22 Nisan 2025 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Söylen-roman diliyle anlatı… Öyküde, geleneksel hikâyemizden ötürü sanki bir ataya sahibiz ama Ahmet Mithat üstadın onca çabasına karşın romanda yine de üvey atayla yol alıyoruz. Yok uyarlama yok çeviri, hep çeviri, talim hep talim romanda. Onun için roman sanatına dönük çabaların dikkatle izlenip bu doğrultuda alınan yol varsa eğer, üzerinde durulmadan geçiştirilmemesi gerekiyor. ekin Sönmez’in kar-orman Bu yanıyla “katılımcı erk kaplı doğal-kültürel döngü- anlamında düzenli içsel güvenlik, T leri de işe katıp Erzurum’dan örgün bir otorite, üretileni ocakta Sarıkamış’a, Kars’a, Ardahan’a uza- ölçülü tüketme yönetimi” aracılığıyla narak verimlediği iki roman evrenin- aileyi de bir tür “devlet” kılar. de yol alırken, onunla yarım yüzyı- Böylece, “Kıtlıkta kıranda, savaşta lı aşkın süre önce başlayan Yansıma barışta” gösterdiği dirençle tüm yöre dönemi ilişkilerimizi de anımsadım Rus işgaline karşı ayakta kalabildiği ister istemez. Sözünü edeceğim ro- gibi, “salgın vebadan, koleradan, manlara geçmeden önce bu ilişkiye daha beteri başıbozuk, yağmacı at de kıyısından şöylece değineyim. hırsızlarından” da korunabilir. (GG, 432, 433, 318) YAZAR, YAYINCI OLARAK Öte yandan “Erzurum çok çok şey TEKİN SÖNMEZ… bilir ve fakat söylemez…” (GG, 78) Tekin’in bir kültür gezgini, araştır- İkinci romanda (EE) Cumhuriyet ile macı, yazı ya da görsel yoluyla bun- birlikte köyden kasabaya, kente geçiş ları paylaşan yazar, şair, belgeselci anlamında çıraklığın yeterince işlene- ği hüneri öne çıkaran öz çer- olduğunu biliyorsunuz elbet. mediği, kültürel devrimler sürecinde çevesinde bir akış getiriyor. Onun yaşamımda özel bir yeri var; 1965’te Sa- bu olgudan Köy Enstitülerine benzer Osmanlı ayırdında olmasa mi Karaören’le başlayan yazarlığımın, edebiyat biçimde yararlanılabilecekken başa- da “Erzurum yanacaksa, dünyasında yaygın anlamda yer buluşunun, so- rılamadığı, o yaratkan insanların kö- Anadolu Anguru’ya dek mutlaşıp kabul görüşünün 1973-75 arasında Tekin türüm bırakıldığı özü getiriliyor. yanacaktı(r oysa,) Osmanlı Sönmez’in Yansıma dergisiyle gerçekleştiğini ekle- Soru şudur o halde: “Doğum oranı Sancaklarıyla ve Saklı Paşa yebilirim bir özel bilgi notu anlamında. yüksek köylerden gelen çocuk göçü da yanacaktı(r).” (57) O birkaç yıl hemen her sayısında yazdığım dergi- bu…” “Evde iki üç karısı olan birinin GG’nin ana roman nin yayın yönetmeni Tekin Sönmez’le bağımız kop- çocuk sayısı ona göre bunlar kent yo- kahramanı 1828’de madı hiç, İsveç’e yerleşti görüşmelerimiz sürdü. Erzurum valisi yapılan bu lundadır…” “Kentimize gelen bu ço- Tekin şiirle başladı ya şimdilerde romanla sürdü- cuk kim?” Peki çözüm, “[k]öylük dü- Saklı Paşa’dır, sonraları rüyor yazınsal etkinliğini. biz onun don değişimiyle zeyinden kurtuluşu başaran bir aile Andığım bu romanları önce kabaca tanıtayım, Derviş Paşa halinde anlatıyı oluşu[m]u” mudur? (EE, 67, 52, 59, 49) sonrasında kurduğu anlatı yapısı üzerinde yerimin harlandırdığını da görürüz. Bu “özsel varoluş yapısı”, romanlara elverdiğince durayım. Paşanın, “Us defteri diye dönüşürken işlenen açılımlarıyla bun- Nis Media yayını Tekin Sönmez romanları şunlar; adlandırdığı cep boyutunda ların söz konusu anlatısal koordinat- Gelincik Günler Boğa Dağları ([GG], 2020, İkinci Ba- destelere yaz(dığı)” ama lara yerleştiriminde Tekin Sönmez’in sım 2024), Erzurum da Erzurum / Her Efsane Ardın- yazdıklarının anlaşılmasını nasıl bir yol izlediğine, anlatısını nasıl da Bir Çocuk Vardır ([EE], 2025) önleyen notlar da girecektir yoğurduğuna bakalım şimdi de. ANLATIDAN YANSIYAN ‘ÖZ’… sayfalar arasına. ANLATIYI BİÇEMSEL ARAYIŞLA “Öz” derken bundan, konu, sorunsal, olay dizi- Saklı Paşa’nın “saklı zihnin- KAAN SAĞANAK YOĞURMAK... si, hikâye vb. değil, özetle yapıtın varoluşsal koor- deki en saklı bellek” (62), tü- Tekin Sönmez, EE’de yayımladığı, dinatlarına dönük örtüşürlük, eşdeğerlik anlaşılmalı. mel açıdan Anadolu’nun kapısı “Bu romanın yazılış süreci”nde “Dil, yazınsal metin dili, Edebiyatta her yapıt için geçerli bu kuşkusuz. bağlamında kavramsal bir eşiğe dönüşüyor romanda. felsefe dili ister roman sanatı” diyor. (224) Peki Tekin Sönmez, bu iki romanında bizi nasıl bir Bir yanıyla Mustafa Kemal’dir bu. Kaldı ki onun Dile dönük düşüncelerini, açılımlarını alabildiğine özle karşı karşıya getiriyor? Erzurum’dan başlayıp Anadolu’yu kat ederek geniş bir açıyla ortaya koymaya girişiyor yapıtlarında. Buluşturacağı o özün kavramsallığında bizi nasıl Ankara’ya varması, orada ayak diremesi böyle Bu nedenle her sözcüğün, deyişin sere serpe bir koordinat dizgesi içine çekiyor? yorumlanmıştır adeta. saçılıverdiği bir geniş dil pazarından geçercesine Roman zamanı Cumhuriyet dönemi olarak ortaya İşte bu direnç türbini için Çatalhöyük’e dek geri gi- örüntülenen metin düzeniyle giriliyor romana, bu çıkarken yuvarlama iki yüzyıl öncesi Osmanlı evre- den, topluma diyalektik dinamizm kazandırdığı öngörü- nedenle okur, kıskıvrak yakalanıyor rengârenk siyle başlıyoruz. len kült bağlamında “Büyük Ana töresi” öne çıkarılıyor. yanıyla bu dil pazarına. Belli başlı birkaç kent önde görünse de Kafkas- Saklı Paşa’nın saklılığındaki giz buradadır zaten. Tozan kar tanesi ezgisinde sözcükler iniyor met- ya, Balkanlar, Karadeniz çevresi, Anadolu coğrafya- Nedir bu, bakalım. ne bakir bir Türkçeyle. Dilcilerin de özel ilgi alanı- sı vb. topraklar da roman evrenine katılıyor. “İlk erkek çocuk” ailede en büyük sayılan ana-ni- na girecek açılımlarıyla farklı bir dil-roman algısının Gerek coğrafya gerekse buralarda yaşayanlar, ne kılavuzluğu ile yola çıkar. önünü açıyor böylelikle yazar. onların dili, yaşama biçimi, kültürel üretimleri vb. o Büyük Ana, “eteklik altındaki kilerin şangırtılı insanlar yoluyla devletin yapısına geçecek, siyasal Her iki romanda açık biçimli anlatı yeğleniyor anahtarlarıyla üretileni, bilinçle tüketme” kültürünü erkle etkileşime girecektir bir biçimde. pekiştirir, öte yandan aynı ailedeki iki kardeş “kimi ancak dramatik örgüyü akışla birlikte sarmal düzende ana omurgaya yerleştirmekten geri İlk roman (GG), Osmanlı yönetiminin Rus işgaline durumlarıyla benzeşen kimi durumlarıyla tersleşen”, karşı sergilediği beceriksizliğe karşın yöre insanının “[i]ki ayrık eğilim” sergiler, bu farklılık yaratıcı bir durmuyor Tekin. Bu yolla düşsel kaydırmalara da direnç, dayanıklık, sebat vb. anlamında yapıp etme- tartışma kadar, kültürün yaygınlığında toplumsal bir yer açıp anlatıyı canlı bir şiir akışıyla ilerletiyor. leriyle kendi dirliklerini koruyup sürdürmede gösterdi- dinamizmin de önünü açar. Görkemli dil işçiliği yanında okur, yörenin >> 20 Mart 2025 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle