Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SHAUN TAN’DAN ‘ŞEHRİN İÇİNDEN ÖYKÜLER’
Yabancı sınırların ötesinde,
yaşam alanlarının kırmızı
çizgilerini aşan öyküler!
Oscar ve ALMA ödüllü Avustralyalı usta sanatçı Shaun Tan, Şehrin İçinden
Öyküler’de (Desen Yayınları) insanın ve hayvanın doğasına, varoluşumuzun
köklerine inerek birlikte yaşamın olanakları üzerine düşündürüyor.
Havalı finans mahallesindeki bir plazada yaşayan timsahlar, tüm şehre aynı
anda konan kelebekler, insanlara dava açan ayılar, yavaş dans hareketleriyle
karanlıkta salınan salyangozlar, hayatını zindan ettiği insanlar tarafından
mağlup edilen köpekbalığı, herkesin neşe kaynağı olan bir kedi ve çok daha
fazlasının hikâyesi... Şehrin İçinden Öyküler, Shaun Tan’ın öykü ve şiir türünü
INARI KIURU
gerçeküstü çizimleriyle buluşturduğu yetkin bir çalışması.
bağımlılığımız: Yemek yemek ve nefes almak. Özü-
‘ÇOCUKLUĞUMUN BÜYÜK KISMI
DEFNE BEKÖZ BEYGİRET
müzde yaşamak için doğadan alacağımız ve almamız
DOĞADA, SAHİLLERDE GEÇTİ’
‘DOĞAL HAYATA KARŞI HÂLÂ gereken pek çok şey varken hayvanlarla olan bu bağın
n Sizin doğal yaşam ve hayvanlarla yaşadığınız ve bu
DUYARLILIĞIMIZIN OLMASI EN tamamen yok olup olmayacağını merak ediyorum.
kitabın gelişimini destekleyen deneyimleriniz oldu mu?
BÜYÜK UMUDUMUZ!’ Bazen uzay yolculuğu ve gezegenler arası kolonileş-
Evet, Batı Avustralya kıyısında büyüdüm ve çocuk-
n Şehrin İçinden Öyküler’i yazma fikri tam olarak me hayranlığını düşünüyorum ve bu zihniyetin yanı sı-
luğumun büyük kısmı doğada, sahillerde, balıkçılıkla
ne zaman ve hangi noktadan hareketle çıktı? ra dijitale kayma kavramlarıyla ilgili büyük bir sorunum
ve kabuklu canlıları toplamakla geçti. Bu yaptıklarımın
Fikir yavaş yavaş şekillendi. Şehirdeki hayvanlar hak- var (büyük bir bilimkurgu okuyucusu olarak bu fikirler-
bazıları pek sürdürülebilir ya da insani değildi ve onlara
kında çokça düşünüyordum. Tek bir an seçmem gerekirse den her zaman etkilenmişimdir, kişinin zihninin bir sis-
hem sevgiyle hem de pişmanlıkla bakıyorum.
şunu anlatabilirim: Melbourne’un merkezinde, gökdelen- teme yüklenmesi veya başka bir siber uzay varlığı gibi).
Örneğin ay balığıyla ilgili hikâye, değerli bir balığı ya-
lerin arasındaki tramvay durağında bekliyordum ve güne- Kendimizi organik, toprağa bağlı bir gerçeklikten
kaladıktan sonra yaşanan kayıp hissi kişisel deneyimle-
şin binaların en üst katlarına ulaştığını fark ettim. Sürün- ayırmaya yönelik tehlikeli zihniyetin bir uzantısı gibi
rimle çok ilgili. Kitap aynı zamanda doğadan ayrılmam-
genlerin yaşaması için ne kadar harika bir yer diye düşün- görünüyorlar. Sanki iki farklı yönde eğilimimiz varmış
la da ilgili. Aslında hayvanat bahçesi dışında kitapta yer
düm çünkü yükseklik nedeniyle çok fazla güneş alabilirdi.
gibi; vahşi doğaya daha yakın olmak veya ondan daha
alan neredeyse hiçbir hayvanla bire bir deneyimim olmadı.
Bu fikir, plazaların üst katlarında yaşayan ve diğer in- uzak, bağımsız olmak.
Doğayla bağlantılarım, anılarım - bataklıkta kurba-
sanlarca fark edilmeyen timsahların hikâyesine ön ayak Belki kültürün ve dinin özünde bu gerilim, bu boşan-
ğa bulmak, papağan ve kedilerle yaşamak gibi - ve do-
oldu. Hikâyeleri yazmaya başladığımda her fikir çok an- ma ve yeniden birleşme arzusu vardır. Hikâyelerimin bu
ğal dünya hakkındaki bilgilerimin geri kalanının tele-
lamsız gelmişti. Farklı versiyonlarını oluşturmaya başla- çelişkili durumun bir parçası olduğunu ve kendi belir-
vizyon, kitap, film ve internetten gelen güçlü bir soyut-
dığımda ise hikâyeler bir mantığa oturdu. sizliğimi, karışık arzularımı yansıttığını düşünüyorum.
lama hissiyle oluştu diyebilirim.
Gezegendeki ortak alanımıza gerçekten saygı duyu-
‘KURGUNUN BİR ROLÜ DE KAYBI
yor olsaydık timsahlar da bizimle yaşardı. Ayılar da
‘ARAŞTIRMALARIMDA İNSANLARIN
HENÜZ GERÇEKLEŞMEDEN
dava açabilirdi. Ya diğer hayvanlar normalde hastane-
HAYVANLARI EVCİLLEŞTİRENE KADAR
HİSSETMEMİZİ SAĞLAMAK!’
lerde, yollarda, okullarda yaşasaydı? İnsanların kendi-
GENELLİKLE DİĞER İNSANLARI
n Kitabınızda bazı hayvanlarla yaşadıkları prob-
lerini diğer hayvanlardan bu kadar katı bir şekilde ayır-
KÖLELEŞTİRMEDİĞİNİ GÖRDÜM’
lemleri, onları öldürerek çözen insanlarla karşılaşı-
madığı bir dünya olabilir miydi?
n Şehrin İçinden Öyküler’de açgözlülük, hırs, kıs-
yoruz. Ama duyulan pişmanlık yapılan eylemin ya-
n Şehrin İçinden Öyküler’de yer yer hayvanlar ve
kançlık, merak, sahiplenme gibi konularda insanoğ-
nında zayıf kalıyor.
insanlar arasında çağlar boyunca evrilmiş ama za-
lu ve hayvanların pek çok kez karşı karşıya geldiği-
Sizce insanoğlu doğa ve hayvanlar hakkında bilgi-
man içinde zayıflamış ince bağı görebiliyoruz. Sizce
ni görüyoruz.
siz mi? Bu bilgisizlik ve umursamazlık mı insanları
insanoğlu doğal yaşama duyarlılık ve farkındalık ko-
Sizce insanlar birbirlerine karşı özgüvensiz ve kor-
bu denli acımasız hale getiriyor?
nusunda dönüşü zor bir noktada mı?
kak oldukları için kendilerinden pek çok konuda da-
Evet, problem şu ki yaşanan birçok acımasızlık, kö-
Hayır, aslında doğal hayata karşı hâlâ duyarlılığımı-
ha alçak gördükleri hayvanları rakip olarak görmek
tülükten veya düşmanlıktan değil, cahillik ve umur-
zın olması en büyük umudumuz. Yapay zekâ gibi yeni
daha mı kolay geliyor?
samazlıktan kaynaklanıyor. Kötülük, kimse bakmayı
düşünce biçimleri geliştikçe bunun nasıl bir yarar ya da
Bu ilginç bir fikir, bunun hakkında düşünmem gere-
umursamazken gerçekleşir.
zarar getireceğini kim söyleyebilir?
kecek. Ancak bu ifadede sezgisel olarak doğru görünen
Endüstriyel tarımın karanlık tarafları, hepimizin ilişki
Doğal yaşama karşı giderek daha kayıtsız hale geldi-
bir şeyler olduğu kesin.
kurabileceği örneklerden biridir. Et ürünleri reklamların-
ğimizi düşünüyorum, şehirli bir insan olarak bu konuda
Bu hikâyeler için yaptığım araştırmada, insanların hay-
da kötü koşullar, sağlıksız uygulamalar ve mezbahalarda-
suçlu olduğumu da biliyorum ama öyle olmak istemi-
vanları evcilleştirene kadar genellikle diğer insanları kö-
ki şiddete ilişkin gerçekçi görüntüler yer alsaydı, hambur-
yoruz. En azından artan bir şekilde, kendimizi doğadan
leleştirmediğine ilişkin antropolojik bir fikre rastladım.
ger ya da tavuk yeme konusunda daha az hevesli olurduk.
uzaklaştırmanın veya ciddi bir dengesizlik olmadan di-
Sanki şu anda genel olarak sahip olduğumuz gibi tür-
Bu endüstriler görünmeyen ve bilinmeyen, üstü ka-
lediğimizi yapmanın olanaksızlığını görüyoruz.
ler arasında bir değer hiyerarşisi fikri (insanları en tepe-
palı logolar ve sloganlarla süslenmiş şeylere bağımlı-
de ve diğer varlıkları daha az değerli görmek), insanla-
‘VAHŞİ DOĞAYA DAHA YAKIN VEYA dır ve birçok endüstri de böyledir. Ama insanlar duru-
rın diğer insan gruplarına davranış biçimlerini etkileye-
DAHA UZAK OLMAK. HİKÂYELERİM mun farkına vardığında değişimler gerçekleşiyor. Bu-
bilirmiş gibi.
BU ÇELİŞKİLİ DURUMUN BİR PARÇASI!’ nun için balina avcılığı iyi bir örnek.
Hayvanlara davranış biçimimizin empati, saygı ve
n Çağlar öncesinde hayvanların egemen olduğu Eyleme verilen zayıf bir yanıt olarak pişmanlık soru-
adalet gibi basit sorunlara dokunduğuna inanıyorum.
topraklara el koyuyor ve metropolleştiriyoruz. Kitabı- nu ve önlenebilecek bir şey için üzülmenin yararsızlığı
Bu, bir anlamda kendimizi nasıl gördüğümüz ve nasıl
nızda, bu metropollere tekrar ayak basan ve insanları konusunda haklısınız.
değerlendirdiğimiz konusunda bir tür turnusol testidir.
“rahatsız eden” hayvan türleri görüyoruz. Bence bu pişmanlığı çok daha önce, hayallerimizde,
Böyle giderse özümüzden tamamen kopacağımı- bir şeyler yok olmadan, zehirlenmeden veya başka bir “Herhangi bir yerdeki adaletsizlik her yerdeki adale-
zı ve hayvanlarla organik bağımızın yok olacağını dü- şekilde kaybolmadan çok önce hissetmemiz gerekiyor. te yönelik bir tehdittir” sözü genellikle insan toplumu
için kullanılır, ancak tüm türler olarak hayatta kalacak-
şünüyor musunuz? Kurgunun burada oynaması gereken bir rol var, kay-
Emin değilim. Varlığımızın temeli, hayvanlarla ortak bı henüz gerçekleşmeden hissetmemizi sağlamak. sak, kesinlikle bunun çok ötesine uzanmalıdır. n
10 31 Ağustos 2023