24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

19 Aralık 2020 Cumartesi 5 2020’nin bitişini kutlama zamanı “Yeni yıla nasıl girerseniz bütün bir yıl öyle geçer” derler. Nasılsa hepimiz evdeyiz, bari ruh halimiz yüksek olsun dedik, evde yılbaşı havasına girelim diye öneriler sıraladık... Söylemesi bizden, hayata geçirmesi sizden... AĞACINIZI KENDİNIZ YAPIN u Bir ayna, farklı ölçülerde kutular ya da kitaplar... Tek yapmanız gereken üst üste dizmek ve aynanın yansımasını kullanmak. Yeşile boyayacağınız kutular, yeşil kapaklı kitaplar ve belki en üste küçük bir süs. Yılbaşı ağacınız hazır. Aynı sistemi kitap rafında da uygulayabilirsiniz. u Evinizdeki bir bitkiyi süsleyin, hem bitkisel hayatına bir renk gelsin, hem yılbaşı ağacınız olsun. u Yünden ponpon yapmayı biliyorsanız farklı ebatlardaki ponponları, kartondan yapacağınız bir külahın etrafına yapıştırın, yumuşacık yılbaşı ağacınız karşınızda. u Merdiveni de şaşırtın kendinizi de. Koyun merdiveni camın kenarına, dolayın etrafına ışıklı süsleri. HEDİYE ÜRETIN u Pandemi döneminde ekmek yapmayı herkes öğrendi değil mi? Cevizli, ekşi mayalı, tam buğdaylı, çavdarlı... Bu yıl da hediyeniz ev yapımı mis kokulu bir ekmek olsun. Ya da bir kutu kurabiye... Reçel, marmelat... Tek yapmanız gereken paketleyip süslemek. u En rahatlatıcı hobilerden biri de örgü örmek. Arkadaşınızın sevdiğin renklerde bir atkı örmeye ne dersiniz? Hem kolay, hem rahatlatıcı. Ve de sıcacık. EVDE MAMA YAPIN Elif TOKBAY Veteriner Hekim Ayça Çamsakız, sokakta yaşayan hayvanlara evde neler yapabileceğimizi anlattı. u Hayvan dostlarımıza hazırlayacağımız gıdalar yağsız ve tuzsuz olmalı. Et suyunda haşlanmış yoksa bulyon da olabilir makarna ya da pilav, içine katılacak beyaz et, kırmızı et, yağı alınmış tonbalığı, tuzu alınmış beyaz peynirle yaş mama kıvamında mama hazırlamış oluruz. u Evde haşlanmış balık, tavuk, ciğer, kırmızı et, püre havuç, esmer pirinç, buğday unu ile fırında kendimiz de kuru mama benzeri mama yapabiliriz. Beyaz ve kırmızı et kemikleri asla verilmemeli. u Ayrıca marketlerden alınabilecek profesyonel markaların yan ürünleri de ekonomik fiyatlı olarak satın alınabilir. u Kuşlar için vücut sağlığına uygun formüle edilmiş içinde sebze, meyve, tohum, tahıl, vitamin ve mineral olan pelet yem satın alınıp verilebilir. Kurumuş ekmek ıslatılabilir. Kırık mısır, buğday, arpa, pirinç, kırık mercimek, burçak, yulaf ezmesi, darı, parçalanmış yerfıstığı, kinoa, ketentohumu verilebilecek sağlıklı gıdalar arasındadır. u Taze su her daim bulunmalıdır. Şef Rafet İnce’den Fırında Hindi Dolması YAPILIŞI: 1Süt, zeytinyağı, salça, ezilmiş sarmısak, tuz ve karabiberi ekleyip karıştırın. Hindiyi limon ile iyice ovun. Hazırladığınız sosu hindinin her tarafına sürüp üzerini streç filmle kaplayıp buzdolabında 34 saat bekletin. 2Baldo pirinci yıkayın, üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyip 20 dakika bekletin. 3Tencerede tereyağı ve ayçiçek yağını ısıtın. Yemeklik doğradığınız soğanları ilave edip kavurun. Ardından tavla zarı büyüklüğünde doğradığınız ciMALZEMELER: 1 büyük hindi, 100 ml süt, 10 ml zeytinyağı, 10 gr biber salçası, 3 diş sarmısak, 5’er g tuz ve karabiber, yarım limon, 250 gr baldo pirinç, 25 gr tereyağı, 10 ml ayçiçek yağı, 2 kuru soğan, 300 gr hindi veya tavuk ciğeri, 25 gr dolmalık fıstık, 1/4 demet maydanoz, 1/4 demet dereotu, 2 elma, 3 armut, 10 kuru incir. ğer ve dolmalık fıstıkları ilave edin. 4 Süzdüğünüz pirinci ekleyip 23 dakika kavurun. Üzerine 2 su bardağı suyu ilave edip karıştırın. Tuz, karabiber ve yenibaharla lezzetlendirin. Pilav suyunu çekinceye kadar pişirin. Burada pilavın az pişmesi önemli. 5 Pilavı ocaktan alıp üzerine ince kıyılmış maydanoz ve dereotu serpin. 6 Marine olan hindinin içine pilavı dikkatlice doldurun. Geniş ve derin bir fırın tepsisine hindi etini yerleştirin. Etrafına kabuğu soyulmuş elma ve armut dilimlerini ve kuru incirleri yerleştirin. 7Hindinin ayaklarını yanmaz bir ip ile bağlayın. Pişerken iyice kızarması için üzerine 1 yemek kaşığı tereyağı sürün. 8 Tepsinin yarısına gelecek kadar su ekleyin. Üzerini önce yağlı kâğıt, sonra alüminyum folyo ile kapatın. 9 Önceden ısıtılmış 200°C fırında en az 3 saat pişirin. Pişerken ara ara kontrol edip yemeğin suyunu hindinin üzerine gezdirin. 10 Fırından çıkarmaya yakın üzerindeki yağlı kâğıdı ve alüminyum folyoyu alıp kızarıncaya kadar pişirin. Afiyet olsun. Yılbaşına yaraşır Çapamarka Barlar Müdürü Öztürk Koca’dan yılbaşına özel kokteyl tarifi Hibiskus gül martini l Cin 4 cl l Chambord likör 2 cl (ahududu) l Hibiskus gül sosu 8 cl l 1/2 lime suyu l 1 yumurta akı Bütün ürünleri shakera konulduktan sonra buz ile çalkalıyoruz. Shaker yoksa kapalı bir kavanoz ile de yapabilirsiniz. Sonra buzlu bardağa süzüp servis ediyoruz. Hibiskus gül sosu 1/2 litre için l 500 ml sıcak su içine l 100 gr hibiskus l 10 gr gül kurusu l 100 gr toz şeker l Ekleyip iyice karıştırıyoruz, yarım saat bekledikten sonra süzüyoruz. O özel kıyafet dolapta beklemesin Modacı Özlem Süer’den öneriler Muhakkak özel bir hazırlık içinde olmamızı bu yılbaşı öneriyorum. Enerjik olmak istersek kırmızı, yeşil gibi güçlü renkleri, daha kutlama duygusundaysak altın, gümüş gibi ışıltılı etkileri, daha yumuşak ve huzur ise mottamız ten tonları, vizon gibi açık tonları kullanmayı seçelim. Gardırobumuzda giymeyi ertelediğimiz şık bir giysiyi tercih etmek bizi neşelendirebilir, ya da konforlu bir tayt, ışıltılı triko oversiz kazak ve sıcacık çoraplar da bize çok iyi gelecektir. Saat 00.00’da sürpriz bir ikinci şıklıkla akşamı kutlamak da evde olmanın avantajı olarak kıyafet değiştirme şansıyla bize mutluluk verebilir... Yılbaşı şıklığına kadife, simli jakarlı ya da yumuşak bir brokar, sıcacık kocaman bizi saran bir moher hırka, ya da sırt dekolteli bir mini elbise, hepsi gecemize renk katacaktır. Son olarak senenin en hit parçası takım sweat eşortman looklar, ya da triko takımlar demek istiyorum. Görüntülü aramalar için evimizde fotojenik bir yılbaşı köşesi de hazırlayalım. Herkese mutlulukla gelsin yeni yıl... Bu filmler EVDE geçiyor Sinema yazarı Murat Erşahin öneriyor Hazır evde otururken öyküsünün çoğu evde, tek göz odada geçen kült filmler geldi aklıma. O kadar çok ki, işte bazıları: • Rear Window / Arka Pencere (1954 – Alfred Hitchcock) • Una giornata particolare / Özel Bir Gün (1977 – Ettore Scola) • Home Alone / Evde Tek Başına (1990 – Chris Columbus) • Death and the Maiden / Ölüm ve Bakire (1994 – Roman Polanski) • Amour / Aşk (2012 – Michael Haneke) • Sleuth / Kanlı Şaka (1972 Joseph L. Mankiewicz) • The Party / Tatlı Budala (1968 – Blake Edwards) • 8 Femmes / 8 Kadın (2002 François Ozon) • The Others / Diğerleri (2001 Alejandro Amenábar) • Panic Room / Panik Odası (2002 – David Fincher) • The Amityville Horror / Kuşku (1979 – Stuart Rosenberg) • Le grande bouffe / Büyük Tıkınma (1973 – Marco Ferreri) Alper Hasanoğlu de anima Ölümlü kadınların deli çığlıkları… Olimpos tanrıları en az insanlar kadar kötü huylara sahipti. Onların arasında da kimseden çekinmeden içindeki kötüyü hemen ortaya çıkaran, bedensel arzularına ket vurmayı bir saniye bile düşünmeden yaşayan, tanrılar tanrısı Zeus’tu. Thebai kralı Kadmos’un bütün hayatı Zeus’un bu düşüncesizliklerinin sonuçlarıyla boğuşarak geçti. Henüz ailesiyle Lykia’da yaşarken, güzel kız kardeşi Europe’ye göz koydu Zeus. Çok cazip bir boğa kılığına girip güzel prensesi sırtına attığı gibi uzaklara kaçırdı. Bir daha haber alınmadı ondan. Kadmos, babasının isteği üzerine uzun süre kız kardeşini aradı, yıllar sonra Delphoi kâhininin sözünü dinleyip vazgeçti bu çabasından ve Thrakia’da Thebai şehrini kurdu. Savaş tanrısı Ares’le aşk tanrıçası Aphrodite’nin kızı Harmonia’yla evlendi. O zamana kadar oradan oraya sürüklenerek geçen hayatını bir düzene sokmak istiyordu. Ama kızı Semele sonuçta Aphrodite’nin torunuydu ve böyle bir güzelliğin Zeus’un dikkatini çekmemesi mümkün değildi. Güzeller güzeli Semele Zeus’un ölümlü sevgilisi oldu. Zeus’un kıskanç eşi, evliliğin koruyucusu Tanrıça Hera bu ilişkiyi ne yapıp edip bitirmeye kararlıydı ve Semele’nin ilişkisinde daha çok şey istemesini sağlayarak kendi ölümünü hazırlamasına yol açtı – kadın arzularının peşinden koşunca cezalandırılıyordu hep; edebiyat tarihi bunun örnekleriyle doludur. Madam Bovary de Anna Karenina en bilinenleridir. Sonuç olarak ona sunulanla yetinmedi Semele ve Zeus’tan, Hera’ya nasıl gözüküyorsa kendisine de öyle gözükmesini istedi ısrarla. Kederler içindeki Zeus, en yumuşak yüzüyle girdi yatağına sevgilisinin ama yıldırımların içinden sağ çıkması mümkün değildi ölümlü birinin. Aşkın ateşi yanıp kül etti Semele’yi. Tek kurtarabildiği koca Zeus’un, Semele’nin karnındaki altı aylık bebek oldu. Kendi baldırına yerleştirdi onu ve doğana kadar korudu. Dionysos geldi dünyaya böylece, hem de iki kere doğarak. Hera onun da peşini bırakmadı elbette. Tanrıça da kötüydü, en az Zeus kadar… HHH Olimpos tanrılarının en tuhafı, en ele avuca sığmaz olanıdır Olimpos. Bir kız kadar güzeldir bir kere. Upuzun sarı saçları, fildişi parlaklığında bir teni, her yeri kaslı Yunan tanrılarından farklı, zarif bir vücudu vardır. Diğer tanrılar gibi gökyüzüne değil yeryüzüne aittir o. Büyük büyük ninesi “Toprak Ana” Gaia doğurmuştur sanki onu. Zeus Hera’nın hışmından kaçırır oğlunu ve Nysa Dağında nymphalara, güzel ve çılgın perilerin bakımına bırakır. Nysa Dağı’nda özgür ve güzel perilerle çok güzel bir