Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İstemek, en büyük mucize!
Meral Karamuk Uğurşan, “Gizli İşler” adını verdiği dizinin bu ikinci macerasında, okulun
kurallı, kontrollü gerçekliğiyle gençlerin meraklı, atak, çocuksu (sahici) tavırlarını, buldukları
ya da yarattıkları fırsatlarda yaşadıkları telaşlı kaçamakları yalın bir dil ve kusursuz bir kurguyla
ortaya koyarken aslında sağlıklı bir iletişim için sözcüklere bile gereksinim olmadığını da incelikle
anımsatıyor, tartışıyor.
olan, hele ki çocuklar / gençlerse o grubu oluş-
Y. BEKİR YURDAKUL
turan; her şeyin sakin, durağan, herhangi bir ak-
saklığa meydan vermeyen bir seyir izlemesi pek
yi kitaplar ne yapar, ne söyler bize? Çok şey!
de olası değildir. Kaldı ki öykü de o aksaklıkta, bir
Bir çırpıda sayacaklarımızın hepsi bir yana ya-
şeylerin ters gidişinde saklıdır.
İ şamımızın kimi unutulmaz anlarına taşır bi-
Haydi öykümüze dönüp birkaç ipucu daha fı-
zi hem de bir anda hem de hep oradaymışsınız
sıldayalım: Kampın yakınında kendi halinde ne ki
duygusunu da derinden derine duyumsatarak.
yüzme hevesiyle “girilmese iyi olur” bir göl vardır.
Daha ilk satırlarda bir yolculuktur başlar; bir
Köstebeğin Layla ve Mısra’ya taşıdığı kâğıt par-
yanda sözcükleriyle buluştuğumuz öykü sarıp
çaları neyin nesidir?
sarmalarken öte yandan yılların sakladığı / koru-
Ya şatonun barındırdığı giz? Köstebek dört ka-
duğu, aklımızda çıkmayışını çoğun neye borçlu
fadarın neden ısrarla şatoya gelmesini ister?
olduğumuzu bile bilmediğimiz, gizlimizde uyuyan
“an”larımızda yitip gideriz.
KURALLI HAYAT-TELAŞLI KAÇAMAKLAR...
Öyle ki öykünün kahramanlarından biri oluruz
Meral Karamuk Uğurşan, “Gizli İşler” adını ver-
farkında bile olmadan…
diği dizinin bu ikinci macerasında, okulun kurallı,
kontrollü gerçekliğiyle gençlerin meraklı, atak, ço-
UNUTULMAYAN ANLARIMIZ…
cuksu (sahici) tavırlarını, buldukları ya da yarattıkla-
Meral Karamuk Uğurşan’ın bir sevgi, arkadaşlık,
rı fırsatlarda yaşadıkları telaşlı kaçamakları yalın bir
dayanışma ve dostluk öyküsü olarak da tanımladı-
dil ve kusursuz bir kurguyla ortaya koyarken aslın-
ğım yeni yapıtı Köstebeğin Sırrı üzerine kuracağım
da sağlıklı bir iletişim için sözcüklere bile gereksi-
tümcelere böyle başladım ne ki yapıtın ana karak-
nim olmadığını da incelikle anımsatıyor, tartışıyor.
teri Mısra’nın seslenişi geliverdi ansızın kulağıma:
İnsanoğlunun, “uygarlık” diye tanımladığı süre-
“Yarım kalışlar unutulmaz ki!” (s.128)
cin kimi aşamalarında düşünme ve dil becerileri-
Oysa ben yapıtın daha giriş tümcesini okudu-
nin yalnızca kendisine ait olduğu yargısına bilim ve
ğumda yaşamımın en kıymetli anları arasında
sanatın/ edebiyatın temelden karşı çıkışı sır değil.
saydığım bütün kır gezilerime doğru yeni baştan
Bugün daha yaygın olarak biliyoruz ki doğadaki
hem de sevinçli bir yolculuğa çıkmıştım.
her varlığın bir dili ve ifade becerisi var.
Onların neredeyse hiçbirini unutmayışımın al-
Köstebeğin Sırrı’nın başrol oyuncularından Spike’ın
tında yatan “yarım kalış”ları mıydı? Mısra’nın bu
sergilediği tutum tam da bu gerçeğe uygun.
uyarısını belki de “tadına doyulmaz an’lar…” diye
Yazarın Spike aracılığıyla da bize söylediği,
anlamalıydım.
doğanın dilsiz olmadığı aksine bizim o dili anla-
Haydi, kitabı okumaya durmadan bir de bu-
Desen: HASAN KARACA
maz bir noktaya, kibirli bir duruşa savrulduğumuz
nu düşünün bence hele ki o çocukluk yıllarınız-
gerçeğidir.
da, arkadaşlarınızla çıktığınız kır gezileriyle, bütün
bir kamp için İngiltere’deler.
Zamana yenilmeyen bir aşk öyküsüyle Mısra’yla
gezilerinizle birlikte... Çocuk olun, genç olun; me-
İçindeki sesi bir türlü susturamayan, heyecanlı
Emre’nin yüreklerini dolduran sevgiyi o kamp
rak olun, heyecan olun, heves olun…
Mısra, fotoğraf meraklısı, özverili Emre, doğayı ve
günlerinin hüznü ve sevinci olarak ele alırken bir
Ben dönüvereyim buradan kitaba. İşte o giriş,
öğrenmeyi seven Layla, hiç konuşmayan (aslında
yandan da doğa-insan ilişkileri, doğanın dili üze-
öykünün bahçe kapısı:
birikimli ve bülbül gibi şakıyan!) Peter…
rine de yeniden düşünmelere sıkı bir çağrı çıkarı-
“Bir kamp çadırında uyanmaktan daha heye-
Bir de daha ilk günden karşılarına çıkan, çadır-
yor Köstebeğin Sırrı.
canlı olan, İngiltere’nin ormanlık alanlarından bi-
larında uyuyan insanlarla ilgilenen, sanki bir şey-
Ve yaşamın mucizelerle dolu olduğunu, onlara
rinde bir kamp çadırında uyanmakmış…”
ler bilen ya da anlatmaya çalışan Köstebek Spike!
inanmak gerektiğini de aynı sakinlikte anımsatıyor…
Gönlümden geçen şu oldu bu bölümceyi
Mısra’ya sorarsanız, “Steril ve bakterilerden arı-
Yalnızca meraklı, hevesli olmak, bu duyguları-
okuyunca:
tılmış ortamlarda, doğadan kopuk yaşamaya alış-
mıza ket vurmamak değil, mutlu anların da o mu-
“Daha da heyecanlı olan; her karakteri, her
mış” ya da başka türlüsüne olanağı / fırsatı olma-
cizelerin farkına varmakta saklandığını fısıldıyor.
mekânı, her anıyla sahici bu yapıtın satır araların-
yan “şehirli gençler” için bu kadarı da fazlaydı…
Sahi siz hiç ikiz gökkuşağı gördünüz mü?
da yanı sıra yaşamın sürprizlerle dolu akışında ya-
Merak duygusunun ve heyecanın hiç eksilme-
Bitirirken romanın coşkulu akışına Hasan
kaladığımız anlarda yeniden çoğalmakmış!”
diği, temponun düşmediği dört günlük maceraya
Karaca’nın derinlikli desenleriyle kattığı boyutu da
BU KADARI DA FAZLA MI? Mısra’nın yakın arkadaşı Sinem de uzaktan katılır.
vurgulamakta yarar var.
n
Kamp alanının yakınlarında uzun zaman önce
Kahramanlarımız, başlarında öğretmenleri,
yabancı bir ülkede, okyanusa yakın “ormanla terk edilmiş, çevrede “hayaletli ev” söylentilerine
Köstebeğin Sırrı / Meral Karamuk Uğurşan /
dolayısıyla araştırmalara konu olan şato.
birleşen bir tepede, rüzgârın uğultusu ve durma-
Resimleyen: Hasan Karaca / Sadık Uygun Ya-
dan yere inen bulutların içinde” dört günlük Kalabalık bir grupla bir kampsa söz konusu
yınları / 184 s. / 10+ / 2023.
11 Ocak 2024
10