Katalog

SERHAN KURŞUN’DAN ‘GARAZ’ ‘Dünyayı yaşanılmaz kılan insanoğlunun kötülük etme isteği. Yani garaz!’ Serhan Kurşun, İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlanan, mitoloji, tarih ve siyasetin iç içe geçtiği Garaz adlı romanında, 1963 yılının Hatay’ını, sınıf çatışmasını, aile ilişkilerini ve toprak sevgisini işliyor. Hatay’da Amik Ovası’na “deniz” derlerdi. O “deniz”de pa- MERVE KAZANCI muk tarlasında çapa yapardık. Narenciye bahçelerinde manda- n Garaz’ı yazmaya karar verdikten sonra kitaba konu lina, portakal ağaçlarından inmezdik. Ceviz toplamaktan elle- olan ve yakın zamanda yaşanan deprem felaketinde en bü- rimiz kara yeşile çalardı. Yazın yaylalara çıkar, kışın yıldız- yük acıyı yaşayan Hatay ile ilgili nasıl bir çalışma yaptı- ların altında, yazlık sinemalarda Yeşilçam filmlerini izlerdik. nız? Sonrasında Hatay’a gittiniz mi? Hatay benim çocukluğum. Her gittiğimde kucaklarım. Salgın döneminde herkes gibi eve kapandığımda zihnimin Hatay benim gençliğim, her gittiğimde sohbet ederim. çekmecelerimi açmaya karar verdim. Notlarımın, şiirleri- Hatay, binlerce yıl geriye uzanan tarihinde sayısız mede- min, hikâyelerimin arasına daldım. Kayboldum, yolumu ye- niyete ev sahipliği yapmış ve birbirine karışan çan, ezan ve niden bulduğumda ise zihnimde bir roman fikri yeşermişti. hazzan sesleriyle yoğrulmuştur. Bu nedenledir ki Hatay bir Garaz’ı yazmam yaklaşık üç yılımı aldı. Garaz, bir oda- hoşgörü ve güven şehridir. Yine bu nedenledir ki binlerce da tamamen hayal gücünüzle yazılabilecek bir roman değil; yıl paylaşılamamıştır. araştırma yapılması, üzerinde düşünülmesi ve bir dönem ro- n Yetkin bir kurguyla kaleme aldığınız romanınızda mistik manı olduğu için olayların ilmek ilmek kurgulanması gere- ve tarihi coğrafyanın ayrıntılarına da iniyorsunuz. Hatay’ın ken bir roman. kültürüne, tarihine, değerlerine sahip çıkıyorsunuz. Garaz’ın Garaz, Hatay’da geçen bir dönem romanı ve ben Hatay- yazarına ne ifade ettiğini anlatırsanız neler söylersiniz? Ga- lıyım. Orada doğdum ve gençlik yıllarım da orada geçti. İlk raz toplumsal olarak nasıl bir mesaj veriyor? adımlarımı attığım o toprakların tarihi ve mistik kokusu, tıp- Dünyayı insanoğluna yaşanılmaz kılan yine insanoğlu- kı çocukken narenciye bahçelerinde yediğim portakallar gibi nun kendisidir. İnsanoğlunun içinde var olan kötülük etme tansiyonu hiç düşmeyen psikolojik bir gerilime dönüştüğünü yıllar sonra da beni beslemeye devam etti. isteğidir. Yani garazdır. görüyoruz. Birden fazla kültürlerin, dinlerin bir arada, hoş- Geçmişi ve geleceği yazabilmek elbette kolay değil. En Tüm zamanların paylaşılamayan şehri Hatay’da yüz yıllar- görüyle yaşandığı toplumları, tek bir renge mahkûm etmek büyük avantajım o yörenin insanı olmam, o yıllara ilişkin dır süre gelen güç savaşlarını, gölge oyunlarını anlattığım ro- isteyen insanlar hep var olmuştur. Bu insanlar çok renkliliği, anlatılan pek çok şeyi dinlemiş olmam ve o döneme tanıklık manımda, dinler ve kültürler arasında kargaşa yaratmaya, de- kültürel zenginliği tehlikeli bir aydınlık olarak görürler ve eden kişilerle konuşabilmem oldu. mografik yapıyı değiştirmeye çalışan gizil güçlerle şehrin ger- gizli hedeflerine varabilmek için nifak tohumları ekerler. Özellikle Devlet Planlama Teşkilatı’nca hazırlanan 1963 ba- çek sahipleri arasında yaşanan mücadeleye tanık oluyoruz. Ta ki kötülük peşinde koşan insanların “gölge” oyuncula- sımı Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı kitabı gibi sahaflarda Bu kadim kentin panoramasına mitoloji, tarih ve siyaset rı; köklerine bağlı, aile ilişkileri güçlü, toprağına sevdalı, iyi bulduğum bazı kitaplar da hazırlık sürecinde büyük destek oldu. tepelerinden bakarken olanaksız bir aşkın hazin gerçeklerine n Çocukluğunuzun Hatay’ı nasıl bir yerdi? de tanıklık ediyoruz. Hikâyenin mistik şehrin sokaklarında insanların sarsılmaz duvarına toslayana kadar. n