çocukluk yaşayabilirdi Dionysos ama Hera’nın gönderdiği titanlar paramparça ettiler çocuk tanrıyı. Etlerini hoş kokulu baharatlarla pişirip yediler. Bir tek kalbi kaldı geriye, gözlerinden kaçmıştı. Zeus’un annesi Rhea buldu onun kalbini ve yeniden can verdi Dionysos’a. Zeus’un öfkesi korkunç oldu ve o da yakıp kül etti Dionysos’u yiyen titanları. Bir efsaneye göre insan titanların küllerinden doğmuştur. Bu nedenle denir, titanların vahşeti ve Dionysos’un çılgın coşkusu yan yanadır insanın ruhunda. HHH Hera’nın gazabından kaçarken görmediği yer kalmadı Dionysos’un. Gittiği her yere yeni bir hayat biçimi de götürdü bu tuhaf tanrı ve yeni bir din doğdu. Korkunun değil tutkunun hâkim olduğu, kadınların arzularını bastırmadan çılgınca sevişebildikleri, kuralların belirlediği düzenin değil şarap sarhoşluğunun özgürlük sunduğu bir hayattı vaad edilen. Sonunda doğduğu topraklara geri geldi Dionysos. “Lydia’nın altın ovalarından”, “İran’ın güneşle kavrulan kırlarından”, “Media’nın buzlarla örülü topraklarından”, “saadet diyarı Arabistan’dan”, “tuzlu denizin kıyısında uzanan Asya ülkesinden” Thebai şehrine. Semele’nin kız kardeşi Agave’nin oğlu Pentheus’tu artık Thebai kralı ve farklı olana, ötekine tahammülü yoktu. Dionysos’un onun yerine geçmek isteyen bir sahtekâr olduğunu düşünüyordu ve erkeğin egemen olduğu düzenin sürüp gitmesi için onu ve nereye giderse gitsin onunla birlikte dolaşan müritlerini, şarap içip vahşi hayvanların sırtında ormanlarda, dağlarda bağıra çağıra dolaşan, çılgınca dans ederek özgürce sevişmekten korkmayan mainadları, bakkhaları yok etmeye karar verdi. Ama yalnızca kırlarda değil, şehrin sokaklarında da özgürce dolaşıp durmadan zevkü sefa içinde yiyip içen, meydanlarda oturup sohbet edip eğlenen, uykuları geldiğinde oldukları yere kıvrılıp uyuyan kadınlar, şehrin uslu kadınlarının da aklını çeldiler. Ayaklar altında ezilerek paramparça edilen üzümün acılarından süzülüp toprak testilerde bekletilen o kutsal sıvı yalnızca mainadların ve bakkhaların ruhlarını özgürleştirmiyordu artık. Thebai’nin kadınları da Dionysos’un kanıyla sarhoş olup kendilerinden geçiyorlardı. Bütün hücrelerinde Dionysos, önlerine çıkan ve kendilerine katılmayan herkesi parçalıyorlardı. Pentheus da kurtulamadı öfkeli kadınların gazabından ve ellerindeki kutsal asaya geçirdikleri kesik başıyla kralın, şehrin sokaklarında çılgınlar gibi zaferlerini kutladı Thebaili kadınlar. Devrim çocuklarını yer. Pentheus’un başının geçirilmiş olduğu asa, thyrsos annesi Agave’nin elindeydi… HHH Gövdesinin belden aşağısı keçi olan satyrler, nympheler ve mainadlar Dionysos’un etrafında acı ve sevinci bir arada yaşıyorlardı ve şaraptı onları coşkuyla acıya da ve sevince de götüren. Silenos, yaşlı bir Satyr’di ve Dionysos’u büyüten oydu. Tragoidia, tragos keçi oidie türkü kelimelerinden gelir. İnsanın en derin acılarını Dionysos kaynaklı tragedyalarda izlememiz, en tutkulu yaşantılarını onun adına düzenlenen ve baharın gelişini simgeleyen Dionysia şenliklerinde okunan dithyramboslarda duymamız ondandır, şaraptandır… ÇİZEN: Özge Ekmekçioğlu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle