23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 AĞUSTOS 2018, CUMARTESİ SAYFA 3 Komedi birBirilerini kızdırmadan espri yapmak mümkün değil mi? mayın tarlası GÜLİZ ATSIZ NOYAN Her şey bir arkadaşımın Facebook’ta “Hasan Minhaj: Homecoming King, izleyin” yazmasıyla başladı. Aç olmadığım halde buzdolabının içine baktığım gibi, Netflix içeriklerini karıştırdığım bir gündü. Demek hem sıkılmışım, hem kararsızım, hem de tembel. “Güçlü Kadın Karakterlerin Olduğu Tarihi Diziler” gibi aşırı spesifik bazı kategoriler bile görüyorum ama esas ihtiyacım olan “Gezinme süresini aştın, biz rastgele bir şey başlatıyoruz, otur izle” kategorisi yok. Bakınma süresi uzadıkça her şeyi izlemişim gibi gelmeye başlıyor ama bunun bir yanılsama olduğunun da farkındayım. Aklıma Hasan Minhaj tavsiyesi geldi. Açtım baktım, bu ne bir dizi, ne de bir film; tek kişilik standup gösterisi. Daha iyi bir fikrim olmadığından Minhaj’ı açtım. “Beğenmezsem kapatırım” dedim, emin olmadığım her şeye başlarken söylediğim bir yalan. Bir saat boyunca o kadar güldüm ve gözümün önünden o kadar çok hikâye geçti ki, bittiğinde daha yok mu diye bakınmaya başladım. The Office, Seinfeld, Curb Your Enthusiasm, Friends… hepsi çok sevdiğim diziler. Ara sıra SNL ve Adam Sandberg videoları aratırım. Kimmel, Fallon, DeGeneres Youtube’da karşıma çıkınca izlerim. Siyasi duyarlılık Ancak kabul etmek lazım ki tek kişilik bir şov, ne konuklu gece programlarına benziyor ne de komedi dizilerine. Bambaşka bir ritmi ve espri anlayışı var. Minhaj’dan sonra Netflix’teki “standup” kategorisine resmen dadandım. Chris Rock, Amy Schumer, Aziz Ansari, Cem Yılmaz, ne bulduysam uç uca ekleyip izledim. Minhaj’dan önce izlediğim tek standup, Yılmaz Erdoğan Cebimdeki Kelimeler’di. Başka bir deyişle Antik Yunan’dan beri standup izlemiyordum. Bir süre böyle gittikten sonra, Dave Chapelle’in bir gösterisinde, pek çok kişinin, özellikle de LGBTİ topluluğunun kendisinden hoşlanmadığını, buna trans bireyler hakkında bir esprisinin sebep olduğunu anlatmasına denk geldim. Zaten artık birilerini kızdırmadan espri yapmanın mümkün olmadığından bahsetti. Önce kendisine hak verdim. Sonra tartışmalara sebep olan espriyi tekrarladı ve keşke çirkin olduğu kadar komik de olsaydı, ama değildi. Chapelle’den sonra standup’a biraz ara verdim. Bu sefer de Comedians in Cars Getting Coffee’ye dadandım. Jerry Seinfeld her bölümde, bir komedyeni eski bir arabayla alıp kahve içmeye götürüyor. Burada da bazı komedyenlerle siyasi duyarlılık üzerine konuşuldu. Margaret Cho, kendi deneyiminden yola çıkarak tecavüz üzerine espriler yaptığı için, sahneden kovalanmış. Seinfeld, bir şovunda sarhoş bir sürücü üzerine espriler yaptığı için çıkışta izleyicilerden Hasan Minhaj biri kızını sarhoş araba kullanan birisi yüzünden kazada kaybettiğini söylemiş ve böyle bir konuyu espri malzemesi yaptığı için onu kınamış. Bu politik duyarlılık meseleleri, Türkiye’de de özellikle Recep İvedik etrafında sıkça gündem oluyor. Komedi gerçekten de bir mayın tarlası. Neye elini atsan, sonunda zülfü yâre dokunmamak mümkün değilse, o zaman kimse gülmesin mi? Bir yandan da her şey gibi gülmek de politik bir eylem değil mi? Komedi gülüp geçileme Neye elini atsan, sonunda zülfü yâre dokunmamak mümkün değilse, o zaman kimse gülmesin mi? Bir yandan da her şey gibi gülmek de politik bir eylem değil mi? Komedi gülüp geçilemeyecek kadar ciddi bir iş değil mi? yecek kadar ciddi bir iş değil mi? Galiba ben çözümü buldum. Ne zaman bir grup insan aşırı genelleştirilip karikatürize edilirse, işler tatsızlaşıyor. Tipler yerine karakterler üzerine kurulu bir komedi, sanki amacına ulaşıyor. Bilmiyorum, iki ay boyunca durmadan Amerikan komedileri ve Hükümet Kadın, Bir Kadın Bir Erkek gibi bir iki Türkçe komedi izledikten sonra benim vardığım amatör sonuç bu. Bu gündemde tek çare Şimdi yazıyı bitirip, Comedians in Cars Getting Coffee’yi açıyorum. Bağımlı gibiyim. Sadece bunu izliyorum, bazı sahneleri başa alıyorum, bazı bölümleri tekrar izliyorum, bazı şeyleri not alıyorum, ekrana yapışmış vaziyetteyim. Bilgisayarda kapıyorum, telefonda açıyorum veya televizyonda açıyorum ama ayrı kalamıyorum. Zaten bir süredir sosyal medyada, televizyonda, hatta gerçek hayatta gerçek insanlarla, gazetede vs, doların yükselmesi ve nemin sıcaktan daha kötü olması dışında hiçbir konuşmaya şahit olmadım. Çareyi, rastladığım ilk klimalı ortama kendimi kilitleyip, sabahtan akşama komedi izlemekte buldum. ‘İnsanlar birbirlerini azıcık destekleseler, çünkü hepimiz çok sıkıldık’ ‘Aslında biz bize yeteriz’ ARTEM İS GÜNEBAKANLI Padme, kurulduğu 2015’ten bu yana bir EP ve iki albüm yayımladı. Türkçe ve İngilizce şarkılarında hem dünyanın bu coğrafyasına özgü sorunları, hem tüm insanlığın ortak dertlerini duymak mümkün. Son albümlerinin adı, grubun davulcusunun IBAN numarası. ? Facebook sayfanızdaki bilgi metninde hizmet sektörünün en alt katmanlarında çalışarak hayatlarınızı sürdürdüğünüzü söylüyorsunuz. Burada müzisyenliğin tam zamanlı bir meslek olabilmesiyle ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum. Genel olarak part time veya ekstra işler yapıyoruz (garsonluk, barmenlik, tercümanlık, fuar işleri vb.) ama şu aralar çalışmayı çoğunlukla bıraktık, parasız veya az parayla yaşamayı öğrendik. Müzisyenlik bir meslek mi veya bir meslek olabilir mi, hiç bilmiyoruz. Çünkü para ‘kazandıran’, yaptığımız diğer işleri düşününce hiçbiriyle bağdaştıramıyoruz. Müzik yaparken tutkuyla yapıyoruz, en temelinde eğleniyoruz. Diğer işler her zaman ölüm gibi. Müzikten şu ana kadar 1 lira bile kazanmadık sanırım. Konserlerden, satışlardan aldığımız hep kayıtlara gitti. Kazansak daha iyi olurdu ama çok da mühim değil. Maddi olarak bir mutsuzluğumuz yok çünkü standartları olan insanlar değiliz, çok paraya ihtiyacımız yok sanırım. ? Punk, ortaya çıkışından beri sosyal/ bireysel sorunları dile getiren ve bunu oldukça sivri tavırlarla yapan bir tür. Diğer yandan, her sahne zamanla kendi muhafazakâr yapılarını da oluştura biliyor. Sizin ifade ettiğiniz konularla ilgili beklemediğiniz tepkiler aldığınız oldu mu? Evet tabii ki, anlam veremediğimiz durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bazı punk abiler çok azınlıktalar devrecilik yapabiliyor. Onların yerinde olsak yeni jenerasyona biraz daha ışık tutup yardımcı olmaya çalışırdık herhalde. Yunanistan’da birkaç kere çaldık ve İtalya’da da bu müziği yapan çok tanıdığımız var. Oradaki genç gruplara “Bunları yaşıyor musunuz?” diye sorunca şaşırıyorlar, anlattıklarımıza inanamıyorlar. ? Müziğin üretimi kadar paylaşımı üzerine de kafa yorulan bir dönemdeyiz. Son albümünüzün İstanbul çıkışlı punk rock grubu Padme ile bir meslek olarak müzisyenlik ve bağımsız müzik sahnesinin ihtiyaçları üzerine... adının IBAN numarasından oluşması bence bugünün ruhunu çok iyi yakalıyor. Buna nasıl karar verdiniz? Herhalde 67 ay önceydi, albümün kaydına yeni başlamıştık. Evde oturuyorduk, ben (Toprak) “Oğlum, albümün adı IBAN numaran olsun mu?” diye sordum Orhan’a. Orhan da “Olsun” dedi. Sonra birkaç kere daha konuştuk, her seferinde konuşup güldük, öyle karar verdik. Müziğin fast food haline geldiğini ve insanların tüketip kenara attığını düşündüğümüz için veya müziğin ticarileşmesi işine gelen insanların açgözlülüğüyle dalga geçmek için bu ismi tercih ettiğimizi düşünenler hatalı. İsim ironik falan değil. Bize para göndersinler diye bu ismi seçtik. Gerçekten açız. ? Kayıtlardan kliplere, konserlerin organizasyonundan duyurulmasına her şeyle kendiniz ilgileniyorsunuz. Sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da konserler veriyorsunuz. Müziğin dinleyiciye ulaştırılmasındaki bu zincirde iyi işlemediğini, değişmesi gerektiğini düşündüğünüz noktalar var mı? Açıkçası neyin nasıl olması gerektiğini bilmiyoruz. Müziğimizin ve söylediklerimizin daha çok insana ulaşmasını tabii ki isteriz. Fakat müzik, bu devirde sadece popülere hitap etmesi gereken ve üzerinden sadece para kazanılan bir şeye dönüştüğü için kimseden bir şey beklemiyoruz. Ülkemizde bir sürü kolektif var, hepsi de güzel şeyler yapıyorlar. Müzik şirket işi değildir. İnsanlar birbirlerini azıcık destekleseler, konserlere gelseler, daha çok arkadaş edinsek daha güzel olur. Çünkü hepimiz çok sıkıldık ve aslında biz bize yeteriz.  C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle