Katalog

FATİH ATİLA’DAN ‘BEETHOVEN CLUB’ Bir Türkiye panoraması! Fatih Atila’nın yeni romanı Beethoven Club (KeKeMe Yayınları) özünde sevgi, tutku, müzik, edebiyat, felsefe, dostluk, cesaret ve ölüm üzerine incelikli bir dille yazılmış Ankara’da bir grup kıdemli müzisyenin adını Beethoven’In karakterinden, müzik tutkusundan esinle koydukları 30 yıllık mütevazı bir topluluğun odağında gelişen panoramik bir roman. Ve 250’nci doğum yıldönümü -biraz gecikmeli de olsa- ünlü besteci Ludwig van Beethoven’In (1770-1827) anısına bir saygı duruşu. İBRAHİM BERKSOY atih Atila’nın yeni romanı Beet- hoven Club (KeKeMe Yayınları) F özünde sevgi, tutku, müzik, edebi- yat, felsefe, dostluk, cesaret ve ölüm üze- rine incelikli bir dille yazılmış panoramik bir roman. Türkiye’nin son 30-40 yıllık panoraması da denilebilir. Romanın odağında yer alan Beethoven Club, Ankara’da bir grup kıdemli müzis- yenin başlangıçta kendi aralarında küçük bir çevre olarak kurdukları neredeyse 30 yıllık mütevazı bir topluluk. Kulüp üyeleri Konur Sokak yakınların- da mekân tuttukları bir apartman dairesin- de ara sıra bir araya gelip eski günlerdeki gibi keman çalıyor, geçmişten bugüne de- rin sohbetlere dalıyor, birkaç saatliğine de olsa aralarında hoşça vakit geçiriyorlar. Fatih Atila, Beethoven Club’da yıllar Hayat kendi halinde öylesine sü- yılı içimize işlemiş yaşanmışlıkları, anıla- rüp giderken sağlık sorunları nedeniy- rı, olayları, kişileri, mekânları, coğrafyala- le epeydir toplantılardan uzak kalan baş- rı bir büyük anlatıya, anımsatma ve çağrı- kemancı (conzertmaister) hayata veda şımlarla “gerçeği yazınsallaştırarak” yet- eder. Bu romanın yazarı ya da anlatıcısı kin bir romana dönüştürmüş. conzertmaister’in yakın dostudur. ODTÜ’nün ünlü beşeri kantininden Comzertmaister’in ölümü üzerine geride Kızılay’ın “gökdelen”ine, Konur Sokak’la kalan kulüp üyelerinin yanıtını aradıkları ki- Yüksel Caddesi’nin birleştiği yerdeki mi sorular vardır. Başkemancıyı bir de ya- Mülkiyeliler Lokali’ne, Meşrutiyet zardan dinlemek isterler. Bu nedenle yaza- Caddesi’ne çıkan ve bu caddeye hayat ve- rı toplantılarından birine davet ederler. Ya- ren ünlü sokaklara, içinde hemen her şe- zar, kulüpten aldığı bu beklenmedik daveti yin satıldığı büyük alışveriş mağazaları- kabul eder ve sonrasında “hikâye” başlar… nın ilk örneklerinin görüldüğü 90’lı yıl- Çok şey vardır anlatılacak. Yazar kulüp ların başına, 12 Mart ve 12 Eylül gün- üyeleriyle tanıştığı ilk toplantıdan itibaren lerine, Taksim’in kana bulandığı 1 Ma- onlara başlangıçta ilgisizmiş gibi görünen yıs 1977’de “Boğaz’ın serin sularında” ama aslında her biri diğerini doğuran il- Bosphoros’ta bir korsan ve onun ilginç ginç hikâyeler anlatır. Her bir anlatı mat- vapur kaçırma hikâyesine, mitologyadan ruşkalar gibi diğerine kapı aralar. günümüze Ege’nin uçsuz bucaksız bere- Toplantılar, Ankara’nın işlek mekânlarında ketli ovalarına, Köy Enstitülülerin yolun- heyecanlı buluşmalar, hararetli sohbetler dan yürüyenlere, Akdeniz’in kıyısında iş- birbirini izler. Her buluşmada yazarın ku- çi grevlerinden direnişlere geniş bir pers- lüp üyelerine anlattığı “sahici hikâyeler” pektiften Türkiye panoraması… aslında kimi yerde ucundan kıyısından ki- Yaşama, geçmişteki günlere, şimdiye ve mi yerde de tam ortasından son 30-40 yılın geleceğe ilişkin müzik ile edebiyat arasın- yol boyu notları gibidir. da kurulan güçlü bir bağ… 250’nci doğum Anlatılan her hikâye aslında okurun da yıldönümü anısına ünlü besteci Ludwig van hikâyesi. Anlatılan o hikâyeler gerek dö- Beethoven’ın (1770-1827) anısına sunulmuş nem, gerek mekân gerekse o hikâyelere bir armağan ve bir saygı duruşu... konu olan karakterler bakımından somut Beethoven Club, olay örgüsüyle, içinde ve gerçek. Romandaki anlatılara hayat ve- barındırdığı şaşırtıcı anlatılarla edebiyat- ren karakterlerin her birinin kendine özgü severlerin ilgisini çekecek, çok yönlü oku- bir meselesi, söylenecek bir çift sözü var. malara açık, öncü bir roman. n 29 Şubat 2024 13