24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 20 Şubat 2021 Cumartesi Alper Hasanoğlu de anima ?????µ???? Felsefe Yoluyla Mutluluk Aristoteles ister sıradan olsun ister seçkin, insanın bütün yapıp ettiklerinin mutlu olmak için olduğunu söyler. Ama mutluluktan insanların farklı şeyler algıladıklarını ve çoğu insanın haz, zenginlik ve / ya da onuru mutluluk zannettiğini, bunların da insanı mutluluğa götürmeyeceğini ifade eder. Hatta aynı kişinin farklı koşullarda başka başka şeyleri mutluluk olarak algılayabileceğini de ekler. Hasta olan sağlığın, yoksul olan zenginliğin, kendi bilgisizliklerinin farkında olanlarınsa bilginin mutluluk olduğunu zanneder. Hatta erdemin bile mutluluğun kendisi olmadığını özellikle belirtir – oysa Sokrates en yüce erdem olan iyinin insanı mutluluğa götüreceğini söylemiştir. Mutlulukla ilgili bu satırları nerede mi yazıyor Aristoteles? ‘Nikomachos’a Etik’ adlı –Nichomachos oğlunun adıdır– etik üzerine yazdığı eserinde. Bugün bunları okumak, kitapçı raflarındaki mutlu olmamızın yollarını tarif ettiğini iddia eden kişisel gelişim kitaplarına azıcık aşinaysanız size de şaşırtıcı gelebilir. Etik ve mutluluk… ne ilgisi var? Aristoteles mutluluğun tanımına girmeden önce insanın ‘işi’ni sorgular – ya da işlevini, eski Yunancası ergon, ergonomi kelimesi bu sözcükten gelir. Elin işi tutmak, ayağın işi yürümektir, peki insanın işi nedir diye sorar. Yaşamak desek, bitkilerin de yaptığı bir şey bu, insanı bitkilerden ayıran bir özellik olarak duyulardan bahsetsek, buna hayvanlar da sahip. O zaman insanı diğer canlılardan ayırması gereken özellik olarak elimizde yalnızca akıl kalıyor. “İyi durumda olmak ve iyi yaşamak, yani mutlu olmak da özgür bir toplum düzeni. En çok erdemin üzerinde durur Aristoteles. İyi olmanın erdemle geleceğini söyler. Ama erdeme sahip olduğunu düşünmenin değil, onu kullanmanın iyiyi getireceğini de vurgular. Erdemli bir etkinlik içinde olmak; eylem derken bunu kasteder. Erdem bir özellik değil, eylemde bulunmaktır. “Erdemi sevenlerin yaşamı, bir takı gibi hazza ayrıca gereksinim duymaz, hazzı kendi içinde taşır.” Ah keşke, bu sözü kulağımıza küpe yapsak da kapitalist sistemin bizi uysal tüketicilere dönüştürdüğü geç modern zamanlarda daha çok şeye sahip olmanın, bedensel haz peÇİZEN: Özge Ekmekçioğlu şinde koşmanın, bencilce gününü gün etmenin, kariyer hırsıyla yaiçin etkin bir şekilde eylem içinde olmanıp tutuşmanın mutlulıdır insan” diyor Aristoteles. Tabii ki dış luk getirmediğini anımsayabilsek… koşulların da mutlu olmak için uygun ol Peki, mutluluk öğrenilebilir bir şey mi? ması gerektiğini unutmadan. Sevdikle Aristoteles’in buna yanıtı evettir. Erdemrini kaybeden bir insanın –en azından li olmakla ilgili sorunu olmayan herbelli bir süre boyunca– mutlu olmasıkes belli bir çabayla ona sahip olabilir. nın olanaklı olmadığını görmek gerekir. Çünkü mutluluk ruhun erdemli etkinliğiÇünkü yaşamak için yeterli destek olma dir. Öte yandan unutmamak gerekir ki, dan, iyi eylemlerde bulunmak olanak yaşam koşulları her zaman çok rahat olsızdır ya da pek de kolay değildir. Er mayabilir, çünkü her insanın başına hademin yanında talih de gereklidir… ya yatı boyunca türlü türlü talihsizlikler gelir. O zaman talih denen şeyle ne yapacağız? Mutluluğu buna bağımlı kılmak ne kadar doğru olur? Bu nedenle, mutlu ya da mutsuz olmanın erdeme uygun etkinliklerde bulunmaktan geçtiğini özellikle belirtir Aristoteles. Ve bu erdeme dayalı etkinlik, yaşam boyu sürmeli, talihin cilvelerine de en iyi ve en uygun şekilde katlanabilmeyi başarmalıdır mutlu olmak isteyen insan. Büyük acılar getiren değişiklilerse, doğaldır ki elini kolunu bağlayabilir kişinin belli bir süre için. Ama bu durumda bile yüce gönüllülüğüyle çevresinde hiçbir nefret uyandırmayan, kötü bir şey yapmayan erdemli insan mutsuz olmayacaktır. Adil olan, yürekli olan, erdemli bir eylemlilik içinde olan insan iyiyi, dolayısıyla mutluluğu yaşayacaktır. Unutmamalı erdemin kendisi amaç değildir, aksine erdemin amacı mutluluktur, mutluluksa kendisinden başka hiçbir şeyi amaçlamaz. O ulaşılabilecek olan en büyük ‘iyi’dir yaşamda. “İnsansal erdem” diyor Aristoteles, “Bedenin değil, ruhun erdemidir; mutluluk da ruhun bir etkinliğidir.” Peki ruh, etkinliklerine karar verirken neye dayanıyor, neye göre karar veriyor? İyiyi kötüden, erdemi erdemsizlikten nasıl ayırıyor? Burada Aristoteles’in düşüncesine göre, akıl devreye girer. Akıl, ruh ve bedenin ilişkileri konusunda Aristoteles’in de aklı biraz karışık ama sinirbiliminkinden daha karışık değil. Bu üçü arasındaki ilişki ve etkileşimi anlattığı satırları okurken hayranlıkla şaşkınlık arasında gidip geldim açıkçası. Sinirbilimin bugünün olanaklarıyla ancak söyleyebildiklerini 2 bin 500 yıl öncesinde etik üzerine yazdığı kitapta anlatıyor Aristoteles. Okuyun derim… Her sesi yüksek çıkan haklı değildir ki Kitap, yemek ve biraz da hayat Ebru D. Dedeoğlu Kemal Varol ile buluştuk. Varol, edebiyat dünyamızda önemli bir yere sahip. Kara Sis romanıyla şiddet ve pişmanlıkların, onarılamaz hataların savruluşlarıyla örülü bir avluya, erkeklerin avlusuna uzanıyor ve şaşırtıcı sonuyla hepimizi büyülemeye devam ediyor. u Şiirle başladığın edebiyat dünyasında beşinci romanınla okurun karşısındasın. Tebrikler. Taşkale Cezaevi koğuşundaki mahkumların hikâyesi nasıl oluştu? Kendi hayatından az da olsa parçalar var mı? Dar mekân seçimi yüzünden beni en çok zorlayan romanlardan biri oldu Kara Sis. Hiç cezaevine girmedim. Bir tek, küçükken mahallemizdeki, cezaevinde yatan bir komşumuza yemek götürdüğümüzü hatırlıyorum hayal meyal. Adamın arNasreddin Hoca’nın dediği gibi, “bana damdan düşeni kadaşım olan oğluyla yarı açık cezaevine girer, koğuştagetirin!”. Çünkü biliyoruz ki bizi ancak damdan düşen anki mahkumlarla sohbet edip eve dönerdik. Ama öte yanlayacaktır. Birçoğumuz hâlâ damdan düşmediğimiz, kondan biliyorsun, ülkemizdeki yazarların çoğunluğu bu deforlu köşelerimizde rahat rahat oturduğumuz için başkasını neyimi yaşamıştır. En azından bir döneme kadar iyi bir ce anlamıyoruz sanırım. Yok başka çaremiz: Birbirimizi anlazaevi külliyatı da var elimizde. Yine de cezaevlerinin namak zorundayız, birbirimizin yarasına koşmak zorundayız. sıl bir sıkıntıyla sarmalandığı, neler yaşandığı konusundaki u Âşıklar Bayramında babaoğul ilişkisini çok tüm bilgim tanıklıklardan ibaret. Bu sebeple, gerçekçi anlatıyordun. Kendi babalık deneyimidar bir mekânda, bilmediğim, tanımadığım ninde yaralar sarıldı mı? bir dünyayı anlatmanın güçlüğü her şeyden fazlaydı. Romanı yazarken eski hükümlülerle konuştum sık sık. Aslında konuşmak da denemezdi. Gerçek ya da yalan, eksik ya da fazla… Onlar anlattı, ben dinledim. Bu yüzden belki de başka niyetlerinin dışında aynı zamanda hikâye anlatmak üzerine bir roman oldu Kara Sis. Bir de bu zor zamanlar için bir umut hikâyesi yazmak istedim sanırım. Her zaman bir çıkış yolu olduğunu göstermek için… u Mesut Hoca ve romanın başından sonuna kadar merak uyandıran Fikri Fidel Barana ile ilerleyen u Hepimizin zamanlı zamansız, içeride dışarıda az yahut çok delirme hakkımız var mı? Şüphesiz. Ama o hakkımızı bile aldılar bizden. Bunca yalanın, düşmanlığın, bölünmenin, kutuplaşmanın, ötekileştirmenin ortasında ağız tadıyla deliremiyoruz bile. Onu bile çok görüyorlar bize. Biliyorsun, baba oğul meselesi benim metinlerimde geniş bir yer tutar. Bir oğul olarak dünyaya bakmak, dünyayı bir oğulun zihniyle tartıp büyük sözler etmek kolaymış. Baba olunca anladım babamı. Bir de onu yazınca. Şimdilerde çocukla çocuk olmaya çalışıyorum ve en doğrusu da bu sanırım. Çünkü her çocuğun kendi doğası var ve biz ebeveynler çoğu zaman o doğaya müdahale etmeyi görev biliriz kendimize. Oysa mutlu bir çocukluk dünyanın tamamı demektir. Her gün yeni bir bilgiyle büyülenen, kendisine her gün bambaşka bir uğraş ve hayal bulan, dünya karşısınkurgu ve sürprizli sonla hepimizi da kalbi heyecanla çarpan dokuz yaşınetkiliyorsun. Barana’nın her sustudaki oğluma bakıp belki de çoğumuz giğu kelimede, her yediği dayakta mebi eksik bir baba çocuk hikâyemi onun ruhunda raklanmamız daha da artıyor. Bir inyeniden yaşamaya çalışıyorum. san kendine bunu neden yapar? u Yemek yapmak ve sofra senin için Roman kahramanının neden sustuğunu, onca ne ifade ediyor? acıya ve zulme nasıl dayandığını kitabın sonunYazıyla aynı şey benim için yemek yapmak. da elbette anlıyoruz ama umudu olan bir kahTıpkı yazı gibi yemek de aynı özeni istiyor. Ayraman Barana. Dünyaya, zamana, doğaya çok nı göz kararını, aynı el becerisini, aynı bireşigözlerle bakıyor, bunu anlıyoruz en azından. mi, aynı lezzeti o da talep ediyor. Yemek yaİçinden konuştuklarını pek duyamıyoruz romanparken (ki kendimi bildim bileli evde yemekleda. Sesi gür de çıkmıyor ayrıca. Ama her seri ben yaparım) kendimden ziyade o yemeği yisi yüksek çıkan haklı değildir ki. O galiba, duyecek olanları düşünürüm. Ne güzeldir başkarup bir köşede her şeyi izlemeyi, oradan başsına bir sofra hazırlamak. Bir başkasını doyurka bir hakikat ve çıkış yolu bulmaya çalışıyor romanda. Di manın lezzetini çok şeye değişmem. renmenin başka bir yolunu bulmak her zaman mümkündür u Eşine yaptığın en güzel yemek? ve sanırım kahramanım da başka türlü bir yol buluyor böy Oğlum benim yaptığım yemeklere bayılıyor ama eşim gale yaparak. liba en çok kahvaltılarımı seviyor. Sabahları gün doğmadan u Bazı insanlar birbirlerini acılarından tanırdı uyanırım çoğunlukla. Yavaş yavaş, günün ışımasını bekleye diyorsun romanda. Yaraları sadece canı yanan bekleye, ev ahalisi uyanana kadar özene bezene kahvaltı lar mı sarabilir? Acılar bizi tecrübelendirirken hazırlarım. Güne güzel bir sofrayla başlayan insanların saaynı zamanda şifalandırıyor mu bu anlamda? adetini seviyorum sanırım. Opera zaten şehirde köylere götürmeliyiz Pavarotti en büyük şansım u Pavarotti’den de ders aldınız, nasıl bir his? Muhteşem bir insan. Benim en büyük şansım, 21 yaşındaydım. Viyana’dayken beni ona anlatmışlar, kabul etmiş dinlemeyi. Tabii tanrısal bir isim, plağını bile alamıyoruz. Konser salonunun ortasında oturuyordum en dip kapıyı açtı girdi, yavaş yavaş geldi; kalktım tir tir titriyorum. Konuşamıyorum. Ey ben Luciano, sen kimsin dedi. Aldı kafamı göğsüne yapıştırdı. Bir efsanenin size baba gibi yaklaşması benim hayatımda başıma gelen en büyük şanslardan biri. u Nelerden besleniyorsunuz? Anadolu beni çok besliyor. Neşet Ertaş hayranıyım. Yaşanmışlıklar beni çok etkiliyor. Ankara Sıhhiye’de doğan ve çocukluğumu, gençliğimi sokakta yaşayan biri olmayıp da Milano’da doğsaydım Hakan Aysev olmazdı. u Netleşen programlarınız var mı? Kadınlar gününde Adnan Saygun’da bir konserim olacak. Bodrum’da Torba’da açık hava konser mekânı kuruyorum. 23 Nisan’da benim konserimle açılacak. Orada Hakan Aysev Müzik Akademisi de devreye girecek. “Opera sanatçıları hep asık suratlı olur. Ben bu konuya çok dikkat ederim. İnsanlar size bakarken korkmamalılar. Şarkı söylerken gülerim genelde.” Müzik derslerinde hep sınıfta kalan öğrenciydim Şehriban Kıraç’la İş’te Mola burg festivali, daha sonra Koblenz Operası, Frankdiyor, annesinin furt operası zoruyla konservatuvar sınavlarına ve dünyadaki tüm opera merkezgirmiş, sonrasında ise dünyaca lerinde başrol söyledim. 38 başünlü opera sanatçısı Pavarotti’nin rolüm var. öğrencisi olmuş. Hakan Aysev ile u Türkiye’ye dönmekten pandemide sanatı ve müzik ha pişman oldunuz mu? yatını konuştuk. Hiç pişman olmadım. Döndüku Bu dönemde kendinizi ten sonra sırasıyla Ankara, İzmir nasıl motive ediyorsunuz? operası müdürlüğü. Sonra İstanİlk başlarda çok panik oldum. bul Operası’na geldim. İstanbul’da ne yapacağımı bileSonra baktım operada başmedim. Eve kapattım kendimi. rol oynuyorum, temsiller yapıyoUrla’ya gittim. Hakan artık 21. rum, ama Türkler opera bilmiyor, yüzyıl dedim. Bu dönemde İmti sevmiyorlar. İki tane program var han diye yeni bir single çıkardım. gecenin göründe sanat progra200 bin kişi dinlemiş. Çok fazla mı adı altında. Kimse izlemiyor. Instagram, YouTube yayınına ka Opera festivalleri opera şehre intıldım. Yeni yıl konseri yaptım. di başlıklarıyla yapılıyordu. Böyle u Online konser yapmak saçma bir şey olabilir mi. Opera kolay mı, konserdekiyle zaten şehirde, onu köylere, belaynı hazzı veriyor mu? delere götür. Pazara götür. Halk Çok zor. Canlı seyredildiğinde pazarında opera yap. opera çok keyifli bir sanat. Canu Pazarda tutar mı? lı insan sesi, canlı nefes ve insaAlmanya’da Avusturya’da biz noğlunun ciddi bir gücü var sah hep böyle çalıştık. Opera temsilini nede. Opera sanatçılığı çok faz tanıtmak için bir AVM’nin meyve la motivasyon istiyor. İnsanın ken standının önünde konser verdim. di seviyesini aşıp yaptığı bir sanat Bu ütopik sanatı popüler duruma dalı. Bunu canlı seyretmek işin en getirmek gerekiyordu. keyifli tarafı. Online olunca opera u Opera sanki üst sınıf filmi gibi bir şey oluyor. müziği gibi mi duruyor? u Müziğe nasıl başladınız? Değil, valla değil. EsMüzik dersinden kalan bir öğ ki Rusya’da Azerbaycan’da, renciydim. Müzikle hiç alakam İtalya’da opera halk sanatıdır. yoktu, basketbolcuydum, Şeker Çünkü çoksesli müzik başka bir Spor’da oynuyordum. Annem çok huzur ve başka bir kafa yapabiliistedi. O küçük bir beldede büyü yor. Odak bir kitle bulmaya çalışmüş öğretmenleri konservatuara tım. Aklıma kadınlar geldi. Evde göndermek istemiş. Dedem hâşâ oturan sabah kadın programlarıkızımız şarkıcı mı olacak demiş. nı izleyen kadınlar. O yüzden teOnun içinde ukde kalmış. Annem levizyondaki bu programlara çok çok istediği için girdim konserva fazla çıktım. Hatta çok da eleştituvar sınavlarına. 300 kişi ara rildim opera sanatçısının işi ne disında ilk 9’a girdim. Ankara Dev ye. Ancak buradan tanıtabilirsin. let Konservatuvarı’nı kazandım. Luciano Pavarotti ilk Türkiye Bir yıl sonra sevdalısıydım mesle geldiğinde hangi aryayı seslenğimin. Belvedere şarkı yarışma dirdiğini kimse bilmiyor, ama kalsında en genç yarışmacı ödülünü dığı otelde kırdığı tuvaleti herkes alıp finale kaldım. Viyana’ya mü biliyor. Maalesef magazinsel bizik akademisine master için git liyor herkes. O yüzden bu kanaltim. Viyana Operası’na giren ilk dan o kadınlara seslendim. BöyTürk oldum. Ondan sonra da Av le yayıldı olay. İnsanlar tanıştı bu rupa macerası başladı. Strazkavramla.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle