Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
(15 EKİM 1814/ 27 TEMMUZ 1841)
Mihail Yuryeviç Lermontov:
‘Özgürlük ve huzurdur aradığım’
“Baylar” diyor Lermontov, ‘Çağımızın bir kahramanı gerçek bir
portredir. Ama bir tek kişinin portresi değil; kuşağımızın gittikçe
gelişen kusurlarından yaratılmış bir portre.” Bu çok önemli
saptamadan sonra da sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bana, bir insanın bu denli kötü olamayacağını söyleyeceksiniz
yine; ben de size derim ki bir sürü trajik ve romantik haydudun
varlığına inandınız da Peçorin gerçeğine neden inanmıyorsunuz?
Çok daha korkunç, çok daha çirkin öykü yiğitlerini beğendiniz
de neden şimdi bunu beğenmiyorsunuz? Ondaki gerçeklik
isteğinizden çok olduğu için mi acaba?
Bu öyküden ahlak hiçbir şey kazanamaz diyeceksiniz. Özür
dilerim. İnsanların tatlıyla beslendikleri yeter; mideleri bozuldu
artık: Onlara biraz acı ilaç, katkısız gerçek gerek.
Bu sözlere bakıp da kitabın yazarının, insanların kusurlarını
düzeltmek gibi yüce bir düşe kendini kaptırdığını sanmayın. Tanrı
onu bu kabalıktan korusun! O, sadece bu yüzyılın insanını kendi
görüş ve anlayışına göre çizmeyi eğlenceli bir görev saydı. Hastalığın
belirtilmesi yeter; iyileştirmek ise Tanrının işi.”
Kafkasya’nın güzelliklerini, doğasını, insanlarını, yaşadı- Rusya’daki baskıcı, özgürlüklerin kısıtlandığı Çar-
GÜLTEKİN EMRE
ğı yerleri, ortamları, hiç unutmaz.
lık yönetimine karşı başkaldırıların başladığı bir döneme
Kafkasya’ya “tutkun” bir şairdir o. Onun için çok se- rastlar Lermontov’un kısa süren yaşamı.
KISA YAŞAMA SIĞANLAR
ver lacivert dağ dizilerini. Şiirlerinde de oraları işlemeyi, 1825’teki Dekabrist (Aralıkçı) eylemi, tam bir başkal-
“Ateşli bir ruhla” doğan Lermontov’un (15 Ekim 1814/
anımsamayı hep sürdüregelmiştir.
dırıdır ama ardından ne çok aydın, yazar, şair idam edil-
27 Temmuz 1841) yüreğini insanlık sevgisi ısıtmış, aydın-
Dili varmasa da söylemeye, bir dileği vardır şairin sür- miştir. 1837’de Puşkin bir komployla düelloda öldürtül-
latmıştır hep. Yazdıklarından ne ün ne para beklemeyen
günden dönerken: müş, direnen sesi kesilmiştir.
şair, yıllar sonra, baskıya ve haksızlıklara direnen ömrün-
“Ya, sürgün günümden bu yana/ Yurdumda unutul-
Lermontov, Puşkin’in öldürülmesinin ardından yaz-
den bazı izler kalmasını da ister.
duysam tümüyle!/.../ Eski sevgilileri bulabilecek miyim?/
dığı “Şairin Ölümü” şiiri nedeniyle tutuklanmış ve
Evet, ondan günümüze kadar ne izler kaldı, ne izler!
Karşılaşacak mıyım eski selamlarla?/ Dostlar, kardeş-
Kafkasya’ya sürülmüştür.
Çağımızın Bir Kahramanı kalmadı mı? Hâlâ o Peçorin
ler tanıyacak mı beni/ Bu çile çekeni, uzun yıllar sonra?”
Bu şiirinde Puşkin’in ölümünden Çar Nikolay’ı, etra-
gibi kahramanlar yaşamıyor mu aramızda? Olumsuzluk-
(Uzaklardan Kuzeye Doğru Yol Alırken Hızla)
fındaki yalaka soyluları suçlar. Bu şiir elden ele çoğaltıla-
lar, huzursuzluklar ve geleceğin soru işaretleriyle dolu ol-
rak binlerce kişiye ulaştırılır. Sessiz ama etkili bir direniş
ması da onun şiirlerinde hep kalıcı izler değil mi?
PUŞKİN’İN ÖLDÜRÜLÜŞÜ
sergilenir. Sonra “İsyana teşvik” suçlamasıyla da sürülür.
Genç şairin yüreğinde sesler kaynaşıp duruyordur.
Namusun kulu olan şair öldürülür bir komployla. Şair,
1840’ta Fransız elçisinin oğluyla düello ettiği için yine
Byron’dan el alan Lermontov, onun gibi duygulu, ruhları
sosyetenin yargısına başkaldırdığı için öldürülür.
Kafkasya’ya sürülür.
deşen şiirler yazmaya çalışır örnek aldığı şair gibi.
Rusya’nın halini, Çarlık yönetiminin baskıcı tutumunu
Onun için bölgenin insanlarının, doğasının ruhunu çok iyi
Duyguları, acıları birdir çünkü. Ama yazgıları bir de-
gösteren bu cinayete karşı “Şairin Ölümü” şiiriyle sesini
bildiğinden şiirlerinde, diğer yapıtlarında işlenmiş, Kafkas
ğildir. Byron gibi sakin değildir ruhu. Her yerde onu iz-
yükseltir Lermontov:
folkloru, günlük yaşam, yörenin kültürü hep öne çıkmıştır.
leyen üzüntü verici bir geçmişi vardır peşini bırakmayan.
“Öldürüldü! Neye yarar şimdi gözyaşları.../ Neye ya-
1838’de yazdığı “Düşünce” başlıklı şiiri, suskun, Çar-
Bu, onun büyük yalnızlığıdır.
rar boş övgülerin gereksiz korosu.../ Neye yarar zaval-
lığa karşı durmayan pasif Rus aydınların ele alan, eleşti-
Ama o Byron değil “başka biri”dir; umutları kırılmış,
lı özür mırıltıları.../ Kader oynadı oyununu!../.../ Özgür-
ren bir şiirdir:
üzüntülü bir gezgin, her yerden kovulmuş biridir.
lük, Deha ve Şan cellatları!/ Tahtın yanındaki açgözlü yı-
“Kaygıyla bakıyorum bizim kuşağa!/ Geleceği ya boş
“Rus olan benliğiyle” ömrünün erken biteceğini düşü-
ğın!/.../ Ve tüm kara kanınızla, şairin/ Haklı kanını yıka-
ya karanlık görünüyor,/ Böyleyken, bilincin ve kuşkunun
nür, bunu da belirtir “Hayır, Byron Değil Başka Biriyim
yamayacaksınız!”
yükü altında/ Eylemsizlik
Ben” şiirinde.
içinde kocuyor./.../ Utanç
Evet, o Byron’dan el alsa
verici bir umursamazlığı-
da başka biridir, başka bir şa-
mız var iyiye ve kötüye,/
irdir! Ömrünün kısa sürece-
Solup gidiyoruz kavgaya
ği bir öngörüdür, 27 yaşın-
girmeden daha;/ Yüz kızar-
da öldürüldüğü ise gerçektir.
tıcı korkaklarız tehlikeyi
Elbette o başka, bambaşka
görünce/ Ve iğrenç tutsak-
biridir, ülkesinin sorunlarıy-
larız iktidar karşısında.”
la dopdoludur yüreği. Onun
için de toplumsal ortamın ko- Kafkasya’da sürgün-
numunu işler yazdıklarında. deyken, bir yıl sonra izin-
Ömrü Kafkasya’da geç- li olarak Petersburg’a ge-
miştir neredeyse. Ne çok lir Bu arada Çağımızın Bir
yazmıştır bu coğrafya üs- Kahramanı romanıyla bir
tüne! Çocukluk ve sür- de şiir kitabı yayımlanır.
günlüğünde yaşadığı Bu kitapların yazarı
>>
8 24 Ekim 2024