Katalog

bir Cumhuriyet aydını, bir bilim insanı ve diplomat, bir HÜNER TUNCER’DEN Cumhuriyet kadını olarak Hüner Tuncer, laikliğin, çağ- daşlaşmanın, Atatürk’ün manevi mirası olarak niteledi- ği akıl ve bilimin önemle, öncelikle ve özellikle üzerin- de duruyor kitabında. ‘Atatürk Devrimi’ Atatürkçü çağdaşlaşmanın yalnızca siyasal ve ekono- mik olarak kültürel çağdaşlaşmayı da kapsadığını, bu haklarında devrim, kıyafet BARIŞ DOSTER nedenle de Osmanlı Devleti’nin son döneminde girişi- devrimi, şapka devrimi izle- len Batılılaşma hareketlerinden ayrıldığını vurguluyor. yen bölümler. kademisyen ve diplomat olarak ülkemize uzun Türk Devrimi’nin bir çağdaşlaşma ideolojisi olarak, Tekke, zaviye ve türbe- yıllar hizmet eden, gazetemizin Olaylar ve Gö- güncelliğini ve özgünlüğünü koruduğunu belirtiyor. lerin kapatılması, Tevhidi A rüşler sayfasındaki yazılarından da tanıdığımız Atatürkçü ideolojiyi, totaliter ve dogmatik değil, de- Tedrisat Kanunu, Harf Dev- Doç. Dr. Hüner Tuncer, Cumhuriyetimizin 100. yaşını, mokratik ve pragmatik bir ideoloji olarak tanımlayan rimi, güzel sanatlar alanın- yeni bir kitapla selamlıyor: Atatürk Devrimi. Tuncer şu noktaya dikkat çekiyor: “Atatürk’ün öğreti- daki devrimler, Soyadı Ka- Kaynak Yayınları’ndan çıkan kitabın alt başlığı, 20. si ve eylemi, yaşayan ideolojidir. Ulusal modernleşme nunu, zaman, ağırlık ve uzunluk ölçülerinin değiştiril- Yüzyılın Mucizesi. 188 sayfalık kitap, Osmanlı Devle- ideolojisidir. Bu yönüyle, İngiliz, Fransız, Rus ve Çin mesi, sağlık ve spor alanında atılan adımlar, dikkat çe- ti’ndeki yenileşme hareketleriyle başlıyor. devrimleriyle aynı kategoridedir. ken konu başlıkları arasında. Birinci ve İkinci Meşrutiyet, İttihat ve Terakki, Mus- Eğer devrimcilik ve çağdaşlaşma kavramları, ülke- Hüner Tuncer, çalışmasında Türk Tarih ve Türk Dil tafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin sonu, ardından Kurtu- mizde 1950’den sonra iktidara gelen hükümetler tara- luş Savaşı ve Cumhuriyetin ilanıyla devam ediyor. kurumlarına özel bir bölüm ayırmış. Keza tarım, sana- yi ve ulaştırma alanındaki atılımları da ayrı bir bölüm- fından Atatürk’ün öngördüğü çerçevede ve doğrultuda Cumhuriyetle birlikte başlayan ve günümüze dek ge- len karşıdevrim çabaları, çok partili yaşama geçiş, Ata- de incelemiş. Dış politikadaki devrimci ilkeleri de ayrı anlaşılmış ve değerlendirilmiş olsaydı, ülkemiz bugün türk Devrimi’nin ilkeleri (6 ok), hukuk devrimi, kadın bir başlıkta toplamış. Atatürk Devrimi’ni doğru anlayan dünyanın en gelişmiş devletleri arasında olurdu.” n BUKET UZUNER’DEN ‘ATEŞ’ ‘Tabiat Dörtlemesi’nde son halka! saygılı insan” modelini günümüze taşıya- hikâyesini öğreni- CELAL ARIBAL rak modern bir Türk mitolojisi kurması. yor, Mardin’in so- Serinin son kitabı Ateş, bir önceki kitap kaklarında o ma- uket Uzuner’in Everest Yayınla- Hava’da Kapadokya’da yaşadıklarından son- salsı atmosferi rı tarafından Su, Toprak, Hava’nın ra rotasını Mardin’e çeviren gazeteci ve akti- iliklerimizde his- B ardından son halkası ise Ateş adıy- vist Defne Kaman’ın neden çıktığı tespit edi- sederek dolaştığı- la yayımlanan Tabiat Dörtlemesi serisi, lemeyen bir yangın sırasında yanında bulu- mıza ikna oluyor, her ne kadar üst başlığı “Uyumsuz Def- nan çocukla birlikte kaybolmasıyla başlıyor. mülteci meselesi- ne Kaman’ın Maceraları” olarak geçse de Okuyucunun ilk kitaptan bu yana tanı- ne, insan ve hay- ilk kitabından başlayarak sadece macera- dık olduğu karakterler bir kez daha sahne- van haklarına ilişkin bambaşka bir bakış ya odaklanmıyor. ye çıkıyor Ateş’te: açısı geliştiriyoruz. Merkezine Türk mitolojisini, masalları, Otacı ve şifacı Umay Bayülgen, Umay Şaman geleneklerine ilişkin bilgiler edi- eski Türklerin kadim Şaman geleneklerini ve Defne’den sonra uyumsuzluk bayrağını niyor, Defne’nin ardında bıraktığı şifreler alan anlatı her yeni kitapta dönemin gün- devralacağı açıkça görülen Ayperi, (eski) aracılığıyla Kutadgu Bilig’in satırları ara- cel sorunlarına da değiniyor. komiser Ümit Kaman ve büyük acıları ar- sında dolaşıyoruz. Kadın cinayetleri, kültür varlıklarının ka- dında bırakarak ama içinden tam anlamıy- Biyoloji ve çevre bilimi eğitimi almış çırılması, ifade özgürlüğünün kısıtlanma- la sökemeden İstanbul’da gizli bir hayat olan öte yandan da kendini bir gezgin ola- sı, toplu göç ve mültecilik gibi Türkiye’nin kuran Sahaf Semahat apar topar Mardin’e rak tanımlayan ve sayısız gezi yazısı kale- gündeminde olan problemlerin yanı sıra ik- gelerek Defne’yi aramaya başlıyorlar. me alan Uzuner’in anlatacak çok hikâyesi, lim değişikliği ve çevresel sorunlar gibi kü- Yol üzerinde yeni karakterler de tanıyor dillendirilecek çok sözü var. resel meselelere de değiniyor. hem ekip hem de okuyucu. Dört günlük Kitabında da özenli bir araştırmanın so- Hepsinin ortak noktası ise tabiatı insa- nın önüne koyan, insanı her şeyin sahibi bir süreçte geçiyor tüm roman ancak Uzu- nucunda ulaştığı bilgileri, özbenliğimizi ve değil tabiatın bir parçası olarak gören bir ner, akıcı bir anlatımla bu dört güne pek doğadaki yerimizi, kökümüzü gökyüzünde anlayış benimsemesi ve kadim gelenek- çok şey sığdırmayı başarıyor. aramamız gerektiğini anımsatan yetkin bir lerimizde artık unutulmuş olan “tabiata Türk mitolojisinin efsanelerinden Tulpar’ın kurguyla harmanlamayı başarıyor. n A. CELAL BİNZET, AYŞEGÜL YÜKSEL, BURÇAK EVREN, EVİN İLYASOĞLU’NDAN ‘100. YILINDA CUMHURİYET’İN SANATI’ tatürk öncülüğündeki Türk Devrimi’nin temel sav- ro ve sinema alanlarındaki atılımının 100 yıl- nemanın ilk döneminden Muhsin Ertuğrul dö- sözü, “bütünsel kalkınma” anlayışıdır. Bu kalkınma, lık öyküsünü ve kültür savaşımını anlatıyorlar. nemine, 1938-1950 yıllarındeki geçiş gönemin- Ayaşamın her alanındaki ileri gidişi önceler, eğitim- A Celal Binzet, “Cumhuriyet’in 100. Yılın- den Yeşilçam dönemine, seks filmleri furya- bilim-felsefe-kültür ve sanat gibi tüm toplumsal yapılardaki da Resim ve Heykel” başlığı altında Cumhu- sından yeni Türk sineması dönemine dek si- atılımların aynı anda ve kapsamlı biçimde olmasını amaçlar. riyet öncesi ve sonrası, resim ve heykel ala- nemamızı A’dan Z’ye irdeliyor. Evrensel uygarlığı ve çağdaşlaşmayı ancak toplumun sos- nındaki çalışmaları kaleme alıyor. Evin İlyasoğlu ise “Cumhuriyet’in 100. Yı- yokültürel yapısını dönüştürerek yakalayabileceğini kavrayan Ayşegül Yüksel, “Cumhuriyet’in 100. Yı- lında Müzik” başlığı altında, Cemal Reşit Rey, Cumhuriyet, hem köhneleşmiş sanat kurumlarını hem de çağın lında Türk Tiyatrosu” başlığı altında siyasal, Hasan Ferid Alnar, Ahmet Adnan Saygun gi- gereksinimlerine yanıt veremeyen sanat anlayışını yenilemiştir. toplumsal ve ekonomik etkenleri göz önünde bi Türk müziğinde önemli bir yere sahip olan Türkiye’de sanat, insanlık tarihi açısından çok kısa sayıla- bulundurarak Türk tiyatrosunun bugünkü du- isimlerle birlikte Türk Beşleri’ni, geleneksel bilecek bir sürede, olanaklar ölçüsünde büyük değişimler ve rumunu anlatıyor. Tiyatro eğitiminin önemin- Türk müziğini, folklor araştırmalarını ve mü- atılımlar göstermiş, yurttaşlık bilincinin oluşmasında temel den çocuk tiyatrosuna dek birçok konuda gö- zik festivallerimizi değerlendiriyor. n görevi üstlenmiştir. rüşlerini aktarıyor. Alanlarında uzman usta yazarlar A. Celal Binzet, Evin İlya- Burçak Evren, Türk sinemasını dönemlere 100. Yılında Cumhuriyet’in Sanatı / A. Ce- soğlu, Ayşegül Yüksel ve Burçak Evren, Cumhuriyet Kitapla- ayırarak, sinemamızın yüz yıllık birikimini lal Binzet, Ayşegül Yüksel, Burçak Evren, rı tarafından yayımlanan 100. Yılda Cumhuriyet’in Sanatı adlı “Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Sineması” Evin İlyasoğlu / Cumhuriyet Kitapları / 328 s. kitapta, Cumhuriyet devriminin plastik sanatlar, müzik, tiyat- başlığı altında inceliyor. Osmanlı’nın son, si- / 2023. 10 8 Haziran 2023