanbul'a ilk geldiklerinde trafik polisine bile "günaydın" diyeni olur. Ama "sen" onlara buranın Istanbul olduğunu çok çabuk öğretirsin. Yapmazlar bir daha öyle şeyler... Herkes alışmış zamanla senin kurallanna. Aslında bu, senin için rahatsız edici bir durum olmalı. Sen öç almak için uğraşırken riya, yalan, entrika, ayak kaydırmalar, güvensizlik yaşam tarzı oluverdi birden. Kimse garipsemiyor bunları, hatta olmadan yaşayamıyorlar. Yeni intikam yolları bulman lazım. Bu 6 Ekim'de seni sadece törenlerle değil, biraz da bu duygularla anmak istedim îstanbul. 1yi ki bizimlesin... • aylınkotil. s@superonline. com » v GÖZÜ AÇILSIN... Sanırım sen de öcünü, içinde hoyrat insanlar barındırarak aldın. Her türlü entrikaya sahne oldun, olmaya da devam ediyorsun. Adın bile çıkmış Bizans entrikalarına. Sana yakışan bir intikam aslında. Ben de kıymetim bilinmese aynısını yapardım herhalde. Öyle bir oyun oynamışsın ki herkese, kimse kimseye arkasını l