Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 13 Şubat 2021 Cumartesi İtaat etme, şikâyet et! Bu senin hakkın Tülin Tezer, Renault’tan, Tesla’ya, Ford’a dünya devi otomobil, kamyon, iş makinası markalarına korna üreten Seger’in başındaki kadın yönetici. Şu anda 70 ülkeye korna satıyorlar. Uzayda bile korna çalmışlar. OLCAY BÜYÜKTAŞ Bir gün bir dost masasında ikimizin tatlı sert tartıştığımızı görünce bir dostumuz eşime “İtaat et, rahat et” demişti... Ve tabii ki bu kadim söz, ilk kez duyan beni benden almıştı. Evet, itaat edip rahat etmeliydi. Bu çok şahane bir fikir ama itaat edilen ben olduğum sürece... İşin şakası bir yana bu sütunlarda zaman zaman gündeme getirdiğimiz, önlenmesi için çaba harcadığımız, kadınlar olarak yaşama hakkını korumak üzere her gün yeniden mücadele verdiğimiz alanlardan biri şiddet. Özellikle de kadına ve çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi, kendimizi korumaya yönelik olduğu kadar çocuklarımıza da ödememiz gereken bir borç. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde son dönemde yıldızlaşan İstanbul Sözleşmesi dışında neler var diye araştırdığımda karşıma çıktı: 4320 sayılı “Ailenin Korunmasına Dair Kanun”... 1998 yılında yürürlüğe giren ve daha sonra Medeni Kanun’da öngörülen önlemlerden ayrı olarak ilgili yasanın Madde 1 (Değişik: 26/4/20075636/1 md.) ve Madde 2 – (Değişik: 26/4/20075636/2 md.) düzenlemeleriyle kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemeye dönük önemli bir adım atılmış. 4320 sayılı “Ailenin Korunmasına Dair Kanun” aslında oldukça özel önem taşıyor. Söz konusu kanun, aile içinde şiddete maruz kalan kadın veya çocuklara şahsen şikâyet bildiriminde bulunma olanağı tanıyor. Madde 1, Türk Medeni Kanunu’nda öngörülen önlemlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya cumhuriyet başsavcılığının bildirmesi halinde, aile mahkemesi hâkimi resen meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başkaca önlemlere de hükmedebiliyor. Komşu da şikâyet edebilir Diyelim ki evde şiddet var. Şikâyetinizi sözlü olarak karakola, dilekçe ile savcılığa veya aile mahkemesine yapabilirsiniz. Yasa size istediğiniz yere başvurma hakkını tanıyor. Ancak bazen karakol, savcılık ve mahkeme görevlileri, çeşitli nedenlerden ötürü, başvurunuzu almaya yetkili olmadığını söyleyebilirler. Yasada belirtilen hakkınızı hatırlatın ve ısrar edin, başvurunuzu almak zorundalar. Diğer yandan, karakola yaptığınız şikâyetin tarih ve numarasını not edin veya tutanağın bir kopyasını isteyin. Savcılık veya mahkemeye verdiğiniz dilekçenin bir kopyasını saklayın ve başvuru tarih ve numarasını not edin. Şikâyetin mutlaka sizin tarafınızdan yapılması gerekmiyor. Sizin yerinize komşunuz, arkadaşınız veya akrabanız da şikâyette bulunabilir. Siz de şiddete uğrayan komşunuz, arkadaşınız veya akrabanız için şikâyette bulunabilirsiniz. Acele cevap Mahkeme acele ve duruşma yapmadan karar vermeli. İlgili kurumlara başvururken kimliğinizi (nüfus kâğıdı, evlenme cüzdanı, pasaport, ehliyet) yanınızda bulundurun. 