Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZERRİN TAŞPINAR’DAN ‘TANIK’
Kalanlar onlar için yazmaya
devam eder!
“Sivas ağıtından umuda bir yol olmalı, umuda giden bir yol ve ben tüm yaşamımı buna adamalıyım, o yolda
ölmeliyim” diyen şair Zerrin Taşpınar 30 yıldır kaleme aldığı yazıları Tanık (Doruk Yayınları) adlı kitabında
topladı. İlk günden, son yıllara dek farklı yayınlarda kaleme aldığı yazılar, kendisiyle yapılan röportajlar hepsi
bu kitapta toplanmış. Sadece Sivas katliamının tanıklığı değil kitabın sayfalarını dolduran. Edebiyata, şiire
ilişkin değerlendirmeler, kadınların tarihi üzerine, edebiyat ve kadın, kadın cinayetleri, katliamlar ve tarihsel
ilişkiler, adalet kavramı, 19 Aralık katliamı, 10 Ekim katliamı da satırlarda…
olaylarını bir recme benzetiyor.
FİLİZ TANYA
Matematikçi, fizikçi, filozof ve bir yazar olan Fransız
Blaise Pascal’ın bir sözüyle destekliyor bunu: “Dinsel
TARİHE KARA, İSLİ BİR LEKE!
inançlara sığınmadıkça, insan kötülüğü böylesine zevkle
“Kuzey kutbunda mahsur kalan balinaları bile
ve acımasızca asla yapamaz.”
kurtarmaya gittiler ama bizi kurtarmaya kimse
Sadece Sivas katliamının tanıklığı değil elbet kitabın
gelmedi” Zerrin Taşpınar
sayfalarını dolduran. Edebiyata, şiire dair değerlendirme-
ler, kadınların tarihi üzerine, edebiyat ve kadın, kadın ci-
“Yıl 1993 Sivas kentine sazıyla sözüyle, oyunuyla se-
nayetleri, katliamlar ve tarihsel ilişkiler, adalet kavramı,
mahıyla kitabıyla gelerek ‘Pir Sultan Abdal’ şenliği-
19 Aralık katliamı, 10 Ekim katliamı…
ne katılan onlarca sanatçı, kenti bir şenlik bir şenlik ye-
Ondan sonra peşi sıra geliyor hepimizin içini yakan, 19
rine çevirdi. Buriciye Medresesi’nin kalıntıları arasın-
Aralık, 10 Ekim… Hiçbiri ilk değildi ama son olsun diye tek-
da imza günleri yapılıyor, yeni açılan kültür merkezin-
rar tekrar yazılıyor, unutulmasın ki tekrar yaşanmasın diye.
de söyleşiler düzenleniyordu.
Herkesin içinde taşradaki sanatseverlerle buluşabil-
SİVAS NEDEN UNUTULMADI?
menin sevinci vardı. Behçet Aysan, ‘Hayat buralarda’
“Sivas neden unutulmadı” sorusunu soruyor. Bu kı-
diyordu salonu dolduran izleyiciye bakarak. Tarih 2
yımları bir grup fanatiğin Alevilere saldırısı şeklinde, ta-
Temmuz’du ve Aziz Nesin etkinliğin onur konuğuna ya-
rihsel süreçten kopartarak ve gelecekle ilişkilendirmeye-
kışır biçimde salona her girdiğinde alkışlarla karşılanıp
rek algıladığımızı, bu algılamayı yönetimlerin ve medya-
çıkışlarında ayakta alkışlarla uğurlanıyordu. Hiçbirisi
nın nasıl yönlendirdiğini eklemeden geçmiyor.
bilmiyordu, ertesi gün kıyametin kopacağını…”
Ve “Asıl unutulmayı önleyen Madımak Oteli’nden sağ
Oysa herkes biliyordu ertesi gün kıyametin kopacağı-
kurtulanların eli kalem tutan, dili laf yapan insanlar ol-
nı, meydanlara köşe başlarına taşlar yığılıyor, çevre il-
masıydı… Konuşma, anlatma, tanıklıklarını, paylaşma
lerden, köylerden, dağlardan, taşlardan, hazır kıta in-
olanakları, dava sürecinde de daha sonra da kıyımın üs-
sanlar getiriliyor, içlerine kin ve öfke dolduruluyordu.
tüne pencere çekilmesini önledi” diyor Taşpınar.
3 Temmuz 1993; dumanını tüttürdüler şairlerin, ya-
Son anı olarak, “Üst katta merdivenlerde oturan Asım
zarların, aydınların, dansçıların… Dumanını tüttürdüler
Bezirci’nin yanına gittim. Dışarıda arabalar yakılıyordu
tekrar tekrar bakmak ve satır aralarını nasıl okumak ge-
umudumuzun, gelecek güzel günlerimizin. Tarihe ko-
ve dumanı ulaşıyordu kapalı kapılar ardından. Beni ba-
rekir görüyoruz. Beni etkileyen en derin yerlerinden bi-
caman kara, isli bir leke bıraktılar, Sivas’ın bağrını du-
samaklara oturttu önce, sonra ‘Söz ver’ dedi, ‘Bu taşla-
ri Sivas’tan dönüşünün hemen ertesi günleri; Ankara’ya
manla boğdular.
malar şiirine yansıyacak’.” Orada Asım Bezirci’ye söz
evine dönüyor, balkona çıkıyor hava almaya ama bakıyor
verir o bunun bir veda olduğunu anlamadan.
TANIKLIĞIN 30 YILLIK YOLCULUĞU
ki bahçede güller açmış tüm güzellikleriyle.
Zerrin Taşpınar’la farklı zamanlarda yapılmış röpor-
Yıl 2023, Sivas yanmış, 30 yıl olmuş, 30 yılda neler ne-
İçini öfke dolduruyor, “Benim arkadaşlarım yan-
tajlar var. İlk röportajdan son röportaja geldiğinizde ara-
ler olmuş? Kimler neler demiş, neler yazmış, neler yapmış?
dı Sivas’ta, şimdi hepsi soğuk mezarlarında yatarken siz
daki değişimi, acının tazeliğini ve olgunluğunu görüyor-
Sivas katliamından kurtulan, bize 30 yıldır tanıklık eden,
orada ihtişamla nasıl açarsınız, güller nasıl açar…”.
sunuz. Aynı şeyler yazılar için de geçerli. Acıların bile
hep anlatan, hatırlatan, edebiyatımızda ağıttan umuda yol
15’İNDE BİR SANIK!
olgunlaştığına tanık oluyoruz bu kitapta.
çizen şair Zerrin Taşpınar yeniden anlatıyor…
Duruşmalar sırasında sanıklar mahkemeye getiriliyor, ta-
“Sivas ağıtından umuda bir yol olmalı, umuda giden
‘ŞAİRİN YOLCULUĞU UMUT’
nıklardan teşhis etmeleri isteniyor. Bu sırada sanıklar ta-
bir yol ve ben tüm yaşamımı buna adamalıyım, o yolda
Kitabın sonunda ölümle bir kez daha yüzleşmesi yer
rafından sürekli hakarete uğruyorlar. Bunu okurken bile
ölmeliyim” diyen Taşpınar, 30 yıldır yazdığı yazıları Ta-
alıyor. 2019’da yaşadığı mahallede bir araba çarpı-
içim kırılıyor, onların nasıl dayandığını hayal edemiyorum.
nık (Doruk Yayınları) adlı kitabında topladı.
yor kendisine, ağır yaralanıyor, ameliyatlar, yoğun ba-
Sanık olarak 15 yaşında bir çocuk getiriliyor. Zerrin
Kitabı elinize aldığınızda tanıklığın 30 yıllık yolculu-
kım derken kalbi duruyor, doktorlar kalp masajı yapıyor-
Taşpınar hemen tanıyor çocuğu ama çocuk “Çok pişma-
ğunu göreceksiniz. İlk günden, son yıllara dek farklı ya-
lar “Gitme! Bizimle kal!” diyorlar bilinci yarı kapalı olan
nım, bilerek gitmedim oraya... götürdü” diyor. İçlerin-
yınlarda kaleme aldığı yazılar, kendisiyle yapılan röpor-
Zerrin Taşpınar “Otele gitmeliyim, arkadaşlarım ölüyor,
den pişmanlık duyan bir tek o, 15 yaşında bir çocuk, Taş-
tajlar hepsi bu kitapta toplanmış.
gitmeliyim…” diyor.
pınar kızına soruyor “Ne yapayım” diye, sonra çocuğu
Kitabın ismine bakarak yalnızca tanıklığa ilişkin ya-
Kitabın en çok bu kısmından etkilendiğimi söyle-
ele vermiyor.
zılanlardan derlendiğini sanmayın. Aslında bir milat.
meden geçemem. Kendisine ölümüne çarpan valeden
Bir son fotoğraf var yazarın “son mutlu olduğum fotoğ-
ÖLENLER, KALANLAR VE ŞİİR!
şikâyetçi olmuyor. 26 yıl sonra tekrar ölümle burun buru-
raf” dediği.: Aziz Nesin, Asım Bezirci, Sami Karaören,
Sivas katliamından sonra çıkardığı ilk kitabı Tavra’yı
na geldiğinde yine Madımak’a gitmek istiyor.
Zerrin Taşpınar, tanımadığı biri, Uğur Kaynar, Behçet
yazma nedeni olarak, “Otelin merdivenlerinde oturuyo-
Kitabı bitirdiğinizde Zerrin Taşpınar kimdir, hangi
Aysan ve Cahit Külebi... Sivas’ta etkinlik sırasında çe-
ruz, şairler sohbet ediyor biri ‘İçimizden birine bir şey
sokakta geçmiştir çocukluğu, şairlik yazarlık serüveni
kilmiş, şimdi çalışma odasının duvarında. Zerrin Taşpı-
olursa ne olur’ diyor. Metin Altıok ‘Kalanlar onun için
nerede başlamış, nasıl bir yol almıştır, Sivas’a nasıl ge-
nar için o fotoğraftan sonrası artık başka bir hayat. İşte
bir şiir daha yazar’ diye cevaplıyor. Zerrin Taşpınar
linmiştir, daha da önemlisi Sivas’tan bu yana nasıl ge-
bu kitap o “başka hayatında” yazdıkları, edebi üretim-
‘Tamam ben ölmeye hazırım’ diyor. Behçet Aysan kahka-
linmiştir, hepsini bir yolculuğun duraklarından geçer-
lerinden oluşuyor.
ha atarak ‘Sen ölürsen değil şiir yazmak, Ankara’nın or-
cesine, acıyla yolculuk edercesine, umutla geride bıra-
GÜLLER... tasına heykelini dikeriz’ diyor. ‘Ben ölürüm dedim, bir
kırcasına okuyorsunuz. Şairin yolculuğu umut. Sözü-
Kitapta yer alan Taşpınar’ın, Kemal Özer’in “Temmuz ben sağ kaldım’. Bu çok feci bir şeydi ve ben orayı an-
müz tarihe kalmasın.
n
İçin Yaralı Semah” kitabı için yazdığı yazıya bakıyorum. latmak zorundaydım” diye anlatıyor. Sivas’ın geçmişi-
Bir edebiyat eseri nasıl değerlendirilir, hangi açılardan ni dünyanın yaşadığı tüm din katliamlarında arıyor, Sivas Tanık / Zerrin Taşpınar / Doruk Yayınları / 216 s.
6 10 Ağustos 2023