Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VOLKER KUTSCHER’DEN
‘OLIMPIYAT: GEREON RATH’IN SEKIZINCI VAKASI’
ler ve tabelalar kaldırılıyor. Yahudilere karşı nefret içerik- gelmesi de Almanya’da bir ge-
Z. DOĞAN KORELİ
li kışkırtıcı haberlere imza atan Der Stürmer gazetesinin lecek olmadığını fark ettiriyor.
manşetleri dahi değişiyor. Ne var ki romanda Berlin, alda- Romanın kahramanları yal-
DİKTATÖRLÜK VE GÜNDELİK YAŞAM!
tıcı bir ihtişamla parlarken perde gerisinde, olimpiyat sa-
nızca Gereon, Charly ve Fritze
Olimpiyat (Çeviren: Gülçin Wilhelm / İletişim Yayınları),
hasına sadece birkaç kilometre uzakta Nazi toplama kampı
değil. Çok sayıda kişi tüm bağ-
Kölnlü polisiye yazarı ve tarihçi Volker Kutscher’in, Müfet-
Sachsenhausen’de işkenceler devam ediyor.
lantıların anlaşılması ve entrika-
tiş Gereon Rath’ın maceraları üzerine kurguladığı çok sa-
ların çözülmesi için sahne alı-
tanlar serisinin sekizinci cildi.
SİYASİ VE ASKERİ CİNAYETLER
yor: Naziler, destekçileri, ya-
Olimpiyat, Rath’ın çözmeye çalıştığı pek çok karmaşık olay
Tam da bu sırada Başkriminal Müfettiş Gereon Rath, Nazi
şanan her şeye kayıtsız kalan
zinciri üzerinden bir yakın dönem Almanya tarihi kitabının
rejiminin entrikalarına giderek daha fazla karışıyor ve kuş-
uyuşmuş insanlar, mağdurlar
yerini almayı amaçlamasa da Weimar Cumhuriyeti’nin nasıl
kulu bir ölümü aydınlatmakla görevlendiriliyor.
ve zulüm görenler, gelişmeleri
1933-1945 yılları arasında Hitler’in egemenlik kurduğu Nazi
Olimpiyatların başlamasına az bir zaman kala ABD’li bir
kaygıyla izleyen ama eli kolu
devleti olan Üçüncü Reich’a dönüştüğünü serimliyor. Bu yıl-
yetkilinin sıra dışı ölümü üzerine Gestapo, organizasyonun
bağlı insanlar, sadece geçimini
ların gergin atmosferini, İkinci Dünya Savaşı öncesi Alman-
başarısını baltalamak isteyen bir komünist komplosundan
sağlamak için mücadele eden,
ya’sındaki suç örgütlerini tutarlı biçimde anlatmaya çalışıyor.
şüpheleniyor ve bu ölümü gizliyor.
korkan, sinen pek çok kimlik...
Önceki Rath romanlarında olduğu gibi Olimpiyat’ta da
Gereon bir yandan, başından itibaren bu cinayetin, oyun-
Olimpiyat, her şeyden önce
Kutscher’in asıl amacı, diktatörlükteki gündelik yaşamın izi-
lar sırasında siyasi propaganda amaçlı bir gösteri olduğu-
gözetim devletindeki yaşamı konu alan bir roman. İnsanlar,
ni sürmek. Bunu da yavaş ve yoğun bir düzyazı biçemiyle ya-
nu öne süren dedektif eşi Charly ile evliliğini kurtarmak
kendi fikirlerini dile getirmek yerine sessiz kalmayı yahut ka-
pıyor. Grinin farklı tonlarının serpildiği bir resim sunuyor.
için çabalarken diğer yandan henüz bu cinayet bile çözül-
labalık içinde tezahürat yapmayı tercih ediyor. Kutcher, can-
meden Alman Silahlı Kuvvetleri Wehrmacht’ın bazı üyeleri-
NAZİ TOPLAMA KAMPI İŞKENCELERİ!
lı bir biçimde tasarlanmış karakterlere ve onların yazgılarına
nin oyunlar sırasında kuşku uyandıran kazalardaki ölümleri-
Organizasyon tarihi Welmar Cumhuriyeti döneminde
roman boyunca bir anahtar deliğinden bakarak hem nasyonal
ni aydınlatmaya çalışıyor.
planlanan 1936 Berlin Olimpiyatlarının öncesinde, tüm dün-
sosyalizmin gerçek yüzünü hem de Üçüncü Reich’ın hain tak-
Peki bu ölümler arasında bir bağlantı var mı? Olayların
yada Hitler iktidarına karşı boykot çağrıları yapılıyordu.
tiklerini apaçık resmediyor.
arkasında hangi örgüt var? Tüm bu soru işaretleri içinde Ge-
Bu olimpiyat ile Nazi rejimine yıllar içinde ayaklanmalar,
Yazarın yeni ve kurgusal olay örgüleriyle çağdaş tarihi bir-
reon kendini SS cepheleri ve eski kriminal tanıdıkları arasın-
cinayetler, muhaliflere yönelik zulüm, parti yasakları ve Ya-
leştirme başarısı, Rath serisini polisiye kurguya sıkıştırmıyor;
da sıkışmış bir halde buluyor ve eşi Charly ile Berlinli bir
hudi nüfusuna yönelik çok sayıda işkence nedeniyle zarar
dizinin, tarihsel süreçle iç içe geçmesine de olanak tanıyor. Vol-
sokak çocuğuyken evlatlık edindiği Fritze’nin yaşamların-
gören imajını cilalamak, insanlık dışı ve şiddet dolu doğa-
ker Kutscher’ın roman boyunca altını çizmeye çalıştığı erçek-
dan da endişe etmeye başlıyor.
sını ve gerçek emellerini dünyadan gizlemek, barışsever ve
lik şu: “Diktatörlükte yaşamak nasıl bir şey”. Bu sorunun ya-
Hitler Gençlik Birliği’ne katılan Fritze’nin oyunlar sırasın-
hümanist görünmek için olağanüstü bir fırsat sunuluyor.
nıtı aslında tüm anlatılanlardan daha kaygı ve ürperti verici.
n
da Amerikalı siyahi sporculara hayranlık duyması onu ırkçı
Oyunlar için imparatorluk başkentinde hazırlıklar en üst
düzeyde yapılıyor. Gamalı haç bayraklarıyla olimpiyat hal- yoldaşlarından uzaklaştırıyor. Olimpiyat Köyü’ndeki iki cina-
Olimpiyat - Gereon Rath’ın Sekizinci Vakası / Volker Kutscher
kalı bayraklar tüm şehri süslüyor. Yahudi karşıtı sembol- yete tanık oluşu ve sonunda bizzat Gestapo’nun hedefi haline / Çeviren: Gülçin Wilhelm / İletişim Yayınları / 475 s. / 2023.
ALFRED ADLER’DEN ‘YAŞAMA SANATI’
bir alan olarak değerlendirir.
‘AŞAĞILIK KOMPLEKSİ’ NİTELEMESİ
TOLGA ŞAR
Adler kitabında bunu “Aşk
Alfred Adler’in, Yaşama Sanatı kitabında, “Anormal aşa-
ve evlilik ilişkisi, sosyal
ğılık duygusu”, “aşağılık kompleksi” adını almıştır.
ADLERIAN YAKLAŞIM!
uyumla ilgili problemlerden
Ancak kompleks, tüm kişiliğe yayılmış bu his için doğru
Psikiyatrist ve psikanalist Alfred Adler (7 Şubat 1870, Vi-
çok, kendini karşındaki ki-
kelime değildir. Bunu “Bu durum bir kompleksten daha faz-
yana, Avusturya / 28 Mayıs 1937, Aberdeen, İskoçya), Sig-
şiyle özdeşleştirme yeteneği
lasıdır, farklı koşullar altında yarattığı tahribatta değişiklik
mund Freud’un öğrencisi olarak tanınmış ancak ilerleyen
gerektirir. Günümüzde çok
gösterebilen çok ciddi bir hastalıktır” diye tanımlar.
yaşlarında kendi teorilerini de geliştirmiş, psikanalizin te-
az kişi aile yaşamına gerek-
Adler’e göre aşağılık kompleksi, bireyin çocukluk döne-
mel ilkelerine büyük katkılarda bulunmuştur.
tiği biçimde hazırlanabili-
minde deneyimlediği olumsuz durumlar sonucunda ortaya
Bireyin sosyal bağlamdaki rolünü vurgulayarak toplumsal
yorsa, bunun nedeni bir baş-
çıkan bir olgudur, bireyi belirli davranışlara ve motivasyon-
faktörlerin bireyin davranışlarını etkileyebileceğini savunmuştur.
kasının gözleriyle görmeyi,
lara yönlendirir.
Teorilerinde, çocukluk deneyimlerinin ve özellikle aile içi
Birey, bu kompleks nedeniyle yetersiz, değersiz veya ek- kulaklarıyla duymayı ve kal-
ilişkilerin bireyin kişilik gelişiminde önemli bir rol oynadığına
biyle hissetmeyi öğreneme-
sik hisseder. Adler’e göre aşağılık kompleksi, bireyi bir üs-
vurgu yapan Adler, “aşağılık kompleksi” ve “üstünlük komp-
miş olmalarıdır” şeklinde ifade eder.
tünlük hedefi oluşturmaya iter ve birey, aşağılık hissettiği
leksi” gibi kavramlarla bireyin benlik algısını ve motivasyo-
alanlarda başarı elde etme çabası içinde olabilir. Bu komp- Bireyin içsel dinamikleri ve toplumsal etkileşimleri bir-
nunu açıklamaya çalışır. Ayrıca toplumun, birey üzerindeki
leştirerek aşk, evlilik ve cinsellik konularına temel bir açık-
leks, Adler’in teorisinde bireyin kişilik gelişimini etkileyen
etkilerini anlamaya çalıştığı sosyal psikolojiye önemli katkı-
temel dinamiklerden biridir. lama getirir. Bu değerli yapıtı dilimize çevirirken satır arala-
larda bulunmuştur. Mirası, Adlerian Yaklaşım olarak bilinen
rında “İnsan toplum için yaşar ve toplum için hayatını şekil-
yaklaşımının hâlâ modern psikoterapi ve psikoloji alanların-
‘ÜSTÜNLÜK KOMPLEKSİ’ TANIMI
lendirir” kavramı ile sıkça karşılaştım.
da etkili olduğunu göstermektedir.
Üstünlük kompleksi, bireyin aşağılık hissettiği alanlarda
Ulusların daha güçlü şekilde gelişmelerinin önünde duran en
üstün olma arzusunu ifade eder. Adler’e göre çocukluk döne-
‘BİREYSEL PSİKOLOJİ KURAMI’
ön önemli unsurun, bireyin toplum için yaşaması gerektiği fik-
minde yaşanan zorluklar veya o dönemde hissedilen aşağılık
Adler’in Bireysel Psikoloji Kuramı, bireyin davranışları-
rinin, yazar tarafından okura özenle aktarıldığı kanısındayım.
kompleksi, bireyi bu üstünlük hedefini oluşturmaya yönlendirir.
nı ve kişilik gelişimini anlamak için sosyal, kültürel ve bi-
Bireysel bir yaşamın topluma hizmet etmeyen emeller
Birey, aşağılık hissettiği yönlerde üstün olma amacıyla reka-
reysel faktörleri birleştiren bir yaklaşım benimser. Bu kura-
doğrultusunda bireyin kendisi de dahil olmak üzere kimseye
betçi bir tutum geliştirebilir. Adler’e göre üstünlük komplek-
mını “Bireysel Psikoloji bireysel yaşamları bir bütün olarak
fayda sağlamayacağının altını çizen Alfred Adler yapıtında,
si, bireyin motivasyonunu ve davranışlarını etkileyen önemli
görmeye çalışır ve her bir tepkiyi, her bir hareketi ve dürtü-
yaşamımızı şekillendirirken amaçlamamız gereken en bü-
bir dinamiktir ve kişisel gelişimini şekillendiren bir faktördür.
yü yaşama karşı bireysel bir tutumun dış dünyaya olan yan-
yük hedefin geçmiş travmalarından kurtulmuş, sosyal çev-
Adler, “Üstünlük kompleksi, aşağılık kompleksi olan bir
sıması şeklinde görür” cümlesi ile açıklar.
resiyle sağlam bağlar kurmuş, ailesine ve işine sadık, sosyal
kişinin zorluklardan kaçmak için kullanabileceği metotlar-
İnsanların çocukluk deneyimlerinin, toplumsal ilişkilerin ve
ve sağlıklı bireyler olmamız gerektiğini vurguluyor.
kişisel hedeflerin kişiliklerini şekillendirdiğini savunur: “Aşa- dan biridir. Olmadığı halde üstün olduğunu varsayar ve bu
Adler’in yaşamlarımızı temellendirmemizi uygun gördü-
sahte başarıyı, katlanamadığı aşağılık durumunu telafi et-
ğılık kompleksi” ve “üstünlük hedefi” gibi kavramlarla bireyin
ğü çerçevenin asıl amacının topluma sağlıklı ve faydalı bi-
çocuklukta yaşadığı olumsuz deneyimlerin, aşağılık hissi yara- mek için kullanılır” şeklinde ifade etmiştir.
reyler yetiştirilmesi olduğu düşüncesindeyim. Ve Adler’in
Adler, aşk, evlilik ve cinsellik konularına sosyal bağlam
tıp bireyi belirli bir üstünlük hedefine yönlendirdiğini açıklar.
sosyal sorumluluk bilincine sahip olan bir toplumun önün-
Ayrıca bireyin toplum içindeki rolünü de vurgular ve ki- içinde yaklaşır. Ona göre, bu ilişkiler bireyin çocukluk dene-
de gelişim açısından hiçbir engelin duramayacağı düşünce-
şisel hedeflere ulaşmak için geliştirdikleri stratejileri de be- yimleri, toplumsal normlar ve kültürel etkenlerle şekillenir.
sine katılıyorum.
n
Aşk, evlilik ve cinselliği toplumsal işlev olarak görür ve
lirtir. Bireysel Psikoloji, bireyin içsel dinamiklerini ve dışsal
etkileşimleri bütünlüklü bir şekilde ele alarak, insan davra- bu ilişkilerin bireyin toplumsal rolünü etkilediğine inanır. Yaşama Sanatı / Alfred Adler / Çeviren: Yusuf Tolga
nışlarını anlamak için kapsamlı bir çerçeve sunar. Cinselliği ise bireyin genel psikolojik durumuyla bağlantılı Şar / Timaş Yayınları / 208 s. / 2024.
10 29 Şubat 2024