Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 27 Şubat 2021 Cumartesi Çocuğun yeri annenin yanı ‘Annen yoksa kimsen yok’ Doğan Cüceloğlu Tabii ki ideal olan keyifle ve umutlarla başlayan, çocuklarla şenlenen bir evliliğin, normal koşullarda deBu nedenle, velayete ilişkin mahkeme kararları kesin hüküm niteliğinde değil. vam etmesi. Çocukların, okulları bitirip iş sahibi olunca kendi yaşamlarını kurmaBu Velayet hakkını alan anne veya babanın durumusı... Bazen hayat bazı sürprizler yapar, senin nun değişmesi, sonradan orçocuk sahibi olacak kadar birbirine güvenen insanlar ayrılma noktasına gelir. Bu hakkın taya çıkan çeşitli sebeplerle velayet hakkının gereği gibi durumda çocuk kiminle yaşamalı... Bu sokullanılmaması ya da çocuruya benim yanıtım, olağanüstü bir duğun menfaatının gerektirmerum söz konusu değilse “Tabii ki anneysi durumlarında velayet hakle” olur... Boşanma aşamasına gelmiş evliliklerOLCAY BÜYÜKTAŞ kının değiştirilmesi gündeme gelebiliyor. de ne yazık ki eşlerin pek çok durumda Velayet hakkının, değişen çocukları bir koz olarak kullandığı, çocuğu eş üze koşullar nedeniyle el değiştirme ihtimali, Türk Merinde baskı kurma aracı olarak gördüğü dönemler deni Kanunu’nun 183. maddesi ile düzenlenmiş. olabiliyor. Bu nedenle boşanma sürecinde bir ve Söz konusu madde, “Ana veya babanın başkasıyla layet savaşı da yaşanabiliyor. Çocuğun korunması evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi ve temsil edilmesi için öngörülmüş hukuksal bir hak yeni olguların zorunlu kılması halinde hâkim, resen olarak tanımlanabilecek velayet, medeni kanununla veya anne ve babadan birinin istemi üzerine gerekdüzenlemiş bulunuyor. li önlemleri alır” diyor. Boşanmadan sonra çocuğun kiminle yaşayacağı, Yasada belirtildiğine göre boşanmış anne veya kişiliğinin ve mallarının korunması, eğitim alması ve babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkına sahip sosyal olarak gelişiminin sağlanması konusunda ka eşin başka bir yere gitmesi, çocuğun velayet hakkırar verme ve yükümlülükleri yerine getirmek çocu na sahip eşin ölmesi, velayeti kendisinde bulunduğun velayetini almakla mümkün. ran anne veya babanın cezaevine girmesi, alkol teÇocuk küçükse davisi sebebiyle yatarak tedavi görmesi, bitkisel hayata girmesi gibi diğer durumlar nedeniyle velayet Velayet kararında çocuğun anne bakımına muh hakkının el değiştirmesi mümkün. taç olup olmadığı önem taşıyor. Yargıtay’ın yerleşmiş kararları doğrultusunda yeni doğan bir bebeğin Ortaklık mümkün mü? süt emme döneminden 56 yaşına kadar olan yaşı Ortak velayete ilişkin temel ilkelere Avrupa İntuvalet, beslenme gibi temel eğitimlerinin aldığı bir san Hakları Sözleşmesi EK 7 Numaralı Protokol’ün dönem olduğundan velayet anneye verilyor. Bu yaş 5. maddesinde yer veriliyor. 14 Mart 1985 tarigrubundaki olan çocukların velayet hakkı ancak is hinde imzalanan 11 No’lu Protokol ile Değişik İntisnai hallerde babaya verilebilir. san Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya DaVelayet hakkında önemli olan çocuğun bakım ve ir Sözleşme’ye Ek 7 No’lu Protokol, onaylanmasına gözetimini hangi ebeveynin daha iyi yerine getire uygun bulunduğuna dair kanunun 25 Mart 2016 ceğidir. Çocuğun yaşı, okulu, eğitimi ve sağlığı gibi tarihli Resmi Gazete’de yayımlanması ile yürürlütüm konular değerlendirilerek karar verilir, çocuğun ğe girdi. cinsiyetinin bu noktada önemi yok. T.C. Anayasası’nın 90. maddesi uyarınca usuEğer fiziksel ve maddi olarak anne, çocuğun ba lüne uygun yürürlüğe girmiş milletler arası anlaşkımını karşılayamayacak durumda ise bu koşullarda malar kanun hükmünde olduğundan ortak velayet da aslında babanın maddi desteği sağlanarak vela mümkün kılındı. yet yine anneye verilmeli. Ancak mahkemeler psiko Hatta kabul edilen kanunla birlikte evliliğin bolojik ve fiziksel olarak baba yanında kalmasını uygun şanmayla sonuçlanması halinde ortak velayet asıl görürse velayet babaya da verilebiliyor. olup velayetin eşlerden birine verilmesi zorunlu olBir de velayet hakkını kötüye kullanan, çocuk ile mamakla birlikte istisna haline geldi. babanın görüşmesine engel olan, bakım ve gözetim Ortak velayet hakkının tanınması ile anne ve basorumluluğunu ihmal eden, psikolojik veya fiziksel ba arasında eşitlik sağlanıyor. Bu bağlamda düşüolarak şiddet gösteren anneye karşı velayetin değiş nülünce, çocuğun bakımı, eğitim ve maddimanevi tirilmesi davası açan baba, velayet hakkının kendi varlığının korunması amacıyla alınan kararların orsine verilmesi talebinde bulunabilir. Çocuğun yara tak alınması durumunun söz konusu olduğu; çocurı açısından böylesi bir durumda da velayet baba ğun eğitimi, yurtdışı seyahatleri, sağlık konularında ya geçebilir. alınması gereken kararların ortak akıl, konsensüs Durum değişirse sonucu alındığı söylenebilir. Kanımca boşandıktan sonra bu kadar ortak akıl yürütebilen çift sayısı bir Boşanma sonucunda velayet hakkının kime veril elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. Zaten diği, çocuğun gelişimi açısından oldukça önem ta bu kadar ortaklaşabilseler muhtemel ki ayrılamayaşıyan bir konu olduğundan değişen şartlara göcaklardı. Kötü niyetli eşler elinde yeni çekişmeler ve re velayet hakkı sahibinin değiştirilebilmesi de Türk sorunlara yol açabileceğinden bu noktada mahkeMedeni Kanunu’nda öngörülmüş ve düzenlenmiş. menin vereceği karar büyük önem taşıyor. Cumhuriyet Kitapları, Uğur Mumcu'nun 1969 yılında yazdığı bir bilimsel makalesini gözden geçirilerek ilk kez kitap olarak yayımlamaktan dolayı övünç duyuyor... Doğallığın peşinden yaylalara döndü Nebyan Doğal’ın kurucusu Nazlı Uyanık Yıldız, “1990’lardan itibaren hayvancılığın nasılbittiğini, yaylaların boş kaldığını gördük. Şimdi meraları, yaylaları yine dolmuş bir ülke hayal ediyorum” diyor. Şehriban Kıraç’la İş’te Mola London School of Economics’ten yüksek lisans yapmak, mühendis olmak, uzun yıllar profesyonel hayatta çalışmak onu ata topraklarına dönmekten alıkoymamış. Nazlı Uyanık Yıldız, kızı doğduktan sonra doğal ete ve gıdaya ulaşmanın zorluklarını fark etmiş ve memleketi Samsun’da Bafra yaylalarında erkek kardeşiyle birlikte hayvancılığa başlamış. Hayvancılık öyle bilmediği iş değil, üniversite yıllarına kadar zamanının geçtiği yer. Kuzuların, koyunların peşinden az koşmamış yaylalarda. İki kardeş 2014’te kurdukları Nebyan Doğal markasıyla doğal et ve organik ürünler satıyorlar. Nebyan Doğal’daki başarısı Nazlı Uyanık Yıldız’a dünya çapında 60 ülkeden girişimcilerin yarıştığı “Yılın Tarım Girişimcisi” yarışmasında 3’üncülük ödülü “Yılın Kadın Girişimcisi Yarışması”nda da Yöresinde Fark Yaratan Girişimci Ödülü’nü de getirmiş. Nazlı Uyanık Yıldız ile konuştuk . u Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı? Anadolu lisesini okumuş, iyi puan alırsan mühendislik okursun mottosuyla yetiştirilmiş bir jenerasyonuz. Koç Üniversitesi’nde endüstri mühendisliği okudum. Mezun olduktan sonra London School of Economics’de yüksek lisans yaptım. Bir süre Londra’da çalıştım. Ama sonra ülkemde yaşamak istedim. 10 yıl profesyonel hayatta çalıştım. Hatta bir eğitimle ilgili bir iş denemem oldu ama başarısız oldum. Ama profesyonel çalışırken hep aklımın bir köşesinde kendi işimi kurma hayalim vardı. u Bu hayalin ürünü mü, Nebyan Doğal? Samsunlu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. İlkokuldan lise sona kadar hayatım Samsun’da geçti. Bafra’nın Soğuksu Yaylası’nda dedemlerin yaylası var, babamların, annemlerin atlarla gittiği yer. Yazlarımız, kışlar da hafta sonu hep bu yaylada hayvanlarla iç içe geçti. Hayvancılık hayatımızın büyük bir parçasıydı. Duygusal anlamda çok bağlı olduğum bir yer yayla. Ama 1990’lardan itibaren köylerin nasıl boşaltıldığını, kentlere göç edildiğini, hayvancılığın bittiğini, yaylaların boş kaldığını gördük. Çocukluğumuz boyunca her yıl birer birer azalarak bunlara tanık olduk. Yaylalara dönüşü nasıl sağlarız, insanları nasıl buralarda tutarız diye düşünürdüm hep. En yakınlarımız bile dağda koyun peşinde koşacağıma gider inşaatta çalışırım dedi maalesef. Köylerde sadece yaşlıların kaldığını yaşayarak gördük. Nebyan’ı hayata geçirmemiz biraz da benim annelik sürecimle oldu. Organik gıda, serbest gezen hayvan, tam bizim yaylalarda olan şeydi aslında. Doğal et bulmak büyük problemdi. 2014’ten bahsediyorum. Kentlerdeki insanların bu isteğini fark ettim, bir de yaylalarımızda emeğinin karşılığını alamayan ve hayvancılığı bırakan insanları... Sonra dedik ki bu iki tarafı bir araya getirebiliriz. Nebyan Doğal böyle başladı. u Bir iş denemeniz başarısız olmuş, Nebyan’ı kurarken endişelenmediniz mi? Özgürce yaşanan bir ülke hayali u Günlük rutininiz nasıl, ne tür tutkularınız var? İki kız çocuğum ve bir işim var, hepsini birden büyütmeye çalışıyorum. Güne çok erken başlarım. Doğa sporları tutkum. Kayak yapmak en mutlu olduğum yer. Bir kaza geçirmeme rağmen bırakmadım. Doğanın içinde olmak tutkum. Kano, sörf yapıyorum. Oturup zaman geçiren biri değilim, sürekli hareket halindeyim. Ancak zihnimi bu şekilde dinlendiriyorum. u Ne dinler, neler okursunuz? Müzik kulağım çok iyidir. Hatta lisedeyken konservatuvar mı okusam gibi bir yol ayrımına da gelmiştim. Piyano çalıyorum. Başucumda mutlaka işimle ve ebeveyn krizleriyle ilgili bir kitap olur. Son dönemlerde, sürdürülebilir tarım, hayvancılık okuyorum. u Dostlarınızı neye göre seçiyorsunuz? Bir şekilde hayatımız kesişmiş, yürümeye başlamışız. Karşılıklı dürüstlük ortak noktamız olmuş. u Bir idolünüz var mı? Çok fazla biyografi okuyorum. Hamdi Ulukaya, Nevzat Aydın, Gamze Cizreli gibi insanların hayatı beni motive ediyor. u Nasıl bir Türkiye hayaliniz var? Gençlerimizin kendi memleketine umutla baktığı; kadın, erkek barış içinde kardeşçe, özgürce yaşayabildiğimiz bir Türkiye. Teknolojiyi, bilimi; hayvancılıkta, tarımda kendine yeten, meraları, yaylaları yine dolmuş bir ülke hayal ediyorum. İlk yıl bizim için bir denemeydi. Bize göre yaylamızın eti dünyanın en lezzetli etiydi, ama bakalım insanlar beğenecek mi dedik. Türkiye’de küçükbaş hayvancılık azaltıldığı gibi insanlarımıza da unutturuldu. Daha çok büyükbaş ithal hayvanlar tercih ediliyor. O yüzden başlarken de çok emin olamadık. Hayvanları kendi yaylalarımızdan getirip 2015’te İstanbul Riva’da kendi üretim tesisimizi kurduk. İlk başta kendi sürümüzle başladık. Sonra orta Karadeniz bölgesindeki yaylalardan koyun almaya başladık. Adeta bir üretici birliği oluşturduk. Şu anda da 200’den fazla üreticimiz var. Yıllık 15 bin küçükbaş tüketimimiz var. u Yurtdışında da eğitim aldınız, hayalinizdeki iş bu muydu? İnsanların hayatına dokunabileceğim bir iş yapmak istiyordum. Hayvancılık yapmayı Londara’dayken hayal ediyor muydum, hayır. Ama geldiğim noktadan da çok mutluyum. Bizim amacımız tarım ve hayvancılığa değer katmak. Şu anda Nebyan’da 40 kişi çalışıyor. 200 de üreticimiz var. u Kaçı kadın? Kadınların emeği çok fazla. Ama çiftçi kayıt sistemi ve banka hesaplarına baktığımızda her şey erkeklerin üstüne. Belki iki üç tane kayıtlı kadın üreticimiz vardır. Et işleme tarafında daha çok erkekler çalışıyor, yönetim ekibimizde ise çoğunluk kadın. u İnsanlar pandemiyle doğal ürünün önemini daha iyi mi anladı? Kurulduğumuz ilk dönemde insanlara neden doğal eti tercih etmeleri gerektiğini anlatarak geçirdik. Doğal ürün nedir, serbest gezen hayvanın ne tür faydaları var diye hakikaten o zaman ciddi bir efor harcadık. Biz, 2015’te internetten satışa başladık. Soğuk zincirle etleri insanların evlerine götürüyoruz. Ama geçen yıl perakende satış noktalarımızı açmaya başladık. Çekmeköy’de, Kanyon’da ve Ankara’da birer mağazamız var. u Et önemli bir besin, ama fiyatlar çok yüksek değil mi? Maalesef üretmediğimiz için fiyatlar bu kadar yüksek. Başta yem olmak üzere her türlü girdide dışarıya bağımlıyız. Üreticiyi destekleme politikalarını benimsemediğimiz sürece bu gidişatın aşağıya döneceğini de düşünmüyoruz. Nebyan olarak bizim de yapmaya çalıştığımız üretimi artırmak. Bizimle birlikte ikinci jenerasyonun köylere döndüğünü gördük. Bu, bizim için büyük mutluluk kaynağı. Üretimi desteklemediğimiz sürece de fiyatlar daha da yükselecektir. Kadını yine kadınlar kurtarır u Başarıyı yakalamak isteyen kadınlara ne önerirsiniz? Kadınlar bir araya gelerek kooperatif kursunlar. Birlikte bir şeyler üretirlerse güçleri artar. Önemli olan doğru ürünü üretebilmek. u Kadına şiddet çok arttı, bunun önüne nasıl geçilebilir? Hem kadın hem erkek kadını sadece anne ve eş olarak gördüğü sürece kadınlar ezilecek. Şiddet, her eğitim seviyesinde her yerde görülüyor. Tabii adalet sistemimizin bunların karşılığını vermesi gerekiyor. İyi hal indirimlerini, tecavüzcüsüyle evlendirme, kravat taktı diye cezadan indirim gibi uygulamalara izin verildiği sürece şiddetin artmasına destek vermiş oluyoruz. Gerçek işleyen bir adalet mekanizması oluşturulmalı. Her alanda eşitlikçi politikaları uygulanmalı. Siyasi partilerden bağımsız olarak tüm kadın milletvekillerinin ülkedeki kadın problemini kabullenip bununla yüzleşip, buradaki değişimin öncüsü olmaları gerekiyor. Bu yükü öncelikle onlar üstlenmeli. Kadını yine kadınlar kurtarır. İki kız çocuğum var. Annelere çok iş düşüyor. Kızlarımıza prens, prenses masallarının gerçek olmadığını anlatmalıyız. Kendilerini bağımsız bireyler olarak yetiştirmesi gerekiyor. Erkek çocuklara kadınlara nasıl davranılması gerektiğini küçüklükten anlatmalıyız. cumartesi@cumhuriyet.com.tr cumhuriyetcumartesi 27 ŞUBAT 2021 SAYI: 24 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni: Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür: OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr n Yayın Danışmanı: İPEK ÖZBEY n Görsel Yönetmen: ELİF TOKBAY n Sayfa Tasarım: ECE KURTULUŞ DURSUN n Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer Törün Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın