Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA
‘NÂKİL’
er şey bir gün üni- savaşıyoruz. Bu güzel dün-
versitede sınav
yada değer verdiğiniz her
Öykülerinin ve
H kâğıtlarını okurken şey adına ayağa kalkmanızı
boş bir kâğıda, İngiliz ede- emrediyorum!”
biyatının en bilinen açılış
Biçemsel özellikleri ne-
cümlelerinden “Topraktaki
deniyle de onu herhangi
tercümelerinin dilinden
bir oyukta bir hobbit yaşar-
bir yazınsal kalıba sokmak
dı. Solucan kuyruklarıyla ve
zordur. Her şeyden önce
sulu çamur kokusuyla dolu,
ölçünlü bir yazının sesi de-
iğrenç, pis, ıslak bir oyuk
Halid Ziya Uşaklıgil ğildir. İngiliz dili profesörü
değil; oturacak veya yemek
olmanın da katkısıyla stan-
yiyecek bir yeri olmayan
dart İngilizceden farklı ge-
1893-1895 yılları arasında Fransız edebiyatının önde gelen kalemlerinden tercüme
kuru, çıplak, kumlu bir oyuk liştirdiği Quenya ve Sinda-
ettiği öykülerle kendi öykülerini bir araya getirdiği dört ciltlik Nâkil (Timaş Yayınları),
da değil. Burası bir hobbit
rin Elfçesi gibi diller ile mi-
Halid Ziya Uşaklıgil’in yazarlık ve çevirmenlik serüveninin ilk filizlerini gözler önüne
oyuğuydu”yu karalamasıy-
tolojik öğeler ve çağrışım-
seren bir klasik. Nâkil, yeni harflerle eksiksiz olarak ilk kez yayımlanıyor.
la başladı. Sonunda kale-
lar büyütür anlatılarını. Yanı
me alacağı Hobbit’te ünlü
sıra Yunanca, Latince, Fin-
kahramanı Bilbo Baggins’e
cede dilsel sapmalar yapa-
ğu emzirmek üzere uzağa gönderilmesi ve kederli yaşa-
BERNA CİVALIOĞLU SEVİNDİK
can verecekti.
rak yeni sözcükler türetip
mıyla trajik sonunu gözler önüne serer.
Kurguladığı, destanla- özgün bir dil ve kültür ev-
Guy de Maupassant’dan çevrilen “Châli” başlık-
ürk edebiyatının en önemli isimlerinden Halid Zi-
lı hikâye ise Hindistan’a bir bahriye teğmeni olarak gö- şan o ünlü “Orta Dünya”sı reni harmanlar.
ya Uşaklıgil, 1865’te İstanbul, Eyüp’te doğdu. He-
için “Ben her zaman ‘ora-
revlendirilen memurun bu her bakımdan farklı memle- Destanlaştırdığı “Orta
T nüz küçük bir çocukken Mevlana ve Hafız-ı Şira-
kette yaşadıklarını çarpıcı bir şekilde nakleder. da’ olanı, hayalimde gör-
Dünya”nın efendisi J.R.R.
zi gibi edipleri, babası Halil Efendi’den dinledi. Okuma-
Châli adlı kızla bir gönül ilişkisi de yaşayan bu me- düğüm, büyüttüğüm yer- Tolkien kapağımızda.
ya olan hevesi ailesi, özellikle de dedesi tarafından fark
muru memnun etmeye çalışan hükümdarın sunduğu leri yazdım; hiçbir şey icat
Z. Doğan Koreli’nin yazısı...
edildi ve bu onun iyi bir eğitim almasını sağladı.
zevk ve eğlence törenlerinin yanında memurun masum etmedim zaten varlardı on-
Üçüncü sayfamızda, Ha-
İzmir Rüştiyesi’nde öğrenciyken en ilgisini çeken ders
aşkı Châli’yle hikâyesi gönül titreten bir sonla biter. lar” demesi boşuna değildi
lid Ziya Uşaklıgil’in yazarlık
Fransızcaydı. Önceleri, özel hocası Auguste de Jaba’nın
Uşaklıgil’in tercüme çalışmalarının ardında yatan fikir zira çocukluğunda karde-
ve çevirmenlik serüveninin
seçtiği yapıtları tercüme ederek başladığı bu serüven
ise hem tercüme faaliyetleri sırasında hem de kişisel oku- şi Hilary ile kötü ejderhala-
ilk filizlerini gözler önüne
Uşaklıgil’in güçlü isteğiyle bağımsız olarak sürdü.
ma zevki dolayısıyla hâkim olduğu Fransız edebiyatı yapıt- rı yenme oyunları ve Galler
seren Nâkil’i incelediği ya-
Uşaklıgil, büyük bir hevesle hikâye tercümeleri yap-
larının kendi dilinde de okunmasını istemesi yatmaktadır. kırsalında dinlediği masal-
zısıyla Berna Civalıoğlu Se-
maya başladığını şöyle ifade eder:
Bu amaçla Fransız edebiyatında önemli ye-
lar sınırsız fantezi dünyası-
“Artık delice bir hevesle, birini bırakıp vindik yer alıyor.
re sahip 50 hikâye yazarından oluşan bir liste
nın kaynaklarıydı.
ötekine koşarak bir oyuncak dolu masa- Öner Yağcı, iki ölümsüz us-
hazırlar. Bunu yaparken Fransız hikâye edebi-
Dolayısıyla anlattıkla-
nın önünde kendisini şaşırmış bir çocuk
tamızı; Emin Özdemir ve Tu-
yatının genişliğini gösterebilmek adına farklı
hâliyle tercümeler yapmaya başladım.” rı her şeyden önce söylen-
ran Dursun’u merceğe alıyor.
üsluba sahip yazarları seçmeye özen gösterir.
cesel geleneğin bir parça-
Uşaklıgil’in uzun yıllara dayanan bu
Anılarına sonsuz saygıyla...
Ardından bu yazarlardan belirledi-
tercüme faaliyetlerinin en önemlileri Ti- sıydı, yarattığı “Orta Dün-
M. Sadık Aslankara,
ği hikâyelerden “tercüme zahmetine de-
ya” diğer deyişle “Arda” kı-
maş Yayınları tarafından yayımlanan
“Roman hayatla aşık
ğer” ve farklı konulara sahip olanlarını se-
Nâkil isimli yapıtta yer alıyor. tası ise esin tanrılarının ila-
atar…” başlıklı yazısında,
çip tercüme işine başlar. Halid Ziya’nın bu
Yazarın hikâyecilik ve elbette roman hi noktası...
Ayla Ganioğlu’nun ilk ro-
edebi çeviri faaliyetleri Hizmet, Mektep,
yazarlığı yönünü besleyen kaynakların
Çoğu iki dünya savaşı sı-
manı Hikâye Yeni Başlıyor
Servet-i Fünûn gibi dergilerde sürer.
ilk örneklerini göstermesi bakımından bü-
rasında kaleme aldığı ya-
/ Roman Yazmanın Öngö-
Uşaklıgil’in tercüme için uyacağı kural
yük önemi olan Nâkil, 1893-1895 yılları
pıtlarında, yaratılışın ihti-
rülemeyen Serüveni’ni ir-
ise şöyledir: “Öyle ki tercüme aslının üs-
arasında dört cilt olarak yayımlanmıştır.
şamından kibrin trajedisi-
deliyor.
tüne oyulmuş, yalnız rengi başka bir kâğıt
Yapıtta 13 yazardan seçilmiş 22 ter-
ne, karanlığa karşı destan-
Levent Tayla, Maxim
kalıp hükmünde olsun.”
cüme hikâye ile sekiz telif hikâye yer
sı savaşlardan ölümlülük-
Biller’ın, bir ailenin kuşak-
Gerçekten de yazarın tercüme üslubu
alıyor. Tercüme hikâyeler Émile Zola,
ölümsüzlük çatışmalarına
lar boyu süren mücadele-
tam tarif ettiği özelliktedir. Fransızca orijinal hikâyenin
Guy de Maupassant, François Coppée, Arsène Houssa-
kadar zengin bir olay ör-
leri üzerinden savaşın, yıkı-
paragraf ayrımlarından noktalama işaretlerine, ünlem
ye gibi Fransız edebiyatının önemli yazarlarına ait. Ta-
güsü sundu. Hunharca en-
mın ve değişimin ortasında
ifadelerine kadar dikkat ettiğini ve orijinal metne bağlı
mamı bugüne dek yeni harflerle yayımlanmayan Nâkil,
düstriyel yarışın, çocuklu-
kalınan bir dünyayı gözler
kaldığını söyleyebiliriz.
eksiksiz olarak ilk kez okuyucularla buluştu.
ğunun basit ve doğal bü-
önüne serdiği romanı Ode-
Yazarın tercüme işinin zorluğundan bahsederek bir
Nâkil’in ilk cildinde hiç telif hikâye bulunmaz. İkinci ve
tün güzelliklerini mahvetti-
sa Ana’yı inceliyor.
