Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kurgunun fonunda iç sesler
Çocuklar ve gençler için kaleme aldığı kitabıyla tanınan M. Peterson Haddix’in Greystone
serisinin ilk kitabı “Yabancılar”ı Dinozor Genç ülkemizde de okurlara sundu. Üç kitaplık serinin
devamını merakla beklememizi sağlayan da sadece kurgunun düşmeyen temposu değil yazarın
“iç sesler”le yarattığı karakterler evreni oldu.
ilerletmek olmuş hikâyeyi. Finn’in gözünden açılan ki-
Liste böyle sinir bozucu şekilde uzuyordu. Yine de
EMEK YURDAKUL
üçünün de canını sıkan şey ortada hiç yokmuş gibi tap Emma, Chess ve tekrar Finn şeklinde birkaç sayfa-
sessizce izledikleri garip havaydı. da bir anlatıcı değiştiriyor.
GREYSTONE KARDEŞLER
Üç Greystone’un bu “garip hava”nın neden ve so- Olayın akışında bir geri sarmaya sebep olmayan bu
Altıncı sınıftaki duygusal ağabey Chess, dördüncü sı-
nuçlarının peşine düşmeden hemen önce Natalie ara- ilerleyişle, karakterlerin iç seslerini okura ulaştırmayı
nıfta giden, matematik dehası Emma ve ikinci sınıfın söz-
larına katıldı. Tanıştıklarında kanlarının kaynamadığı,
amaçlamış gibi duruyor. Kendilerine, anılarına, yaşam-
cük ezberleriyle boğuşan, “söz dileyen” Finn; babalarını
Bayan Morales’in kızı, okulun Dudak Parlatıcısı kızla- larının onlarda uyandırdığı duygulara, kardeşlerine kar-
küçük yaşta kaybetmiş, genel olarak neşeli üç kardeşler.
rından biriydi.
şı hissettiklerine, akıllarından geçen onlarca soruya yer
Bu serüven de “Anne! Biz geldik! Gelip bize tapmaya
Sonra bir şeyleri saklasalar mı diye çekindikleri ama açıyor anlatıcı değişikliği.
başlayabilirsin!” diye ihtişamla eve giriş yapan Finn’in
gizemin çözülmesinde de, belalardan kurtulmaların-
Olay örgüsü tüm gizemiyle göz önünde sürerken
“tapmak” sözcüğünü keşfettiği gün başlıyor. Annele-
da da olmazsa olmaz biri. Üç gün içinde bir sürü olaya
fonda karakterler çözülüp değişiyor. Kardeşlerin birbi-
rinden karşılık gelmiyor.
karışıp bir sürü ipucunu kovalayacaklardı beraber.
rilerini ve devamında kendilerini de daha iyi tanıyıp an-
Aslında üç Greystone da rutinini iyi bildikleri anne-
Her şey kedileri Roket’e bakmaya gittikleri gün ka-
ladıkları bir yere evriliyor.
lerinin interneti ve penceresi olmayan, bodrum kattaki
rıştı ya da çözülmeye başladı. Annelerinin şarj aleti ni-
Karakterleri derinlemesine işlerken yazar, okura on-
“Sıkıcı Oda”da klasik müzik eşliğinde çalışmasına alış-
ye evde diye sorgularken telefonunu da bıraktığını fark
ları kişisel dönüşümleri içerisinde tanıtarak devinimli
kındılar. Ama bugün rutinler yoktu. Anneleri mutfaktay-
etti çocuklar. Ardından bilgisayarını buldular.
kılıyor. Oluşmuş ve bitmiş bir insandan ziyade bir yer-
dı, telefonu yere düşmüştü, bilgisayarında bir şey izler-
Sıkıcı Oda’da aldılar soluğu. Orası daha da tuhaf-
lerde yaşadığını bildiğiniz kişilere dönüşüyorlar.
ken “Hayır, hayır, hayır…” diye inliyordu.
tı bomboş rafları ve geride bırakılmış iş bilgisayarıy-
İyi edebiyat metnine ait bir özellik bu zaten diyebi-
Tamamen garip bir durumdu onların gündelik ya-
la. Çocuklar karıştırdıkça eşyaları, anlam veremedikleri
lirsiniz ki bence de öyle. Buradaki ufak fark bunun fon
şam rutini için ama Emma’nın düşündüğü gibi bakar-
şeyler çıkıyordu karşılarına.
halinde, serüvenle akıp gitmesi.
sak “Eğer gariplikler aramaya başlarsanız, birden her
Sonunda kodla yazılmış bir mektuba geldi kovala-
şey size garip gelmeye başlayacaktır.”
HİKÂYELER BENİ UYANIK TUTACAK KADAR…
dıkları süreç. Bu da Emma’ya anılarını düşündürdü,
Peki annelerinin onları kucaklamaması, bilgisayarı
Haddix, biyografisinde çoğu yazar gibi yıllarca ret
annesi onları sürekli kütüphaneye götürüp bazı kitap-
kapatıp haberi gizlemeye çalışması da garip değil miy-
yediğinden, basılı bir yazar olduğunda da anne olarak
lara özellikle mi yönlendirmişti yoksa Emma o şifrele-
di? Tanımadığı üç çocuğun kaçırılma haberiyle bu de-
yazmaya kısıtlı zamanı olduğundan söz etmiş. Bunun
me kitaplarını kendisi mi seçmişti?
rece sarsılması ya da çocukların üç Greystone’la aynı
ona katkısını da şöyle aktarmış:
Mektubu bulup da çözene kadar çoktan duvarların
yaşta olması da mı garip değildi?
“Yine de anne olduğum sırada yeni yayımlanmış bir
ardındaki odaları keşfedip tünellerden geçip tuhaf ev-
KİM BU BENZERLER?
yazar olmak biraz zordu. İlk birkaç yıl boyunca, muh-
lerde bulacaklardı kendilerini.
Kaçırılan çocuklar, üç Greystone’la aynı yaşta ol-
temelen kendim de uyuyor olmam gerekirken sadece
Telefonun da çekmediği, tanımadıkları o yere nasıl
makla kalmadı, doğum günleri de aynıydı hatta adla-
çocuklarımın uyku saatlerinde yazdım. Bu yüzden yaz-
gittiklerini, oranın neresi olduğunu, annelerinin hiç bil-
rı da: “Kaçırılan üç kardeşin en büyükleri, Rochester
dığım her şey için katı kriterler geliştirdim: Bunlar beni
medikleri dünyasında kim olduğunu ve tıpatıp benzer-
Charles Gustano, Rocky adıyla biliniyor ve geçen salı
uyanık tutacak kadar heyecan verici olmalıydı.”
leri olan Gustano kardeşlerin gizemini çözmek de baş-
on iki yaşına bastı…”
Ve yaşamın değişimlerinden bahsederken ekliyor: “Ama
larına daha çok bela açacaktı. Aslında bu evren Gus-
Chess’in işitme duyusu da böylece kapandı bir süreli-
yazdıklarım için kriterlerim çok da değişmedi. Hikâye beni
tano kardeşlerin evreniydi de Greystonelar mı buraya
ğine, onun da ikinci adı Charles’tı çünkü. Sonra sıradan
ait değildi? Anneleri hangi evrendeydi o zaman? geceleri uyanık tuttuğunda, gün boyu beynimin arka ta-
görünen bir sabah “özel kahvaltı”ya uyandılar, anneleri-
rafında alaycı bir şekilde beni rahatsız ettiğinde, beni bir
nin gülümsediği ama hiç de gülümsemediği bir haline. TÜM BUNLAR OLUP BİTERKEN
türlü rahat bırakmadığında bir hikâye yazmam gerektiği-
Anneleri iş için acilen gitmeliydi, çocuklarla kalacak Greystonlar ve Natalie, dönen odanın, diğer evrenin,
ni biliyorum. Ve bu yüzden yazar oldum.”
n
annelerinin diğer evrendeki yaşamının bilgileri peşinde
biri olmadığından Bayan Morales’in evinde kalmaları
gerekiyordu ve Bayan Morales’in alerjisi nedeniyle ke- koşarken olayı hepsinin ağzından anlatıyorlar bize. Ya- Kardeş Sırları Yabancılar / M. Peterson Haddix / Çe-
zarın seçimi, tek tek kardeşlerin anlatıcı olduğu şekilde viren: Nisan İğdem / Dinozor Genç / 352 s. / 12+ / 2024.
dileri Roket onlarla gelemezdi.
HENRY MANCE’DEN ‘İNSANLARIN ŞEKİLLENDİRDİĞİ
BİR DÜNYADA HAYVANLARI NASIL SEVMELİ?’
ayvanları seviyoruz fakat eylemlerimiz bu sev- Financial Times için siyaset ve çevre konularında ya- kendi kültürüne ve duy-
giye sığıyor mu? Sevgimizi sınavdan geçirsek, zan Henry Mance, Koç Üniversitesi Yayınları’ınca Meh- gularına doğru zorlu bir
H hayvan yaşamının değersizliği üzerine kurulmuş met Doğan’ın çevirisiyle yayımlanan Hayvanları Nasıl yolculuğa çıkarıyor.
mezbahalarımız, bir günlükken yavrusundan koparıl- Sevmeli’de, sahne ışıklarını yok saydığımız, görmez- Hayvanlara adil muame-
mış, meme iltihabı ve topallıkla boğuşan süt makine- den geldiğimiz hoyratlığımıza çeviriyor. lenin daha iyi yollarını ara-
si ineklerimiz, gaddarlığın vücut bulmuş hali balıkçılık Kendi sınavını vermek için bir mezbahada yüz yüze maya hazır mısınız? “İnsan-
yöntemlerimiz, hayvanların yapaylığa mahkûm edildiği geldiği başı kopuk koyunun göğüs kafesine kuş ba- lar başka hayvanlarla bağ-
hayvanat bahçelerimiz ve hatta cins hayvan hevesimiz kışı yapıyor, dondurucu soğukta balık tutmaya, puslu lantı kurmak için kendi yol-
yüzünden eklem sorunlarından ve türlü hastalıklardan ormanda geyik vurmaya çalışıyor. Avcılıktan veganlı- larını bulur” diyor. Sizinki
mustarip köpeklerimiz bu sınavdan geçebilir mi? ğa uzanan yelpazede sevgisini tanımlamaya çalışırken ne olacak?
n
17 Ekim 2024
18