4320 sayılı yasa ile size sağlanan haklar ve olanaklar geçici, önlem niteliğinde. Kocanızın ya da diğer aile bireylerinden birinin size ve çocuklarınıza şiddet uygulaması nedeniyle ayrılmak veya boşanmak istiyorsanız, ayrıca cezalandırılmasını istiyorsanız başkaca davalar açmanız gerekebilir. Daha önce boşanma veya ceza davası açmış olmanız, bu yasadan yararlanmanıza engel değil. Diğer dava veya davalar devam ederken de bu yasadaki önlemlerin uygulanması için başvuruda bulunabilirsiniz.. Yasa ne sağlıyor? Aynı çatı altında yaşadığınız kocanız, kocanızın anababası, kardeşleri, size veya çocuklarınıza sözlü, fiziksel, duygusal, cinsel veya ekonomik şiddet uyguluyorsa bu yasadan yararlanabilirsiniz. Bu yasa ile eğer istiyorsanız şiddet uygulayan koca evden belli bir süre uzaklaştırılır, sizin evden ayrılmanız gerekmez. Ayrıca mahkeme koca hakkında başka tedbir kararları da verebilir. Örneğin: Şiddete ve korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması, evden uzaklaştırılarak eve ve işyerine yaklaşmaması, eşyalara zarar vermemesi, telefonla rahatsız etmemesi, silahı varsa polise teslim etmesi, alkol veya uyuşturucu madde kullanıyorsa bunları kullanarak eve gelmemesi, bunları evde kullanmaması gibi. Eğer koca, kararlara uymazsa üç aydan altı aya kadar hapis ile cezalandırılır. Kocanız hakkındaki önlemler geçici en fazla 6 ay için uygulanabilir. Gerekiyorsa tedbir kararı tekrar verilebilir. Mahkeme tedbir kararı süresince tedbir nafakası bağlanmasına da karar verebilir. Bu tedbir kararı mahkeme tarafından derhal verilir ve bunun için harç veya başkaca bir masraf ödemeniz gerekmez. Tanık veya doktor raporu göstermenize de gerek yok. Şehriban Kıraç’la İş’te Mola 5 kıtada korna çalıyor Türkiye’nin önde gelen korna üreticisi Seger Genel Müdürü Tülin Tezer’in makine mühendisliğinden mezun olup iş bulması pek kolay olmamış. İş ilanlarında hep “erkek eleman aranıyor” engeliyle karşılaşmış. Sonra erkek egemen bir alanda otomotiv yan sanayinde işe başlamış. Sonrası genel müdürlük ve aralarında Renault, Isuzu, Audi, Honda, MercedesBenz, Volkswagen, Tesla, Nissan, Ford, Dacia’ya, Karsan, Temsa, Otokar, DAF gibi dünya devlerine korna üretimi. Hatta uzaya çıkan Tesla aracın sesli ikaz cihazını da üretmiş. Şu anda 70 ülkeye korna satıyorlar. Seger Genel Müdürü Tülin Tezer, Seger’in hep kadın dostu bir şirket olduğunu belirtirken “Her şirketin bir kalite, çevre politikası vardır, biz bunun yanına bir de toplumsal cinsiyet eşitliği politikamızı oluşturduk” diyor. Tülin Tezer ile ağırlıklı erkeklerin çalıştığı otomotiv yan sanayindeki başarısını ve hayallerini konuştuk. u Seger’in hikâyesinden biraz bahseder misiniz neler yapıyorsunuz? Seger 1981’de kuruldu. Hemen hemen tüm araba modellerinde sesli ikaz cihazı olan korna olarak kullanılıyor. Binek araçlar, otobüs, kamyon, TIR, iş makinası, traktör gibi her alana ürün üretiyoruz. Renault gibi global markalra direkt ihracat yapıyoruz. Binek araçta Tesla’nın, ağır vasıtada MAN, Daimler gibi firmaların tedarikçisiyiz. Türkiye’deki tüm üreticilere korna tedarik ediyoruz. Üretimimiz Bursa’da. 16 yıldır da Çin’de üretim merkezimiz var, orada da üretiyoruz. Rusya’da satış ofisimiz var. Toplam 350 kişi çalışıyor. Bunların 190’ı Bursa fabrikamızda. Toplam korna üretim kapasitemiz yıllık 16 milyon adet. Yenileme pazarında da kornalarımız var. Yaklaşık 70 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 7580’i ihracat. İhracatın büyük bölümü Avrupa’ya yenileme ürünleri ise Kuzey Afrika, Ortadoğu, Asya Pasifik, Latin Amerika bölgelerini kapsıyor. 5 kıtada ürünlerimiz satılıyor. Yıllık 24 milyon dolar ciromuz var. u Tesla’nın uzaya giden aracına da siz mi korna ürettiniz? Muhtemelen bizim kornamız kullanılmıştır. Çünkü o dönem korna tedarikçisi bizdik. 78 yıldır Tesla ile çalışıyoruz. İlk elektrikli araçlarına da üretim yaptık. Yeni modellerin artmasıyla Tesla ile iş hacmimiz de yıldan yıla artıyor. u Coğrafya ya da ülke bazında korna sesleri değişiyor mu? Elektrikli araçlarda salyangoz ve disk tipi diye iki korna çeşidi tercih ediliyor. Kornalar kullanım alışkanlıklarına göre şekilleniyor. Avrupa’da şehir içinde çok fazla korna kullanımı yok. O pazarlarda salyangoz korna daha çok tercih ediliyor. Çünkü sesi daha tok ve daha uzağa taşıyan bir yapısı var. Asya Pasifik ülkeleri, Afrika, Ortadoğu gibi ülkelerde günlük hayat içinde şehir içinde korna kullanımı daha fazla. Bu ülkelerde disk tipi daha tiz sesli ve yakındaki alana ses veren korna modelleri tercih ediliyor. u Seger’e nasıl başladınız, erkek egemen bir alanda nasıl genel müdürlük statüsüne geldiniz, zor olmadı mı? 1989’da Uludağ Üniversitesi makine mühendisliği bölümünden mezun oldum. otomotiv sektörü kadınları işe alma fikrine çok da açık değildi. O dönemde çok firmaya başvurdum ama kadın olduğum için tercih edilmedim. Sonra yolum Seger ile kesişti. Seger 30 yıl evvelinden kadınlarla çalışma fikrine açıktı. İlk kalite bölümünde başladım çalışmaya. 10 sene sonra mühendislik departmanına geçtim. 2008’de genel müdür olarak atandım. Çalışanların yüzde 25’i kadın u Kendinizi kabul ettirme anlamında zorluk yaşadınız mı? İlk başladığım yıllarda hep atölye ortamında çalıştım. O dönemde ufak tefek önyargılar oluyordu. Ama sonuçta kararlı durursanız önyargıların üstesinden geliyorsunuz. İnsanlar da sizi kabulleniyor. Sonrası desteğe dönüşüyor. Tepeden gelen bir genel müdür olmadığım için zorlukla karşılaşmadım. Seger’de kadın erkek birlikte çalışma kültürü çok yerleşti artık. Toplam çalışanların yüzde 25’i kadınlardan oluşuyor. Beyaz yakada yüzde 30’a çıkıyor. Montaj atölyesinde de plastik enjeksiyon bölümünde de çalışan kadınlarımız var. u Toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili çalışmalarınızdan dolayı çok ödül de aldınız, bu başarının sırrı ne? Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını 2017’de Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirme İlkeleri’ne (UN Women Empowerment Principles UN WEPs) imza atarak kamuoyuna da duyurmuştuk. Şirket içerisinde bir eşitlik grubu oluşturduk. Sonrasında toplumsal cinsiyet eşitliği politikası oluşturduk. Her şirketin bir kalite, çevre politikası vardır biz bunun yanına bir de toplumsal cinsiyet eşitliği politikamızı oluşturduk. Bursa Platformuna katıldık. Aile içi şiddete karşı çalışmalar yapıyoruz. Bu gerçekten toplumsal bir sorun acı bir şekilde yaşıyoruz. Sabancı Vakfı ve BM Nüfus Fonunun gerçekleştirdiği iş dünyası aile içi şiddete karşı gerçekleştirdikleri projeye katıldık. Çalışanlarımızı aile içi şiddete karşı bilinçlendimek