Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ROMAN ÖDÜLÜ: HIDAYET KARAKUŞ / ‘BANA BIR RESMINI YOLLA’
Bir vefa öyküsü!
Roman dalında 76 yapıtın değerlendirildiği ve seçici kurulu Konur Ertop, Asuman Kafaoğlu Büke, Zeynep
Aliye, Öner Yağcı, Gamze Akdemir’den oluşan 79’uncu Yunus Nadi Roman Ödülü, Hidayet Karakuş’un Bana
Bir Resmini Yolla (Bilgi Yayınevi) adlı yapıtına verildi.
Yapıt, kışlada başlayan bir arkadaşlığın dost mektuplarıyla güçlendiği, Cumhuriyetin ilk yıllarına mercek tutan,
devrimin aydınlık ve ilerici yanını, köylerdeki etkilerini konu alıyor. Bana Bir Resmini Yolla, Cumhuriyetin
etkilerinin yanı sıra köylerde yurttaşların karşı karşıya kaldığı zorluklar ile yurdun ücra yerlerinde hastalığa ve
geri kalmışlığa karşı mücadele eden adı duyulmamışların mücadelesine de mercek tutan bir vefa öyküsü.
HİDAYET KARAKUŞ
Hidayet Karakuş, 6 Eylül 1946’da Yalvaç’ın
Kurusarı köyünde doğdu. İlkokuldan sonra girdiği
Isparta Gönen İlköğretmen Okulu’nu 1964’te, Selçuk
Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nü 1966’da bitirdi.
Adana’da, Manisa’da, İzmir’de Türkçe
öğretmenliği yaptı. İlk şiirlerini okul ve Isparta
gazetelerinde yazdı.
Şiirleri Çağrı, Şölen, Forum, Ilgaz, Varlık,
Dönemeç, Yarın, Gösteri, Sanat Olayı, Somut,
Adam Sanat, Düşlem başta olmak üzere çok sayıda
edebiyat dergilerinde yayımlandı.
1997’de Ankara Üniversitesi T. Ö. Merkezi’nce
“Başarılı On Çocuk Kitabı Yazarı”ndan biri seçilerek
“Altın Kalem” ödülü aldı.
CENGİZ KARAGÖZ
Bana Bir Resmini Yolla, iki as-
n
ker arkadaşının mektuplaşmalarıyla
ilerleyen, arada Âşık Hasan’ın öy-
küleriyle gelişen bir roman.
Romanın arka planında Cum-
huriyet Devrimlerinin köyler-
de, kasabalarda nasıl anlaşıldığı-
nı, nasıl karşılandığını okuyoruz.
İsmail Amca’nın torununu bulduk. O bizi köylerde gezerken konularına girmek için kullandıkla-
Anlatır mısınız? gezdirdi, konuk etti. Kasabayı görmeden yaz- rı tekerlemeleri düşündüm. Güncel konulara, yaşama uy-
Cumhuriyet Devrimlerinin ülkede
mak istemedim. gun bir anlatımla vermeye çalıştım.
nasıl gerçekleştiğini, nasıl yerleşti- Kitabınızda Mustafa Kemal Atatürk’ün Köyde, türkülerin içinde büyüdüm. Hâlâ çok türkü din-
n
rildiğini öteden beri merak ederdim.
yurttaşlarla yakın ilişkisini görüyoruz. lerim. Geçen yıllarda oldukça ilgilendim.
Babam (Hasan Tahsin), 1931’de Mustafa Kemal, öncelikle mükemmel bir in- Türkü CD’leri biriktirdim. Şu anda yanılmıyorsam alt-
askerliğini bitirmiş, kışlada arka-
sandı. Aydındı, bir dehaydı. mışa yakın ilin türküsü var belgeliğimde.
daş olduğu İsmail Hakkı’yla mek- Ülkeyi kurtarmanın bu ülke insanını kurtarma- Türkülerdeki Türkçenin gücünü de dinledikçe daha iyi
tuplaşmaya başlamış. Ben bu mek-
ya yetmeyeceğini, padişahlığın yüzyıllar boyun- kavradım. Derinliği gördüm.
tuplaşmaların tanığıyım. ca bu halka bir şey vermediğini görmüştü, bili- Öylesine imgelerle karşılaştım ki türkülerimizde, Bedri
Bu iki insan birbirlerini görmeden 58 yıl mektuplaştılar.
yordu. Bir yurdu sevmek yurdun taşını, toprağını, ağacını, Rahmi’ye hak vermemek elde değil. Hani diyor ya “Ne
Sonunda İsmail Hakkı ölünce bitti. Ben de bu iki arkadaşın kuşunu sevmektir ama öncelikle insanını sevmek demektir. vakit bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım”.
mektupları aracılığıyla devrimlerin, çağcıl yasaların köy-
Halkını cephelerde çok iyi gözlemlemiş, onun insan ni- Ben de utandım.
lerde, kasabalarda nasıl karşılandığını anlatmak istedim. teliklerini içselleştirmiş bir önderdi Mustafa Kemal. Romanınızda kahramanlar yerel bir dil kullanıyor.
n
Bu arada ekonomik kalkınmanın, fabrikaların, barajla-
O nedenle kendi sırça köşkünden bakmamıştır halka. Kitabın arkasında bir de “Yerel Sözcükler Sözlüğü”
rın, demiryollarının nasıl büyük bir heyecanla yapıldığı- Onların derdiyle yanmış, o dertlere çözümün nerede ol- var. Edebiyatta yerel dilin önemi nedir sizce?
nı okudum. Bu mektuplar benim için bir araçtı. Devrim-
duğunu düşünmüş, uygulamıştır. Türkçemiz çok varsıl bir dil. Yazı diline geçmemiş o
lerin yapıldığı dönem olarak da 1931 ile Atatürk’ümüzün Kimseyi de dışlamamış, kendisini eleştirenleri bile ör- kadar çok sözcüğümüz var ki...
öldüğü 1938 tarih aralığını yazdım.
neğin Reşit Galip’i bakan yapmıştır. Öylesine demokrat Anlatım olanaklarımızı geliştirmek, genişletmek için
Romanınızın hazırlık aşamasından söz eder misiniz? bir insandır. yabancı sözcüklere, kavramlara başvurmak yerine halkın
n
Öteden beri aklımı kurcalayan bir konuydu devrimle- Kitabınızın her bölümünde bir türkü çınlıyor. yaratısı olan yerel sözcükleri kullanmak gerekiyor.
n
rin nasıl karşılandığı. Yüzde 85’i köylerde, kasabalarda Türküleri hangi amaçla kullandınız? Türkülerin ya- Hem karakterlerin yaşadığı dönemin, ortamın rengini ver-
yaşayan bir topluma çağcıl bir yaşamın gerektirdiği dev- şamınızdaki yeri nedir? sin diye, hem yerel sözcükler dilin dolaşımına girsin diye
rimler nasıl yerleşti, verildi? Halkımızın yoksulluğu, derdi boyundan aşkındır o yıl- gerektikçe kahramanlarımı yerel sözcüklerle konuşturdum.
Araştırmalarımda Cumhuriyetin kuruluşuyla ilgili oku- larda da. Derdini nasıl anlatır? Gazete yok, radyo yeni Eski Türk Dil Kurumu’nun yaptığı çok önemli bir ça-
duğum kitaplar da bu konuda bana bilgi verdi. gelmiş ülkeye ama yaygın değil. Türküler en önemli an- lışma var: Derleme Sözlüğü. Eski basılmış hali 13 cilt-
Çocukluğumda bende derin izler bırakan olayları da o latım aracı. ti. Şimdi 6 cilt olarak Türk Dil Kurumu Yayınları’nda bu-
yıllara taşıdım. Bölümlerin akışına göre uygun olan, olabildiğince az lunuyor.
İsmail Hakkı’nın memleketi İskilip’i görmek istiyor- bilinen türküleri halkın duygularını yansıttığını düşüne- Bütün yazarlar, şairler, dilseverler yararlanmalı. Ben
dum. Babamın gidemediği kasabayı 2013 yılında eşimle rek bölüm başlarında kullandım. de bu sözlükten anlattığım yörelerin sözcüklerini yakala-
birlikte gidip gördüm. Bir de biçem olarak meddahların, halk ozanlarının mak için yararlandım.
n
8 17 Ekim 2024
OSMAN AKBAŞAK