üçüncü ciltte ikişer telif hikâye vardır. Dördüncü ve son sayfa tercüme yapmaktansa on sayfa telif yazmanın da-
ğini üzülerek dile getirdi.
Hikmet Temel Akarsu, “Şa-
ha kolay olduğunu ifade ettiği şu sözlerine dikkat etme-
cildindeki sekiz hikâyenin yarısı tercüme yarısı teliftir.
Ağaçsakal’ı bilgece konuş-
irane bir edebiyata ortak edi-
Aşamalı olarak telif hikâyelerin sayısının artmasını Ha- miz gerekir diye düşünüyorum:
turdu teklifsiz: “Ateşle, bal-
yor. Her dalga sesinde, her
lid Ziya’nın üslubunu geliştirmesi, kendi hikâyelerini de “İş sahasında olsun, ilim ve fen, hele edebiyat saha-
tayla gelirler; kırarak, keserek,
martı kanat çırptığında bir
sında olsun tercüme işinin zorluklarına bununla iştigal
sunma arzusunun artması şeklinde değerlendirebiliriz.
yakarak! Yıkıcılar ve gaspçı-
bölüm bitirip narin duyarlı-
Nâkil’de yer alan hikâyelerden kısaca bahsedelim: Jules eden erbabı pek iyi vakıftırlar. Ve onun içindir ki ne za-
lar; lanet olsun onlara!”
lıklara ortak olmak için bire-
Claretie’den çevrilen “Catissou” başlıklı hikâye, okuyu- man her türlü sıhhat ve mutabakat kayıtlarına tâbi bir
Sonra Aragorn’a söy-
bir” sözleriyle nitelediği Hay-
cunun heyecanını yüksek tempoda tutan bir suç çözüm- terceme lüzumu karşısında bulunurlarsa irkilirler ve ek-
lettikleri dün kadar bu-
dar Ergülen’in Yel Yepelek’i-
leme hikâyesi. Babasının ölümünün ardından katilin bu- seriyet üzere sendelerler. Ben kendi hesabıma bir say-
gün de geçerli değil midir:
ni tanıtıyor.
lunması işini üstlenen kızın yaşadığı serüven ve şaşırtıcı
fa tercümeye mukabil kendi karihamdan 10 sayfa çıkar-
“Gondor’un oğulları! Kar-
Y. Bekir Yurdakul, “Çocuk-
mutlu son, yazar tarafından sürükleyici bir dille aktarılır. maya çok daha kolay nazarıyla bakarım.”
deşlerim! Bir gün gelir in-
Uşaklıgil’in telif hikâyelerinden “Sadaka” yoksullu- lardan öğrene öğrene...” baş-
Halid Ziya’nın yapıtları kendi dönemini aşmış, birçok
sanların cesareti kırılabi-
ğu ele alır. Şair Seyfettin Celâdet’in bir akşam şekerle- edebi dönemi kapsayan bir yapıdadır ve bu yüzden her lıklı yazısında, Ömer Açık’ın
lir, dostlarımızı terk edebi-
meci dükkânında otururken denk geldiği ihtiyar bir ada- dönemde okunan ve sevilen bir yazar olmuştur. Hikâyenin Kalbi kitabını mer-
lir veya tüm dostluklarımı-
mın yaşamına şefkatle dokunuşu, ona sadaka vermeden Günümüz okurunun Nâkil’de Halid Ziya Uşuklıgil ile ceğe alıyor.
zı koparabiliriz. Ama bugün
bir iş icat edişi hikâye edilir. birlikte önemli Fransız yazarların da hayal dünyalarına
Mustafa Başaran’ın ha-
değil. Kurtların ve çakalla-
François Coppée’den çevrilen “Süt Nine” henüz ken- ait “gerçekçi” hikâyelerle karşılaşacağını ve yazarın sa-
zırladığı Bulmaca ile de dü-
rın olduğu, insanlık çağının
di çocuğunu emziren bir annenin işe yaramaz kocası ta- nat yaşamının ilk dönemine ait hikâyeleriyle tanışıp on-
şün trafiği sürüyor!
çöktüğü bir saatteyiz. Bu-
rafından para kaynağı olarak görülüp başka bir çocu- ları çok seveceğini düşünüyorum.
n
gün vazgeçemeyiz. Bugün İyi okumalar...
lİmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir
l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber
Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381
Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 -
37611 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail:
reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik
KITAP
Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel
süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.