için Mor Salkım Derneği ile protokol imzaladık. Bunun bir yansıması olarak da ödüllendiriliyoruz. Bu hem bize güç veriyor hem de bu alandaki motivasyonumuzu arttırıyor. Önyargıları yıkmalıyız u Çalışma hayatında kadın sayısı hala çok düşük, bu oranı arttırmak için neler yapılmalı? Türkiye’de kadınların iş güçüne katılımı yüzde 32’ler seviyesinde, pandemi nedeniyle de düşüyor. Her şirkette kadın ve erkeğin birlikte ve eşit seviyelerde bulunması şirketlere büyük kazanımlar sağlıyor ve verimliliği artırıyor. Bu gerçeği şirketlere ve yöneticilere anlatmak gerekiyor. Cam tavanları oluşturan ön yargıları yıkmak lazım. Tabi burada eğitim ve rol modeller çok önemli. Kız çocuklarını iş hayatına sokmak için belki lise çağlarına inmemiz lazım. Rol modelleri o çocuklara göstermemiz gerekiyor. Bunu yasalarla desteklemek lazım. Kadın kotaları da konulabilir. u Girişimci olmayı düşünen kadınlara neler önerirsiniz? Cesaretli olsunlar. Kadınların da kendilerine koydukları bir takım ön yargılar var, önce bu önyargıları kadınlar kırmalı. Erek işi kadın işi kavramını öncelikle beynimizde yıkmalıyız. Kadınlar başarılı olacaklarına kendilerini inandırmalı, sorumluluk almaktan kaçınmamalılar. İş yaşamında yükselmeleri için kendilerini her anlamda donatmaları gerekiyor. Açık kapı politikası uygularım u Günlük rutininiz nasıl? Pandemi ile çalışma şeklimiz değişti. Artık her şey online. İletişime çok önem veriyorum. Klasik bir genel müdür değilim, yani özel bir oda formatım yok, açık kapı politikasını uyguluyorum. Her şeyi konuşarak hallediyoruz. Her türlü kararı birlikte alıyoruz. Her kararımı onlara danışırım. u Tutkularınız, hobileriniz neler? Fırsat buldukça kitap okurum. Teknolojik gelişimlerle ilgili videolar izlemeyi seviyorum. Yeni teknoloji, gelecek nereye gidiyor tarzı şeylere meraklıyım. Yürüyüş yapmayı seviyorum. u Ne dinlersiniz? Türküleri çok severim. İçinde bulunduğum moda göre değişiyor ama sanat müziğini, klasik müzik müziği de çok severim. Zeki Müren, Sevcan Orhan ve Funda Arar’ı dinlemeyi seviyorum. u Neleri izlemekten hoşlanıyorsunuz? Daha çok Netflix izliyorum. Gerçek yaşam, biyografik filmler ilgimi çekiyor. Oradan da kendime dersler çıkarıyorum. Kitap seçimim de daha çok tarihsel ve gerçek olaylardan yana olur. u Dostlarınızı neye göre seçersiniz? En büyük değerim dürüst olmak. Dürüstlükten korkmamak gerekiyor. Samimiyet çok önemli. Hayalim daha özgürlükçü bir Türkiye u Nasıl bir Türkiye hayaliniz var? Çoğu değerimizi kaybettik, daha ileriye gitmemiz gerekirken geriye gittik. İnsanların dürüst olduğu, bir takım değerleri kaybetmediği, herkesin düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir Türkiye hayal ediyorum. Daha fazla teknoloji ürettiğimiz bir ülke olmalıyız. cumartesi@cumhuriyet.com.tr cumhuriyetcumartesi 13 ŞUBAT 2021 SAYI: 22 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni: Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür: OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr n Yayın Danışmanı: İPEK ÖZBEY n Görsel Yönetmen: ELİF TOKBAY n Sayfa Tasarım: ECE KURTULUŞ DURSUN n Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer Törün Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın