Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bekir Ağırdır’ın taşıdığı bilinç aydınlığı
Bekir Ağırdır’ın “öngörü” ötesi bir bakışı, analiz yetisi vardır. Birikimiyle gelen bakışı her dem bize gereklidir. Bize Yeni Bir
Söz Lâzım (Mundi Kitap, 336 s., 2022)) kitabında şunun altını çiziyor Ağırdır: “Şüphesiz böyle buhran zamanlarında, travmatik
durumlarda toplum okumuş, yazmışlarına, sivil toplum ve siyaset aktörlerine de bakıyor. Bir umut bekliyor. Bir umut arıyor. Ama
umut biziz. Sözü ele geçirmek gerek. Korkulara, manevi şiddete kapılmak yerine, yeni bir söz kurmak, gündemi ele geçirmek gerek…”
kumak görmektir de. Her okuma yolcuğunuz- cek kitaplardan değildi Ağırdır’ın yazdıkları. “Göçmenler de her iki dünyanın yeni ayrımcılık ve
da sizi başka zamanlara, başka düşüncelere, Onun “tedirgin iyimserlik” dediğini anlıyordum. Bu- nefret söyleminin cisimleştirilmiş hedefleri oluyor. Oysa
O duygulara taşıyan anlatılar kuşkusuz zenginlik nu, kendim de “İyimserim, ama umutlu değilim” diye göç ve göçmenliğin en hızlı olduğu bu çağda, ne eko-
içerir. Bir alışveriş, ötesi bir duyumlama görme yolcu- dillendirirdim zaman zaman. Kuşkusuz bu bakışımı- nomik ne de siyasi modeller bu şekilde sürdürülebilir.
luğudur da bu. Kendi payıma seçerek okuduklarımla mızı belirleyen kendi ruh halimizdense, yaşadığımız Bu gidişat içinde, Batı popülizmi ‘küresel ara bu-
yaşadığımdır bu. Bazen yazarı öne alırım, bazen ko- ülkenin koşulları, dünyanın halidir. zul dönemi’ni değiştirilmez kabul edip kendine fark-
nuyu; ama bu seçimlerimde iyi yazıl- “Hayattan ve memleketimden umut- lı bir strateji seçiyor olabilir. Bence siyasi ve eko-
mış bir metni / anlatıyı her dem kitap- luyum” diyen Ağırdır’dan adeta aşı al- nomik bölüşüm kavgasında, kültürel gerilim ve yeni
lığımın ayrıcalıklı bir yerinde tutarım. mışçasına düşüncelerimin yer değiş- denge arayışında çözüme dair yeni bir senaryo üre-
Kütüphanem konulara göre dizimlen- tirmese de deri değiştirdiğini söyleye- tilmedikçe çözümsüzlüklerin kontrollü biçimde sür-
se de yazarlar, çalışma konularım, ol- bilirim. Öyledir, hayata iyicil bakan bir dürülür olmasına razı olunuyor.
mazsa olmaz sözlüklerim, koleksiyon bakış insanı toplumu değiştirmenin sis Çözüm, çözümsüzlüğü karşı tarafa da yaramaya-
kitaplarımın yanı sıra bu soy kitapla- çanını çalar durur her daim. cak, kendisi üzerinde de yeni riskler üretmeyecek,
rı da barındırır. Nedensizleştirmeden, Bekir Ağırdır, sizi yaşadığınız za- kendi coğrafyası içinde sınırlı biçimde kontrol et-
okuduklarıma apayrı yer açmayı seve- manın ruhuyla karşılaştırmaz yalnız- mekteymiş gibi görülüyor.”
rim. Bilirim ki bu soy kitaplara zaman ca, yaşama sorgularıyla birlikte gü- Ağırdır’ın “öngörü” ötesi bir bakışı, analiz yetisi
zaman dönme gereksinimim olacaktır. ne / gündeş olana bakışını sorgulattı- vardır. Bu da onun entelektüel bakışının özgünlüğü-
Eş düşünmek dediğim kavramı ba- ğı gibi yüzleşmelere de çağırır. Düne nü gösterir. Oradaki toplum algısı, meseleleri irde-
na taşıyan, yeni yeni düşüncelere sa- bakışınıza, bugünü algılama biçimini- leme bilincinin dayanakları olup bitenleri gözlemle-
lan biriyle karşılaşmak bir gönül / dü- ze, geleceği kurma düşünüze dönük menin ötesinde her bir olgusu buluşturarak zama-
şünbağı oluşturur bende. Bekir Ağır- bir çağrıdır bunların her biri. nın ruhunu okuma bilinciyle dünyaya bakmasıdır.
dır öyle biridir. Hayata karşı duruşu, Değişimi, dönüşümü gören bir ba- Bu anlamda Bekir Ağırdır’ın birikimiyle gelen bakı-
yaşamı ve dünyayı okuma biçimi her kışın anlattıklarına kulak vermeniz ka- şı her dem bize gereklidir. Gördükleri, yorumladıkları,
dem iyi düşüncelere taşır beni. çınılmaz. İnsanın salt kendi aklı, bilgi- güncel olana dönük analizleri, tüm bunlarla taşıdığı ye-
Düşüncelerini yazıya taşımasını o siyle yol alamadığı bir çağdayız artık. ni kavramlar ufuk açıcıdır. Üstelik her birinin üzerinde
nedenle önemserim. Kendini dinleten Kolektif bilinç dediğimiz şeyin sıradü- yeniden yeniden düşünmemizi bizden istemektedir.
biri okutandır da derim sıklıkla. Bilge- zen içinde birilerine enjekte edileme- Onun birikimi, bakışı, getirdiği derinlikli yorum ve
liğin bilgiden, eğitimden, bir yerin kültüründen coğ- yeceğini de bilerek yol almak sizi yeni düşünce ik- analizleri size eşlik ettiği sürece hayata karşı iyim-
rafyasının renklerinden geldiğini bilirseniz bunu da- limlerine taşıyor. İşte Ağırdır’ın her bir sözünün / dü- ser bir duygu edinebileceğinizi söylemek isterim.
ha da önemsersiniz. şüncesinin anlamı karşımıza birer yaşama / düşün- Ama bir o kadar da sorumluluklarınızın arttığını da
Bekir Ağırdır’la, onun sözleri düşünceleri yazdık- me manifestosu gibi çıkıyor. düşüneceksinizdir eminim!
larıyla karşılaşmamı bir zenginlik olarak görürüm. Yaşadığınız yere, coğrafyaya, siyasal / kültürel / Bekir Ağırdır’ın taşıdığı bilinç aydınlığı her dem bi-
İşi uğraşında, mesleğinde iyi olan birinin sizi hiç ya- düşünsel iklime bakarak yol almanın gerekliliği, ka- ze eşlik etsin isterim. Zira o bakış, o düşünüş bilin-
nıltmayacağını söylemek isterim. Bunu “insan sar- çınılmazlığı Ağırdır’ın düşüncesinin tözünü oluşturur. ci bizleri sıkışıp kaldığımız karanlıklardan çıkaracak
rafı” gibi hamaset düşüncelerine kapılarak söylemi- Yaşadığımız çağın “küresel hikâyesi”ni bilen / gö- aydınlığı içermektedir. Sözünü getirdiği yerde şu-
yorum. Böylesi kişilerden aldığınız aşının tınısı bunu ren / anlayan / yorumlayan bakıştır onunkisi. Çağın, nun altını çiziyordu Ağırdır: “Şüphesiz böyle buhran
hissettirir, yaşadıkça da böylesi bir erimin ne denli yeryüzünün en temel sorunlarına dönüp bakarken de zamanlarında, travmatik durumlarda toplum oku-
etkili olduğunu gözlersiniz. içeride ve dışarıda olanların birbirleriyle ilintisi, etki- muş, yazmışlarına, sivil toplum ve siyaset aktörle-
Günlerdir, nereye gidersem gideyim; yolda, yol- si, hatta yansılarının ne denli ortak kaygılar olduğunu rine de bakıyor. Bir umut bekliyor. Bir umut arıyor.
culukta, uğraşlarımın arasında yanıbaşımda tuttum görmek; bunlar üzerine düşünmek Ağırdır’ın en te- Ama umut biziz. Sözü ele geçirmek gerek. Korkula-
onun yeni kitabı Bize Yeni Bir Söz Lâzım (*) kitabını. mel düşünceleridir. Öyle ki şunları söylerken, ne denli ra, manevi şiddete kapılmak yerine, yeni bir söz kur-
Öyle ki benim için, bitmek / bitirmek için okunabile- uzun erimli bir bakışla meseleleri ele aldığını gözleriz: mak, gündemi ele geçirmek gerek…”
n
EROL ÜLKER’DEN
‘MEŞRUTİYET’TEN CUMHURİYET’E MESLEKİ TEMSİL VE SOL’
ol hareketlerin İkinci Meşrutiyet’ten Milli mesleki temsilin tek parti rejimine özgü iktidar me- Arşiv kaynaklarına daya-
S Mücadele’ye ve Cumhuriyete uzanan sonu tarih kanizmaları içinde konumlanan korporatist bir siyasal nan bir anlatının yanı sıra,
İttihat ve Terakki’den kor-
yazımında öne çıkan konulardan biridir. İttihatçıların
hareket olduğu vurgulanıyor. Dolayısıyla mesleki tem-
poratizme, Kemalizm’den
özellikle Milli Mücadele yıllarında sosyalist ve ko-
silin, en genel olarak Marksizm kaynaklı sosyal demok-
mesleki temsile, faşizmden
münist hareketlerle ilişkileri ise “İttihatçı” sol olarak rat, sosyalist ve komünist akımlardan tamamıyla farklı
sivil topluma dek Osmanlı-
kavramsallaştırılmıştır. bir ideolojik yönelim olduğu iddia ediliyor.
Türkiye tarih yazıcılığında
Erol Ülker Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Mesleki
Bu yönelimin temel referanslarının enternasyonalizm
atıf yapılan birçok kavram-
Temsil ve Sol (Yordam Kitap) başlıklı kitabında, İtti- değil milliyetçilik, Marksizm değil korporatizm olduğu
sal ve olgusal tartışmaya
hatçı solun programatik temelleri arasında önemli bir öne sürülüyor.
ilişkin eleştirel değerlendir-
yere sahip olan ve mesleki temsil olarak Türkçeleştiri-
Ülker, kitapta Türk solunun, özellikle komünist hare-
melerde bulunuyor.
n
len “korporatizm”e odaklanıyor. ketin gerek İttihatçı soldan gerek mesleki temsilden ay-
Mevcut literatürle birlikte Türkiye, İngiltere ve Fran- rışarak bağımsız bir siyasal ve ideolojik yönelim haline
Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Mesleki Temsil ve
sa arşivlerinden birincil kaynaklara dayanan çalışmada, geldiği tezini ön plana çıkarıyor.
Sol / Erol Ülker / Yordam Kitap / 192 s. / 2023.
12 11 Mayıs 2023